What do you think?
Rate this book
Alper Kamu #1
Söhne und siechende Seelen
Alper Kamu mag die Erwachsenen nicht besonders, niemals möchte er so werden wie sie. Außerdem glaubt er fest daran, dass mit Eintritt in die Schule sein Leben zu Ende gehen wird. Viel lieber möchte der verblüffend kluge und schlagfertige Fünfjährige seine Zeit weiter mit Fußballspielen, Lesen und Streifzügen durch sein Istanbuler Viertel verbringen.
Eines Tages entdeckt er die Leiche des pensionierten Polizeidirektors Hicabi Bey und übernimmt kurzerhand die Ermittlungen. Humorvoll und ironisch erzählt Alper Kamu dabei von seiner Familie und seinem Freundeskreis, vom Leben in seinem Viertel auf der asiatischen Seite Istanbuls. Mit tiefgründigem Witz und schwarzem Humor analysiert der Neunmalklug die Welt der Erwachsenen, das Universum der Philosophie und löst nebenbei auch noch einen Mordfall.
Eines Tages entdeckt er die Leiche des pensionierten Polizeidirektors Hicabi Bey und übernimmt kurzerhand die Ermittlungen. Humorvoll und ironisch erzählt Alper Kamu dabei von seiner Familie und seinem Freundeskreis, vom Leben in seinem Viertel auf der asiatischen Seite Istanbuls. Mit tiefgründigem Witz und schwarzem Humor analysiert der Neunmalklug die Welt der Erwachsenen, das Universum der Philosophie und löst nebenbei auch noch einen Mordfall.
224 pages, Kindle Edition
First published January 1, 2004
118 people are currently reading
3523 people want to read
About the author
Alper Canıgüz
9 books1,058 followersTürk yazar. Darüşşafaka Lisesi'ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden mezun oldu.
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 30 of 407 reviews
March 12, 2013
Adının Albert Camus'dan esinlenildiğini düşündüğüm Alper Kamu hayatımda gördüğüm en zıpır velet. 5 yaşında ama 35 yaşımda benim erişemediğim bir olgunluğa erişmiş, etrafındaki insanların kendisini anlamamasından dolayı onlarla ancak dalga geçerek hayata tutanabilen bir ezber bozucu.
Ezber bozucu diyorum, çünkü Alper Kamu her ne kadar inandırıcı gözükmese de, çocukları bu kadar gerçekçi ve içten ele alan bir kitap okumamıştım.
Küçüklüğümüzdeki o sokak ve mahalle hayatından esintiler bir yana, en çok hoşuma giden şey, Alper Kamu'nun hem çok bilgili, hem de çok bilgisiz olması. Hayat tecrübesi eksik, ama felsefi dünyası tüm çevresindekilerin toplamından daha büyük bir çocuk.
Çözülmesi gereken bir cinayet, iş yerindeki problemleri giderilmesi gereken bir baba, aşkı keşif, ikna edilmesi gereken bir hayali arkadaş, bu arada da bir gerçek dostluk arayışı. Kısacık bir kitaba bütün bunları sığdırmayı başarmış kahramanımızın adaşı Alper Canıgüz.
Kesinlikle okunması gereken, özgünlüğün zirvesinde bir eser.
Ezber bozucu diyorum, çünkü Alper Kamu her ne kadar inandırıcı gözükmese de, çocukları bu kadar gerçekçi ve içten ele alan bir kitap okumamıştım.
Küçüklüğümüzdeki o sokak ve mahalle hayatından esintiler bir yana, en çok hoşuma giden şey, Alper Kamu'nun hem çok bilgili, hem de çok bilgisiz olması. Hayat tecrübesi eksik, ama felsefi dünyası tüm çevresindekilerin toplamından daha büyük bir çocuk.
Çözülmesi gereken bir cinayet, iş yerindeki problemleri giderilmesi gereken bir baba, aşkı keşif, ikna edilmesi gereken bir hayali arkadaş, bu arada da bir gerçek dostluk arayışı. Kısacık bir kitaba bütün bunları sığdırmayı başarmış kahramanımızın adaşı Alper Canıgüz.
Kesinlikle okunması gereken, özgünlüğün zirvesinde bir eser.
November 28, 2015
Yoğun ve bir hayli yorucu geçen zalim ( vizeler ) bir haftanın ardından elime geçen ilk fırsatta bitirdim. Bir tavsiye üzerine başlamıştım . Ve sonuç tavsiye çok yerinde olmuş. ( Tavsiye için teşekkürler .)
Düşünün ki beş yaşında bir çocuk Dostoyevski , Oğuz Atay ve çerez niyetine Nietzche yi okuyor. Küçüğümüz o kadar büyük zevklere sahip ki bununla yetinmiyor. Çok geniş klasik müzik repertuvarına sahip. Evde Shostakovich dinleyen kendisinden "kestane , gürgen palamut" diye yırtınmasını bekleyen öğretmenlerine isyan ediyor. Aklınıza bizim veletin muhallebi çocuğu olduğu gelmesin hemen. Efkarlandığında rakı masasına oturur delikanlımız belinde Dallas Gold tabancasını da eksik etmez. Böyle serdeha bir çocuk bizimkisi.
Romanda olaylar o kadar akıcı , uyumlu ve şaşırtıcı geçiyor ki yazarın hayal gücüne hayran kalmamak elde değil . Keza bahsettiğim çocuk karekter gerçekten alkışı hakkediyor. Her şeyi o kadar iyi görüp , yorumluyor ki .. Yeri geldiğinde bir bilge yeri geldiğinde bir maceracı ancak hepsinden önce bir çocuk .
Ama nasıl bir çocuk ; hayata çok erken kafa tutmuş ve savaştığı her cephede zaferler kazanmış.
Neyse sadede gelmek gerekirse kitabı okurken çokça güldüm. Kabul etmek lazım ki kitap eğlenceliydi. Hoşça vakit geçirmek isteyenlere şiddetle tavsiye eder keyifli okumalar dilerim.
Düşünün ki beş yaşında bir çocuk Dostoyevski , Oğuz Atay ve çerez niyetine Nietzche yi okuyor. Küçüğümüz o kadar büyük zevklere sahip ki bununla yetinmiyor. Çok geniş klasik müzik repertuvarına sahip. Evde Shostakovich dinleyen kendisinden "kestane , gürgen palamut" diye yırtınmasını bekleyen öğretmenlerine isyan ediyor. Aklınıza bizim veletin muhallebi çocuğu olduğu gelmesin hemen. Efkarlandığında rakı masasına oturur delikanlımız belinde Dallas Gold tabancasını da eksik etmez. Böyle serdeha bir çocuk bizimkisi.
