Cengiz Çandar's Blog, page 88

July 22, 2025

ABD’de eğitim alarmı! Trump yönetimine 6 milyar dolarlık dava şoku

ABD’de bazı okul bölgeleri, 6 milyar dolardan fazla eğitim fonunun dondurulduğu gerekçesiyle Trump yönetimine dava açtı.

ABC News’in haberine göre, Trump yönetiminin 6 milyar doların üstündeki eğitim fonunu dondurması sivil toplumu harekete geçirdi.

Söz konusu durumu eleştiren okul bölgeleri ve “Amerikan Öğretmenler Federasyonu” üyeleri, Kongre tarafından tahsis edilen söz konusu fonun dondurulmasına karşı dava açtı.

Buna göre davacılar, ABD Eğitim Bakanlığının yanı sıra Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisine (OMB), düşük gelirli öğrenciler ve göçmenlerin eğitimi için “hayati öneme sahip” fonun verilmesi talebinde bulundu.

Amerikan Öğretmenler Federasyonu yöneticisi Wendy G. Coleman, “Trump yönetiminin bu fonları dondurmasının hiçbir yasal gerekçesi yok.” ifadesini kullandı.

FONLAR DONDURULMUŞTU

Trump yönetimi 1 Temmuz’da, okul sonrası, yaz programları, İngilizce öğrenen öğrencilere destek, öğretmen eğitimi ve diğer hizmetlerin ödenmesi için Kongre tarafından tahsis edilen 6 milyar dolardan fazla fonu dondurmuş ve bu fonların incelemeye alındığını açıklamıştı.

ABD Hazine Bakanlığının 11 Temmuz’da yayımladığı haziran ayına ilişkin bütçe dengesi raporunda ise hükümetin eğitim harcamalarının haziranda yıllık bazda yüzde 91 azaldığı görülmüştü.

14 Temmuz’da da 24 eyaletten temsilciler, söz konusu fonun dondurulması konusunda Trump yönetimine dava açmıştı.

EĞİTİM BAKANLIĞI TRUMP’IN “HEDEFİNDE”

ABD Başkanı Donald Trump, ikinci döneminde “federal bürokrasi ve israfı azaltmak” yönünde politikalar benimseyeceğini duyurmuş ve göreve başladığı günden itibaren başta Adalet Bakanlığı olmak üzere farklı federal kurumlarda görev yapan birçok kişinin görevine son vermişti.

ABD Eğitim Bakanlığı, “yeniden yapılanma süreci” kapsamında bünyesindeki sivil çalışanların 1300’ünü işten çıkarmayı planladığını duyurmuştu.

ABD Başkanı Trump, 20 Mart’ta imzaladığı kararnameyle Eğitim Bakanlığının kapatılma sürecini başlattığını açıklamış ve eğitim süreçlerinin tamamen eyaletlere bırakılacağını duyurmuştu.

Federal yargıç Myong Joun ise Başkan Donald Trump’ın Eğitim Bakanlığını kapatmaya yönelik kararını durdurarak kurumdan çıkarılan kişilerin de işe geri alınmasına hükmetmişti.

Trump’ın Eğitim Bakanlığını kapatabilmesi için Senato’dan en az 60 oy alması ve bunun için demokratların oyuna da ihtiyaç duyacağını belirten uzmanlar, bu durumun pek mümkün olmadığı, bunun yerine Eğitim Bakanlığının başına temsili birinin atanmasının, Bakanlığı Trump dönemi boyunca etkisiz hale getirebileceği görüşünde.​​​​​​​ (AA)

ABD’de eğitim alarmı! Trump yönetimine 6 milyar dolarlık dava şoku yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 22, 2025 03:11

İsrail muhalefetinden flaş çıkış: Türkiye’nin Eurofighter alımı engellensin

İsrail ana muhalefeti Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid, Türkiye’nin Orta Doğu’da en güçlü donanmaya sahip olduğunu belirterek Ankara’nın İngiltere ve Almanya’dan Eurofighter Typhoon savaş uçağı tedarik etmesinin engellenmesini istedi.

Lapid, Türkiye’nin İngiltere ve Almanya’dan Eurofighter Typhoon savaş uçağı tedarikine ilişkin yürüttüğü süreç hakkında sosyal medya hesabından yazılı açıklama yaptı.

Netanyahu hükümetini, Türkiye’nin Eurofighter savaş uçağı tedarikine ilişkin sürece engel olmamakla suçlayan Lapid, “İsrail’in işleyen bir dışişleri bakanlığı veya normal bir hükümeti olsaydı, Almanya ve İngiltere’nin Türkiye’ye Eurofighter Typhoon uçağı satışına yönelik yeni anlaşmayı çoktan engellemiş olurdu.” yorumunda bulundu.

