Benim de Söyleyeceklerim Var! İki

Benim de Söyleyeceklerim Var! #2

by Umut Sarıkaya

Umut Sarıkaya, çizerliğiyle olduğu kadar yazarlığıyla da anlatıyor kendini. Öykü ya da anı, ne derseniz deyin, bu kitaptaki metinler genç ve sıcak. "Benim de Söyleyeceklerim Var!" yazarın dergideki ve evdeki hayatından ya da çizer arkadaşları Ersin Karabulut, Metin Üstündağ, Bahadır Baruter arasında geçen olaylardan kesitler sunuyor okuyucuya. Sıradan ve bir o kadar da komik olan hikâyeler bunlar. Hayatın alışılagelmiş ayrıntıları, günlük diyalogları Sarıkaya’nın kaleminde başka bir anlam ve şekil kazanıyor. Espriler birbirini kovalıyor, kahkahalar yüksek sesle atılıyor. İçten ve doğal bir dil kitabın tamamına hâkim oluyor. "Benim de Söyleyeceklerim Var!" günümüz yaşantısının bir uzantısı sanki. Monotonluktan uzak bir uzantı… Eğlenceli, neşeli ve farklı… Gelin onların hayatına katılalım, renklerin tadını çıkaralım!

Genres: Turkish Literature, Turkish, Humor, Short Stories, Fiction, Comics

257 pages, Paperback

First published November 1, 2009

About the author

1996 yılında İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesine girdi. İlk amatör karikatürleri Leman dergisinde yayınlandı. 2002'den sonra Kemik dergisinde çeşitli köşeler hazırladı. Hemen sonrasında Penguen dergisinde çizdiği İşimdeyim Gücümdeyim isimli karikatür köşesi ve Benim de Söyleyeceklerim Var başlıklı yazılarıyla ismini duyurdu ve popüler oldu. 2007'de bir grup arkadaşıyla birlikte Penguen'den ayrılarak Uykusuz dergisinin kurucularından oldu.

İşimdeyim Gücümdeyim köşesindeki karikatürlerde çocukluğa dair mahalle hayatı ve sokak muhabbetlerini konu aldı. Benim de Söyleyeceklerim Var isimli yazı köşesinde ise aynı konuları ve dünya görüşünü daha edebi bir dille anlatmaktadır.

Reviews

[Erkan Erol · Rating 4 out of 5]

Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 16 | Loc. 234-36 | Added on Thursday, April 24, 2014, 09:42 PM

Ben sadece daha önceki ilişkilerimde olduğu gibi ona hiç yalan söylemediğimi, onu hiç aldatmadığımı söylerim. Bir de hep seveceğimi eklerim. Zaten normali bu. Yoksa

ayrılırken bıraktığı için birinin ecdadına küfür etmek insanlar için anlamsız bir hareket.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 18 | Loc. 272-74 | Added on Thursday, April 24, 2014, 09:45 PM

Ben Rahmi Bey’in yerinde olsam bi sürü ev alır, kiralarıyla gül gibi geçinir giderdim “keriz mi bu herif hâlâ çalışıyor...” diye içimden belli belirsiz geçirdim.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 20 | Loc. 303-4 | Added on Thursday, April 24, 2014, 09:48 PM

“Ben de o kadar insana ekmek veriyorum be Umut” diyor yaşlı gözlerle. Sanırım Kari Marx, sosyalizmin böyle bir tezle çürütülebileceğini görseydi sakallarını yolardı.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 29 | Loc. 431-32 | Added on Friday, April 25, 2014, 07:33 PM

Önce Sarıyerli, sonra Beşiktaşlıyız. Ama hep Ankaragücü maçı izliyoruz. Boğazımız kuruyor, yeşil viski şişesinden ılık su içiyoruz.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 41 | Loc. 618-21 | Added on Friday, April 25, 2014, 07:49 PM