Romanda olaylar o kadar akıcı , uyumlu ve şaşırtıcı geçiyor ki yazarın hayal gücüne hayran kalmamak elde değil . Keza bahsettiğim çocuk karekter gerçekten alkışı hakkediyor. Her şeyi o kadar iyi görüp , yorumluyor ki .. Yeri geldiğinde bir bilge yeri geldiğinde bir maceracı ancak hepsinden önce bir çocuk .
Ama nasıl bir çocuk ; hayata çok erken kafa tutmuş ve savaştığı her cephede zaferler kazanmış.
Neyse sadede gelmek gerekirse kitabı okurken çokça güldüm. Kabul etmek lazım ki kitap eğlenceliydi. Hoşça vakit geçirmek isteyenlere şiddetle tavsiye eder keyifli okumalar dilerim.
November 17, 2015
Okuduğum en şirin polisiye belki de -ama salt başkahramanı beş yaşında bir velet olduğu için değil, Alper Canıgüz sayesinde.
İtiraf etmem gerekiyor ki kendisini bugüne dek çok yanlış yargılamışım. Hiç sebepsizce, üslubunun itici ve ukala olduğunu düşünüyordum hep, ya birisi böyle söyledi bana, ya da başkalarıyla karıştırdım. Neden bilmiyorum. Vefakat durumun bununla uzaktan yakından ilgisi yok; ne bir ukalalık, ne de gereksiz edebi kısımlar var. Gerekeni yazıyor Alper Canıgüz. Tatlı Rüyalar da böyleydi, bu da böyle.
"Adalet denen şey bir yalandan ibaretti. İnsanlar suç işledikleri için değil suç işlenmemesi gerektiği için cezalandırılıyordu. Sistem gaddarca bir caydırıcılık üstüne kurulmuştu. Paris Mahallesi'ndeki birkaç zavallının canını yakıyordunuz, bunu gören diğerleri uslu uslu oturmaları gerektiğini anlıyorlardı. Güçlüler güçlerini korumak için gözlerini kırpmadan insanları harcıyor ve adına da toplum düzeni diyorlardı."
İtiraf etmem gerekiyor ki kendisini bugüne dek çok yanlış yargılamışım. Hiç sebepsizce, üslubunun itici ve ukala olduğunu düşünüyordum hep, ya birisi böyle söyledi bana, ya da başkalarıyla karıştırdım. Neden bilmiyorum. Vefakat durumun bununla uzaktan yakından ilgisi yok; ne bir ukalalık, ne de gereksiz edebi kısımlar var. Gerekeni yazıyor Alper Canıgüz. Tatlı Rüyalar da böyleydi, bu da böyle.
"Adalet denen şey bir yalandan ibaretti. İnsanlar suç işledikleri için değil suç işlenmemesi gerektiği için cezalandırılıyordu. Sistem gaddarca bir caydırıcılık üstüne kurulmuştu. Paris Mahallesi'ndeki birkaç zavallının canını yakıyordunuz, bunu gören diğerleri uslu uslu oturmaları gerektiğini anlıyorlardı. Güçlüler güçlerini korumak için gözlerini kırpmadan insanları harcıyor ve adına da toplum düzeni diyorlardı."
August 10, 2018
Yüksek puanı ve bir çok arkadaşımın okuması üzerine merak ettiğim, o yüzden alıp okuduğum roman. Açıkçası overrated bir roman olduğunu düşünüyorum, özellikle başkalarının övdüğü "5 yaşındaki çocuğun ağzından hiç beklenmeyen lafları duymak" mevzusu başlarda bana çok itici gelmişti. Hatta hikayenin gelişimine kadar "uff, bir an önce okuyyim da bitsin" gözüyle hızlı hızlı okumaya başlamıştım, detayları es geçerek.. Hatta bu bahsi geçen benzetmeler amiyane tabirle bana "Nevizade'de hatun kaldırmak isteyen birinin ettiği entellektüel laflar" tadı vermişti, bir kaç gün önce bir arkadaşıma kitap hakkında bahsederken kurduğum cümle buydu. Hikayenin gelişme kısmı (spoiler vermek istemiyorum) ana olayın ve "5 yaşındaki çocuğun" dedektifliğinin başladığı kısımlarda ise biraz sarmaya başladı, "bitse de gitsek"in yerini, "acaba nasıl bağlanacak sonu?" merakı aldı. Kafa dağıtmak için okumak istiyorsanız fena değil, okunuyor, okutuyor kendini. Ama beklentilerinizi yüksek tutmayın. Ha bir de, söylemeden geçemeyeceğim, kadın karakterlerden bahsedişi biraz rahatsız etmedi değil. İçten içe, gizli bir sevmemezlik, ötekileştirme hissettirdi, hikaye çok erkek merkezi geldi.
Okumazsanız çok bir şey kaybetmezsiniz bence, 4 küsür yıldızlı rating'ine aldanmayın yani benim gibi. Ama sıkıcı değil, akıcı, kafa dağıtmak istiyorsanız ve daha iyi bir alternatifiniz yoksa okuyun derim.
Okumazsanız çok bir şey kaybetmezsiniz bence, 4 küsür yıldızlı rating'ine aldanmayın yani benim gibi. Ama sıkıcı değil, akıcı, kafa dağıtmak istiyorsanız ve daha iyi bir alternatifiniz yoksa okuyun derim.
February 24, 2013
Beş yaşında bir çocuğun, Alper Kamu'nun, gözünden büyürken nasıl biçimlendirilerek düşünce kalıplarına sokulduğumuzu görmekteyiz. Küçükken hepimiz büyüklerin bizi anlamadığını düşünür, ama biz büyüdüğümüzde de küçüklerin anlamadığını düşünmeye başlarız. Bu kitaptaki karakterimiz de tam bu duruma uymakta. Yaşından büyük düşünebilen ve insanların anlamadığını kısmen kabul etmiş ona göre önlemler alabilmiş bir çocuk.
Kitaba sabah 5 gibi başladım, daha ilk sayfalarda yüzümde tebessüm oluşmasına sebep olarak okuma isteğimi artırdı.
Konuyu özetlemek gerekirse, beş yaşındaki karakterimizi kendi dertleri arasında bir suçun sır perdesini bir dedektif gibi kaldırmaya çalışmasını okuyoruz.
Kitaba 4.5 üzerinden yukarı yuvarlayarak 5 yıldız veriyorum. Yazarın diğer kitaplarını da hemen okuma listeme ekliyorum.
In English
The story tells how we are formatted and how our thoughts are shaped while we are growing from Alper Kamu's, a 5 year old child's eyes. When we were young we thought adults did not understand us, but when we grow up we start thinking children does not understand what is going on. Our main character just fits this situation.
