(…) Gözlerinde köyün gölünün mavi derinliği vardı. Herkesin gözü üzerindeydi; bu bakışların ardındaki kalpleri de üzerinde taşırdı. Bize baktığında sanki sırça bir tenimiz varmış gibi etin ardına geçip kalplerimizi görürdü. Hepimiz onu severdik; özellikle de çocuklar. Bizemneler neler anlatırdı! Sanki ağzından laf değil, nesneler çıkıyordu. Bütün köy onun kutsal varlığını koklar; kokusuyla sarhoş ve bütün […]
Published on December 14, 2016 12:42