Lapid, Türkiye’nin Eurofighter savaş uçağı alması halinde bunun İsrail için “tehlikeli olacağı” iddiasında bulunarak, “Türkiye, Orta Doğu’nun en büyük ve en güçlü donanma filosuna sahip ve şimdi İsrail ile hava sahasında eşitlik sağlamayı hedefliyor. Bu tehlikeli bir durum ve işlevsiz hükümetimiz bu anlaşmanın ilerlemesine izin verdi ve bu konuda hiçbir şey yapmadı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Eurofighter savaş uçağı tedariki için İngiltere ve Almanya ile görüşmeleri sürdürdüğü ve sürecin olumlu işlediği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada Türkiye’nin Eurofighter savaş uçağı tedarikine ilişkin sürece de değinerek, “Bizim şu anda jet uçakları alımı konusunda malum İngiltere ve Almanya ile attığımız adımlar söz konusu. Bu konuda da İngilizler ve Almanlar olumlu yaklaşıyorlar. İnşallah jet uçaklarımızı da bir an önce alacağımıza inanıyorum.” demişti. (AA)

İsrail muhalefetinden flaş çıkış: Türkiye’nin Eurofighter alımı engellensin yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 22, 2025 03:07

5 milyar liralık tüketici şikayeti! İşte en çok sorun yaşanan sektörler ve ürünler

Tüketici hakem heyetleri bu yılın ilk yarısında 396 bin 182 uyuşmazlık başvurusunu karara bağladı.

Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, tüketici hakem heyetlerinin, tüketiciler ile satıcı veya sağlayıcılar arasında yaşanan uyuşmazlıklarda yargı dışı çözüm mercileri olarak hizmet verdiğine işaret edildi.

Tüketici uyuşmazlıklarının adil, hızlı ve kolay bir şekilde çözümüne olanak sağlayan tüketici hakem heyetlerinin, yargının iş yükünü de önemli ölçüde azalttığı belirtilen açıklamada, söz konusu heyetlerce bugüne kadar yaklaşık 18 milyon uyuşmazlığın yargıya intikal etmeden karara bağlandığı bildirildi.

Açıklamada, 2025 için değeri 149 bin liranın altında olan uyuşmazlıklar hakkında tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılabildiği hatırlatılarak, “Tüketici hakem heyetlerine 2025 yılının ilk yarısında toplam 408 bin 717 başvuru yapılmış ve 396 bin 182 başvuru hakem heyetleri tarafından karara bağlanmıştır. Yapılan başvuruların toplam parasal değeri yaklaşık 5 milyar lira tutarındadır.” bilgisi paylaşıldı.

TÜKETİCİLER EN ÇOK ELEKTRONİK MECRADAN BAŞVURUYU TERCİH EDİYOR

Tüketicilerin, e-Devlet üzerinde yer alan Tüketici Bilgi Sistemi aracılığıyla kolay şekilde tüketici hakem heyetlerine başvurabildiği kaydedilen açıklamada, “Bu kapsamda, söz konusu dönemde yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 71’i e-Devlet üzerinden elektronik ortamda gerçekleştirilmiş olup elektronik başvuru yönteminin tüketiciler tarafından daha fazla tercih edildiği gözlenmiştir.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, bu dönemde tüketici hakem heyetlerine yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 37’sinin ayıplı mallara, yüzde 26’sının ayıplı hizmetlere yönelik olduğuna dikkati çekilerek, şu ifadeler kullanıldı:

“Ürün bazında bakıldığında ise en çok şikayete konu olan ayakkabı, kıyafet ve tekstil ürünlerine yönelik başvurular toplam başvuruların yaklaşık yüzde 17’sini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, GSM aboneliği yüzde (4,79), kredi kartı üyelik ücreti (yüzde 4,03), cep telefonu (yüzde 3,78), mobilya (yüzde 3,66) ve internet aboneliği (yüzde 3,17) başvuruları diğer şikayet konusu ürün ve hizmetler olarak öne çıkmaktadır. e-Ticaret alışverişlerine (mesafeli sözleşmeler) ilişkin başvuruların oranı ise yüzde 4,95’tir.”

EN ÇOK BAŞVURU PERAKENDE TİCARET SEKTÖRÜNDE

Açıklamada, tüketici hakem heyetlerine yapılan başvuruların sektörel dağılımına ilişkin ise şu bilgiler verildi:

“Tüketici hakem heyetlerine en çok perakende ticaret sektörü (222 bin 89, yüzde 54,33), abonelik hizmetleri sektörü (46 bin 260, yüzde 11,31) ve finansal hizmetler sektörü (39 bin 547, yüzde 9,67) uyuşmazlıklarına ilişkin başvuru yapılmıştır. Ticaret Bakanlığımız ve tüketici hakem heyetlerimiz, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması için çalışmalarına kararlılıkla devam etmekte olup vatandaşlarımız, yasal hakları ve şikayetlerine ilişkin çözüm yollarıyla ilgili olarak Bakanlığımız internet sitesinde ‘https://tuketici.ticaret.gov.tr/yayin...’ adresinde yer alan tüketici rehberinin ilgili bölümlerinden detaylı bilgilere ulaşabilirler.” (AA)

5 milyar liralık tüketici şikayeti! İşte en çok sorun yaşanan sektörler ve ürünler yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 22, 2025 00:25

Beyaz Saray itiraf etti: Trump, kilise saldırısından bihaberdi

Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail’in Suriye’ye düzenlediği hava saldırısı ve Gazze’deki kiliseye yönelik saldırısından bihaber olduğunu belirtti.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail’in Suriye’ye ve Gazze’ye yönelik saldırılarını değerlendirdi.

Leavitt, “Başkan, Suriye’deki bombardımandan ve Gazze’deki Katolik Kilisesi’nin vurulmasından bihaberdi.” ifadesini kullandı.

