Cengiz Çandar's Blog, page 211

Gabar’da 80 bin varil üretime ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’deki petrol üretiminin 2016 yılına kıyasla 3 katına çıktığını bildirerek Şırnak Gabar’daki üretimin 80 bin varile ulaştığını açıkladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tarafından düzenlenen iftara katıldı. Burada gençlere seslenen Bakan Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası’ndaki günlük üretim ile 3 milyon hanenin gaz ihtiyacının karşılandığını söyledi. Bayraktar, bir dönem terörle anılan Şırnak Gabar’da 2021 yılında cumhuriyet tarihinin en büyük petrol keşfini gerçekleştirdiklerini anlatarak “O sahadan biz bugün 80 bin varil petrol üretiyoruz. Bizim üretimimiz 2016 yılından bugüne yaklaşık 3 kat artmış durumda.” dedi.

ARAMACILIKTA YENİ DÖNEM
Türkiye’deki petrol ve doğal gaz aramacılığında yeni bir safhaya geçtiklerini kaydeden Bayraktar, önce Diyarbakır sonra Trakya bölgesinde konvansiyonel olmayan petrol ve doğal gaz aramacılığına başlayacaklarını ifade etti.

BU TÜRKİYE UZAK DEĞİL
Ekonomide kırılganlığın nedeni olan enerjide dışa bağımlılığın çözülmesi halinde dar gelirliler, sabit gelirliler ve enflasyon ile ilgili bütün sıkıntıların ortadan kaldırılacağına işaret eden Bayraktar, “Bakın her yıl 70, 80, 100 milyar dolar dışarıya enerji için para ödüyoruz. Bu paranın bizim kasamızda kaldığı bir Türkiye’yi düşünün. İnşallah bu Türkiye çok uzak değil. Bunun için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük bir kararlılıkla mücadele ediyoruz.” dedi.

BULANLAR, ARAYANLARDIR
Bayraktar, AK Parti iktidarlarında Türkiye ekonomisinin 230 milyar dolardan 1,3 trilyon dolara geldiğini belirterek “Bize ayak bağı olmak isteyenler olmasaydı bugün 2,5 trilyon dolarlık bir ekonomi olacaktık. Terörle bizi yıllarca meşgul ettiler. Her arayan bulamaz ama bulanlar mutlaka arayanlardır. Dolayısıyla biz her bir karış toprağımızda aramaya, bulmaya gayret edeceğiz.” diye konuştu.

KARDAN AYDINLIK
Bayraktar, gençlere çağrıda bulunarak “İnanmış, çalışkan, meseleye hâkim gençlerimize ihtiyacımız var. İnşallah sizler de kendine güvenen, duruşu olan, iz bırakan Türk gençliği olarak TÜGVA gençliği olarak o kardan aydınlık yarınlara hep birlikte ulaşacağız.” ifadelerini kullandı.

Gabar’da 80 bin varil üretime ulaşıldı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Bakan Yerlikaya’dan provokatif paylaşımlara ilişkin açıklama

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik başlatılan yolsuzluk ve terör soruşturmasına ilişkin sosyal medya üzerinden provokatif paylaşımlar yaptıkları değerlendirilen 326 şüpheli hesap yöneticisinin belirlendiğini, 54 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bazı sosyal medya hesapları üzerinden “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “Suç işlemeye tahrik” suçları kapsamında 72’si yurt dışında olmak üzere 326 şüpheli hesap yöneticisinin tespit edildiğini belirtti.

Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve Güvenlik Daire Başkanlığının yaptığı koordineli çalışmalar sonucunda 54 şüphelinin yakalandığı bilgisini veren Yerlikaya, şunları kaydetti:

“Diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Ayrıca, dün gece düzenlenen gösterilerde 53 şahsa, 2911 Sayılı Kanuna Muhalefet, Kamu Malına Zarar Verme ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme suçlarından işlem yapılmıştır. Bu gösterilerde 16 polisimiz yaralanmıştır. Polislerimize acil şifalar diliyorum. Kahraman polislerimiz, milletimizin huzuru ve güvenliği için gece gündüz demeden görev başındadır. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımız, kanunların verdiği yetki çerçevesinde suç ve suçlularla mücadelemize kararlılıkla devam etmektedir.” (AA)

Bakan Yerlikaya’dan provokatif paylaşımlara ilişkin açıklama yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Eşref Rüya rekora koşuyor

Kanal D’nin merakla beklenen dizisi Eşref Rüya, ilk bölümüyle ekrana geldi. Başrollerini Çağatay Ulusoy ile Demet Özdemir’in paylaştığı yapım, güçlü kadrosuyla dikkat çekti. Dizinin ilk bölümü YouTube’da 24 saat içinde 3 milyon izlendi. Hayranları dizinin başrol oyuncuları Çağatay Ulusoy ile Demet Özdemir’i sosyal mecralarda yorum yağmuruna tuttu.