Ekrem’e acıyorum ama ben farklı mıyım? Daha beterim be, daha beterim! Ben de yalnız geldim, yalnız gidicem. Fakat Ekrem gibi onurlu da gitmem. Bir gün daha yaşayayım

diye sauna eşofmanlarla koşa koşa, sağlıklı besine, bitki çaylarına dadana dadana, haplarımın saatlerine dikkat ede ede bir zavallı gibi giderim bu ha yattan. Onun

yaşında olsam bırak sigarayı ağzımdan düşürmemeyi, elektronik sigaranın abonesi olurum.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 43 | Loc. 649-54 | Added on Friday, April 25, 2014, 09:29 PM

“Şimdiki aklım olsa bir an bile durmadan ayrılırdım” demeyeceğim, çünkü bunun böyle olacağını biliyordum. Sadece üşengeçlikten evlenmiştim onunla. Şimdi kalk, saçına

su vur, biriyle tanış, ona kendini bambaşka biri olarak tanıt, sonra yavaş yavaş öz benliğin ortaya çıksın, onun kabullenmesini bekle. Çok yorucu geldi bütün bunları

tekrar yapmak ve ben de evlendim, ne yapayım. Zaten sürekli ağlıyordu “Ne zaman evleneceğiz” diye. Haa bunu da açıktan açığa yapmıyordu. “Sen beni evlenme meraklısı mı

sandın” diye azarlıyordu beni azıcık ima etmemle. Bunun için miydi, şu çorabı sol ayağa giymek için miydi bütün bu gözyaşları ?
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 54 | Loc. 814-15 | Added on Friday, April 25, 2014, 09:44 PM

Annemin ve babamın kucağında elimizde Yedigün’lerle gidiyorduk, ikimiz de hiç bitmesin diye içmiyor, sadece dilimizle şişenin ağzını tıkayıp şişeyi havaya

kaldırıyorduk.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 56 | Loc. 844-47 | Added on Tuesday, May 06, 2014, 10:48 AM

Adam gibi çocuk, abime saldırıyordu. Dönen tekme atmaya filan çalışıyordu. Kavgada figüre girmişti, belli ki “ben bunu havada karada yerim” rahatlığı içerisindeydi...

Abim de bir yandan gelen atakları engellemeye çalışırken, bir yandan da daha demin, adam gibi çocuktan yeni gördüğü dönen tekmeleri, yerden süpürme hareketlerini

taklit etmeye çalışıyordu.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 68 | Loc. 1039-42 | Added on Tuesday, May 06, 2014, 07:22 PM

Hepimiz sabah 8 akşam 6 mesai yapan insanlar değil miyiz sevgili Meriç. Bu zaman zarfından sonra nasıl sen hâlâ enerji dolu olabiliyorsun sevgili kardeşim? Sırrını

söyler misin bize? Geceden bala pekmeze mi yatırıyorsun kendini, yoksa sabah kalkıp supradinle, redbull’la mı ovuyorsun bedenini. Oğlum yorgunuz lan, bitkiniz... Akşam

da oturup kafamızı dinlemek istiyoruz.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 69 | Loc. 1058-60 | Added on Tuesday, May 06, 2014, 07:24 PM

Kıllanıyorum senden arkadaşım. Hareketlerinden değil, varlığından, kıllanıyorum. An be an etrafımızda olabilme ihtimalinden kıllanıyorum. Omo’nun yanına bantlanmış,

Limonlu Cif gibisin. Ben sadece Omo almak istiyorum, sen ise sadece aynı firma üretti ve daha az satıldı diye ele geliyorsun. Gelme artık sevgili arkadaşım.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 89 | Loc. 1357-58 | Added on Friday, May 09, 2014, 04:22 PM

Biz, duyarlı Anadolu rockçı gibi öğrencilerin cep telefonu kullanmasının yadırgandığı çetin yıllardı
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 97 | Loc. 1485-87 | Added on Friday, May 09, 2014, 04:34 PM

