Tessa Herondale Carstairs > Tessa's Quotes

Showing 1-30 of 299
« previous 1 3 4 5 6 7 8 9 10
sort by

  • #1
    Gemma Malley
    “Bizim birbirimize ait olduğumuzu söyledi: çünkü o bir çiçekle doğmuş, ben de bir kelebekle... Hayatta kalabilmek için çiçekle kelebeklerin birbirine ihtiyacı varmış.”
    Gemma Malley, The Declaration

  • #2
    Gemma Malley
    “Peter, ona sarı bir çiçek uzattı ve "Bu senin için," dedi gururla. "Bir nergis." Sonra kulağına eğilerek, "Doğuya gittiğimizde her yanımız çiçeklerle dolu olacak. Kelebeğim için rengârenk çiçekler.”
    Gemma Malley, The Declaration

  • #3
    Gemma Malley
    “Artık gereksiz demekti. İstenmeyen demekti.
    Size ihtiyaç duyan biri varken Artık olamazdınız. Sizi seven biri varken Artık olamazdınız.”
    Gemma Malley, The Declaration

  • #4
    Colleen Hoover
    “İnsanın duymayı istediği sesin kalbine yapabilecekleri çok ilginçti. Az önce üç kelime söylemişti ama bu süre içinde kalbim parçalanmış, doğranmış ve tekrar çarpmayı bileceği beklentisiyle göğüs kafesime geri koyulmuştu.”
    Collen Hoover

  • #5
    Gemma Malley
    “I think flowers can be just as important as food, sometimes. I think id depends what you're hungry for.”
    Gemma Malley, The Declaration

  • #6
    Cassandra Clare
    “Ama senin derdin eğlenmek değil, değil mi James Herondale?" diye sordu Magnus. "Aslında derdin cehenneme gitmek."
    "Belki de cehenneme gitmenin eğlenceli olduğunu düşünüyorumdur." dedi James Herondale ve gözleri tahmin edilemez acılar taşırcasına, cehennem ateşi gibi parladı.”
    Cassandra Clare, The Bane Chronicles

  • #7
    Colleen Hoover
    “Ya geri almak istemediğin bir adımsa? Ya atacağın bu adımdan sonra bir adım daha atmak istersen ve bir anda kendini koşarken bulursan?”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #8
    Colleen Hoover
    “Beni izleme şekli daha önce hiç kimsenin hissettirmediği şekilde bana ihtiyacı varmış gibi hissetmeme neden oluyordu. Bir anlamda kendimi gerekli hissetmemi sağlıyordu. Varlığını sürdürmesi için varlığıma ihtiyacı varmış gibi.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #9
    Colleen Hoover
    “I’ve been looking for you my whole damn life.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #10
    Cassandra Clare
    “Bazen," diye düşündü Emma, "Ben bir uçurtmaymışım da Julian beni uçuruyormuş gibi geliyor."
    Ayakları yerden kesiliyordu da Julian onu toprağa bağlı tutuyordu sanki. O olmadan Emma bulutların arasında kaybolurdu.”
    Cassandra Clare, Lady Midnight

  • #11
    Colleen Hoover
    “The way his voice wraps around my name makes me wish the only word in his entire vocabulary was 'Sky'.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #12
    Colleen Hoover
    “You want me to be honest?"
    "That's all I ever want you to be.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #13
    Colleen Hoover
    “Kitap güzel olduğu sürece türünün ne olduğunun önemi var mı?”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #14
    Colleen Hoover
    “O günkü davranışım yüzünden Breckin özrü hak ediyordu."
    "Peki ben hak etmiyor muydum?"
    "Hayır," dedi kesin bir tavırla. "Sen kelimeleri hak etmiyorsun, Sky. Sen harekete geçmeyi hak ediyorsun.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #15
    Cassandra Clare
    “Birine aşık olduğunda o kişi senin bir parçan hâline gelir. Yaptığın her şeyde o vardır. İçine çektiğin havada, içtiğin suda, damarlarında akan kandadır. Dokunuşu teninde kalır, sesi kulaklarında, düşünceleri zihninde. Rüyalarını bilirsin çünkü kâbusları yüreğini paralar ve güzel rüyaları senin de rüyalarındır. Ve mükemmel olduklarını düşünmezsin, kusurlarını, karanlık sırlarını bilirsin ve bunlar seni korkutup kaçırmaz. Aksine, öyle oldukları için onları daha çok seversin, çünkü mükemmeli istemezsin. Onu istersin. İstediğin..."
    Derken sustu, sanki herkesin ona baktığını fark etmişti.
    "Neyi istersin?" dedi Dru, gözlerini kocaman açmış.
    "Hiç," dedi Julian. "Konuşuyorum işte.”
    Cassandra Clare, Lady Midnight