EŞREF İLE RÜYA’YA SEVGİ SELİ

Güçlü kadrosuyla dikkat çeken dizinin ilk bölümünde Eşref, (Çağatay Ulusoy) yıllardır unutamadığı aşkı Rüya’nın acısını çekerken, Nisan’ın (Demet Özdemir) şarkı söyleyerek okutmaya çalıştığı kardeşiyle başı derde girdi. İkilinin yollarının kesiştiği sahneler çok konuşuldu. Sürükleyici hikayesiyle izleyiciyi ekran başına çeken dizi, sosyal medyada da büyük ilgi gördü. Oyunculuk performanslarıyla övgü toplayan Çağatay Ulusoy ile Demet Özdemir’in hayranları ikiliyi yorum yağmuruna tuttu. İkili, #EşNis olarak etiketlendi.
Dizi, Youtube’da 24 saat içinde 3 milyon izlenerek trendlere girdi.

YILDIZ KADRO
Yapımını sektörün önde gelen yapım şirketlerinden Tims&B’in, yapımcılığını Timur Savcı ve Burak Sağyaşar’ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Uluç Bayraktar’ın oturduğu ve senaryosu Ethem Özışık ve Lokman Maral tarafından kaleme alınan ‘Eşref Rüya’ ilk bölümüyle izleyici karşısına çıktı. Eşref Rüya’nın kadrosunda Çağatay Ulusoy, Demet Özdemir, Necip Memili, Büşra Develi, Ahmet Rıfat Şungar, Tolga Tekin, Görkem Sevindik, Ceren Benderlioğlu, Ebrar Karabakan, Umut Karadağ, Kaan Turgut, Aşkın Şenol, Şener Savaş, Ahmet Yıldırım, Kerem Alp Kabul, Bartu Zeytinci, Gökçem Çoban, Volkan Uygun, Taylan Güldere, Feriha Eyüboğlu ve Macit Koper yer alıyor.

Eşref Rüya, yeni bölümleriyle her çarşamba akşamı saat 20.00’de Kanal D’de.

Eşref Rüya rekora koşuyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Altın fiyatları rekor peşinde! Küresel belirsizlikler yükselişi tetikliyor

Küresel ekonomideki belirsizlikler ve jeopolitik gerilimler altın fiyatlarını yeniden gündeme taşıdı. Yatırımcıların güvenli liman arayışıyla altın, rekor seviyelere doğru hızla ilerliyor.

Güvenli liman varlıklardan altın, jeopolitik risklerin yanında artan belirsizlik, ABD Başkanı Donald Trump’ın agresif gümrük vergisi politikalarının olası sonuçlarına ilişkin endişeler ve Trump’ın küresel düzeni daha geniş çapta bozma tehdidinde bulunmasının etkisiyle de rekor kırmaya devam ediyor. Altının ons fiyatının 14 Mart’ta ilk kez psikolojik sınır 3 bin doları kırmasının ardından, değerli metalin yeni rekorlar araması dikkati çekiyor.

Yeni yılına 2 bin 623 dolardan başlayan altının onsu, senenin başından bu yana 400 dolardan fazla değer kazandı, bu yıl 18 kez rekor yeniledi. Altının ons fiyatı geçen yıl yüzde 27 yükselirken, bu yıl da yüzde 15’in üzerinde artış gösterdi. Son 10 yılda ise yüzde 130’dan fazla arttı. Dün altının ons fiyatı 3 bin 57,31 dolara ulaşarak rekor tazeledi.

Analistler, altındaki son aylardaki yükseliş serisini, Richard Nixon’ın 15 Ağustos 1971’de doların altına dönüştürülebilirliğini (doların altın standardından ayrılması) sonlandırmasından beri “üçüncü büyük boğa piyasası” olarak değerlendiriyor.