The book is about a five year old childs, struggles against life and his works for solving a crime's mystery like a detective.
My rating for the book is 4.5, and I round it up to 5. Also I'm adding authors other books to my to-read list.
Kitaba sabah 5 gibi başladım, daha ilk sayfalarda yüzümde tebessüm oluşmasına sebep olarak okuma isteğimi artırdı.
Konuyu özetlemek gerekirse, beş yaşındaki karakterimizi kendi dertleri arasında bir suçun sır perdesini bir dedektif gibi kaldırmaya çalışmasını okuyoruz.
Kitaba 4.5 üzerinden yukarı yuvarlayarak 5 yıldız veriyorum. Yazarın diğer kitaplarını da hemen okuma listeme ekliyorum.
In English
The story tells how we are formatted and how our thoughts are shaped while we are growing from Alper Kamu's, a 5 year old child's eyes. When we were young we thought adults did not understand us, but when we grow up we start thinking children does not understand what is going on. Our main character just fits this situation.
The book is about a five year old childs, struggles against life and his works for solving a crime's mystery like a detective.
My rating for the book is 4.5, and I round it up to 5. Also I'm adding authors other books to my to-read list.
May 28, 2016
5 yaşında olan Alper Kamu karakterimizin yaşadıkları ve fail-i meçhul bir cinayetin aydınlatılmasını oldukça eğlenceli ve akıcı dille anlatılmış.Kitap beni kendine hemen bağlamayı başardı Alper Kamu şimdiye kadar görebileceğiniz en değişik çocuk karakter hem zeki hem de bir o kadar yaramaz bir afacan.
Başlarda klasik bir polisiye diye düşünüyordum kurgunun zayıf olduğunu düşünüyordum ama sonlara doğru iyi kurtardı.Keyifli vakit geçirmek için okunabilecek bir kitap.Samimiyet,mizah ve absürtlük yüklü olduğundan birçok yerinde kahkaha atabilirsiniz.Herkese tavsiye ederim.
"Benden evde shostakovich dinleyen benden,"kestane,gürgen,palamut" diye yırtınmam bekleniyordu."
"Tarih,tereddütten ibarettir."
Başlarda klasik bir polisiye diye düşünüyordum kurgunun zayıf olduğunu düşünüyordum ama sonlara doğru iyi kurtardı.Keyifli vakit geçirmek için okunabilecek bir kitap.Samimiyet,mizah ve absürtlük yüklü olduğundan birçok yerinde kahkaha atabilirsiniz.Herkese tavsiye ederim.
"Benden evde shostakovich dinleyen benden,"kestane,gürgen,palamut" diye yırtınmam bekleniyordu."
"Tarih,tereddütten ibarettir."
May 29, 2019
Kitabı okurken başlarda merak içindeydim çünkü olaylar beş yaşındaki çocuğun gözünden anlatılıyordu. Hem de ne çocuk. Büyümüş de küçülmüş. Hem işlenilen cinayeti çözmenin peşinde hem de babasının tayinini engellemeye çalışan. Sonraki bölümlerde biraz zor okunmaya başladım. Özellikle ‘Böyle Buyurdu Zerdüş’ bölümünü hiç anlamadım desem yeridir. Ve cinayetin arkasındaki sır açığa çıkarak kitap bitti. Biraz Murat Menteş tadı aldım kitapta. Bazı bölümler hariç keyifliydi diyebilirim.
April 24, 2022
Alper Canıgüz dilerim işini gücünü bırakır, ömrünü Alper Kamu serisi yazmaya vakfeder.
February 9, 2017
Kitabı henüz bitirdim ve bu kitabı okurken çok fazla duygu değişimi yaşadım. Açıkçası bu biraz uzun bir yorum olacak.
Kitap 1.şahıs ağzından anlatılan bir kitap. Karakterimiz herkesin de bildiği gibi 5 yaşına girmenin çürümeye başlamak olduğunu düşünen ve 4-5 yaş arasında gezinen bir karakter. Açıkçası kitabı okurken 4 yaşında bir çocuk nasıl böyle düşünebilir nasıl böyle tespitlerde bulunabilir diye düşündüm durdum. Kitabın bir kısmına kadar (açıkçası net bir sayfa veremiyorum çünkü e-book olarak okudum.) çocuğun o rahat dili doğallıkla söz ettiği süslediği laflar beni gülümsetti. Olaylara trajikomik bir bakış açısıyla yaptığı yorumları sevdim. Sonra bir kısmında bazı olay örgülerini anlayamadım. Sanırım benim kelime dağarcığımın pek gelişmiş olmamasından kaynaklanan bir sebepten , bana biraz ağır dil olarak görünen kısımları anlayamadım.
Ancak ben bu kitapta ciddi anlamda hem güldüm, hem düşündüm , hem de cidden hüzünlendim.
Başlarında dili o kadar sevdim ve o kadar samimi geldi ki evet kesinlikle 5 yıldızlık bir kitap dedim. Ortalarında bu tasvirler sanki buraya biraz gereksiz olmuş gibi ve yersiz dedim ve 4 yıldızlık düşüncelerde gezindim. Ama final o final ve o olay örgüsünün çözümlenmesi , karakterimizin yaptığı çıkarımların bağlanması cidden harikaydı.
Kitapta kafamı kurcalayan ve cidden üzerine konuşup tartışmak istediğim çok nokta var. Cidden güzel bir kitaptı ve en kısa zamanda kitaplığımdaki yerini alacak olan bir kitap. Kesinlikle okunmalı.
Kitap 1.şahıs ağzından anlatılan bir kitap. Karakterimiz herkesin de bildiği gibi 5 yaşına girmenin çürümeye başlamak olduğunu düşünen ve 4-5 yaş arasında gezinen bir karakter. Açıkçası kitabı okurken 4 yaşında bir çocuk nasıl böyle düşünebilir nasıl böyle tespitlerde bulunabilir diye düşündüm durdum. Kitabın bir kısmına kadar (açıkçası net bir sayfa veremiyorum çünkü e-book olarak okudum.) çocuğun o rahat dili doğallıkla söz ettiği süslediği laflar beni gülümsetti. Olaylara trajikomik bir bakış açısıyla yaptığı yorumları sevdim. Sonra bir kısmında bazı olay örgülerini anlayamadım. Sanırım benim kelime dağarcığımın pek gelişmiş olmamasından kaynaklanan bir sebepten , bana biraz ağır dil olarak görünen kısımları anlayamadım.
Ancak ben bu kitapta ciddi anlamda hem güldüm, hem düşündüm , hem de cidden hüzünlendim.
