Jump to ratings and reviews
Rate this book

Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar #3

Devlet-i Aliyye - Köprülüler Devri

Rate this book
Devlet-i ‘Aliyye’nin birinci cildi Osmanlı Devleti’nin bir beylikten Balkanlar ve Ortadoğu’ya hükmeden güçlü bir imparatorluğu dönüşümünü konu alır. İkinci cilt ise padişah otoritesinin zayıfladığı ve yok olduğu 17. Yüzyılın ilk yarısındaki iktidar mücadelesini inceler ve Köprülü Mehmed Paşa’nın mutlak bir otoriteyle veziriazamlığa gelmesiyle sonlanır. Devlet-i ‘Aliyye’nin üçüncü cildi, merkezi devlet otoritesinin yeniden kurulduğu Köprülüler dönemini mercek altına alıyor. Bir yandan bu dönemde yaşanan mâli krizi Avrupa’da yaşanan Fiyat Devrimi ile ilişkili olarak değerlendirirken, diğer yandan da Orta-Avrupa’da Habsburglarla süren uzun iktidar mücadelesini ayrıntılarıyla ele alıyor. Bu büyük meselenin yanı sıra Venedik’le Akdeniz ve Ege’de, Fransa’yla Cezayir’de süren ihtilafları da inceliyor. Mali ve siyasi bunalıma karşı çözüm arayışları ve bu çerçevede yazılan ıslahat layihalarını mercek altına alıyor.

Bu cilt, hem Macaristan’daki bir buçuk yüzyıllık Osmanlı hâkimiyetinin sonunu hızlandıran, hem bu yöredeki en önemli müttefik olan Kırım Hanlığı’yla ilişkilerin kaderini belirleyerek Rusya’nın yeni bir güç olarak bölgede ortaya çıkışının ilk belirtilerinin görülmesine yol açan İkinci Viyana Seferi’yle sonlanıyor.

480 pages, Paperback

First published January 3, 2019

21 people are currently reading
483 people want to read

About the author

Halil İnalcık

98 books319 followers
He was born in Istanbul to a Crimean Tatar family, which left Crimea for Constantinople in 1905. His birthday is unknown but İnalcık chose 26 May 1916 for his birthday. He attended Balıkesir Teacher Training School, and then Ankara University, Faculty of Language, History and Geography, Department of History where he graduated from in 1940. He completed his PhD in 1943 in the same department. His PhD thesis was on the Bulgarian question in the late Ottoman Empire.

He entered the same school as an assistant, then he became assistant professor in 1946 and after his return from lecturing in the University of London for a while, he became a professor in the same department in 1952. He lectured in various universities in the United States as a guest professor. In 1972, he was invited by the University of Chicago. Between 1972 and 1993 he taught Ottoman history at the University of Chicago. In 1994, he returned to Turkey and founded history department at Bilkent University where he is still teaching.

In 1993, he donated his valuable collection of books, journals and off-prints on the history of Ottoman Empire to the library of Bilkent University.

He has been member president of many international foundations. He is a member of the Serbian Academy of Sciences and Arts in Department of Historical Sciences. He is also a member of the Institute of Turkish Studies.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
98 (64%)
4 stars
42 (27%)
3 stars
11 (7%)
2 stars
0 (0%)
1 star
1 (<1%)
Displaying 1 - 10 of 10 reviews
Profile Image for Caterina.
1,197 reviews61 followers
February 5, 2017
5 yıldız! Mümkün olsa daha fazlasını vermek isterdim, şöyle ki; İnalcık Hoca, diğer tarihçiler gibi konuyu dağıtarak ya da tek taraflı bir bakış açısıyla değil, karşıt kaynakları da harmanlayarak çok doyurucu, okurken sıkmadan öğreten bir eser kaleme almış.

Bu kitapta Köprülüler devriyle birlikte Osmanlı'nın gerilemesini göreceksin ey okur. Anlamadığın şeyler olduğunda kitabın sonuna eklenmiş doyurucu açıklamalarla kafanda soru işaretleri kalmayacak. Kitabın sonundaki "ekler" kısmını sakın bitti deyip pas geçme, oraya da çok kıymetli bilgiler yazılmış unutma!

Gelelim bireysel fikirlerime, Köprülü Mehmet Paşa'nın idare şekli pek çok kişi tarafından tasvip edilmese de, bana göre o dönemin şartlarında kötü gidişhata dur demenin tek yoluydu. Olaylar gelişirken, sadrazamlar değişirken, Kırım Hanlığı'nın, Girayların tarihe vurdukları damgaya hayran olmamak elde değil.

Kendimi okumaya öyle kaptırmışım ki Celali İsyanları'na geldiğimde küfrettiğim yerler oldu diyebilirim. Bu bağlamda anlatim dili alıştıgımız ezberci tarih anlatıcılığının dışında, sürükleyici velhasıl.

