Bülent Çallı's Blog, page 2

48400 BODRUM MUĞLA

KİRPİ

O gece yağmur yağarken

ben de altında ıslanmakla meşguldüm

her zamankinden daha fazla umuda bulanarak

haddinden fazla sallanan bir belediye otobüsünden inip

haddinden fazla konuşan bir kirpinin sürdüğü sarı bir taksiye bindim.

Taksim’den Beşiktaş’a yeraltından gittik

fosforlu solucanların kayganlaştırdığı bozuk bir yoldan.

Kirpi 45 yıldır bu işteymiş

ve sonunda dişlerini kaybetmiş.

Aslen Mersinliymiş, 45 yıl önce buraya gelmiş.

İndiğimde yağmur aynen de...

BODRUM, MUĞLA

KİRPİ

O gece yağmur yağarken

ben de altında ıslanmakla meşguldüm

her zamankinden daha fazla umuda bulanarak

haddinden fazla sallanan bir belediye otobüsünden inip

haddinden fazla konuşan bir kirpinin sürdüğü sarı bir taksiye bindim.

Taksim’den Beşiktaş’a yeraltından gittik

fosforlu solucanların kayganlaştırdığı bozuk bir yoldan.

Kirpi 45 yıldır bu işteymiş

ve sonunda dişlerini kaybetmiş.

Aslen Mersinliymiş, 45 yıl önce buraya gelmiş.

İndiğimde yağmur ayne...

34430 HAZZOPULO İSTANBUL

KEDİYE AĞIT:

Bu kedi köpeklerden kaçmıyor. Kaçmak için hiç yakalanmayacağını düşünmen gerekir. Bu kedi, köpeklerin onu yakalamakla ilgilenmediğini, sadece kovalamak için orada olduklarını biliyor. Tıpkı yolun bir yere gitmediğini, sadece yürümediğine gönderme yaptığını bildiği gibi. Bu kedi bir palindrom. Bir felaketten uzaklaştıkça diğerine yaklaşırsınız. Nereye savrulursanız savrulun bir kürenin üzerinde yaşamanın sonucu budur. Baudrillard bunu aşmanın tek yolunun dışmerkezcilik ve kayıtsı...

HAZZOPULO PASAJI, İSTANBUL

Kediye ağıt:

Bu kedi köpeklerden kaçmıyor. Kaçmak için hiç yakalanmayacağını düşünmen gerekir. Bu kedi, köpeklerin onu yakalamakla ilgilenmediğini, sadece kovalamak için orada olduklarını biliyor. Tıpkı yolun bir yere gitmediğini, sadece yürümediğine gönderme yaptığını bildiği gibi. Bu kedi bir palindrom. Bir felaketten uzaklaştıkça diğerine yaklaşırsınız. Nereye savrulursanız savrulun bir kürenin üzerinde yaşamanın sonucu budur. Baudrillard bunu aşmanın tek yolunun dışmerkezcilik ve kay...

06650 MECLİS PARKI ANKARA

Ağaçlar sonsuz birer metafor kaynağı.

Storytel için yaptığım ve yakında yayınlanacak bir çeviride şöyle bir bölüm vardı: “Sabah ışıklarının giderek güçlenmesini seyrediyor. Çitlerin ve ağaçların gölgeleri keskinleşiyor. Meydanın ortasında yana yatmış bir dut ağacı var. Ekim ayında düşen bir yıldırım, gövdesini ikiye ayırdığından beri dayanaklarla ayakta duruyor. Aldığı yaradan yeni sürgünler filizlendi ve iyi bir yıl olursa belki biraz meyve bile verebilir. Lestrade ağacın dallarında ...

MECLİS PARKI, ANKARA

Ağaçlar sonsuz birer metafor kaynağı.

Storytel için yaptığım ve yakında yayınlanacak bir çeviride şöyle bir bölüm vardı: “Sabah ışıklarının giderek güçlenmesini seyrediyor. Çitlerin ve ağaçların gölgeleri keskinleşiyor. Meydanın ortasında yana yatmış bir dut ağacı var. Ekim ayında düşen bir yıldırım, gövdesini ikiye ayırdığından beri dayanaklarla ayakta duruyor. Aldığı yaradan yeni sürgünler filizlendi ve iyi bir yıl olursa belki biraz meyve bile verebilir. Lestrade ağacın dallarında ...

DUNE

Dune, çoğunuzun bildiği üzere Frank Herbert’in 1965’te, toplamda 400 sayfayı aşan ve iki ayrı tefrika serisi halinde yayımlanan epik bilimkurgu romanıdır. Kimi metinler vardır -çok nadirdir bunlar- onları okurken kokular, sesler duyarsınız, ağzınıza bir tat gelir, benim okuma deneyimimde Dune öyle bir romandı. Pek çoklarını derinden etkileyen ve kurduğu evrene canı gönülden inandıran Dune’un sinemaya aktarılması söz konusu olduğunda bu cüret, hem bu işe kalkışanın omuzlarına ağır bir yük bin...

THE NORTHMAN

Robert Eggers’in The Lighthouse’dan sonra merakla beklenen yeni filmi The Northman’i yine de aman aman beğenmemekle birlikte, hakkındaki eleştirilere nazaran şöyle bir bakış açısıyla makul buldum: Bu filme elimizde Shakespeare’in Hamlet’i olmadan bakamayız. Her ne kadar asıl Shakespeare’in Danimarkalı tarihçi Saxo Grammaticus tarafından kaleme alınmış Amleth adlı destandan esinlediğini bilsek de ve Nordik mitolojiye düşkün Eggers’in de Shakespeare’den çok bu destanın köklerine inmeye çalı...

EN İYİ 54 PAUL SIMON ŞARKISI, KRONOLOJİK TAM LİSTE.

Paul Simon’la erken yıllarda Simon & Garfunkel aracılığı ile tanıştım. İlk bakışta, rock’tan ziyade pop sound’una yakın eğlenceli ve tehlikesiz şarkılar yazıyor gibiydiler. Buna rağmen özellikle şarkı sözlerinde sizi içine çağıran o karanlık derinliği sezmemek mümkün değildi. Hele de Wednesday Morning, 3 A.M., Somewhere They Can’t Find Me, Richard Cory ve Scarborough Fair/Canticle gibi nispeten az bilinen şarkılar beni kolaylıkla fethetmişti. Başlarda şarkıları söyleyenin Art Garfunkel mi yo...

EDDY MERCKX Bölüm 2 (1969-1974)

Önceki bölüm: https://enkotuneolabilir.wordpress.com/2022/05/20/eddy-merckx-bolum-1-1945-1969/

Giro’daki hayal kırıklığının ardından Merckx teselliyi Roubaix’deki zamana karşı yarışıyla başlayan Fransa Turu’nda buldu. İlk kez katıldığı Tur’da elde ettiği altı etap galibiyetinin yanı sıra farklı klasmanlarda verilen sarı, yeşil ve puantiyeli mayoları da kimseye bırakmayarak kendisine takılan “yamyam” lakabının hakkını vermişti. 1969 yılında bu büyük turu ilk kez kazanırken Merckx, gelecek yıll...