Her iki olayın ardından Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile iletişime geçtiğini belirten Leavitt, “Başkan, bu durumların düzeltilmesi için hemen Başbakan’ı aradı.” dedi.

İsrail ordusunun, 17 Temmuz’da Gazze kentinin kuzeyindeki Kutsal Aile Kilisesi’ni hedef alan saldırısında 3 kişi hayatını kaybetmiş, en az 10 kişi yaralanmıştı. İsrail’in saldırısı tepki çekmişti.

ABD’de, bazı Beyaz Saray yetkililerinin, Suriye’de Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vuran İsrail’in Başbakanı Netanyahu’nun bundan sonra yapabilecekleri konusunda endişeli olduğu öne sürülmüştü.

Bazı Beyaz Saray yetkilileri, Trump yönetimi içinde Netanyahu’ya karşı artan bir “şüphecilik” olduğunu belirtmişti. (AA)

Beyaz Saray itiraf etti: Trump, kilise saldırısından bihaberdi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 22, 2025 00:22

Filenin Sultanları, Japonya ile karşılaşacak

A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın mücadele edeceği FIVB Kadınlar Milletler Ligi (VNL) Final Etabı, yarın Polonya’da başlayacak. Lodz şehrindeki Atlas Arena’nın ev sahipliği yapacağı organizasyon, 23-27 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek.

Grup aşamasını 6. sırada bitiren Türkiye, 24 Temmuz Perşembe günü TSİ 17.30’da oynanacak çeyrek final maçında puan cetvelinde 3. sırada bulunan Ferhat Akbaş yönetimindeki Japonya ile karşılaşacak.

Yarı finale yükselmesi halinde Türkiye’nin rakibi, Brezilya-Almanya eşleşmesinin galibi olacak.

Organizasyonda yarı final maçları 26 Temmuz’da yapılacak. Final etabı 27 Temmuz Pazar günü oynanacak 3-4 ve final karşılaşmalarıyla tamamlanacak.

– Milliler, yeniden kürsüye çıkmayı hedefliyor

Ay-yıldızlı takım, 2025 Kadınlar VNL Finalleri’nde yeniden kürsüye çıkmayı hedefliyor.

Başantrenör Daniele Santarelli yönetiminde 2023 yılında tarihinde ilk kez VNL şampiyonu olan Türkiye, bu sene genç kadrosuyla organizasyona 7’de 7 yaparak başladı.

Daha sonra inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Türkiye, takımda daha önce şampiyonluk yaşamış isimlerin tecrübesine güveniyor.

Ay-yıldızlılar, geçen sene çeyrek finalde Polonya’ya 3-2 yenilerek turnuvaya veda etmişti.

– Çeyrek final maçlarının programı

2025 Kadınlar VNL Finalleri’ndeki çeyrek final maçlarının TSİ programı şöyle:

Yarın:

17.30 İtalya-ABD

21.00 Polonya-Çin

24 Temmuz Perşembe:

17.30 Japonya-Türkiye

21.00 Brezilya-Almanya

Filenin Sultanları, Japonya ile karşılaşacak yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 22, 2025 00:20

ABD Hazine Bakanı’ndan şok uyarı: Fed’in bağımsızlığı tehlikede

ABD Hazine Bakanı Bessent, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikası dışındaki faaliyetlerine yönelik kapsamlı bir iç denetim yürütmesi gerektiğini kaydetti.

Scott Bessent, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CNBC’ye verdiği röportajda, Fed’in incelenmesi çağrısında bulunduğunu anımsattı.

Fed’in para politikası dışındaki faaliyetlerine yönelik kapsamlı bir iç denetim yürütmesi gerektiğini düşündüğünü vurgulayan Bessent, “Fed’in görev alanının giderek genişlemesi ve kurumsal yapısının büyümesi, bankayı para politikası misyonunun bağımsızlığını tehlikeye atabilecek alanlara sürüklemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Bessent, Fed’in bağımsızlığının ABD ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi ve istikrarının temel taşlarından biri olduğuna dikkati çekti.

Ancak bu özerkliğin, Fed’in temel misyonunun ötesindeki alanlara yönelmesiyle tehdit altına girdiğini savunan Bessent, “Bu durum, Fed’in para politikası konusundaki değerli bağımsızlığına gereksiz yere gölge düşüren haklı eleştirilere neden olmaktadır.” ifadesini kullandı.

Bessent, Fed’in bina yenileme projesinin hukuki dayanağı hakkında bir bilgisi veya görüşü olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:

“Ancak, yıllık 100 milyar dolardan fazla işletme zararı açıklayan bir kurumun böyle bir projeye girişme kararının mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Fed, para politikası çerçevesini düzenli olarak gözden geçirmektedir. Fed yönetiminin aynı şekilde, kurumun tüm görev alanlarını içeren kapsamlı bir kurumsal inceleme yapmasını, bu incelemeyi yayımlamasını ve çıkan sonuçlara göre harekete geçmesini tavsiye ederim. Bu adım, Fed’in Amerikan halkı nezdindeki güvenilirliğini artırarak, ülkenin para politikasını yönlendirme konusundaki temel misyonunu daha da güçlendirecektir.”