Başlarında dili o kadar sevdim ve o kadar samimi geldi ki evet kesinlikle 5 yıldızlık bir kitap dedim. Ortalarında bu tasvirler sanki buraya biraz gereksiz olmuş gibi ve yersiz dedim ve 4 yıldızlık düşüncelerde gezindim. Ama final o final ve o olay örgüsünün çözümlenmesi , karakterimizin yaptığı çıkarımların bağlanması cidden harikaydı.
Kitapta kafamı kurcalayan ve cidden üzerine konuşup tartışmak istediğim çok nokta var. Cidden güzel bir kitaptı ve en kısa zamanda kitaplığımdaki yerini alacak olan bir kitap. Kesinlikle okunmalı.
May 25, 2017
İlk okumaya başladığımda kitaptan nefret ettim. Olamaz böyle bir şey, beş yaşında bir çocuk ve zibidinin yapmadığı bir şey yok. Değil 5 yaşında 55 yaşında olsan o olgunluğa erişemezsin. O kadar boyundan büyük işler peşinde. Bira içiyo ters ters cevaplar veriyo, türlü türlü felsefecileri tanıyo alıntılar yapıyo. Yani hiç ama hiç gerçekçi değil. Ya yazar bizimle dalga geçiyo, yada çok kötü ve yeteneksiz. Başka türlü böyle bir kitap yazılmaz. Hayır hiç mi 5 yaşında olmadık ya da hiç mi 5 yaşında çocuk görmedik canım aaaa!
Üstelik birde yazar sanki bir kurmaca değilde anılarını yazıyormuş gibi bir hava da var kitapta. Yani "bu çok bilmiş velet varya aslında o benim" demeye çalışıyor. Okurken sizde "hadi canım ordan" diyorsunuz haliyle. Ne zannediyosun sen kendini artizz.
Derken kitap ilginçleşmeye başladı. Tabi yine de çocuğun sadece 5 yaşında olması abuk duruyor ama konu ilgimi çekmeye başladı.
Mahellede bir Hicabi Bey var. Ve bizim velet bu adamı evinde boğazı kesilmiş bir halde ölü buluyor efenim. Yahu 5 yaşında çocuk böyle bir manzarayla karşılaşsa n'olur? Soruyorum size n'olur. Cevap hayat boyu sürecek bir travma değil mi? Değil abi. Bu çocuk gidiyo cesede dokunuyo falan. Allahım kafayı yicem.
Neyse konu gttikçe dahada ilginçleşti. Bu fazla zeki velet bu olayı çözmeye adıyor kendini. Cumhuriyet savcılarına komiserlere falan kafa tutuyo ve olayı çözüyo. Kitapta pompolisiye bir kitap halini alıyo.
Okunası olduğunu söyleyebilirim ama yarım ağız:)
Üstelik birde yazar sanki bir kurmaca değilde anılarını yazıyormuş gibi bir hava da var kitapta. Yani "bu çok bilmiş velet varya aslında o benim" demeye çalışıyor. Okurken sizde "hadi canım ordan" diyorsunuz haliyle. Ne zannediyosun sen kendini artizz.
Derken kitap ilginçleşmeye başladı. Tabi yine de çocuğun sadece 5 yaşında olması abuk duruyor ama konu ilgimi çekmeye başladı.
Mahellede bir Hicabi Bey var. Ve bizim velet bu adamı evinde boğazı kesilmiş bir halde ölü buluyor efenim. Yahu 5 yaşında çocuk böyle bir manzarayla karşılaşsa n'olur? Soruyorum size n'olur. Cevap hayat boyu sürecek bir travma değil mi? Değil abi. Bu çocuk gidiyo cesede dokunuyo falan. Allahım kafayı yicem.
Neyse konu gttikçe dahada ilginçleşti. Bu fazla zeki velet bu olayı çözmeye adıyor kendini. Cumhuriyet savcılarına komiserlere falan kafa tutuyo ve olayı çözüyo. Kitapta pompolisiye bir kitap halini alıyo.
Okunası olduğunu söyleyebilirim ama yarım ağız:)
January 12, 2019
Alper Canıgüz geç keşfettiğim ama ikinci kitabını da büyük bir keyifle okuduğum yazar. Yıllardır efsanesini dinlediğim Alper Kamu (büyümüş de küçülmüş tanımlanamaz komik çocuk hafiye) ile de nihayet tanışmış oldum.
Bir mahalle , anne-baba , komşular, komşu kızları , savcı , polis ve de kahramanımızın kendisi absürdlüğün sınırlarını zorluyorlar. Eğlenceli bir dil ve de sona doğru yazarın psikoloji bilgisini dahi eğip bükerek yarattığı bir final.
Şurup gibi okunacak kitaplardan biri bu , 3 vakte kadar Canıgüz'ün kalan 3 kitabına da dalacağım.
Bir mahalle , anne-baba , komşular, komşu kızları , savcı , polis ve de kahramanımızın kendisi absürdlüğün sınırlarını zorluyorlar. Eğlenceli bir dil ve de sona doğru yazarın psikoloji bilgisini dahi eğip bükerek yarattığı bir final.
Şurup gibi okunacak kitaplardan biri bu , 3 vakte kadar Canıgüz'ün kalan 3 kitabına da dalacağım.
December 9, 2017
Eğlenceli, kıvrak, enerjik ve çok bilmiş bir kitap. Sonunda Hakan'ın mektubuyla boğazda düğüm bırakarak bitse de geneli itibariyle neşeli. Kitap boyunca verilen onlarca referans da cabası... Alper Canıgüz çok güzel bir iş çıkarmış, eline sağlık.
August 12, 2015
Ne kahkahalarla ağladim ne de hıçkırıklarla güldüm ama eglencelimiydi derseniz evet. Kendi cocuklugunuzun naifligine bir anligina goturecek son bir sayfa da var kitapta. Bir de şu diyalog: "Ben Tanriya inanmam" . "Bu dogru degil asil Tanri sana inanmiyor" .
July 25, 2016
10/10
May 11, 2016
Uzun zamandır okunacaklar rafımda bekliyordu, çok yazık etmişim. Alper Canıgüz'ün kalemini hayranı olduğum Tom Robbins'e benzettim. Uçarı, komik ama sarsıcı bir yazı dili var.
Baş karakterimizin Alper Kamu'nun bir cinayetin ortasında kalması ve ustalıkla katili bulmasını okuyor gibi görünsekte, Türk siyasi tarihinden de çok güzel göndermeler vardı içerisinde.
Şimdi sıra diğer kitaplarında...
Baş karakterimizin Alper Kamu'nun bir cinayetin ortasında kalması ve ustalıkla katili bulmasını okuyor gibi görünsekte, Türk siyasi tarihinden de çok güzel göndermeler vardı içerisinde.
Şimdi sıra diğer kitaplarında...