Zaten yaralı bir dönem geçiren ben bu kadarını da kaldıramazdım ve bunun üzerine Göykan’a tavır aldım ve diğer takım arkadaşlarımla samimiyetimi, yer yer “Yazarsın sen

onu. Çok güzel” diyerek, yer yer de atamadıkları golleri olgunlukla karşılayıp “olsun” diyip el çırparak pekiştirdim. Göykan’a nispet yaptım. Ya da yaptığımı sandım.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 111 | Loc. 1697-99 | Added on Monday, May 12, 2014, 08:13 AM

Kimi sanatçılar var dikkat ediyorum 7 albümdür, ona kazık atan dostlarım, zor gününde yanında olmayanları filan anlatıyorlar. Arkadaşım sen eşini dostunu seçmeyi

öğrenememişsen ben ne yapabilirim. Demek ki sende de varmış bi yamukluk ki yanında duran olmamış 7 albümdür.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 120 | Loc. 1828-30 | Added on Monday, May 12, 2014, 11:09 AM

“Ben yazılarımda çözüm vermem. Okura bişey öğretmekle mükellef değilim. Ben sadece durumlar anlatırım. Yorum okurundur” diye konuşup bunu bir tarz olarak belirlemek

çok kolaydır bir yazar için. Ve bu şekilde konuşan bi yazar tırtın, trangonun bayrak taşıyanıdır. Bu satırların yazarı da nitekim bu trangolar güruhunun bi neferidir.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 121 | Loc. 1852-53 | Added on Monday, May 12, 2014, 11:12 AM

“Bana diyor ki, Cafer Efendi karına arada bir çiçek al. Çiçek alacağıma iki kilo elma alırım, kütür kütür yeriz kardeşim.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 127 | Loc. 1946-49 | Added on Monday, May 12, 2014, 11:20 AM

Bir yazar olarak siyasi görüşlerimden değil de hayvan gibi kapılara tırmanmaktan yargılanmak istemiyordum. “Ben aktivist bir yazarım, eylem yapıyordum” diye yazarlık

kariyerimi kurtarmaya çalışsam, bu sefer de “Umut bey ne alıp veremediğiniz var İsveç’le?” diye sorarlar. Ne diyeceğim? “Orada bir erkeğe dört kız düşüyormuş”

bilgisinden başka bi şey bilmiyorum ki İsveç hakkında.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 131 | Loc. 2006-10 | Added on Monday, May 12, 2014, 11:25 AM

O geceden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Evde uzun uzun olay üzerine konuştuk. Adamları alttan alarak en doğru hareketi yaptığımı söyledi. Ama gözleri hiç öyle

demiyordu. Onu çok iyi tanıyordum, onun için savaşmamı ölesiye istiyordu. Sonunda bıçaklansam da, ölsem de onun için savaşsaydım eminim çok etkilenecekti. Her kadın

izah işareti yaparken ensesine şaplak yiyen bi sevgiliden çok, kahramanca savaşan bir erkeği ister. Buna kimse ne olur itiraz etmesin. Koruyucu, kollayıcı olmak yerine

yaşamak istediğim için gözünden düşmüştüm.
==========
Benimde Söyleyeceklerim Var İki (Umut Sarıkaya)
- Highlight on Page 137 | Loc. 2092-94 | Added on Monday, May 12, 2014, 11:33 AM

Bi kere kahvaltıdan sonra “dur lan kaç zeytin yemişim bi sayiim” diye düşünüp saymıştım da tamı tamına 22 tane zeytin çekirdeği saymıştım. İşte başımdan, geçenlerin

ilginçlik seviyesi bu kadar...
==========

[Doğan · Rating 5 out of 5]

Mandalina liflerini tırnaklardan sökmek, bütün mandalinayı yüzük yapmak, çocukken düğünde uyuya kalmak, soba, halı ve daha geçmişinizden bulabileceğiniz bir çok detay. Tam aha ciddi bir şey diyor derken bir “zehehe” patlatıyor Umut Sarıkaya. Bir anda oturup bitirmelik değil de ara ara okumalık keyifli hikayeler.
Bir gün öncesinde Gogol okuyup da bu satırları okumak ayrı keyif verdi;

“Aman sevgili dostum bu Rus Edebiyatı’nda... Diye itiraz edecekken. İvan sesini yükseltti. “Sigeyim böyle edebiyatı ne lan bu. Hep kasvet, hep kar, hep ince psikolojik anlatım... içim karardı, bunaldım .mına koyiim. Oğlum hepiniz zeki insanlarsınız, yazsanıza şöyle matrak bi şeyler de neşemizi bulalım. Kafa dağıtalım diye mi kitap okuyoruz, yoksa trigonometri problemi mi çözüyoruz belli değil anuna koyim” diye haykırdı.