FED BİNASI RENOVASYONU İLE İLGİLİ TARTIŞMALAR SÜRÜYOR

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Fed Başkanı Jerome Powell’ı 2,5 milyar dolarlık Fed binasının yenilenmesi konusunda Kongre’yi yanlış yönlendirmekle suçlamıştı.

Trump da Fed binasına yapılan masrafa işaret ederek, “Bu bir renovasyon, nasıl olur da 2,5 milyar dolar harcarsınız?” ifadesini kullanmıştı.

Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi (OMB) Direktörü Russell Vought, Powell’a gönderdiği mektupta, Fed binası renovasyonu konusunda sorular sormuş, Powell’dan bunları yanıtlamasını istemişti.

Powell, Vought’a yazdığı yanıt mektubunda, suçlamalara açıklık getirmiş, kamu kaynaklarını en iyi şekilde kullanma sorumluluğunu ciddiyetle ele aldıklarını ve projenin 2017’de onaylanmasından bu yana titizlikle denetlendiğini belirtmişti.

ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Anna Paulina Luna da renovasyon projesine ilişkin “yeminli yalan beyanda bulunduğu” gerekçesiyle Powell’a yönelik soruşturma açılması için Adalet Bakanlığına başvuru yapmıştı.

Fed, internet sitesinde bina yenileme projesinin detaylarına yer vermiş, devam eden inşaatın fotoğrafları ile videosunu paylaşmıştı. (AA)

ABD Hazine Bakanı’ndan şok uyarı: Fed’in bağımsızlığı tehlikede yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 22, 2025 00:19

İtalya gol kralı, Al-Qadsiah’ta

Suudi Arabistan Ligi ekiplerinden Al-Qadsiah, geçtiğimiz yıl İtalya Serie A’da gol kralı olan Mateo Retegui’yi kadrosuna kattığını açıkladı.

İtalya Serie A takımlarından Atalanta’nın geçtiğimiz sezon gol kralı olan santrforu Mateo Retegui’nın yeni takımı belli oldu. Suudi ekibi Al Qadsiah, 26 yaşındaki golcü oyuncuyu 3 yıllık sözleşme ile renklerine bağladığını duyurdu.
Futbolculuk kariyerine Arjantin Ligi ekiplerinden River Plate alt yapısında başlayan Retegui, geçtiğimiz yıl Atalanta formasıyla toplam 49 maçta forma giydi ve 28 gol, 9 asistlik performans sergiledi.
Mateo Retegui, Serie A’da attığı 25 gol ile 2024-2025 sezonu gol kralı oldu.

İtalya gol kralı, Al-Qadsiah’ta yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 22, 2025 00:15

July 21, 2025

İş insanı ifade verdi: İmamoğlu ile Keleş’in cumhurbaşkanı seçimi için para topladığını iddia etti

İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklu bulunan iş insanı Sarp Yalçınkaya, etkin pişmanlık kapsamında ikinci kez ifade verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren iş insanı Sarp Yalçınkaya, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş’in, firari şüpheli Murat Gülibrahimoğlu’na CHP’nin satın alınması için kendilerinin fon oluşturduğunu, Ekrem İmamoğlu’nun buna katkı verenleri el üstünde tuttuğunu söylediğini iddia etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan iş insanı Yalçınkaya, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ikinci kez ifade verdi.

Yalçınkaya, ifadesinde, firari şüpheli Murat Gülibrahimoğlu’nun 27 Haziran’da cezaevine gönderdiği bir avukatın kendisine etkin pişmanlık kapsamında ifade vermemesi için baskı yaptığını anlattı.

Gülibrahimoğlu’nun güçlü olması nedeniyle ailesine zarar verebileceğini düşünerek tam ifade veremediğini savunan Yalçınkaya, “Sonradan sırtımı devletime yaslamam gerektiğini düşünerek tekrar ifade vermeye karar verdim. İfade etmek istediğim yeni hususlar bulunmaktadır.” beyanında bulundu.

Yalçınkaya, petrol şirketinin sahibi olarak, Türkiye genelinde yaklaşık 400 bayisi bulunduğunu, yıllık cirosunun 500 milyon dolar civarında olduğunu dile getirdi.

Şüpheli Yalçınkaya, İBB soruşturmasıyla ilişkilendirildiği kişinin ise Murat Gülibrahimoğlu olduğunu düşündüğünü, ona ait “Kuzey Modern” ve “Kuzey Gayrimenkul” isimli şirketlere akaryakıt sattığını ancak gerçekte bu şirketlerin Ekrem İmamoğlu ve Fatih Keleş’e (İBB Spor Kulübü Başkanı) ait olduğunu Gülibrahimoğlu’nun kendisine söylediğini iddia etti.

GÜLİBRAHİMOĞLU’NUN İHALESİZ İŞ ALDIĞI İDDİA EDİLDİ

İstanbul’a geldiğinde Gülibrahimoğlu’nun Etiler’deki ofisine uğradığını, burada birkaç kez Keleş’i gördüğünü aktaran Yalçınkaya, “Murat’la yapmış olduğumuz sohbetlerde, bana ‘İBB’den (İSFALT/İSTAÇ) aldığı işleri Fatih Keleş’in kendisine verdiğini, Fatih Keleş’in yönlendirmesi ve işaretiyle İBB’den ihaleye girmeden iş aldığını, belediyenin tüm hafriyat döküm, maden, geri dönüşüm işlerini Keleş’in gözetiminde ve denetiminde yaptığını, Keleş’in günlük olarak yapılan işleri takip ettiğini, hesabını tuttuğunu ve komisyonlarını haftalık olarak tahsil ettiğini söyledi.” ifadelerine yer verdi.