August 7, 2019
Küçücük kitap elimde süründü. Sevmedim. Zor bitirdim. Neden bu denli okur önerisi olduğunu da anlamadım. Tarz bana göre değildi belki. Bitince derin bir ohh çektim.
November 21, 2018
Alper Canıgüz ilk kez okuduğum bir yazar ve kalemini o kadar sevdim ki bu biter bitmez başka bir kitabına başladım. Hem güldüren hem sürükleyen bir polisiye. Kesinlikle tavsiye ederim.
March 24, 2019
Bu kitaba ne yorum yazsam bilemiyorum çünkü hakkını vererek okumadım. 26 Haziran’da başlamışım ve 30 Temmuz’da bitiriyorum resmen bravo bana 👏🏻👏🏻 Aslında başlarını çok severek ve mest olarak okudum ama ortalarda bir yerde kitaptan koğtum niyeyse. Araya bir ay girdi. Ama sonunu da sevdim o yüzden 4 puan veriyor ve yeniden okuyacaklarım arasına ekliyorum. Doğru düzgün okursam sanki 5 puan verirmiş gibi hissediyorum. Çünkü çok değişik ve ojinal bir kurguydu. Gerçekten çok beğendim. Kısaca konudan da bahsedeyim Alper adlı 6 yaşlarında bir oğlumuz var aşırı zeki. Bir gün yaşlı bir komşusu öldürülüyor ve cesedi Alper buluyor. Sonra da bu cinayeti tek başına çözmeye başlıyor. Daha fazla bir şey söylersem okurken alacağınız zevk azalar ama okuyun. Gerçekten çok değişik bir romandı. Baya sevdim. Alper zaten başlı başına anlatılması, incelenmesi gereken bir karakterdi. Kitaptaki karakterleri yorumlamasına bayıldım. Ve kurnazlığı da beni benden aldı. Büyük ihtimalle bir kaç ay sonra bu kitabı reread yapıp seriye öyle devam edeceğim. Kesinlikle şans verilmesi gereken bir kitap.
May 18, 2015
5 yaşındaki kahramanız Alper Kamu kendisini "Her gün birkaç saatini divanın altında geçiren, mahallenin
delisini ruh kardeşi gören, gırtlagı kesilmiş bir ceset karşısında kılı kıpırdamayan, yirmilik kızlarla ilgili fanteziler kuran, silah ve alkol düşkünü bir velet. Canavarın küçük bir çocuk olarak portresi. Yeniden doğmuş Rasputin." olarak tanıtıyor ve cidden bu kelimeler onu anlatıyor.
Çocuk öyle bi felsefe yapıyor, o kadar bilmiş ve keskin zekalı ki herkes sen cüce misin ya da şeytan dölü olarak tanımlıyor :D Valla ara ara toplumsal şeylere de inceden laf atmış.. Çok eğlenceliydi sadece divanın altında bi hayal kurarken saçma bi sahne vardı o sarmadı ama "Mevlüt'te son tango" bölümüne bayıldım :D
delisini ruh kardeşi gören, gırtlagı kesilmiş bir ceset karşısında kılı kıpırdamayan, yirmilik kızlarla ilgili fanteziler kuran, silah ve alkol düşkünü bir velet. Canavarın küçük bir çocuk olarak portresi. Yeniden doğmuş Rasputin." olarak tanıtıyor ve cidden bu kelimeler onu anlatıyor.
Çocuk öyle bi felsefe yapıyor, o kadar bilmiş ve keskin zekalı ki herkes sen cüce misin ya da şeytan dölü olarak tanımlıyor :D Valla ara ara toplumsal şeylere de inceden laf atmış.. Çok eğlenceliydi sadece divanın altında bi hayal kurarken saçma bi sahne vardı o sarmadı ama "Mevlüt'te son tango" bölümüne bayıldım :D
March 3, 2013
'Her gün bir kaç saatini divanın altında geçiren,mahallenin delisini ruh kardeşi gören,gırtlağı kesilmiş bir ceset karşısında kılı kıpırdamayan,yirmilik kızlarla ilgili fanteziler kuran,silah ve alkol düşkünü bir velet.Canavarın küçük bir çocuk olarak portresi.' olarak tanımlıyor Alper Kamu kendisini.
Son derece akıcı bir dil ile kaleme alınmış,sürükleyici,okuyucuda heyecan uyandıran bir kitap...
Büyümüşte küçülmüş ,kendinden büyüklere yüreklice meydan okuyan,haklının yanında haksızın karşısında bir velet. Böyle bir çocuğum olsun isterdim:)
Son derece akıcı bir dil ile kaleme alınmış,sürükleyici,okuyucuda heyecan uyandıran bir kitap...
Büyümüşte küçülmüş ,kendinden büyüklere yüreklice meydan okuyan,haklının yanında haksızın karşısında bir velet. Böyle bir çocuğum olsun isterdim:)
April 15, 2018
Okuduğum ilk Alper Canıgüz kitabıydı. Daha önce okuduğum yorumlarda Canıgüz’ün “Emrah Serbes ile Murat Menteş arasında” olduğuna dair bir yoruma rastlamıştım, ki bence bu oldukça doğru bir tespit. Argo kullanımının sıklığı ile dili Emrah Serbes’e yakın olmakla birlikte akıcılık konusunda da Murat Menteş süratine yakın.
Alper Kamu karakterinin yalnızca 5 yaşında olduğuna sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Karakterin 5 yaşında olması hikayeye bir sevimlilik katmış. Zaten okurken de gözümde hep onu karikatür karakteri Fırat olarak canlandırdım. Ancak sanki 5 yaşındaki bir kişinin haliyle bu kadar şey yapamayacak olması da bir abartı yaratıyor. Belki de Alper Canıgüz, çocukların küçük yaşlarda algılarının daha açık olduğu ve daha çabuk öğrendikleri bilgisinden yola çıkmış olabilir. Tabii ki hikayenin özelliği bu ancak benim gibi siz de doğal karakterler sevenlerdenseniz Alper Kamu karakterini aşırı bulacağınızı söylemeliyim. Bu, karakterin veya hikayenin kötü olduğunu söylediğim anlamına gelmesin sakın. Sadece doğal karakterlere alışmış birisi olarak biraz yadırgadığımı söylemeliyim, uzun lafın kısası benimseyemedim Alper Kamu karakterini.
Hikayeye gelince ilk başta çok beğendiğimi söylemeliyim. Hatta bir oturuşta 70 sayfa okumuşluğum var. Ancak sonunun o sürate pek uymadığını düşünüyorum. Bilemiyorum sonu bana fazla karışık geldi. Daha farklı bitebilirdi bence ya da istenilen şekilde.