FİYATA ETKİSİ OLAN 4 FAKTÖR

Trump’ın gümrük tarifeleri politikasındaki gelişmelerin yatırımcılar arasında belirsizliğe yol açması, ABD’nin potansiyel olarak büyüyen bütçe açığına yönelik artan endişeler, dünyanın önde gelen merkez bankalarının küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler ve artan jeopolitik gerilimler nedeniyle tuttukları altın rezervlerini artırması, altının fiyatını yukarı yönlü destekleyen ilk 3 faktör olarak sıralanıyor.

Çin ve Hindistan gibi bazı Batılı olmayan ülkelerin merkez bankalarının da altın alımlarını ABD’nin olası yaptırımlarına karşı kendilerini jeopolitik olarak korumak için kullanmak istemesi de altının fiyatını yönlendiren 4’üncü faktör olarak gösteriliyor.

GÜMRÜK TARİFELERİ

ABD’nin ithalat tarifelerine ilişkin endişeler, bu tarifelerin küresel ekonomik büyüme ve enflasyon üzerindeki potansiyel etkileri ve jeopolitik belirsizlikleri artırması altın fiyatını destekliyor. Tırmanan jeopolitik gerilimler, yükselen ticaret tarifeleri ve finansal piyasalarda artan belirsizlik ışığında, yatırımcılar giderek daha fazla istikrar ararken, bunu altında görüyor.

Küresel ticaret çatışması altın piyasasındaki tedarik zincirlerini etkilerken, değerli metallere uygulanan ithalat vergilerinden endişe duyan piyasa katılımcılarının son günlerde altın külçelerini Londra’dan New York’a kaydırdığı belirtiliyor. Hatta bazı analistler, ABD’ye yapılan altın transferlerinin altında yeni rekor arayışlarına sebep olduğunu iddia ediyor.

JEOPOLİTİK RİSKLER

Dünya Altın Konseyinin (WGC) modellemesine göre, jeopolitik risk, şubatta altında en önemli fiyat etkenlerinden biri oldu. İsrail ordusunun 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesi bozarak 18 Mart’ta Gazze Şeridi’ne yeniden şiddetli saldırı başlatması ve ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Ukrayna savaşında varılan anlaşmanın sonuçlarına ilişkin belirsizlik de altının güvenli bir liman olarak talep görmesini sağlıyor.

Washington, Moskova ve Kiev, anlaşmanın içeriği ve başarıya ulaşma ihtimali konusunda farklı yorumlarda bulunuyor. Yüksek düzeyde belirsizlikle karakterize edilen bir ekonomik ortamda, küresel ticaret çatışması, yatırımcıları endişelendirmeye devam ediyor.

Ekonomistlerin çoğu, ticaret çatışmasının, ithal malları daha pahalı hale getirerek enflasyonu körükleyeceğini değerlendiriyor. Küresel bir ticaret savaşının ekonomik büyümeye zarar vereceğini belirten ekonomistler, çatışmaların dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD ekonomisine zarar verme tehdidinde bulunduğunu ifade ediyor.

Altın ons fiyatı için ana itici güç daha yüksek belirsizlik seviyesi olurken, Trump’ın öngörülemeyen gümrük tarifeleri politikası ve ABD’nin Rusya’ya yaklaşıyor gibi görünmesi yatırımcılar için daha fazla belirsizlik oluşturuyor.

ABD BÜTÇE AÇIĞI

Analistler, ABD’nin potansiyel olarak büyüyen bütçe açığına ilişkin endişeleri de altının fiyatını yukarı yönlü destekleyen ikinci faktör olarak görülüyor. ABD’de 2025 mali yılının 5’inci ayı olan şubat itibarıyla toplam bütçe açığı, önceki senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 38 artarak 1,15 trilyon dolara ulaştı.

MERKEZ BANKASI ALIMLARI

WGC’nin “2024 Altın Talep Eğilimleri” raporuna göre, merkez bankalarının jeopolitik ve ekonomik risk ile enflasyona karşı korunmak ve portföylerini çeşitlendirmek hedefleriyle altına olan talepleri, orta ve uzun vadede artmaya devam ediyor.

Büyük merkez bankaları ayrıca geleneksel olarak büyük miktarda ABD tahvili bulundururken, son aylarda birçoğunun portföylerini altına doğru kaydırması dikkati çekiyor.