İş insanı Yalçınkaya, Gülibrahimoğlu’nun Keleş ile Ekrem İmamoğlu’nun denetimi ve gözetimi altında, İmamoğlu’nun en sağlam kasası ve yediemini olduğunu, kazandığı karın büyük bölümünün Keleş aracılığıyla İmamoğlu’na aktarıldığını defalarca söylediğini kaydetti.

Gülibrahimoğlu’nun özel jetiyle 2022-2025 arasında yurt dışına gidip geldiğini, aynı jetle 2022’de İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü şüpheli Tuncay Yılmaz ve şüpheli Hüseyin Köksal’la yurt dışına çıktığını aktaran Yalçınkaya, “Murat’a özel jetle kimlerle, neden yurt dışına çıktığını sorduğumda bana ‘jetle yurt dışına para götürdüklerini, bu uçuşların genellikle kısa süreli ve kapalı uçuşlar olduğunu’ söylerdi. Murat’ın söylemlerinden yurt dışına götürülen paraların hafriyat, reklam ve inşaat işlerinden gelen paralar olduğunu anlıyorum. Murat kendisine ait bu özel jetle mart ayında yurt dışına kaçtı.’ beyanında bulundu.

Yalçınkaya, Gülibrahimoğlu’nun İBB’den aldığı işlerden aylık 1 milyar liranın üzerinde ciro yapmasına rağmen ödemelerini yapmakta zorlandığını, zaman zaman kendisinden borç istediğini anlattı.

Gülibrahimoğlu’nun ofisinde Fatih Keleş’in de olduğu bir gün sohbet ettiklerine dikkati çeken Yalçınkaya, “Bana Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başından göndermedikçe rahat edemeyeceklerini belirttiler. Daha sonraki süreçte de şu an gündemde olan kongre sürecinde delegelere maddi menfaat sağlayarak seçimi Özgür Özel’in kazanmasını sağladılar. Bu hususları zaman zaman bir araya geldiğimizde ettikleri sohbetlerde ben de orada bulunduğumdan dolayı bizzat duydum.” ifadelerini kullandı.

Yalçınkaya, Murat Gülibrahimoğlu’nun bir sohbetinde söylediklerini ise şöyle aktardı:

“Fatih Keleş’in kendisine, (Gülibrahimoğlu) ‘Muratçığım az kaldı, Ekrem Baba cumhurbaşkanı oluyor. Memleketin bütün muslukları bize akacak, sabret şimdi alma zamanı değil verme zamanı. Şimdi verirsek baba cumhurbaşkanı olduğunda kürekle verdiğimizi kepçeyle alacağız.’ diyerek avuttuğunu söylerdi. Ayrıca Keleş’in ilk hedeflerinin CHP’yi satın almak olduğunu, bu işi kendilerinin finanse etmesi halinde CHP’de istedikleri kişiyi belediye başkanı yapabileceklerini, istemediklerini şutlayacaklarını, bunun için bir fon oluşturulduğunu, Ekrem İmamoğlu’nun bu fona katkı verenleri el üstünde tuttuğunu, ‘En çok veren sen ol, sen el üstünde tutul.’ dediğini söylerdi. Daha sonra CHP ele geçirilince Keleş, Murat’ın yanına gelerek ‘Bak gördün mü paranın gücünü, 100 yıllık CHP’yi aldık.’ diye sevindiğini söyledi. Bu sözleri defalarca Murat’tan işittim.”

İş insanı Yalçınkaya, 2020 veya 2021’de Gülibrahimoğlu ile Olay TV’nin olduğu binada buluştuklarını, kendisine, “Patron (Ekrem İmamoğlu) burayı satın almamız gerektiğini emretti. Medyanın bizim için çok önemli olduğunu, etkin bir şekilde medyayı kullanırsak daha başarılı olacağımızı, Halk TV’nin yetersiz olduğunu söylediğini.” aktardığını ifade etti.

Gülibrahimoğlu’nun bunun için finansmanı sağlayacağını kendisine de söylediğini kaydeden Yalçınkaya, soruşturmaya yansıyan usulsüz ve gayriresmi iş ile eylemlerden kazanılan haraçlarla Olay TV’nin satın alındığını belirtti.

Yalçınkaya, Gülibrahimoğlu’nun ofisinde Keleş’in “Gördüğün gibi parti işi tamam, parti artık bizde… Biz ne dersek partide bundan sonra o olacak. Şimdiki hedefimiz Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olmasıdır. Nasıl ki partinin ele geçirilmesi için bir fon oluşturuldu ve bu hususta başarılı olunduysa şimdi de cumhurbaşkanı seçimi için büyük bir fona ihtiyacımız var. Bu fona katkı verenler abat olacak. Artık kara göründü, daha çok verme, alma zamanımız yaklaşıyor. Şunun şurasında 2 sene kaldı. İmar, iskan, ruhsat sıkıntısı olanları piyasadan bulalım, hangi ilçede, büyükşehirde iş varsa kapalım. 1 milyon dolar ve üzerinde para alacağımız her işi üstlenelim, küçük işlerle vakit kaybetmeyelim. İmarsız büyük arsalar bulalım, imara açtıralım. Kazandığımız paraların yarısını cumhurbaşkanlığı fonuna, yarısını da cebimize koyalım.” dediğini aktardı.