Alper Canıgüz’den beklentilerimin farklı olması sebebiyle biraz hayal kırıklığına uğramış olsam da asla kötü olduğunu düşündürmesin sizlere. Hatta okumanızı tavsiye de ederim. Değişik bir eser, alışılmışın dışında. Elbette ki alışılmışın dışında eserleri seviyorsanız oldukça beğeneceğinizi düşünüyorum. Her ne kadar henüz yazara, üslübuna, karaktlerine, hikayesine alışamamış olsam da yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım.
Alper Kamu karakterinin yalnızca 5 yaşında olduğuna sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Karakterin 5 yaşında olması hikayeye bir sevimlilik katmış. Zaten okurken de gözümde hep onu karikatür karakteri Fırat olarak canlandırdım. Ancak sanki 5 yaşındaki bir kişinin haliyle bu kadar şey yapamayacak olması da bir abartı yaratıyor. Belki de Alper Canıgüz, çocukların küçük yaşlarda algılarının daha açık olduğu ve daha çabuk öğrendikleri bilgisinden yola çıkmış olabilir. Tabii ki hikayenin özelliği bu ancak benim gibi siz de doğal karakterler sevenlerdenseniz Alper Kamu karakterini aşırı bulacağınızı söylemeliyim. Bu, karakterin veya hikayenin kötü olduğunu söylediğim anlamına gelmesin sakın. Sadece doğal karakterlere alışmış birisi olarak biraz yadırgadığımı söylemeliyim, uzun lafın kısası benimseyemedim Alper Kamu karakterini.
Hikayeye gelince ilk başta çok beğendiğimi söylemeliyim. Hatta bir oturuşta 70 sayfa okumuşluğum var. Ancak sonunun o sürate pek uymadığını düşünüyorum. Bilemiyorum sonu bana fazla karışık geldi. Daha farklı bitebilirdi bence ya da istenilen şekilde.
Alper Canıgüz’den beklentilerimin farklı olması sebebiyle biraz hayal kırıklığına uğramış olsam da asla kötü olduğunu düşündürmesin sizlere. Hatta okumanızı tavsiye de ederim. Değişik bir eser, alışılmışın dışında. Elbette ki alışılmışın dışında eserleri seviyorsanız oldukça beğeneceğinizi düşünüyorum. Her ne kadar henüz yazara, üslübuna, karaktlerine, hikayesine alışamamış olsam da yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım.
July 4, 2018
Ben şimdi ne okudum ya? Vallaha çözemedim. Aşırı zeki ve kesinlikle çocuğa benzemeyen 5 yaşındaki bir çocuğun bir cinayeti çözmesini okudum sanırım. Ama anlam veremiyorum, bu çocuk nasıl böyle oldu, kafasının içindekilerin anlamı ne, nasıl bir anda vahiy iner gibi cinayetin çözümüne ulaştı? Muhtemelen araya zaman koyup okurken küçük detayları da kaçırdım ama kitabın yarısını bu çocuğu sorgulamakla geçirdim.
Ana karakterimiz hariç diğer tüm karakterler aşırı gerçekçiydi. Yazarın dili o kadar hoşuma gitti ki, saçma sapan yerlerde güldüğüm oldu. Benim sonuyla ilgili daha farklı tahminlerim vardı ve nedense ana karakterin akıl sağlığına bağlanacağını düşündüm. Sanırım fazla klasik olurdu öylesi.
Ana karakterimiz hariç diğer tüm karakterler aşırı gerçekçiydi. Yazarın dili o kadar hoşuma gitti ki, saçma sapan yerlerde güldüğüm oldu. Benim sonuyla ilgili daha farklı tahminlerim vardı ve nedense ana karakterin akıl sağlığına bağlanacağını düşündüm. Sanırım fazla klasik olurdu öylesi.
June 17, 2023
Çok bilmiş Alper Kamu azıcık sinirlerime dokunsa sa şirin ve sempatik bir polisiyeydi. Eski zamanlarda izlediğim Agatha Christie filmlerine benzer bir histi bu kitabı okumak ♥️
June 4, 2012
http://okudumdanoldu.blogspot.be/2011...
Murat Mentes kusura bakmasin ama (duyduguma gore cok yakin arkadasi) Alper Bey'i sanirim daha cok begendim.. Gul gul öldüm kitap boyunca! Neden derseniz, kucuk espirilerdense, anlatimi guldurdu beni. Bazi yerde kara mizah, bazi yerde masumiyet, bazi yerde uzuntu bazi yerde de saflik var. Yine de milyonlarca olasilik icinde kelimelerin o sekilde siralanmasi tek kelimeyle muthis!
Kitap 5 yasindaki bir cocugun agzindan anlatiliyor. Buyumus de kuculmus bir velet diyebiliriz. Nietzsche, Kafka, Gauguin, Baudelaire'den; devlet islerinden ve rusvetten; polis sorusturmalarindan ve sorumlu vatandasliktan; sokak cetelerinden; alkolden ve kadinlardan haberdar bir kerata. Isine geldigi gibi, herseyin farkinda olmasina ragmen, cocuk ayagina yattigi da oluyor. Muthis bir hayal gucu var. Kitapta ilgimi ceken en buyuk ozellik cocugun adinin olmamasi. Adi yok derken, vardir elbet ama hic bahsi gecmiyor ve acikcasi cok hosuma gitti.
Bir cinayet sorusturmasi var. Bizim ufakligin buldugu bir ceset. Garip savci ve babasini komunist oldugu icin Erzurum'a surmek isteyen devlet memur patronu karakterleri de cok hosuma gitti. Bunlar bir yana, mahalle yasantisini, sokaklararasi savas ve savas taktiklerini, futbol maclarini cok tatli anlatmis. Kansiz Cemalettin diye bir cocuk var mesela, bana benim kucuklugumu hatirlatti. Adi Cemalettin ya da Celalettin gibi birsey olan bir arkadasimiz vardi, biz ona "Gülüm" dedigimizden su anda gercek adini hatirlamiyorum ama butun bu kavgalar vesaire, nostaljik oldu.
Ote yandan, bu 5 yasina girdigi icin artik insanoglunun curume evresine girdigini dusunup bunalima giren ve gunlerini divanin altinda geciren bu cocugu tanistirmak istedigim bir baska kitap karakteri var: Murathan Mungan'in Yuksek Topuklar adli kitabindani 5 yasindaki"Tuğde".
Daha o yasinda adi, insanlari kullanmaya baslamis kart bir kari olusuyla hakkindan bir tek bu kitaptaki ufakligin gelecegini dusunuyorum.
