

“Aşık, sevdiği kadının yalnızca "kusurlar"ına, kapris ya da zaaflarına
bağlı değildir. Yüzdeki kırışıklar, lekeler, giyiminin paspallığı, yürüyüşünün aksaklığı onu herhangi bir güzellikten daha kalıcı, daha
amansız bir şekilde sevgiliye bağlar. Bu, öteden beri biliniyor. Peki
ama neden? Eğer duygularımızın kafada olmadığı doğruysa, eğer bir
pencere, bir bulut, bir ağaç hakkındaki duyusal yaşantımızı beyinlerimizde değil de, orada, gördüğümüz yerde yaşıyorsak, sevilene bakarken de kendi dışımızdayız demektir. Ama gerilim ve tutkudan bir işkence
içerisinde... Gözleri kamaşmış duygu, kadının parıltısında bir kuş sürüsü gibi uçuşur durur. Ve nasıl kuşlar ağacın yapraklarla örtülü kuytuluklarına sığınırlarsa, duygularımız da güven içerisinde dinlenebilmek için kırışıkların gölgesine, sarsak hareketlere, sevdiğimiz gövdenin göze batmaz kusurlarına saklanırlar. Oradan geçen hiç kimse, âşığın birden uyanıveren sevgisinin tam da orada, kusurlu ve eleştirilebilen kendisine yuva kurduğunu fark edemez.”
― Son Bakışta Aşk
bağlı değildir. Yüzdeki kırışıklar, lekeler, giyiminin paspallığı, yürüyüşünün aksaklığı onu herhangi bir güzellikten daha kalıcı, daha
amansız bir şekilde sevgiliye bağlar. Bu, öteden beri biliniyor. Peki
ama neden? Eğer duygularımızın kafada olmadığı doğruysa, eğer bir
pencere, bir bulut, bir ağaç hakkındaki duyusal yaşantımızı beyinlerimizde değil de, orada, gördüğümüz yerde yaşıyorsak, sevilene bakarken de kendi dışımızdayız demektir. Ama gerilim ve tutkudan bir işkence
içerisinde... Gözleri kamaşmış duygu, kadının parıltısında bir kuş sürüsü gibi uçuşur durur. Ve nasıl kuşlar ağacın yapraklarla örtülü kuytuluklarına sığınırlarsa, duygularımız da güven içerisinde dinlenebilmek için kırışıkların gölgesine, sarsak hareketlere, sevdiğimiz gövdenin göze batmaz kusurlarına saklanırlar. Oradan geçen hiç kimse, âşığın birden uyanıveren sevgisinin tam da orada, kusurlu ve eleştirilebilen kendisine yuva kurduğunu fark edemez.”
― Son Bakışta Aşk

