DÜNYA TARİHİNİ DEĞİŞTİREN DİKTATÖRÜN FIRTINALI HAYATI…
Adolf Hitler, Alman aile yapısını şekillendirme sürecinde kendi ailesinden ne derece etkilendi? Kendisinin sanata dair görüşleri bir ulusun mimari anlayışını nasıl etkileyebildi? Hitabet becerisini nasıl keşfetti? Propaganda İkinci Dünya Savaşı’nda nasıl Hitler’in en tehlikeli silahı hâline geldi? Savaşı idare etme şekli ve Alman komuta kademesiyle ilişkisi, henüz sıradan bir askerken sahip olduğu “siper bakış açısı”nın mirası mıydı?
Michael Kerrigan tüm bu sorulara yanıt aramakla kalmıyor, okuyucuyu ayrıca Hitler’in dünya tarihini temellerinden sarsan fırtınalı hayatında soluksuz bir maceraya davet ediyor. Bu macerada hem dram hem de gerilim bütün acımasızlığıyla kendini hissettiriyor; savaş boyunca askerlerin ve halkın içinde bulunduğu ruh hâli açık bir biçimde görülebiliyor.
Kitabın en çarpıcı tarafı; yaşanan soykırım ve savaşın dehşeti tarafından gölgelenen Hitler'in iç dünyasını, sanata olan düşkünlüğünü, çocukluğunu, aile yaşamını, okul arkadaşlarını, öğretmenlerini, kadınlarla olan ilişkisini ve etten kemikten bir insan olan "diğer" Hitler'i ön plana çıkarması... Zira bunların Hitler’i Hitler yapan sürece etkisi, yadsınamayacak kadar büyük bir önem arz etmekte.
"Hitler: Canavarın Ardındaki Adam", içerdiği 180 adet çizim, fotoğraf ve resimle tüm okurlara gerçek bir belgesel heyecanı sunuyor.
Michael Kerrigan is a seasoned freelance writer and editor with over thirty years of experience across a wide spectrum of publishing work, from advertising and catalogue copy to book blurbs and specialist nonfiction. A prolific author, he has written around sixty full-length books on subjects ranging from ancient warfare and Slavic myth to modern architecture and the science of consciousness, all aimed at a general readership. He contributed a weekly Books in Brief column to The Scotsman for two decades and has reviewed extensively for the Times Literary Supplement, The Guardian, and Financial Times.
Firstly, it's called "Hitler: The Man *And* The Monster." At least my copy is.
Secondly, this book sucks. I found it in a bargain bin at the bookstore, and I bought it because it is mostly photos. I'm giving one star for the photos, since many of them I haven't seen before. Suffice to say, this is a coffee table book that wonders whether every person who came into contact with Hitler was his lover and actually gets multiple facts wrong. I think Kerrigan wrote this in a weekend by just Googling his subject. I could have written this, but mine would be factual and accurate.
Please do not read this book. Just look at the pictures.
Nereden nasıl başlasam bilemiyorum. En büyük sorundan başlayalım. Hitler eşcinsel mi değil mi? Tüm kitap boyunca bu konu var. Olsa ne olur ne olmasa ne olur? Eşcinsel olunca sanki sorun çok daha büyükmüş gibi bir izlenim vermek, eşcinselliğin çok ama çok kötü bir şey olduğunu söylemek hiç hoş olmamış. Bir diğer sorun mikro penis. Yahu nasıl bir saçmalama bu nasıl bir sığlık? Penis küçükse bu da kötü bir şeydir ve böyle bir adam olunabilir. Bu kadar mı bakış açımız? Diğer bir konu yeğeniyle yattı mı yatmadı mı? Dedikodular var ama emin değiliz. Madem emin değiliz kanıt yok magazinsel bir haberden bize ne? Peki tamam bir kez yazdım ama sürekli yazmanın amacı nedir? Kısacası kitabın başından sonuna eşcinsellik ile kötülüğü aynı kefede değerlendirme sanki biri olunca diğeri de sonuçmuş gibi gösterme bana hiç doğru gelmedi. Her ne ise bu insan gibi görünen kişi, kötü bir insan idi. Ayrım bu kadar net aslında hitler kötü bir insandı. Eşcinsellik, gülünesi şeyler yapması, gülünç duruma düşmesi, mikro penisi, yeğeni, kardeşi, arkadaşı bilmem nesi ile olanlar magazindir ve kanıt yoksa tarih değildir.
Kitap nazi almanyasında kronolojik sıraya oldukça sağdık kalınarak halkın psikolojisinden h*tlerin özel hayatına kadar çok derin bir biçimde işlenmiş. H*tlerin 1910 yılının viyanasında geçirdiği süre zarfı içerisinde bünyesinde çok çeşitlilik barındıran bir şehir olmasından mütevellit psikolojisinin etkilenip etkilenmediğine dahi değinecek derinlikte yazılmış harika bir kitaptı. Gerçekten çok etkilendim, almanyanın ve avusturyanın çok içerisinden bilgiler barındırıyordu. Nazi almanyası hakkında birçok kitap okuduktan sonra o dönemi daha derinden analiz edip halkın ve özellikle h*tlerin psikolojisini anlamak için altın niteliğinde bir ansiklopedi. Özellikle resimlere bayıldım.