İMAMOĞLU İLE KELEŞ’İN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İÇİN FON BULMA İDDİALARI

Yalçınkaya, ifadesinde şöyle devam etti:

“Aynı sohbette Murat Gülibrahimoğlu, Fatih Keleş ile Ekrem İmamoğlu’nun kendilerine, ‘Cumhurbaşkanlığı fonuna para bulmak için özellikle alışveriş merkezlerini, yalıları, büyük binaları mercek altında tutun, kaçak olan bölümlerini ihbar edin, sonra da yalı, alışveriş merkezi, büyük bina sahipleri ile iletişime geçin ve biz bu işi çözeriz deyip işleri üstlenin, hedefimiz büyük AVM’lerden 10 milyon dolar, küçüklerden 5 milyon dolar tahsilat yapmak, seçimi kazanmamız için en az 2 milyar dolar paraya ihtiyacımız var.’ dediğini söyledi. Fatih Keleş, Ekrem İmamoğlu’nun bu talimatı üzerine AVM sahipleriyle iletişim kurduklarını, AVM sahiplerinin bazılarının AK Parti’ye çok yakın olduğunu, istenen paralara itiraz ettiklerini söyledi. Bunlardan birisinin de A Plus AVM’nin sahipleri olan N.D, S.F. ve S.D. olduğunu, adamların çok cimri olduğunu, AVM’nin otoparkı kaçak olduğundan, otoparkın mühürleneceği söylendiklerini ve 200 milyon lira ceza yazılacak dendiğini veya ‘Bu ceza yerine 3 milyon avro öde’ dendiğini, adamlardan 1 milyon avroyu zorla aldıklarını, her zaman istedikleri paraları da alamadıklarını, Bu nedenle AVM sahipleri ile ya da imar işi olanlarla görüşürken çok dikkatli hareket edilmesi gerektiğini, attıkları taşın ürküttükleri kurbağaya değmediğini söyledi. Bu hususları da bizzat Fatih Keleş’ten işittim.”

Gülibrahimoğlu’nun ofisine gittiğinde Keleş’in buradan elinde çantalarla çıktığını gördüğünü, çantanın birisinin köşesinde hafif aralık olduğu için dolar balyalarının göründüğünü, iş insanlarının haraç çetesinden bıktığını ifade eden Yalçınkaya, Gülibrahimoğlu’nun Cebeci’deki dolgu döküm işinden kazandığı milyon dolarların Keleş aracılığıyla İmamoğlu’yla cumhurbaşkanı seçim fonuna aktarıldığını öne sürdü.

SORUŞTURMA NEDENİYLE İMAMOĞLU’NUN CUMHURBAŞKANLIĞI ÖN SEÇİM KAMPANYASININ ÖNE ALINDIĞI İDDİASI

Yalçınkaya, ifadesinin devamında, “CHP Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim çalışması başlatınca bu hususu da Murat’la konuştuk. Murat, bana bir savcı marifeti ile Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın bazı casusların yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili Ekrem İmamoğlu’na bilgi aktardığını, bu işleri İmamoğlu’nun avukatı Pehlivan’ın yaptığını hatta Pehlivan’ın bir bayan savcıyla yakın münasebetinin olduğunu, Ekrem İmamoğlu’nun da kendisine yapılacak yolsuzluk soruşturmasını haber alınca 1 yıl sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı ön seçim kampanyasını öne çektiğini, bu seçim çalışmaları ile ‘İmamoğlu’nun kendisine yapılacak yolsuzluk soruşturmasını siyasi operasyonmuş’ gibi göstereceğini, cumhurbaşkanlığı ön seçim kampanyasının bu sebeple öne alındığını söyledi.” beyanını verdi.

Murat Gülibrahimoğlu’nun 19 Mart’ta telefon açarak, kendisini İBB soruşturmasına dahil edeceklerini, bu durumu çözmeye çalıştığını söylediğini aktaran Yalçınkaya, şunları kaydetti:

“Bana sürekli ‘Yurt dışına kaç.’ diyordu. Ama ben herhangi bir suçum olmadığını bildiğimden hiçbir zaman yurt dışına kaçmayı düşünmedim. Hatta Murat’ın mallarına tedbir konulduğu 7 Mayıs’ta doğum günüm olduğundan dolayı kutlamak için yurt dışına çıkıp geri geldim. Suçlu olsaydım geri gelmezdim. Murat beni her gün arayıp operasyon yapılacağını söylüyordu. Hatta operasyon yapılmadan önceki gece de aradı. Bana operasyon yapıldığı günün bir önceki gecesi de dahil olmak üzere sürekli konuşuyorduk.” (AA)

İş insanı ifade verdi: İmamoğlu ile Keleş’in cumhurbaşkanı seçimi için para topladığını iddia etti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 21, 2025 03:26

Hindistan’da Muson felaketi: 125 kişi hayatını kaybetti

Hindistan’ın kuzeyindeki Himaçal Pradeş eyaletinde şiddetli yağışların yol açtığı sel, heyelan ve bu afetlerin neden olduğu trafik kazalarında 125 kişi öldü.