Altın talebi, 2024’te, enflasyon korkusu ya da küresel ticaretin çöküşü gibi süregelen jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin etkisi, merkez bankaları ve özel yatırımcıların ilgisiyle daha önce görülmemiş seviyelere ulaştı. Merkez bankaları, 2024’te de agresif alım stratejilerini sürdürerek art arda üçüncü kez 1000 tondan fazla altın satın aldı. 2023’te toplamda 1051 ton altın alan merkez bankaları, geçen yıl 1045 ton altını rezervlerine ekledi.

Merkez bankalarının altın alımları, ons altın fiyatının rekor üstüne rekor kırmasının başlıca nedenlerinden biri oldu. Merkez bankalarının altın alımı ve yüksek oranda rezerv tutma eğiliminin, rezerv para ekonomilerinde yaşanabilecek ekonomik risklerden ve artan jeopolitik gerilimlerden kaynaklandığı ifade ediliyor.

Altın rezervi, bir ülkenin para rezervlerinin merkez bankaları tarafından altın külçeleri şeklinde tutulan kısmı olarak tanımlanıyor. Bu rezervler, ekonomik belirsizliğe karşı koruma görevi görüyor ve kriz zamanlarında ödeme aracı olarak kullanılabiliyor.

Dünya Bankası, merkez bankalarının rezervlerinde yüzde 22’ye kadar altın bulundurmalarını tavsiye ederken, bazı merkez bankalarının portföylerinde altın rezervinin bu rakamın çok üzerine çıkması dikkati çekiyor. Konseyin anketine göre merkez bankalarının bu eğilimi bu yıl da devam edecek. Ankete katılan merkez bankalarının yüzde 69’u, gelecek 5 yıl içinde portföylerindeki altın oranını enflasyon ve jeopolitik riskler nedeniyle artırmak istediğini açıkladı.

ÇİN ALTIN ALIMLARINA DEVAM EDİYOR

Dünya Altın Konseyi verilerine göre, Çin Halk Bankası, rezervlerini dolardan uzaklaştırmak ve kurdaki değer kaybına karşı korunmak için geçen yıl 18 aylık aralıksız altın alımına 6 ay ara vermiş ve Kasım 2024’te yeniden alıma başlamıştı.

Altını tercih eden merkez bankaları arasında en istekli alıcı konumundaki Çin Halk Bankası, yeniden art arda aylık alımlarına devam ederken, şubatta 5 ton altın alımı daha gerçekleştirdi. Şubat sonunda Çin’in resmi altın rezervleri 2.290 ton ile kayıtlara geçen en yüksek seviyeye ulaştı.

Bu da ülkenin toplam rezervlerinin yüzde 5,9’unu oluşturdu. Çin’in altın rezervleri 2025’in Ocak-Şubat döneminde toplamda 10 ton arttı. Çin Halk Bankası ve diğer merkez bankalarının alımları, altının son 2 yıldaki çok güçlü fiyat artışında etkili oldu.

Bu arada, ABD ve Avrupa’daki büyük yatırımcılar için popüler bir araç olan fiziksel altın destekli ETF’lerine (Borsa Yatırım Fonu) girişler artıyor. WGC verilerine göre, küresel fiziki destekli altın ETF’lerine şubatta 9,4 milyar dolarlık giriş oldu. Bu da Mart 2022’den beri en güçlü giriş olarak kayıtlara geçti.

Öte yandan, son haftalarda birçok banka ve analistin altın için fiyat hedeflerini yükseltmesi de dikkati çekiyor.

KÜRESEL TİCARET SAVAŞI ENDİŞELERİ

ING Emtia Stratejisti Ewa Manthey, konuya ilişkin değerlendirmesinde, artan güvenli liman talebi ve küresel ticaret savaşı endişelerinin altının ons fiyatını desteklediğini belirtti.

Daha yüksek enflasyon ve daha yavaş ekonomik büyüme riski taşıyan gümrük tarife endişelerin altın gibi güvenli liman varlıklarına talebi artırdığına işaret eden Manthey, “Ticaret ve gümrük tarifeleri konusundaki belirsizliğin altın fiyatlarını desteklemeye devam ettiğini görüyoruz. Ticaret gerilimleri artar ve daha fazla misilleme önlemi görürsek, altına yönelik güvenli liman talebi devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

Manthey, altının ons fiyatının, ticaret gerginlikleri, merkez bankası alımları ve ETF varlıklarına girişlerin etkisiyle art arda rekor seviyelere ulaştığını vurgulayarak, “Merkez bankaları geçen yıl 1.045 ton alım yaparak toplam talebin yaklaşık beşte birini oluşturdu. Bu yıl da alımların devam etmesi muhtemel. Daha fazla alım görürsek, bu külçe altın fiyatlarını daha da yukarı çekecektir.” değerlendirmesinde bulundu. (AA)

