Oldtimer - Klasik Okuma Grubu discussion
This topic is about
Ayrılık Sevdaya Dahil
Grup Okumaları
>
Ayrılık Sevdaya Dahil: Ocak 2023 Türk Klasiği Okuması
date
newest »
newest »
message 1:
by
Özgür
(new)
Dec 01, 2022 06:04AM
Mod
reply
|
flag
Mod
Hoşgeldiniz Yasin. Umarım keyifli bir deneyim olur.
Bugün kütüphaneden aldım yolda gelirken bitirdim, ama sevdim mi bir iki şiiri hariç hayır. Yıllar önce yağmur kaçağını okumuştum sevdiğim bir kitaptı. Her şiiri bana göre değilmiş.
İlk kısım "Yanlış Balladlar" anladığım kadarıyla çeşit çeşit kadın tasvirleri. Sarhoşu, Çerkes'i, bisikletlisi, cam güzeli. Açıkçası çok da bana hitap etmedi. Ancak ikinci kısım "Ötekiler"de alışık olduğum Atilla İlhan şiirleri havası daha çok seziliyor.
Sanki kitapta sonbahar, ölüm/intihar, yalnızlık, ayrılık ve benzeri temalar çok yoğundu. Yoksa bana mı öyle geldi? İlhan’ın son dönem eserlerinden olduğu için mi acaba?Bu arada kitabı okurken bolca “ben burada bir şeyleri atlıyorum sanırım” dediğim yer oldu. Örneğin Rusya’da geçen şiirinde miralay Petroviç’in gerçek hayattan veya bir Rus romanından bir karakter olup olmadığını bilmiyorum, merak ediyorum çok. Dolayısıyla bu kitap ile ilgili ileri okuma yapmak istiyorum. Edebiyat makalelerini tarama hevesi ile doldum, o derece :)). Bilen varsa açıklarsa sevinirim.
Ayrıca Türk şiirinde İstanbul bolca kullanılır malum. Bununla beraber başka coğrafyaların kullanımı çok daha azdır -en azından ben az denk geldim -. Hoş yine bolca İstanbul arka planlı şiir de mevcuttu.
Yine de Ilıca/Çeşme’yi görünce çok mutlu oldum ☺️
Atilla İlhan bu kitabında şiir türlerinin tüm tuşlarına basmış sanki. Çok hakim değilim ama Divan edebiyatı ki sanım Hep Aynı Gazeller ismi de bunu destekliyor son kısımda ki şiirlerin çoğu da haiku esintisindeydi. Yanılıyor da olabilirim tabi. En çok Ötekiler ve Hep Aynı Gazeller kısımlarını beğendim. Merube'nin de belirttiği gibi özellikte son kısımda kendisini fazlası ile hissettiren bir ölüm ve karanlık tema hakim kitaba. Sanki yazar kitabın tamamını hastayken soğuk bir kış gecesinde yazmış. Genel olarak keyif aldım ancak Atilla İlhan denince aklıma gelecek onu ifade eden bir kitap olmaz.
Ayrıca Merube bahsettiğin kişileri biraz araştırdım ancak ellerim boş. Son dönem şiirleri üzerine yapılmış akademik araştırmalarda da üstünkörü geçilmiş maalesef.
Çok teşekkür ederim Suna. Ben de net bir şey bulamamıştım. Aslında en “ayrıntılı” bulabildiğim şey yazarın “ben”i dışında olduğu. Aşikar olanı tekrar buldum gibi oldu :)). Ayrıca şöyle bir şey de buldum. Pekacar ve Arık’ın Attila İlhan’ın Son Dönem Şiirlerinin Söz Varlığı isimli makalesinde diyor ki: “ Hatta ‘Dnieperopetrovsk Garnizonu’ kelimesiyle İkinci Dünya Savaşı öncesi Rusya’nın Almanlarla yaptığı savaşa dikkat çeker.”
Aklımda iyice deli sorular. Sovyetlerle Naziler 1941’de savaşmaya başlamış olması, 2. Dünya Savaşı’nın ise 39’da başlaması gerekiyor???isim benzerliğinden Dinyeper Taarruzu’ndan mı bahsediyorlar acaba??? Ama o da savaşın sonuna doğru olmalı, kontrol ettim 1943 imiş tarihi.
Bu arada çok haklısınız, sizin de dediğiniz gibi divan edebiyatından esintiler taşıyor. Şuradan (https://dspace.trakya.edu.tr/xmlui/bi...) öğrendim ki “serbest gazeller” bölümünü içeren 3 şiir kitabı varmış.
Ben de bugün başladım ve “Yanlış Baladlar” bölümünü keyifle bitirdim. Attila İlhan’ı özel yapan şiirler değil bunlar, onun yerine, sanki, yaşlılık dönemlerinde bir çocukluk yapmak istemiş de çalakalem yazmış gibi bir şiir toplamı. Amma velâkin Attila İlhan çalakalem bile yazsa ortaya güzel şiirler çıkıyor.Aralarından bazılarını (çok) beğendim. Soğuk Kadınlar Baladı, ünlü diğer bir şiiri olan Böyle Bir Sevmek’i çağrıştırıyor. Erkeklerle duygusal bir mesafe ko(ru)yan kadınları güzel tasvir ettiğini düşünüyorum bu şiirde. Sarhoş Bir Kadın Baladı, alkol ve cinsellik bağlantısını başarıyla kuruyor. Bisikletli Kız Baladı’nda kendi gençlik özlemine hoş bir gönderme var. Ah Kızlar Ulan Kızlar Baladı ise ilk dizede kimlerden bahsettiğini ele veriyor: “o yanlış evlenip çabuk ayrılan kızlar”. Bu şiirde, hayat yumağını aceleyle her yere dolayıp içinden çıkılamayan bir hâl almış genç kadınların hikayesi var.
Bu tanıdık kadın portrelerinden ben keyif aldım, ama Attila İlhan şiirini bilenlerin beklentisini karşıladığını henüz söyleyemem.
“Ötekiler” bölümü oldukça noir. Kendini okutuyor, ama örneğin, Attila İlhan’ın en güzel noir şiirlerinden Sisler Bulvarı gibi acı, bitter kahve tadı yok. “Tanrı İnsanı Unuttu” güzel bir bölüm finali olmuş.
Eserin zirve noktasına, kitaba ismini veren “Ayrılık Sevdaya Dahil” ve “O Plajda Onsuz” şiirleriyle ulaşılıyor:“başın omzuma yaslanmış kucağımdasın ay birazdan doğacak dağların arkasında henüz gökyüzüne vurmuş kızıllığı yıldız alacasında görünmez böceklerin belli belirsiz ıslığı aslında sen şimdi kimbilir nerede hangi hayal şilebinde kaçak yolcu hangi korkunç yalnızlıktasın”
Kitaptan keyif aldım, ama Attila İlhan şiirinin hazzına bulaşmış biri olarak beklentilerimi karşıladığını söyleyemem. Kaptanın nazik ve hassas ruhunu bir kez daha anmış olduk, önünde eğiliyorum.
Mod
Başlık Grup okumaları klasöründe açık olacak, yorumlarınızı eklemeye devam edebilirsiniz.