Devlet-i Aliyye serisini okurken kitabın sonuna ne ara geldiğimi hiç anlayamadım. Bu defa da durum değişmedi. Çok keyifliydi!
Profile Image for Tuncay Özdemir.
287 reviews54 followers
March 29, 2022
Bu ciltte Köprülü Mehmed Paşa'nın iktidarı alışı ile Karlofça Antlaşması'na kadarki olayları izliyoruz. Köprülü Mehmed Paşa'nın diktatör yetkileriyle gelip kıra döke işleri toparlaması, devamında oğlu Köprülü Fazıl Ahmet Paşa döneminde de iş görürken; Köprülü ailesinin damadı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa döneminde aynı yetkiler felakete yol açıyor. Bir kez daha anlıyoruz ki otoriter liderler sizi kesinlikle bir yerden bir yere taşıyabiliyor. Bazen düzlüğe bazen de uçuruma.

Tarih kitaplarında sınırlı gördüğümüz Kırım Hanlığı'na dair de çok fazla detay görüyoruz bu kitapta. Özellikle Selim Giray ve onun Osmanlı ülkesine bağlılığı anılmaya değer. Aslında 1683-1699 arasındaki büyük savaşta Osmanlı'nın bu denli tutunabilmesini de bir yerde Kırım Tatarlarına borçluyuz. Osmanlı Batı hattında ağırlıklı olarak Avusturya ve Venedik'le savaşırken Kırım ordusunu sürekli bu hatta savaşa çağırıyor. Ancak kuzeyde Rusya ve Polonya ile olan savaşta Kırım Hanlığı yalnız başına mücadeleyi sürdürüyor. Ve sonuçta savaş kaybedildiğinde gerileme dönemine giren yalnızca Osmanlı olmuyor. Kırım da yıkıma doğru büyük bir adımı bu savaşla atıyor.

İnsan başka türlüsü mümkün müydü diye düşünmeden edemiyor.
Profile Image for barisborazan.
44 reviews
April 12, 2024
Serinin ilk iki kitabında belirtildiği üzere aslında Halil İnalcık beş kitaptan oluşacak bir seriyi öngörmemiş. Bu sebeple birinci ve ikinci kitapta daha sonraki dönemleri kapsayan bilgi kırıntıları da vardı. Hatta Köprülüler devrini ikinci kitapta öngörmüşken bunun için yeni bir cildin yayınlandığından da bahsediyor, iyi ki de yapılmış.

Kitabın yazıldığı dönemde artık batılı devletlerin elçilerinin İstanbul'da ikamet ettiğini ve onların da olaylar hakkında kayıt tuttuğunu görüyoruz. Bunlara ek olarak başta Naima'nın ve Tügi'nin gelmek üzere vekayinamelerde detaylı bilgiler veriliyor.

Sâhibü's-seyf yani diktatör olarak Köprülü'nün başa geçmesiyle devlet idaresinin Saray'dan Bâb-i Âli'ye taşınmasıyla aslında padişahlık makamının da hükümette arka plana atıldığı bir dönemi görüyoruz. Yapılan ıslahatlar kayda değer.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın aradan geçen yarım asır sonra Kanuni'nin büyüklüğünde bir orduyu mali bunalımdaki devlette toplayabilmesi ve önceki senelerde bölgede üstünlük kuran Osmanlı'nın son darbeyi vurmak için Viyana'ya yürümesiyle bir yıkılış hikayesi başlıyor.

Viyana bozgunuyla birlikte Mukaddes İttifakın Osmanlı ile savaşı hakkında oldukça detaylı bilgiler mevcut. Petro'nun Rusya'ya getirdikleriyle Azov kalesinin düşmesi gibi kritik olayların detayları, Kırım Hanlığı ve Selim Giray'ın büyük işleri, bu haliyle bile Osmanlı'nın Lehleri tutabilmesi fakat yivli tüfeklere sahip Avusturya'nın ve Alman prensliklerinin üstünlüğü eline alması gibi bir çok olay incelikle işlenmiş.