Hindistan’ın NDTV kanalının haberine göre, ülkenin Himaçal Pradeş eyaletinde 20 Haziran’dan bu yana etkili olan muson yağmuru can ve mal kaybına yol açmaya devam ediyor.

Eyalet Afet Yönetim Merkezi’nden (SDMA) yapılan açıklamada, şiddetli muson yağışlarının neden olduğu sel, heyelan ve ani sağanaklarda yaşamını yitirenlerin sayısının 70 olduğu belirtildi.

Açıklamada, sel, heyelan ve ani sağanaklar sonucu oluşan trafik kazalarında da ölenlerin sayısının 55’e çıktığı bildirildi.

Yağışların altyapıya da zarar verdiği ve 468 otoyolun kapandığı belirtilen açıklamada, 676 su şebekesinde de kesinti yaşandığı aktarıldı.

Güney Asya’da haziran-eylül aylarında etkili olan muson yağışları, başta Hindistan’da olmak üzere her yıl büyük çaplı doğal afetlere ve kazalara yol açıyor. (AA)

Hindistan’da Muson felaketi: 125 kişi hayatını kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 21, 2025 03:17

Trump’ın ikinci dönemi borsada fırtına gibi başladı: altı ayda dalgalı kazanç

ABD Başkanı Trump’ın 20 Ocak’ta başlayan ikinci başkanlık döneminin ilk altı ayı, agresif ticaret politikalarının neden olduğu ekonomik belirsizliklerin etkisiyle ülke borsalarında önemli dalgalanmalarla geçti.

Beyaz Saray’daki başkanlık koltuğuna 20 Ocak’ta ikinci kez oturan Trump, dün görevindeki altıncı ayını tamamladı. Bu altı ayda piyasalarda sert düşüşler ve tarihe geçen günlük toparlanmalara tanık olundu.

Trump’ın geçen yıl kasım ayındaki seçim zaferi sonrasında kurumsal vergi indirimleri ve düzenlemelerin azaltılması gibi beklentilerle ABD pay piyasalarında endeksler rüzgarı arkasına aldı. Seçim gününden yemin törenine kadar geçen sürede S&P 500 endeksi yüzde 4’e yakın yükselirken Dow Jones ve Nasdaq rekor seviyelere ulaştı.

Ancak Trump’ın ardı ardına gelen tarife açıklamaları ile enflasyon ve resesyon korkuları, piyasalardaki olumlu havayı tersine çevirdi.

Trump’ın “kurtuluş günü” olarak nitelendirdiği 2 Nisan’da açıkladığı karşılıklılık esasına dayalı tarifeler, piyasalarda şok etkisi yarattı. Bu durum tüm dünyaya yayıldı ve küresel borsalarda da satıcılı seyir izlenmesine neden oldu.

Karşılıklı tarifelerin açıklanması, yalnızca iki günde S&P 500 endeksinin yüzde 10 düşmesine yol açtı ve ABD piyasalarından 6 trilyon dolar silindi. Bu, endeksin en hızlı düşüşlerinden biri olarak kayıtlara geçerken Dow Jones ve Nasdaq da tarihi kayıplar yaşadı.

TARİFE ERTELEMESİ SONRASI ENDEKSLER TOPARLANDI

Tarife duyurularının düzensiz şekilde yapılması, analistlerin “yarı kalıcı belirsizlik durumu” olarak tanımladığı ortamı yarattı. 2 Nisan öncesi 21 civarında seyreden ve S&P 500 Endeksi’ndeki dalgalanmayı gösteren VIX Endeksi, tarife duyurusu sonrasında 50 değerinin üzerinde çıktı.

Yatırımcıların, gümrük vergilerinin yükselmesinin işletme ve tüketici maliyetlerini artıracağı, bunun da enflasyonu körükleyip büyümeyi yavaşlatacağına yönelik endişeleri güçlendi.

Trump’ın 9 Nisan’da Çin hariç diğer ticaret ortakları için ek tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu duyurması ise borsadaki yükselişi ateşledi.

Bu duyuru tarihi bir piyasa toparlanmasına yol açarken 9 Nisan kapanışında Dow Jones endeksi yüzde 8’e yakın, S&P 500 endeksi, yüzde 9,5 ve Nasdaq endeksi yüzde 12’den fazla yükseldi.

S&P 500 endeksi, o tarihte Ekim 2008’den bu yana en büyük günlük kazancını elde etmesine rağmen 20 Ocak’taki seviyesinin yüzde 7’den fazla altında kaldı.

TİCARET ANLAŞMALARI İÇİN SÜRE DARALDI

Tarife ertelemesini 1 Ağustos’a uzatan Trump, ülkenin 25 ticaret ortağına bu tarihten itibaren uygulanacak gümrük vergisi oranlarını bildiren tarife mektupları gönderdi.

Bu süresinin dolmasına sayılı günler kalmasına rağmen ABD, şu ana kadar sadece 4 ülkeyle ticaret anlaşması yapabildi. İngiltere ve Çin ile mayıs ayında, Vietnam ve Endonezya ile de temmuz ayında anlaşma sağlandı.