[Çağlar ÇOŞGUN · Rating 5 out of 5]

Bazı kitapları yalnızca kapağına bakıp alırsınız. Gördüğünüz anda hakkında hiçbir yorum okumamış olsanız bile kapağı sizi kendine çeker, çok seveceğinizi düşünürsünüz. İşte bu da böyle bir kitaptır. Bir karakalem ustasına beni çiz desem sanırım bu kadar başarılı olamaz. İçeriğe gelince; serinin ilk kitabı gibi yine bulunduğumuz coğrafyayı damar yolundan veriyor. Özellikle "Vicdan" hikayesinde, parka giderken kurdukları ve parktaki sarı borunun içinde Tümer hakkında düşündükleri hem güldürdü, hem üzdü. Umut Sarıkaya işte. Hakkında yazacağınız şeyler çok çünkü onun hakkında yazdıklarınız aslında toplumu özetliyor. Bu yüzden sınırı yok. Hikayeler kurgu olsa da yaşanmamış olma ihtimali çok zayıf. En az bir kişinin başından geçtiğine eminim.

[미소 ☾ · Rating 3 out of 5]

"Bence bir insanın tanıdıkları hiçbir zaman ona yardım edemez. Zira hiçbir tanıdığımız, belli bir mazimiz olan kimse bize karşı objektif olamaz. Bence tek yardım bizim hakkımızda hiçbir fikri olmayan bir yabancıdan gelir."

[Burak Karaman · Rating 4 out of 5]

“Aslında iki fakir olarak, bir zengini övmeye başladığımız o anda anlamıştım hiçbir zaman zengin olamayacağımı.”

“Günler ne kadar uzun 9 yaşındayken, güneş bir türlü batmıyor.”

“Kimse yaşamdan böyle sessizce, hiçbir şeye karışmadan gidecek lükse sahip değildir.”

[winemutha · Rating 5 out of 5]

Onu çok seviyorum

[Tuğçe · Rating 3 out of 5]

Ağır derece miyop ve gözlüksüz olunca da insan ister istemez mutluluğu da uzaklarda aramıyor.

[furkan arik · Rating 2 out of 5]

"Dışarıda hiçbir ayrıntısını bilmediğimiz bir sokakta abimle bizim yaşımızdaki çocuklara bakıyorduk ve bizim yaşımızda, aynı bizim gibi top oynayan, misket oynayan, ağaca dalmaya giden, yaptığımız her şeyi yapan çocukların hiçbirini tanımıyorduk. Gerçekten olacak şey değil gibi gelmişti. Biz olmadan da yıllarca insanlar yaşayabiliyormuş demek ki diye düşünmek korkutmuştu beni. Dediğim gibi mahalle dışında da insanların olduğunu biliyordum ama bizsiz ve bizimkine benzer bir hayat kurabileceklerini hiç tahmin etmemiştim."

[Aykut Kısa · Rating 5 out of 5]

İki ay sonra kitap bitirmenin verdiği mutluluk!
İyi ki varsın Umut Sarıkaya!

[0rkun · Rating 5 out of 5]

Müthiş, müthiş, müthiş! Yine okurken gözlerimden yaş geldi.

[Muhsin Güllü · Rating 4 out of 5]

güzeldi, bazı hikayeler gerçekten güldürüyor azizim. üç hikayeden birisi de olsa kitap okuyup da gülmek güzel bir şey yani.