...Zor dediği şeye baktım. Oya ile Kaya adında bir kitap müsveddesi.Toplam sekiz sayfa. Her sayfanın üst yarısına Oya ile Kaya adlı bön çocukların göl başında, eşek sırtında tasvir edildiği rengarenk resimler.Hemen altında da nal gibi harflerden oluşan beş altı satır yazı..Sayfa14
...Basamaklarla birlikte çevremde ışığa dair her şey tükendi. O zaman, nedense insanın Tanrı'yı görmeye katlanamadığı için ışığa ihtiyaç duyduğu gibi tuhaf bir fikre kapılıverdim. Karanlık Tanrı'nın ta kendisiydi. Size şahdamarınızdan daha yakın, her yerde olan ve gören, her zaman sizi sarmalayan başka kim olabilirdi ki? Siz onu göremezdiniz çünkü ışığın ardına saklanırdı..Sayfa100
...Gidip arkasında bir yerde dikildim. "Yakup Abi sen bu arabayı yıkıyorsun ama beş dakika sonra yağmur yağacak yine.."
"Yağsın, bir daha yıkarız." dedi bakkal ermişçe. O zaman anladım ki, böyle bir olasılık onu endişelendirmek şöyle dursun, mutlu ediyordu. O doğuştan araba yıkayıcısıydı. Ne var kihayat onu bakkallığa mahkum etmişti; pek çok müthiş kabzımalı milletvekilliğine mahkum ettiği gibi. Sistem yetenekleri heba ediyordu..Sayfa111
...Zaman su gibi akıp gidiyordu. Yüksel'e filmleri vereli bir hafta, kadınların kıçından işemediğini öğreneli iki yıl olmuştu..Sayfa131
...Ertesi sabah uyandığımda kendimi pötkareli bir gömlek kadar zavallı hissediyordum..Sayfa180
Muzik secimine gelince, o kadar degisik hissi hep beraber yarattigi icin aslinda bir potpori daha uygun olurdu gibime geliyor. Yine de, bu veledin insanliga olan nefreti ve cok bilmisligi ; ayrica kitabin insanda yarattigi "hop hop" duygusu nedeniyle sunu uygun buldum:
Killers - Human
Murat Mentes kusura bakmasin ama (duyduguma gore cok yakin arkadasi) Alper Bey'i sanirim daha cok begendim.. Gul gul öldüm kitap boyunca! Neden derseniz, kucuk espirilerdense, anlatimi guldurdu beni. Bazi yerde kara mizah, bazi yerde masumiyet, bazi yerde uzuntu bazi yerde de saflik var. Yine de milyonlarca olasilik icinde kelimelerin o sekilde siralanmasi tek kelimeyle muthis!
Kitap 5 yasindaki bir cocugun agzindan anlatiliyor. Buyumus de kuculmus bir velet diyebiliriz. Nietzsche, Kafka, Gauguin, Baudelaire'den; devlet islerinden ve rusvetten; polis sorusturmalarindan ve sorumlu vatandasliktan; sokak cetelerinden; alkolden ve kadinlardan haberdar bir kerata. Isine geldigi gibi, herseyin farkinda olmasina ragmen, cocuk ayagina yattigi da oluyor. Muthis bir hayal gucu var. Kitapta ilgimi ceken en buyuk ozellik cocugun adinin olmamasi. Adi yok derken, vardir elbet ama hic bahsi gecmiyor ve acikcasi cok hosuma gitti.
Bir cinayet sorusturmasi var. Bizim ufakligin buldugu bir ceset. Garip savci ve babasini komunist oldugu icin Erzurum'a surmek isteyen devlet memur patronu karakterleri de cok hosuma gitti. Bunlar bir yana, mahalle yasantisini, sokaklararasi savas ve savas taktiklerini, futbol maclarini cok tatli anlatmis. Kansiz Cemalettin diye bir cocuk var mesela, bana benim kucuklugumu hatirlatti. Adi Cemalettin ya da Celalettin gibi birsey olan bir arkadasimiz vardi, biz ona "Gülüm" dedigimizden su anda gercek adini hatirlamiyorum ama butun bu kavgalar vesaire, nostaljik oldu.
Ote yandan, bu 5 yasina girdigi icin artik insanoglunun curume evresine girdigini dusunup bunalima giren ve gunlerini divanin altinda geciren bu cocugu tanistirmak istedigim bir baska kitap karakteri var: Murathan Mungan'in Yuksek Topuklar adli kitabindani 5 yasindaki"Tuğde".
Daha o yasinda adi, insanlari kullanmaya baslamis kart bir kari olusuyla hakkindan bir tek bu kitaptaki ufakligin gelecegini dusunuyorum.
...Zor dediği şeye baktım. Oya ile Kaya adında bir kitap müsveddesi.Toplam sekiz sayfa. Her sayfanın üst yarısına Oya ile Kaya adlı bön çocukların göl başında, eşek sırtında tasvir edildiği rengarenk resimler.Hemen altında da nal gibi harflerden oluşan beş altı satır yazı..Sayfa14
...Basamaklarla birlikte çevremde ışığa dair her şey tükendi. O zaman, nedense insanın Tanrı'yı görmeye katlanamadığı için ışığa ihtiyaç duyduğu gibi tuhaf bir fikre kapılıverdim. Karanlık Tanrı'nın ta kendisiydi. Size şahdamarınızdan daha yakın, her yerde olan ve gören, her zaman sizi sarmalayan başka kim olabilirdi ki? Siz onu göremezdiniz çünkü ışığın ardına saklanırdı..Sayfa100
...Gidip arkasında bir yerde dikildim. "Yakup Abi sen bu arabayı yıkıyorsun ama beş dakika sonra yağmur yağacak yine.."
"Yağsın, bir daha yıkarız." dedi bakkal ermişçe. O zaman anladım ki, böyle bir olasılık onu endişelendirmek şöyle dursun, mutlu ediyordu. O doğuştan araba yıkayıcısıydı. Ne var kihayat onu bakkallığa mahkum etmişti; pek çok müthiş kabzımalı milletvekilliğine mahkum ettiği gibi. Sistem yetenekleri heba ediyordu..Sayfa111
...Zaman su gibi akıp gidiyordu. Yüksel'e filmleri vereli bir hafta, kadınların kıçından işemediğini öğreneli iki yıl olmuştu..Sayfa131
...Ertesi sabah uyandığımda kendimi pötkareli bir gömlek kadar zavallı hissediyordum..Sayfa180
Muzik secimine gelince, o kadar degisik hissi hep beraber yarattigi icin aslinda bir potpori daha uygun olurdu gibime geliyor. Yine de, bu veledin insanliga olan nefreti ve cok bilmisligi ; ayrica kitabin insanda yarattigi "hop hop" duygusu nedeniyle sunu uygun buldum:
Killers - Human
December 15, 2012
5 yasindaki Alper Kamu'yu sevdim ben. Hemen hemen her sayfada tebessum ettim..