“Dirilen Tarih Meleği üzerine....
«Angelus Novus dalıp seyrettiği bir şeyden uzaklaşmak üzereymiş gibi duran bir meleği anlatır. Gözleri dik dik bakıyor, ağzı aralık, kanatları iki yana açılmış. Tarih Meleği bu şekilde betimlenir. Yüzü geçmişe dönüktür, Bizim olaylar zinciri olarak gördüğümüzü, o üst üste binmiş yıkıntılardan oluşan tek bir felaket olarak görür ve onu ayaklarının önüne fırlatır. Melek, kalıp ölüleri uyandırmak ister ve kırılıp dökülenleri bütün hâline getirmeyi. Ancak cennetten gelen bir rüzgâr esmektedir; kanatları bu rüzgâra öyle kapılmıştır ki artık onları kapatamaz. Önündeki yıkıntı gökyüzüne doğru büyürken fırtına onu sırtını döndüğü geleceğe karşl koyamadlğı bir şekilde savurur. Bu fırtına bizim gelişme dediğimiz şeydir.”
Walter Benjamin, Paul Klee'nin çizimine bakıp yazmış bunları. Bu çizimden sızan önermelerden ilham alan Benjamin “tarihsel gelişim”e tapınanların, ihtiram edenlerin, saray şairlerin, dalkavukların ve yolcuların inancını, daha büyük bir mutluluğun planları, hayalleri ve umutlarının çekip yürüttüğü bu hareket hâlindeki tarih temsilini alaşağı ediyor. Benjamin aydınlık bir geleceğin bizi ileriye doğru çekmediği, ancak geçmişin karanlık korkularıyla itilip kovalandığımız ve koşmaya zorlandığımız konusunda ısrar ediyor. Benjamin'in en özgün keşfi “gelişim”i her zaman ve hâlâ ...-e doğru bir hareketten ziyade -den kaçış olduğunu söylemesi.”
― This Is Not a Diary
«Angelus Novus dalıp seyrettiği bir şeyden uzaklaşmak üzereymiş gibi duran bir meleği anlatır. Gözleri dik dik bakıyor, ağzı aralık, kanatları iki yana açılmış. Tarih Meleği bu şekilde betimlenir. Yüzü geçmişe dönüktür, Bizim olaylar zinciri olarak gördüğümüzü, o üst üste binmiş yıkıntılardan oluşan tek bir felaket olarak görür ve onu ayaklarının önüne fırlatır. Melek, kalıp ölüleri uyandırmak ister ve kırılıp dökülenleri bütün hâline getirmeyi. Ancak cennetten gelen bir rüzgâr esmektedir; kanatları bu rüzgâra öyle kapılmıştır ki artık onları kapatamaz. Önündeki yıkıntı gökyüzüne doğru büyürken fırtına onu sırtını döndüğü geleceğe karşl koyamadlğı bir şekilde savurur. Bu fırtına bizim gelişme dediğimiz şeydir.”
Walter Benjamin, Paul Klee'nin çizimine bakıp yazmış bunları. Bu çizimden sızan önermelerden ilham alan Benjamin “tarihsel gelişim”e tapınanların, ihtiram edenlerin, saray şairlerin, dalkavukların ve yolcuların inancını, daha büyük bir mutluluğun planları, hayalleri ve umutlarının çekip yürüttüğü bu hareket hâlindeki tarih temsilini alaşağı ediyor. Benjamin aydınlık bir geleceğin bizi ileriye doğru çekmediği, ancak geçmişin karanlık korkularıyla itilip kovalandığımız ve koşmaya zorlandığımız konusunda ısrar ediyor. Benjamin'in en özgün keşfi “gelişim”i her zaman ve hâlâ ...-e doğru bir hareketten ziyade -den kaçış olduğunu söylemesi.”
― This Is Not a Diary

“Sinir hastalığı, doğal cinsel hazza vurulan ketlerin toplamından başka bir şey değildir, bu ketlemeler zamanla, makinemsi bir hale gelir. Sinir hastalığının bütün öbür belirtileri, bu kökensel bozukluğun sonuçlarıdır.”
― The Function of the Orgasm
― The Function of the Orgasm

“Birçok kişinin en büyük modern filozof olduğuna inandığı Hegel, özgür olmak için kişinin zorunluluk’un farkında olması gerektiğini söylüyordu: başarılı olmak ve bozguna uğramamak için kişi doğanın değişmez yasalarını sabırla öğrenmeliydi (yani kaçınılmaz ve imkânsız arasındaki farkı). Doğanın empoze ettiği sınırlamalar bir kere öğrenildi mi – imkânlı ve imkânsız arasındaki sınır çizildi mi- bu öğrenilmiş bilgi ile insanlar uygulanabilir hedefler ve gerçekleştirebileceği planlar yapabilirdi; planların bozulması ve beklentilerin altüst olması yerine. Kısacası doğanın inatçı yasalarına teslim olmak insanın etkin eylem kapasitesini artırırken aynı zamanda insanın seçme özgürlüğünün alanını da genişletir.”
― This Is Not a Diary
― This Is Not a Diary

“Bir insan kendisini bulduktan sonra, onun bu dünyada kaybedebileceği hiçbir şey yoktur. Ve o kişi kendi içindeki insanlığı anladıktan sonra, bütün insanları anlayacaktır.”
― Olağanüstü Bir Gece
― Olağanüstü Bir Gece
Kaplumbağa’s 2024 Year in Books
Take a look at Kaplumbağa’s Year in Books, including some fun facts about their reading.
More friends…
Favorite Genres
Art, Biography, Classics, Memoir, Mystery, Non-fiction, Philosophy, Psychology, Self help, Spirituality, and Young-adult
Polls voted on by Kaplumbağa
Lists liked by Kaplumbağa