[Nicat Manafov · Rating 5 out of 5]

Güzel, beğendim. 🖐️

[Bahadır · Rating 4 out of 5]

”Artık kaşar oldum, bi daha hissetmem” derken bu sefer asker ocağına sigarayı bırakmaya çalıştığım sıralarda yakaladı beni duygu. Telefondaki ses çok ciddiydi bu sefer. İyiydik lan diyebildim bu sefer. Telefonu kapattım. Ağladım, çok ağladım. Ağlarken sakızım ağzımdan düştü. Ben hiç çok ciddi kararlar alamadım, karar alanlara arkadan baktım.


Gece eve geldim. İç sıkıntım hâlâ geçmemişti. Ekrem ne yapıyordu acaba şimdi? Kesin çok kötü çeken bir radyosu vardır. Fasıl dinlerken belki bir kadeh rakı içiyordur.Çiçekleriyle konuşuyordur yalnızlıktan. Eski karısının resmine bakıp hüzünleniyordur, ya da evlenmemiş olabilir.Ama sevmiştir bir kadını, ondan başkasına da el sürememiştir bir daha. Öyle ya insan sevmeden yapamaz ki. Onu düşünüyordur kesin. Hayvan sevecek adam değil bu herif.Belki en fazla bir kanaryası vardır. “Seni de kafese kapattık ha” diye konuşuyordur kuşuyla, kafesteki kuşa benzetiyordur hayatını. Ya da aynalarla kavga ediyordur. Kızıyordur kendine hiçbir şeyi sevemediği için. Ölüp gidecek Ekrem, kimse kaldırmayacak cenazesini. Bir kişi iyi anmayacak onu, bir anı anlatılmayacak arkasından. Şu dünyadan bir iz, bir tebessüm bırakmadan çekip gidecek.

Ekrem’e acıyorum ama ben farklı mıyım? Daha beterim be, daha beterim! Ben de yalnız geldim, yalnız gidicem. Fakat Ekrem gibi onurlu da gitmem. Bir gün daha yaşayayım diye sauna eşofmanlarla koşa koşa, sağlıklı besine, bitki çaylarına dadana dadana, haplarımın saatlerine dikkat ede ede bir zavallı gibi giderim bu hayattan. Onun yaşında olsam bırak sigarayı ağzımdan düşürmemeyi, elektronik sigaranın abonesi olurum. Öyle çekerim ki nikotin kokulu su buharını içime sigaranın ampulü patlar. O yaşta öyle sıkıcı yerde çalışmak mı, o takım elbiseleri giymek mi? 78 yaşında “daha gencim lan ben” diyerek ayağımda konverslerle ölücem. Ebemi s.ktinEkrem, hüzne gark ettin beni gece gece. Nerden girdin hayatıma Ekrem? Bu onurunu koruyarak ölüme yürümek dene böyle, neyin hesabını soruyorsun bizden, varlığınla küfürediyorsun bize, aşağılık hayatımızı yüzümüze vurarak neyin intikamını alıyorsun. Verdiğin mesajı niye ben anlıyorum bir tek?

[Mustafa Karagoz · Rating 4 out of 5]

Umut Sarikaya, Turkiye'nin cizgi mizah tarihinde onemli bir yere sahip. Cizgileri alisilmisin cok otesinde. Inanilmaz detayci, bilgili ve cok farkli.
Ben, karikaturlerini cok daha etkileyici (ve komik) buluyorum.
Hic cekinmeden herkesin anlayamayacagi esprileri cizebiliyor.
Mesele Streetfighter adli 90'larda cok meshur olan bir video oyununun bir kahramanini (Blanca) camide resmedip, spesifik bir hareketiyle cemaatten birini havaya ucurdugunu cizmisti.
Oyunu bilmiyorsaniz muhtemelen bu yazdiklarimdan pek bir sey anlamayacaksiniz.
Kisacasi, cok severek takip ettigim cizer ve yazar.

