Mehmed Tâhir'ül-Mevlevî (Tahir Olgun) (d. 13 Eylül 1877 - ö. 20 Haziran 1951), şair, yazar, Mevlevî Dedesi, mutasavvıf, gazeteci, müderris, mesnevî-hân ve edebiyat tarihçisi. Babası Hacı Mustafa Saffet Bey İstanbulludur. Annesi Emîne Emsâl Hanım Kafkasyalıdır. Asıl adı Mehmed Tâhir'dir. Divânçe-i Tâhir, Amuzgâri Fârisî, Dest-Âviz-i Fârisî-Hanan isimli kitapları ve ilk şiirlerinde Mehmed Tâhir ismini kullanmış, daha sonra Mevlevî tarikatına intisâb etmesi ile birlikte yazı ve şiirlerinde Tâhir'ül Mevlevî ismini kullanmaya başlamış ve bundan sonra bu şekilde anılmıştır. İlköğrenimini Hekimbaşı Ömer Efendi Mekteb-i ibtidâîsi’nde yapar. Gülhâne Askerî Rüştiyesi ve Menşe-i Küttâb-ı Askerîye'de okur. 1892 yılının Haziran ayında on beş yaşında iken Mehmed Tâhir'ül-Mevlevî (Tahir Olgun) (d. 13 Eylül 1877 - ö. 20 Haziran 1951), şair, yazar, Mevlevî Dedesi, mutasavvıf, gazeteci, müderris, mesnevî-hân ve edebiyat tarihçisi. Babası Hacı Mustafa Saffet Bey İstanbulludur. Annesi Emîne Emsâl Hanım Kafkasyalıdır. Asıl adı Mehmed Tâhir'dir. Divânçe-i Tâhir, Amuzgâri Fârisî, Dest-Âviz-i Fârisî-Hanan isimli kitapları ve ilk şiirlerinde Mehmed Tâhir ismini kullanmış, daha sonra Mevlevî tarikatına intisâb etmesi ile birlikte yazı ve şiirlerinde Tâhir'ül Mevlevî ismini kullanmaya başlamış ve bundan sonra bu şekilde anılmıştır. İlköğrenimini Hekimbaşı Ömer Efendi Mekteb-i ibtidâîsi’nde yapar. Gülhâne Askerî Rüştiyesi ve Menşe-i Küttâb-ı Askerîye'de okur. 1892 yılının Haziran ayında on beş yaşında iken Bâb-ı Seraskerî Piyâde Dâiresi’ne (savunma bakanlığı) tâyin edilir. Bütün hayatı ilimle geçen Tâhir'ül Mevlevî almış olduğu tahsili yeterli bulmaz ve kendisini daha iyi yetiştirebilmek için birçok âlimden özel dersler alır. Fâtih Camii baş imamı Filibeli Mehmed Râsim Efendi ve Galata Mevlevîhânesi Şeyhi Mehmed Es'ad Dede'nin derslerine devam eder ve Es’ad Dede'den Mesnevî icâzetnâmesi alır. Mevlânâ'ya ve Mevlevîliğe alâka duyması sonucunda Şeyh Mehmed Celâleddin Efendi'den sikke giyer ve 1894 tarihinde Mevlevî tarikatı sâlikleri arasında yerini alır. Zamanın tahrîp ve imhâsına mâruz kalmış Mevlevîlikle ilgili eserleri gün ışığına çıkarmak gayesiyle Bayezid’de “Tâhir Dede Kütüphanesi” adında bir sahaf dükkânı açar. Aynı tarihlerde haftalık bir gazete çıkarmaya karar verir. Karabet Efendi'nin "Resimli Gazete"sini kiralayarak ilk nüshasını çıkarır. Fakat bu ilk sayının kapağına Mecmua-i Medâyih-i Hazret-i Mevlânâ’nın ilânıyla beraber bir Mevlevî sikkesi resmi basıldığından, o vakit veliaht bulunan ve Mevlevî muhibbi olan V. Mehmed namına propaganda yapıldığı gerekçesiyle gazete kapatılır. Tâhir Olgun sorguya çekilir, fakat suç oluşturacak bir hareketi görülmediğinden serbest bırakılır. Maruz kaldığı tavır ve baskılar karşısında, büyük bir masraf yaparak giriştiği kitapçılıktan altı ay sonra pişmanlıkla ayrılır. Dört yıl Nâzime Sultan’ın yalısında vekilharçlık vazifesinde bulunur. Mizacına uygun görmediği için buradan da ayrılır. 1 Şubat 1904’te Orman ve Maâdin Nezaret’inde açılan bir imtihanı kazanarak defter-i kebîr kalemine kâtip tayin edilir. Yine aynı yıl Burhân-ı Terakkî ve Rehnümâ-yı Füyûzât adlı özel okullarda Farsça ve İslâm Tarihi okutmaya başlar. Meşrutiyetin ilânından sonra Rehber-i Vatan gazetesinin kurucuları arasında yer alır. Nekregû dergisinde “Tâhir Safvet” imzasıyla mizahî yazılar yazar. Derginin kapanmasından sonra çıkan Nekregû ile Pişekâr’da yazmaya devam eder. Bir ara İttihat ve Terakki’ye girmişse de daha sonra istifa eder. Beyânü’l-Hak, Sırât-ı Müstakîm ve Sebîlü’r-reşâd’ta sürekli yazar. 14 Aralık 1909’da Dârü’ş-Şafakati’l–İslâmiyye’nin edebiyat ve kompozisyon öğretmenliğine tayin edilir. Burada 35 yıl öğretmenlik yapar. 1920’de Mahfil dergisini çıkarır. 20 Ağustos 1923-7 Aralık 1025 tarihleri arasında Fatih Camii’nde Mesnevî dersleri verir. 1924’te İmam Hatip Mektebi’ne öğretmen olur. 1929’da Maltepe Askerî Lisesi edebiyat öğretmenliğine ve bu vazifede gösterdiği liyâkat dolayısıyla bir sene sonra, Ağustos 1931’de terfien Kuleli Askerî Lisesine naklolunur ve 10 yıl kadar orada görev yapar. Son memuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Kütüphaneler Müdürlüğü Tasnif-i Kütüb Komisyonu azalığıdır. Burada, yazma dîvânları toplayan bir katalog hazırlar. (İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Dîvânlar Katoloğu, İstanbul,1947). Beşiktaş’taki Mûsikî Mektebi’nde Türkçe derslerine girer. 1948’den sonra İslam Yolu adlı bir dergi çıkarır. İskilipli Âtıf Efendi ile İstiklal Mahkemelerinde yargılanmıştır. Ömrünün son seneleri rahatsızlıkla geçmiştir. 1951 yılında İstanbul’da vefat eder....more