Osmanlı evrelerinin tarih derslerinse anlatıldığının aksine yükselişi, duraklaması, gerilemesi ve çöküşünün olmadığını; dönem dönem yaşanan olayların nasıl inişlere ve çıkışlara sebep olduğunu ve IV. Murad devrinde olduğu gibi Köprülüler Devrininde de devletin nasıl toparlandığını görüyoruz. Fakat Avrupa devletleri Otuz Yıl Savaşları sırasında askeri ve bürokratik teknoloji bakımından inanılmaz yol kat ederken sarayda I. İbrahim olduğundan, dolayısıyla Kösem Sultan hüküm sürerken bu işin maaliyetinin devlete büyük patladığını görüyoruz.
Profile Image for Efe Can.
104 reviews
January 30, 2025
"Ölümünde, Fazıl Ahmed Paşa ile padişah huzurunda Şeyhülislâm Mehmed Efendi şu itirafta bulunmuş: "Öldüğü eyi oldu, zira nâhak yere çok kan dökmüştü" demiş. Fazıl Ahmed: "Her kimi katl etti ise cümle senin fetvânla katl etmiştir" deyince, Mehmed Efendi, "Şerrinden korkardım, onun için fetvâ verdim" deyince, Köprülü oğlu, "Sen Allah'tan korkmayıp mahlûktan korkmak ilm u diyanete lâyık mıdır?" karşılığını vermiş. Pâdişah, Fazıl Ahmed'i haklı bulup kendisinden yeni şeyhülislâmı teklif etmesini istemiş. Rumeli Kadıaskeri Minkarîzâde Yahya Efendi bu makama atanmış."

Devlet-i Aliyye - Köprülüler Devri", Osmanlı İmparatorluğu'nun Köprülüler ailesinin yönetimde etkin olduğu dönemi ele alıyor. Kitap, Köprülü Mehmed Paşa ile başlayan ve Karlofça Antlaşması’na kadar uzanan süreci detaylı bir şekilde inceliyor. Dönemin siyasi, askeri ve ekonomik gelişmelerini ele alırken, Kırım Hanlığı ile olan ilişkiler gibi önemli konulara da değiniyor. Yazarın analitik yaklaşımı ve kaynak kullanımı, dönemi anlamak isteyenler için kitabı değerli kılıyor. Osmanlı tarihine ilgi duyanlar için oldukça bilgilendirici bir çalışma.
Profile Image for Atrona Grizel (Sov8840).
551 reviews3 followers
Read
October 2, 2025
If someone who has lived through extraordinary things still wants to have a place in society, the only way to do this is by presenting themselves as helpless—that is, labeling themselves with terms such as “victim,” “survivor,” in a way psychiatry can digest, and also by defining themselves with marks such as “has the … disorder,” “happy despite the mental illness of …,” in a way society can digest. Because an extraordinary person shaped by extraordinary things, by their very nature, requires detachment from society, since it is made by and for sameness, not for difference or divergence. For such a person still to want a place among people is like trying to mix lava with water.
Profile Image for Emrah Sever.
28 reviews2 followers
February 14, 2017
tarih derslerini hatırlayan herkes için osmanlının çöküşü dendiğinde NEMÇE ile yapılan uzun savaş ve sonunda yapılan KARLOFÇA antlaşması kafalara yer etmiştir. muazzam yükseliş sonrası hızlıca gerilemeye geçiş anlatılır bizlere. bu kitapta işte bu Nemçe ile yapılan uzun savaşta aslında ne oldu devletin ve hanedanın durumu neydi nasıldı gibi sorular yanıt bulmakta ve devletin zayıflığını görenlerin de risaleleri uyarıları fevkalade bir şekilde anlatılarak kafalarımızdaki boşluklar muazzam şekilde doldurulmaktadır
70 reviews1 follower
Read
November 14, 2018
"Avrupa yivli tüfekle geldiğinde Osmanlılar hala kaval tüfekle karşı koymaya çalışıyordu. Sorunun aslı buradadır."
31 reviews3 followers
February 8, 2019
En uzun sürede okuduğum kitaplardan birisi oldu. Ancak içerikte şüpheye düştüğüm bazı yerlerde farklı kaynaklardan da teyid almaya çalıştım. Tarih üzerine yazılmış kitaplarda genellikle tarihler ve kişilerle ilgili yanılgılar yapılabiliyor.
Araştırmada Köprülü Mehmet Paşa'nın (1656-1661) sadarete gelmesinden 1699 Karlofça Antlaşması (Kutsal İttifak devletleri Avusturya, Lehistan, Venedik) ve 1700 İstanbul Antlaşmasına (Ruslarla) olan dönemdeki siyasi olaylar, Osmanlı İmparatorluğundaki bozulmanın yarattığı kargaşa ve iç çekişmeler son derece güzel anlatılmış.
Macaristan kaynaklarından da kronolojinin eklenmesi olaylara sadece Osmanlı kaynaklarından bakılmaması gerektiğini de ortaya koyuyor.
Kaynaklar kısmında verilen referanslar ise son derece önemli kanımca. Kitabın 3. bölümünde dönemin devlet görevlileri tarafından yazılmış olan layihalar ve risaleler ise daha çok imparatorluktaki bozulmayı ve nasıl toparlanması gerektiğine dair özetleri içeriyor. Ancak kanımca araştırmanın bütünlüğünü de bozuyor. Bu bölümün kaynaklar kısmına dahil edilmesi daha uygun olurdu.
Displaying 1 - 10 of 10 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.