[Emirhan · Rating 5 out of 5]

Karikatürlerinden aşina olduğum samimi tavırlarıyla Umut Sarıkaya'nın düzyazıda da harikalar yaratacağını hiç ummuyordum. Çoğu karakterde, hikayede kendimden ve çevremden kesitler gördüm kitabın neredeyse tamamına kahkahalarla güldüm. Çok akıcı bir kitaptı bitmesin çabuk diye çok uğraştım. Velhasıl çok güzel vakit geçirdim okurken.

[Çiçek · Rating 1 out of 5]

Arka kapak yazisini okuduktan sonra okumak istedim. Bazi güzel tespitler ve anekdoktlar vardi ama tipik bir Türk erkegi bakisindan yazilmisti. Adam bazi yerlerde resmen kadinlari taciz ettigini anlatmis utanmadan "Yok naz yapiyor" vs diyerek, cok rahatsiz oldum.

[Hande Park · Rating 5 out of 5]

Edebi bir başyapıt olma gayesi yok ama Umut Sarıkaya seviyorsanız bayıla bayıla okuyacağınız kitap. Gülmeyi unuttuğum keyifsiz günlerimde sesli güldürmeyi başardı. Gözlemler, tespitler, karakterler eşsiz. İyi ki varsın Umut Sarıkaya.

[Gökhan Koçak · Rating 5 out of 5]

Klasik Umut Sarıkaya.. Kendi hayatımdam küçük detayları hatırlatan kısa öyküler

[İlayda Yılmaz · Rating 5 out of 5]

Hiç bitmesin isteyerek okudum. Bi beş yıldızım daha olsa onu da verirdim. 17/10 bi kitap.

[ece · Rating 5 out of 5]

hepsi eğlenceli yazılardı ancak 'sürü' başlıklı olan yazı favorimdi ve gerçekten çok komikti

[Yalım Yılmaz · Rating 4 out of 5]

Edebi degeri dusuk ama komik baya guluyon iste okurken.

[Simay · Rating 2 out of 5]

Yayınevinden, dolayısıyla editör ya da redaktörden kaynaklanan binlerce hatayla dolu bu kitap. İlk kitapta itici bulduğum özellikleri bunda da sabitti, ancak bir de her sayfada yazım yanlışları, anlatım bozuklukları karşıma çıktı. Yazardan çok çizer olarak gördüğüm Umut Sarıkaya'nın "ellemeyin, ben hatalarımla güzelim," dediğini sanmıyorum. Bu yayınevi, kara listeme bu kitapla girmiş bulunuyor.

[Gonca · Rating 4 out of 5]

Mavi kadife syf.139- içimdeki emmi

[Emre Demirel · Rating 5 out of 5]

umut sarıkaya farkı işte daha ne olsun ayrıntılarla sevdiriyor adamı

[Irem · Rating 5 out of 5]

Bu sefer hem duygunun, hem komedinin dibine vurmuş tespitlerin efendisi... Üçüncü kitaba hemen başlamayayım da sanki daha fazla Umut Sarıkaya okuma şansına sahipmişim gibi olsun.

[Ahmet · Rating 3 out of 5]

Karikatürleri kadar iyi olmasa da iyi kitaptı. Bir solukta başlayıp bitirmek isteyince sürekli tekrar ediyormuş izlenimi veriyor, tavsiyem ara sıra okunmalı.

[Volkan · Rating 5 out of 5]

Bazı kitaplar vardır en moreliniz bozuk olduğu zamanda bile sizi rahatlatır. Bitmesin diye agır agır okursunuz bu kitapta onlardan

[Ali Demirci · Rating 4 out of 5]

Birinci kitaptan daha iyiydi. Hüzün dozu biraz yüksek genelde ilişkilerle alakalı denemeler.Kafa dağıtmak için güzel bir kitap.

[aramazsansormaz · Rating 3 out of 5]

Diğer iki kitaba göre buradaki hikayeler biraz daha aceleye gelmiş gibi. 2. kitap arada kalmış, zırtlanın tabiriyle ne büyümüş, ne küçülmüş, arada kalmış işte :)

[sonpikap · Rating 4 out of 5]

alıntı: http://kankanaber.com/benim-de-soyley...