  • #16
    Colleen Hoover
    “Seni üzdüğünde gökyüzünü düşüneceğine söz verir misin?"
    Benden neden bu sözü vermemi istediğini bilmiyordum, yine de kafamı salladım. "Ama neden?"
    "Çünkü." Başını yıldızlara çevirdi. "Gökyüzü her zaman güzeldir. Karanlık, yağmurlu ya da bulutlu olsun, bakmak her zaman keyif verir. Bu en sevdiğim şey, çünkü kaybolursam, kendimi yalnız hissedersem ya da korkarsam, tek yapmam gereken kafamı kaldırıp bakmak, ne olursa olsun orada olacak... ve her zaman güzel olacağını bileceğim.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #17
    Colleen Hoover
    “Kitapların sevdiğim yanlarından biri karakterlerin hayatlarının belirli kısımlarının bölümler halinde özetlenmesidir. Merak uyandırıcıdır, çünkü gerçek hayatta bunu yapman mümkün değildir. Bir bölümü bitirip yaşamak istemediğiniz şeyleri atlayarak ruh halinize uyan istediğiniz bir bölümden hayatı yaşamaya devam edemezsiniz.Hayat bölümlere değil... dakikalara bölünebilir. Hayatınız boyunca olan olaylar hızlı çekim, boş sayfalar ya da bölüm araları olmaksızın ardı ardına devam eden dakikalara hapsolur, çünkü ne olursa olsun hayat devam eder, kelimeler akar, gerçekler hoşunuza gitse de gitmese de ortaya çıkar ve hayat asla durup soluklanmanıza izin vermez.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #18
    Colleen Hoover
    “Beni çekici bulduğuna inanamıyorum."
    "Kapa çeneni."
    "Sırf çekici, terli ve erkeksi kollarımda seni taşımam için geçen gün bayılma numarası yapmış olmalısın."
    "Kapa çeneni."
    "Bahse girerim geceleri bu yatakta beni hayal ediyorsundur."
    "Kapa çeneni, Holder."
    "Hatta.."
    Uzanıp elimle ağzını kapattım. "Konuşmadığın zaman daha çekici oluyorsun.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #19
    Colleen Hoover
    “There's nothing like the guilt you feel when there's room in your heart to love evil.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #20
    Cassandra Clare
    “I love you, Julian Blackthorn. I love you more than starlight.”
    Cassandra Clare, Lady Midnight