Altın fiyatları rekor peşinde! Küresel belirsizlikler yükselişi tetikliyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Trump’tan Tesla protestocularına tehdit: 20 yıl hapis yatabilirsiniz

ABD Başkanı Donald Trump, kıdemli danışmanı Elon Musk’ın Üst Yöneticiliğini (CEO) yaptığı Tesla şirketinin ülke genelindeki bayilerine saldırı düzenleyenlerin 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğini belirtti.

Trump, Truth Social sosyal medya hesabından son haftalarda ülke çapında Tesla bayilerine yönelik eylemlere ilişkin açıklama yaptı.

Protestocuları ve söz konusu saldırıları finanse eden kişileri hedef aldığı açıklamasında Trump, “Teslaları sabote ederken yakalanan kişilerin 20 yıla kadar hapis yatma ihtimali çok yüksek, (saldırıları) finanse eden kişiler de buna dahil. Peşinizdeyiz.” ifadelerini kullandı.

“TESLA SALDIRILARI”

ABD medyasına göre, son haftalarda ülke çapında, şirketin Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk’ın Başkan Donald Trump ile çalışmasına tepki olarak, çok sayıda Tesla aracı, bayisi ve şarj istasyonu tahrip edildi.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, “Bu suçları koordine ve finanse etmek için perde arkasında faaliyet gösterenler de dahil olmak üzere, saldırılara karışanlara ağır sonuçlar getiren soruşturmalara devam edeceğiz.” ifadesini kullanmıştı.

Trump, geçen hafta, firmaya desteğini göstermek amacıyla Beyaz Saray’ın girişine park edilen bir Tesla aracının önünde Musk ile fotoğraf çektirmişti. (AA)

Trump’tan Tesla protestocularına tehdit: 20 yıl hapis yatabilirsiniz yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

İran’da 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi

İran’ın İsfahan eyaletine bağlı Natanz kentinde 5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Tahran Üniversitesi Sismoloji Merkezinden yapılan açıklamaya göre, merkez üssü İsfahan eyaletine bağlı Natanz kenti olan 5 büyüklüğündeki deprem, yerel saatle 10.23’te kaydedildi.

Yerin 10 kilometre derinliğinde gerçekleşen depremde can kaybı olup olmadığına ilişkin henüz açıklama yapılmadı. (AA)

İran’da 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Lee ile Yüzüklerin Efendisi serisi yeniden vizyonda

Bu hafta sinemaseverler için birbirinden çarpıcı filmler beyaz perdede! Kırgız yönetmen Ruslan Akun’un “Cennet”i, Oscar ödüllü “Lee” ve “Yüzüklerin Efendisi” serisinden iki film yeniden vizyonda. Yerli komedi “Zorla Güvenlik” ve korku filmleri “Terrifier 2” ile “Mürre Cin Kabilesi” de haftanın öne çıkan yapımları arasında.

Kırgız yönetmen Ruslan Akun’un filmi “Cennet”, 35 yaşında olmasına rağmen 8 yaşındaki bir çocuğun zihnine sahip bir adam ile annesinin hikayesini odağına alıyor.

Filmde başrolleri Emil Esenaliev ile Anarkul Nazarkulova paylaşıyor.

“LEE” İLE “YÜZÜKLERİN EFENDİSİ” SERİSİNDEN İKİ FİLM YENİDEN VİZYONDA

Oscar ödüllü oyuncu Kate Winslet ile Andy Samberg, Alexander Skarsgard, Marion Cotillard, Andrea Riseborough, Noemie Merlant ve Josh O’Connor’un rol aldığı “Lee”, ikinci kez beyaz perdede yer alacak.

Ellen Kuras’ın yönetmenliğini üstlendiği dram türündeki film, İkinci Dünya Savaşı sırasında savaş muhabirliği yapan fotoğrafçı ve model Lee Miller’ın sıra dışı yolculuğunu ele alıyor.

Oscar ödüllü yönetmen Peter Jackson’ın “Yüzüklerin Efendisi: İki Kule” ve “Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü” filmleri, üçüncü kez sinemaseverlerle buluşacak.