Trump’ın Hindistan ile anlaşmanın “çok yakın” olduğunu ve Avrupa Birliği ile de müzakerelerin devam ettiğini belirtmesine rağmen bu ülkelerle henüz anlaşmaya varılamadı.

ABD EKONOMİSİ İLK ÇEYREKTE DARALDI

Trump’ın ikinci başkanlık döneminin ilk altı ayında karmaşık bir ekonomik tablo öne çıktı. Ülke ekonomisi, 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 0,5 ile son üç yılda ilk kez daraldı.

Bu küçülmenin başlıca nedenleri, tarifelerden kaçınmak isteyen işletmelerin siparişlerini nisan öncesine çekmesiyle rekor seviyeye ulaşan ithalat ve kamu harcamalarındaki azalma oldu.

Ülkede tüketici enflasyonu ise nisanda yüzde 2,3’e kadar gerilerken mayısta yüzde 2,4’e, haziranda da yüzde 2,7’ye çıktı. İşsizlik oranı yüzde 4 civarında seyretse de tüketici güveni düştü. Artan fiyatlar ve ekonomik belirsizlik kaynaklı işten çıkarmalara ilişkin endişeler arttı.

ABD’de ayrıca 2017’de yürürlüğe giren vergi indirimlerini kalıcı hale getiren ve ilave küçük vergi avantajları sağlayan düzenleme yasalaştı. Düzenlemeyle ülkenin borç limiti de 5 trilyon dolar artırıldı.

TARİFE ETKİLERİ SEKTÖR BAZLI AYRIŞTI

Getirilen gümrük vergileri, çelik ve enerji gibi sektörleri olumlu etkilerken teknoloji ve perakende gibi sektörlerde tedarik zinciri bozulmaları ve fiyat baskıları nedeniyle sorunlara yol açtı.

Trump ile ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell arasındaki gerilim de belirsizliği artırırken Trump, faiz oranlarını yeterince hızlı indirmediği gerekçesiyle Powell’ı defalarca kez eleştirdi.

Powell’ın süresini tamamlamadan görevden alınacağı söylentileri de Fed’in bağımsızlığına yönelik endişelere ve piyasalarda tedirginliğe yol açtı.

Ancak Trump, geçen hafta Powell’ı görevden almasının “pek olası olmadığını” söyleyerek piyasadaki korkuları yatıştırdı.

Daha temkinli pozisyonlar alan yatırımcılar, altın gibi güvenli limanlara veya kısa vadeli hazine tahvillerine yönelse de piyasa dalgalanmalarına rağmen Trump’ın politikaları yurt içi yatırımları teşvik etti. Bazı teknoloji ve ilaç devleri, ABD’de üretim, veri merkezi ve AR-GE alanlarında milyarlarca dolarlık yatırım açıklamaları yaptı.

S&P 500 İLE NASDAQ GEÇEN HAFTA REKOR SEVİYELERİNİ GÖRDÜ

Bu gelişmelerle ABD borsalarında endeksler, Trump’ın görevindeki dalgalı geçen ilk altı ayı kazançla kapattı.

Tarife gerilimlerinin azalmasına rağmen belirsizlik sürse de altı ayda Dow Jones endeksi yaklaşık yüzde 2, S&P 500 endeksi yüzde 5 ve Nasdaq endeksi yüzde 6,5 yükseldi. Böylelikle nisan ayı başında altı ayın dip seviyelerini gören endeksler, tarihi kayıplarından toparlanmış oldu.

S&P 500 endeksi geçen hafta perşembe günü, Nasdaq endeksi cuma günü rekor seviyeden kapandı. S&P 500 endeksi Trump’ın 2017 ile 2021 arasındaki ilk başkanlık döneminde yüzde 68 değer kazanmış, Joe Biden’ın 2021-2025 yıllarındaki başkanlık döneminde de yaklaşık yüzde 58 artmıştı.

“MUHTEŞEM YEDİLİ” ARASINDA TESLA GERİDE KALDI

Nvidia, Trump’ın ilk altı ayında “muhteşem yedili” arasında yatırımcılarına en fazla kazandıran şirket oldu. Bu dönemde şirketin hisseleri yüzde 25 arttı.

Hisse fiyatı geçen hafta rekor seviyeye çıkarken Nvidia, 4 trilyon dolar piyasa değerini geçen ilk şirket oldu.

Microsoft da altı ayda yatırımcılarına yaklaşık yüzde 19 kazandırırken Meta’nın hisseleri yüzde 15’e yakın arttı. Amazon’un hisseleri ise bu dönemde yatay seyir izledi.

Alphabet’in hisseleri, Trump’ın ikinci başkanlık döneminin ilk altı ayında yaklaşık yüzde 6, Apple’ın hisseleri de yüzde 8’in üzerinde geriledi.

Tesla hisseleri ise yüzde 23’e yakın düşerek “muhteşem yedili” arasında en kötü performansı gösterdi. (AA)

Trump’ın ikinci dönemi borsada fırtına gibi başladı: altı ayda dalgalı kazanç yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on July 21, 2025 02:05

Cengiz Çandar's Blog

Cengiz Çandar
Cengiz Çandar isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Cengiz Çandar's blog with rss.