Hitler hakkında pek çok soru sorup, cevabını vermediği için hayal kırıklığı yaratan kitap, aynı Game of Thrones dizisi gibi, yani tee Hitlerin dedesinden, Hitler'in İşçi partisine girmesine kadar olan kısmı doyurucu detaylı verilmiş, oradan sonrasından intiharına kadar olan kısımsa bir o kadar çalakalem. Birşeyler anlatmaya çalışmış ama hiç anlatamamış, benim beklentim daha detaylı bir biyografiydi. Netice de gaddarlık ve vahşetle özdeşmiş bir insanın hayatını ve psikopatolojisini anlata(maya)n bir kitapta insan haliyle daha fazlasını bekliyor.
Güzel Sanatlar Akademisi kasan bir tip nasıl 60.000.000 insanın ölümüne sebep olabiliyor? İşte bu noktada kitap fiyasko.
Allah için kitabın içinde görseller iyi, hatta Hitler'in çizimlerine kadar koymuşlar -bence Viyana Güzel Sanatlar Akademisi haksızlık etmiş.
Özetle başka kaynaklardan da Hitler hakkındaki başlıkları okuyarak bile bu kitaptan daha uzun, daha detaylı ve daha doyurucu bilgiye sahip olabilirsiniz. Zaten bu kitabın yazarı da kitabın finalinde yüzeysel kaldığını itiraf ediyor.
“Gazilerin savaştan sonra belirli psikolojik sorunlar yaşaması bilinen bir durumdur. Savaş meydanlarında geçen yaşamın ardından barışın hâkim olduğu bir hayat onlar için ilginç bir şekilde tahammül edilmesi zor bir durum olur. Çekilen acılar sona erebilir. Ölüm korkusu bir noktadan sonra yok olur ancak derin ve görünüşe göre yok olmayan stres kalıntıları varlığını sürdürür. Cephedeyken yaralı askerler destek için en azından silah arkadaşlarına sahiptir ancak yeni hayatlarında onları anlayacak kimse yoktur.”
“ “Seçimle gerçekleşen diktatörlük” sistemi en az gerçek bir diktatörlük kadar gaddar ve baskıcıydı.”
Incredibly Inciteful on one of histories Worst people. We often View these people as if they were this inhuman evil which may accidentally cause us to turn these historical figures into Monolithic Figures like a greek villain of old. In reality a book like this allows you to see the human behind the third Reich, Which Shows the true and more tragic reality: The third reich wasn't caused by an evil Mustache twirling villain; but by an ignorant messianic figure mistaken in his twisted version of Right and Wrong. Amazing book and author, Horrible Person.
This book doe have facts in it but it seems biased and mentions a lot of conspiracy theories. It's full of rumors like a high school story. I won't mention them all here in case someone else is going to read this. I did want to learn more about Hitler. Where I grew up you don't learn much about WWII or Hitler so I was curious. This was not a great book for that. I'm glad I got it for $2 on clearance at B&N.
Little to add to what others have said in review. It is a decent 'Coffee Table' book but little else. The pictural history is excellent, while the text is largely forgettable. I got it in a bulk book purchase and am happy enough, but would not have purchased on its own merit.
Kitabın baskısına, görsellerine diyecek bir şey yok. Maalesef içerik için ise aynı şeyi söyleyemem. Pek detaylı bir kitap beklemiyordum ki, gerçekten öyle pekte detaylı bir kitap değil. Bazı bölümler bana kalırsa gereksiz bile. Sadece sayfa sayısını arttırmak amaçlanmış gibi. Her şeyi geçtim yazarın; cinsel eğilimi, mikro penis vb gibi konularda ki tutumu da belli bir yerden sonra can sıkıyor. Birde bunu yaparken; böyle böyle diyorlar fakat kanıt olmadığı için böylede söyleyemeyiz, etkisi olabilir belki ama emin değiliz gibi insanı saf yerine koyma tutumu bana samimi gelmedi. Alınacaksa baskısı için alınacak bir eser, onun dışında alınması elzem olduğunu düşünmüyorum.
Fiyat ve içerik performansı olarak maalesef beklentinin uzağında kalması. Hitler veya Naziler üzerine yazılan ilk kitap değil ama Kerrigan'ın yaklaşımı teknik olarak hoşuma gitmedi. Barbaros Uzunköprü'ye emeği için teşekkürler. Bir solukta okunabilen bir kitap, resimlerle ve fotoğraflarla desteklenmiş olması güzeldi.