“Yüzüklerin Efendisi: İki Kule”de, Yüzük Kardeşliği üyelerinin her birinin, kardeşlik bozulduktan sonra başlarına gelenler anlatılırken; “Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü” filminde ise Tek Yüzük’ün yok edilmesi için verilen mücadele konu ediliyor.

“ZORLA GÜVENLİK”

Caner Çetiner’in yönettiği “Zorla Güvenlik”, hayatı boyunca hiç çalışmamış bilgisayar oyunu tutkunu bir gencin, annesinin baskısıyla bir alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olarak işe başlaması sonrası yaşanan olaylar etrafında dönüyor.

Komedi türündeki filmin oyuncu kadrosunda Evliya Aykan, Hacı Ahmet Ak, Fester Abdü, Aslı Bekiroğlu, Hakan Bulut, Şeyma Peçe, Uğur Güner, Tuna Tavus, Şahin Irmak ve Gülhan Tekin rol aldı.

HAFTANIN KORKU FİLMLERİ

Korku serisi Terrifier’ın Damien Leone imzalı ikinci filmi “Terrifier 2: Special Edition”, Miles County’yi terörize etmek için geri dönen Palyaço Art’ın saçtığı dehşeti anlatıyor.

Cengiz Kaplan’ın filmi “Mürre Cin Kabilesi” ise haftanın yerli korku filmi olarak beyaz perdedeki yerini alacak.

HAFTANIN ANİMASYONLARI

ABD’li yönetmen Marc Webb’in, Grimm Kardeşler’in ünlü masalından uyarladığı “Pamuk Prenses”, üvey annesi olan kötü kalpli kraliçeye karşı yedi cüceyle birlikte mücadele veren Pamuk Prenses’in hikayesini anlatıyor.

“Paddington” serisinin Dougal Wilson yönetmenliğindeki üçüncü filmi “Ayı Paddington: Ormanda Macera”, Ayı Paddington’ın Lucy teyzesinin Emekli Ayılar Evi’nden kaybolduğunu duyunca Brown ailesiyle beraber onu aramak için Peru’ya gitmesini işliyor. (AA)

Lee ile Yüzüklerin Efendisi serisi yeniden vizyonda yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

O videolar ortalığı karıştırdı! Hailey Bieber harekete geçti

Dünyaca ünlü model Hailey Bieber, internette kendisi hakkında yayılan bazı asılsız hikayeler ve söylentiler için harekete geçti. Bieber, avukatı ile iletiğime geçip  talimat verdi.

Dünyaca ünlü şarkıcı 30 yaşındaki Justin Bieber ve 28 yaşındaki model Hailey Baldwin 2018 yılında evlenmişti.

Büyük bir mutluluk yaşayan Hailey-Justin Bieber çifti, Jack Blues ismini verdikleri çocuklarına kavuşmanın sevincini yaşamıştı.

O VİDEOLAR ORTALIĞI KARIŞTIRDI

YouTube’da Hailey’nin Justin Bieber’ı takip ettiğini ve bağlantılarını kullanarak onunla evlenmesini sağladığını iddia eden yedi bölümlük bir video serisi dolaşıma girdi.

Bu tür iddiaların artması, Hailey’nin artık hukuki adımlar atmayı ciddi şekilde değerlendirmesine neden oldu.

AVUKATI İLE İLETİŞİME GEÇTİ

Yabancı basında yer alan bilgilere göre, ortaya çıkan iddialar tamamen uydurma. Hakkında çıkan söylentilere genelde tepki vermeyen Hailey Bieber, artık kendisini ve ailesini koruma konusunda daha hassas bir noktada olduğunu düşünüyor. Bu nedenle, geçmişte göz ardı ettiği bu tür saldırılara karşı artık sessiz kalmamaya ve harekete geçmeye hazırlanıyor.

TMZ’nin haberine göre, Hailey Bieber kısa süre önce ünlü avukat Lisa Moore ile temasa geçti. Moore, özellikle Cardi B’nin blogger Tasha K’ya açtığı iftira davasındaki zaferiyle tanınıyor.

