Kâzım Karabekir
Born
in Istanbul, Turkey
January 01, 1881
Died
January 26, 1948
![]() |
Hayatım
7 editions
—
published
2008
—
|
|
![]() |
İttihat ve Terakki Cemiyeti
5 editions
—
published
1993
—
|
|
![]() |
Paşaların Kavgası: Atatürk - Karabekir
by
—
published
1991
|
|
![]() |
İstiklâl Harbimizde Enver Paşa ve İttihat ve Terakki Erkânı
by |
|
![]() |
Birinci Cihan Harbine Nasıl Girdik
—
published
1994
|
|
![]() |
İstiklal Harbimiz
|
|
![]() |
İstiklal Harbimizin Esasları
3 editions
—
published
2005
—
|
|
![]() |
Paşaların Hesaplaşması: İstiklal Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl Idare Ettik?
3 editions
—
published
1992
—
|
|
![]() |
Ermeni dosyası (Yakın tarih serisi)
|
|
![]() |
I. Dünya Savaşı Anıları
by
2 editions
—
published
2011
—
|
|
“Şark mıntakasında bir orduluk kıtaat vardır. Mütarekede 9. Ordunun ismine 15. Kolordu denilerek ordunun tedricî lâğvına gidiliyordu. Dört fırka ve bir orduluk kıtaatı merbuta var. Erzurum müstahkem mevkii, sahra şümendöferleri, aşiret kıtaatı gibi yalınız askerî vezaif bile kolordu teşkilâtını istilzam ederken valilere varıncaya kadar hâlâ Millet Meclisinin dahi -hey'eti temsiliyede olduğu gibi- benimle idare umurunun zarurî olduğu bu devirde -vaktile verilmiş ve ilân edilmiş karara rağmen- Mustafa Kemâl Paşanın bu makul ve muhik olan tekliflerime cevap vermemesini nasıl tefsir ettiğini hatıratlarında okumak ne meraklı bir şeydir. Bu işde birinci derece alâkadar makam ve mes'ul zatlar olan Müdafaai Milliye Vekili Fevzi Paşa ile Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi İsmet Bey de acab bunu nasıl tevil edeceklerdir. Bugün askerliğin en basit kavaididir ki kendisinden kıdemsiz bir insanın âmir tâyin olunması kıdemli madûna sen istifa et! demektir. Halbuki insafsızlıktan ve şarktan ayrılamamak ehemmiyetinden naşî ben Ankarada vazife almayı aklıma bile getirmemiş ve Sivasta Mustafa Kemâl Paşanın Harbiye Nezareti için vaki teklifine de beni şarktan ayırmamak lüzumunu düşünerek Ali Fuat Paşayı ve sonra da Fevzi Paşa ve İsmet Bey gelince birini Harbiye Nezaretine diğerini de Erkânı Harbiyei Umumiye riyasetine teklif etmiştim. Fakat benim ordu kumandanlığım da yukarda sırası gelince bahsettiğim vechile, esasen vekâleten ifa ettiğim bir vazife ve hey'eti temsiliyenin tesbit ve ilân ettiği bir makam idi. Bunun neden yapılmadığı artık en ufak rütbedeki bir şifre zabitinin de anladığı bir vaziyetti; fakat Mustafa Kemâl Paşa doğru mu yapıyordu, vaziyet benim haysiyet ve şerefi mevkiiyem ile oynamaktı. Ben istiklâlimizi kurtarmak için her fedakârlığa razıyım. Nitekim icap ettiği zaman İstanbul hükûmetinin ordu müfettişliği payesini de kabul etmedim. Fakat artık millî hükûmet, millî adalet tevzi olunurken bu dirsek çevirmek ne derece doğrudur.”
― İstiklal Harbimiz
― İstiklal Harbimiz
“Hâlâ Ermeni milletini siyasî menfaatleri uğrunda harcetmek istiyenler var, hala komitacılar kendilerine mev'ut makamlara yerleşmek ve şimdiden de bu yüzden rahatça yaşamak için bu çalışkan milletin sükûn ve rahatını bozmakta berdevamdırlar. Şuracıkta küçük bir misâl arzediyorum. Geçen gün 6 yaşındaki bir Ermeni çocuğuna bir hanım vasıtasiyle sordurdum:
Büyüyünce ne olacaksın?
Cevap: İngiliz askeri olacağım da Türkleri doğrayacağım, İngilizler bizim dedemizdir.
Bu musahabe 30 Ağustos 1932 Zafer Bayramı günü oldu. Bu terbiyeyi ailesi mi, mektebi mi veriyor? Bilmiyorum. Belki de Türk-İngiliz dostluğunun sarsıntısı için propaganda öğretiliyor! Ben bu yaşlarda iken (Van)da (Harput)ta bulundum. Bu yaştaki Ermeni çocuklariyle pek samimî idik. Böyle fena düşünceler ruhları karartmamıştı. Ermeniler henüz bozulmamışlardı. Ermeni milleti sadık bir vatandaş olarak çalışırdı. Vatan evlâtlarının en hür ve en çok kazananı da onlar idi.”
― İstiklal Harbimizin Esasları
Büyüyünce ne olacaksın?
Cevap: İngiliz askeri olacağım da Türkleri doğrayacağım, İngilizler bizim dedemizdir.
Bu musahabe 30 Ağustos 1932 Zafer Bayramı günü oldu. Bu terbiyeyi ailesi mi, mektebi mi veriyor? Bilmiyorum. Belki de Türk-İngiliz dostluğunun sarsıntısı için propaganda öğretiliyor! Ben bu yaşlarda iken (Van)da (Harput)ta bulundum. Bu yaştaki Ermeni çocuklariyle pek samimî idik. Böyle fena düşünceler ruhları karartmamıştı. Ermeniler henüz bozulmamışlardı. Ermeni milleti sadık bir vatandaş olarak çalışırdı. Vatan evlâtlarının en hür ve en çok kazananı da onlar idi.”
― İstiklal Harbimizin Esasları