  • #21
    Colleen Hoover
    “Bu beni öldürüyor, çünkü senin için hissettiklerimi bilmeden bir gün daha geçirmeni istemiyorum. Ama sana âşık olduğumu söylemeye hazır değilim, çünkü âşık değilim. Henüz değil. Ama bu hissettiğim her neyse hoşlanmaktan çok daha fazla. Çok daha fazla. Son birkaç haftadır bunu anlamaya çalışıyordum. Neden tarif edebileceğim başka bir kelime olmadığını düşünüyordum. Sana tam olarak ne hissettiğimi söylemeyi istiyorum, ama lanet olası sözlükte hoşlanmak ve sevmek arasındaki noktayı tarif edebilecek bir kelime yok, ve o kelimeye ihtiyacım var. İhtiyacım var, çünkü söylediğimi duymanı istiyorum.”
    Yaşamak.
    Kelime sanki hep orada, sözlükte ait olduğu yerde, hoşlanmak ve sevmek arasına saklı kalmıştı. “Yaşamak,” dedim. "Bu kelimeyi kullanabilirsin."
    "Seni yaşıyorum, Sky" dedi dudaklarıma doğru. "Seni doya doya yaşıyorum.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #21
    Colleen Hoover
    “Burada olduğu için ona kızgındım, ama en çok da burada olmasını istediğim için kendime kızıyordum. Ona bağırmayı ve gitmesini söylemeyi ne kadar istesem de, kendimi beni biraz daha sıkmasını isterken buluyordum. Kollarını etrafıma dolayıp beni hiç bırakmamasını istiyordum, çünkü ait olduğu yer burasıydı ve beni yine terk etmesinden korkuyordum.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #22
    Colleen Hoover
    “Sarhoş musun?" diye sordum.
    Parmaklarını dudaklarıma bastırıp gülmesine engel olmaya çalıştı, ama beceremedi. "Hayır. Evet."
    "Ne kadar sarhoş?"
    Başını boynuma yaklaştırıp dudaklarını köprücük kemiğimde hafifçe gezdirince içime bir sıcaklık yayıldı. "Sana kötü şeyler yapmayı isteyecek kadar sarhoşum, ama sarhoşken yapmak isteyecek kadar sarhoş değilim," dedi. "Ama yaparsam, yarın yaptıklarımı hatırlayacak kadar sarhoşum.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #23
    Colleen Hoover
    İnanılmaz derecede cesursun. Ve bunu atlatacaksın, çünkü çok güçlü bir kalbin var. Hayata ve insanlara dair birçok şeyi sevebileceğini asla düşünemeyeceğin bir kalbin var. Ve çok güzelsin." Elimi kalbine götürdüm. "Burada. Kalbin o kadar güzel ki, günün birinde biri kalbini hak ettiği şekilde sevecek.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #24
    Colleen Hoover
    “Just because you blocked the memory of me out of your mind doesn't mean you blocked the memory of me out of your heart”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #25
    Cassandra Clare
    “Oku neden çıkardın?" diye sordu Emma.
    "Çünkü birisi... seni bir okla vurduğunda..." dedi Jules nefes nefese. "... ilk tepkin... ok için teşekkürler, sanırım bir süre orada tutacağım, olmaz."
    "Espri anlayışını hâlâ kaybetmediğini bilmek güzel.”
    Cassandra Clare, Lady Midnight

  • #27
    Colleen Hoover
    “Ağzıma o kadar odaklanmıştı ki, okuduğumun tek kelimesini bile duymadığını düşünüyordum. Kitabı kapatıp karnıma koydum. Kitabı kapattığımın bile farkında olduğunu sanmıyordum.
    "Neden konuşmayı kestin?" dedi, ne ifadesi değişmiş ne de bakışlarını dudaklarımdan ayırmıştı.
    "Konuşmak mı?" diye sordum merakla. "Holder, kitap okuyorum. Arada fark var. Ve görünüşe bakılırsa, hiç dikkat etmiyorsun."
    Gözlerimin içine bakıp sırıttı. "Ah, dikkat ediyorum," dedi. "Dudaklarına. Ağzından çıkan kelimelere dikkat etmemiş olabilirim, ama dudaklarına kesinlikle dikkat ediyordum.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #28
    Colleen Hoover
    “We wrap our arms around each other and we cry. We cry mother to daughter. We cry aunt to niece. We cry victim to victim. We cry survivor to survivor.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #29
    Colleen Hoover
    “Ne hissettiğini çok iyi biliyordum, çünkü aynı acıyı paylaşıyorduk. Onun hissettiklerini ben de hissediyordum. Aynı şekilde, benim hissettiklerimi de o hissediyordu. İki insan bir olduğunda olan şey buydu: artık sadece sevgiyi paylaşmakla kalmazlardı. Acıyı, üzüntüyü ve kederi de paylaşırlardı.”
    Colleen Hoover, Hopeless

  • #30
    Cassandra Clare
    “Senden daha iyi mühür çizen tek kişi Julian," dedi Emma. "Tabiî o bir sanatçı."
    "Julian, Julian, Julian," diye tekrarladı Cristina, alaylı bir ses tonuyla. "Julian bir ressam, Julian bir dâhi, Julian bunu nasıl tamir edeceğini bilirdi, Julian şunu yapabilirdi. Biliyor musun, son yedi haftadır Julian'a dair öyle harika şeyler duydum ki onunla tanışmadan anıda âşık olacağımdan korkmaya başladım.”
    Cassandra Clare, Lady Midnight



Rss
« previous 1 3 4 5 6 7 8 9 10