O videolar ortalığı karıştırdı! Hailey Bieber harekete geçti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Kripto varlıklar miras oluyor! Türkiye’de 10 milyon yatırımcıyı ilgilendiren yeni düzenleme

Kripto varlıklar artık miras ve icra takibi kapsamında. Türkiye’de 10 milyon yatırımcıyı ilgilendiren bu yeni düzenlemeler, kripto varlıkların nasıl miras bırakılacağını ve icra süreçlerini netleştiriyor. İşte uzmanların açıklamaları ve yatırımcıların dikkat etmesi gereken detaylar…

Türkiye’de 10 milyon civarında kripto varlık yatırımcısı olduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle toplumun önemli kesiminin sahip olduğu kripto varlıklara yönelik düzenlemeler yatırımcıların odağında olmayı sürdürüyor.

ABD’de tekrar başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump’ın iyimser söylemleriyle yatırımcı sayısında küresel çapta artış yaşanan kripto varlıklar, miras ve icra takibi gibi işlemlerle gündeme gelmeye başladı.

KRİPTO VARLIKLAR MİRAS KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLİYOR

Binance TR Genel Müdürü Mücahit Dönmez, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, medeni kanuna göre mirasçıların, miras bırakanın haklarını ve alacaklarını doğrudan doğruya, bir bütün olarak ve kanun gereğince kazandığını belirterek, bu konuda ayrı bir yasal düzenlemeye gerek olmaksızın kripto varlıkların da murisin malvarlığı hakkı olarak terekeye (ölen kişinin mal varlığı) dahil edildiğini söyledi.

Dönmez, kripto varlıkların vasiyetname ya da miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarrufla mirasçılara geçmesinin de sağlanabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Murisin kripto varlıkları, bir kripto varlık hizmet sağlayıcıda veya yeni düzenlemeler akabinde bir saklama kuruluşunda bulunuyorsa mirasçıların, ilgili kripto varlık hizmet sağlayıcıya veya saklama şirketine veraset ilamı, ölüm belgesi ve gereken diğer belgelerle başvurup talepte bulunmaları yeterli olacaktır. Ancak murisin kripto varlıkları bir soğuk cüzdanda saklanıyor ise cüzdana ait şifrenin bilinmesi veya öğrenilmesi varlıklara ulaşmak için tek seçenektir.”

Kripto cüzdanlara yönelik icra işlemlerine de değinen Dönmez, borçlunun malvarlığına dahil olan kripto varlıklarına karşı da icra takibi başlatılmasının mümkün olduğunu dile getirdi.

Dönmez, Sermaye Piyasası Kanunu’nda (SPK) kripto varlık hizmet sağlayıcı müşterilerine ait nakit ve kripto varlıklara ilişkin tedbir, haciz ve benzeri her türlü idari ve adli taleplerin münhasıran kripto varlık hizmet sağlayıcıları tarafından yerine getirileceğinin açık bir şekilde ifade edildiğini vurguladı.

“EKONOMİK DEĞERİ OLAN HER TÜRLÜ MAL VARLIĞI MİRAS KAPSAMINA GİRER”

Avukat Özlem Kurt da ekonomik değeri olan her türlü mal varlığı değerinin miras kapsamına girdiğini ifade etti.

Türk Medeni Kanunu’nun 599. maddesi uyarınca mirasçıların, miras bırakanın ölümü anında tüm malvarlığı hak ve borçlarını bir bütün halinde kazandığını belirten Kurt, şöyle devam etti:

“Ayrıca mirasçılar, miras bırakanın ayni haklarını, alacaklarını ve diğer malvarlığı haklarını doğrudan doğruya kazanırlar. Buna göre medeni kanunda kripto paralara özgü özel bir hüküm olmasa da ekonomik değeri olan kripto varlıkların da diğer malvarlığı kapsamında değerlendirilerek mirasçılara intikal etmesi söz konusudur.”

Kurt, Türk Medeni Kanunu’nun yanı sıra vergi mevzuatının da kripto paraların mirasa konu olabileceğini zımnen teyit ettiğini aktararak, Kripto varlıkların mirasçılara intikal edebilmesi için mirasçıların öncelikle, vefat eden kişinin kripto varlıklarının varlığını ve miktarını tespit etmeleri gerektiğini ifade etti.

Kripto varlık sahibi vefat eden kişinin bu varlıklarından mirasçılarını haberdar etmesi ve bilgileri güvenli bir şekilde mirasçılara ulaştırmış olmasının kritik öneme sahip olduğunu anlatan Kurt, hukuki geçerliliği olan ve kripto varlıkların intikali konusunda açık talimatlar içeren bir vasiyetname hazırlanmasının olası kayıpların önüne geçeceğini söyledi.