Oldukca eglenceli, su gibi okuyacaginiz guzel bir kitap
Emm birde bugune kadar okudugum kitaplar arasinda adimin gectigi tek kitap ozelligine sahip ;))
Oldukca eglenceli, su gibi okuyacaginiz guzel bir kitap
Emm birde bugune kadar okudugum kitaplar arasinda adimin gectigi tek kitap ozelligine sahip ;))
May 12, 2017
5 yaşındaki Alper Kamu okuduğum en sempatik kitap karakteri oldu. Absürd bir komedi var kitapta. Psikolog bir meslektaşım yazdığı için de ayrı bir gurur duymakla birlikte kitap içerisindeki yer yer geçen psikolojik terimler ve olgular benim için kitabı daha da keyifli kıldı.
March 22, 2018
Dilini çok sevdim kitabın, konu da güzeldi, ama ne yalan söyleyeyim herkesin bayıldığı Alper Kamu karakterini sevemedim. İnandırıcı gelmediği gibi ısınamadım da karaktere. 12 yaşında bir karakter olsa daha inandırıcı olurdu, diye düşündüm okurken. Göndermeler çok güzeldi, saptamalar çok güzeldi. Polisiye kurgu da fena değildi. Ama yine de kitabı okurken ara ara çok sıkıldım. Herkes çok sevmiş Alper Kamu'yu, demek ki benim bu kitabı okurkenki ruh halim kitaba uymamış diyelim.
June 11, 2017
5 yaşında bir çocuk Alper Kamu...Dağ Çileği Sokağı'na savaş açan Ömer Cemal Bey Sokağı Kurtuluş Ordusu'nun üyesi,evde Shostakovich dinlerken anaokulunda kestane,gürgen,palamut diye bağırması beklenen,Dostoyevski,Oğuz Atay ve Nietzsche okuyup en yakın arkadaşı Hakan için Oya ile Kaya'yı hecelerine ayıran ve mahallede işlenen bir cinayeti hayali arkadaşı Öztürk ile psikanaliz yoluyla çözen bir çocuk...
Alper Canıgüz'ü tekrar okur muyum bilmiyorum ama özgün bir kalem olduğuna eminim.
"Dünyada düşündüğünden daha az acı var.
Ya da daha az insan."
Alper Canıgüz'ü tekrar okur muyum bilmiyorum ama özgün bir kalem olduğuna eminim.
"Dünyada düşündüğünden daha az acı var.
Ya da daha az insan."
June 19, 2015
Ne yalan söyleyeyim ben bu kitabı hiç sevmedim. Ana karakterinin 5 yaşında olmasını çıkarsak ne kalırdı geriye diye düşünüyorum; pek bir şey kalmıyor sanki.. Peki ne kattı bu karakter diye düşünüyorum; onun da cevabı meçhul..
Ana okulunu terk etmesi ve insanların ilk bakışta çocuk muamelesi yapması dışında hiçbir çocuk özelliği barındırmayan bu karakterin ilginç yönü nedir ben sahiden anlamadım. 5 yerine 15 ya da 25 yaşında olsa söyledikleri pek de farklı gelmeyecek bu karakteri insanlar neden sevmiş merak ediyorum doğrusu. Herhalde ucuz felsefe bir çocuğun ağzından sempatik görünüyor.
Adına absürd denen şeyde mantık aramayacağım ama lütfen kimse yetişkinden hiçbir farklı olmayan 'çocuğun' arada Dallas Gold marka silahına ihtiyaç duymasını komik diye bana anlatmasın. Ben pek gülünecek bir şey bulamadım bu kitapta.
Birçok insanın listesinde yüksek puanlarla yer aldığını gördüğüm için okuduğum bu kitap, benim için tam bir hayal kırıklığıydı. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Akasya Durağı'ndan daha komik bulmadım.
Ana okulunu terk etmesi ve insanların ilk bakışta çocuk muamelesi yapması dışında hiçbir çocuk özelliği barındırmayan bu karakterin ilginç yönü nedir ben sahiden anlamadım. 5 yerine 15 ya da 25 yaşında olsa söyledikleri pek de farklı gelmeyecek bu karakteri insanlar neden sevmiş merak ediyorum doğrusu. Herhalde ucuz felsefe bir çocuğun ağzından sempatik görünüyor.
Adına absürd denen şeyde mantık aramayacağım ama lütfen kimse yetişkinden hiçbir farklı olmayan 'çocuğun' arada Dallas Gold marka silahına ihtiyaç duymasını komik diye bana anlatmasın. Ben pek gülünecek bir şey bulamadım bu kitapta.
Birçok insanın listesinde yüksek puanlarla yer aldığını gördüğüm için okuduğum bu kitap, benim için tam bir hayal kırıklığıydı. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Akasya Durağı'ndan daha komik bulmadım.
October 11, 2015
Bunca insan bu kitabin nesini sevmis anlamadim. Murat Mentes ten sonra, yeni nesil Turk yazarlarindan merak edip okumaya calistigim ikinci yazar oldu Alper Caniguz. Tipki Murat Mentes gibi o da hayal kirikligi yaratti. Simdilik kitabin ortasindayim, zaten kisa bir kitap ama bitirebilecegimden emin degilim.
Yazarin kendisine ozel, okurken keyif veren bir uslubu yok. Yani edebi olarak okudugum metin bana tat vermiyor. Bazi kitaplar vardir, oyle olan biten cok bir sey yoktur, ancak yazar oyle bir yazmistir ki okumak buyuk keyif verir. Bazi kitaplarda da o uslup yoktur ancak muthis hayal gucu, yaraticilik, kurgu vardir. Okuyucuyu surukler.
Bu kitapta ikisi de yok. Zaman zaman, kendimi cumleleri hizli hizli atlarken buluyorum ki bu da kitabin ne kadar sıkıcı oldugunu gosteriyor sanirim...
Yazarin kendisine ozel, okurken keyif veren bir uslubu yok. Yani edebi olarak okudugum metin bana tat vermiyor. Bazi kitaplar vardir, oyle olan biten cok bir sey yoktur, ancak yazar oyle bir yazmistir ki okumak buyuk keyif verir. Bazi kitaplarda da o uslup yoktur ancak muthis hayal gucu, yaraticilik, kurgu vardir. Okuyucuyu surukler.
Bu kitapta ikisi de yok. Zaman zaman, kendimi cumleleri hizli hizli atlarken buluyorum ki bu da kitabin ne kadar sıkıcı oldugunu gosteriyor sanirim...
Displaying 1 - 30 of 407 reviews