KRİPTO VARLIKLARA İCRA TAKİBİ BAŞLATILABİLİYOR

Kurt, kullanımının yaygınlaşmasına bağlı olarak kripto varlıkların konu olduğu hukuki işlemlerin de sayısının hızla arttığını kaydederek, en sık sorulan başında kripto varlıkların icra takibine konu olup olmadığının geldiğini bildirdi.

Mevcut hukuki düzenlemelere göre kripto varlıkların haczedilmesine engel bir hükmün bulunmadığını, 2024 yılında yapılan yasal değişikliklerle bu konunun daha da netleştiğini ifade eden Kurt, şunları söyledi:

“7518 sayılı Kanun ile SPK’ye eklenen 99/B maddesi, kripto varlıkların haczedilebileceğini açıkça düzenlemiş ve İcra İflas Kanunu çerçevesinde bunların bilişim sistemleri üzerinden sorgulanarak elektronik ortamda haczedilebileceğini hükme bağlamıştır. Henüz UYAP üzerinden kripto hesaplarına haciz uygulaması tam anlamıyla devreye girmemiş olsa da yakın gelecekte sistem entegrasyonu sağlanarak bu sürecin daha etkin hale gelmesi beklenmektedir.” (AA)

Kripto varlıklar miras oluyor! Türkiye’de 10 milyon yatırımcıyı ilgilendiren yeni düzenleme yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Kanada F-35 anlaşmasını askıya aldı! İşte ABD’ye bağımlılığı bitirecek plan

Kanada, ABD’ye olan savunma bağımlılığını azaltmak için F-35 savaş uçakları anlaşmasını gözden geçiriyor. Başbakan Mark Carney, Avrupa ülkeleriyle savunma ekipmanı alımı ve yerli üretim seçeneklerini değerlendirme talimatı verdi. İsveç yapımı Saab Gripen uçakları da Kanada’nın radarında. İşte savunma stratejisindeki yeni hamleler…

Kanada hükümetinden üst düzey yetkili, Associated Press’e yaptığı açıklamada Başbakan Mark Carney’in, Savunma Bakanı Bill Blair’i Amerika’nın F-35 savaş uçaklarının alımını gözden geçirmek ve savunma ekipmanları ithalatında başka seçenekleri değerlendirmekle görevlendirdiğini belirtti.

Yetkili, ABD’ye savunma alanındaki bağımlılığını azaltma amacı doğrultusunda Kanada’nın planının AB ülkelerinden savunma ekipmanları alımının yanı sıra savaş uçağı yapımını da içerdiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanı Melanie Joly de CBC News’e yaptığı açıklamada, savunma ekipmanı tedariki konusunda ortak çalışmalar yürütmek üzere AB ülkeleri ile görüşmeler yaptıklarını belirterek, “Bu ortaklığın bir parçası olabileceğimizden emin olmak için bir ay önce Avrupa’ya gittim. İyi haberlere doğru gidiyoruz.” dedi.

Joly, “Savunma sanayisinin burada, yurt içinde inşa edilmesi gerekiyor. Kendi savunma sanayimiz üzerinde çalışmamız ve dünya çapında farklı ortaklar bulmamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Carney, daha önceki açıklamalarında ülke içinde üretim yapılmasının önemli olduğunu vurgulayarak Kanada’nın savunma tedarikini çeşitlendirmeyi ve AB ile ilişkilerini geliştirmeyi amaçladığını söylemişti.

Öte yandan, İsveçli Saab firması tarafından uçak satın alma teklifinde Saab Gripen savaş uçaklarının montaj ve bakımının Kanada’da yapılması önerilmişti.

Kanada Savunma Bakanı Blair, 15 Mart’taki açıklamasında ülkesinin, ABD’den F-35 savaş uçakları satın almak üzere imzaladığı 19 milyar dolar tutarındaki anlaşmadan çekilerek başka seçeneklere yönelebileceğini belirtmişti.

İsveç yapımı Saab Gripen savaş uçakları, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Güney Afrika, Brezilya ve Tayland orduları tarafından kullanılıyor.

Savunma ekipmanları tedarikinde çeşitlilik arayışına gidilen Kanada’da Başbakan Carney, 18 Mart’taki açıklamasında, Avustralya’dan 4,2 milyar dolarlık radar sistemi alımı yapılacağını duyurmuştu. (AA)

Kanada F-35 anlaşmasını askıya aldı! İşte ABD’ye bağımlılığı bitirecek plan yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.