Jump to ratings and reviews
Rate this book
Rate this book
Yazdıklarında kimi zaman biyografik öğelerden de yararlanan Orhan Kemal'in en sevilen kitaplarından biri olan Baba Evi, "Küçük Adamın Romanı" adlı dizinin ilk kitabı. Çocukluktan gençliğe geçişi edebiyatımızda en iyi anlatan metinlerden biri olan Baba Evi, yine yazarın çok sevilen romanı Avare Yıllar'ın öncesini oluşturuyor. Ancak birbirinden bağımsız olarak da okunabilecek bu romanlar, Orhan Kemal'in tüm yapıtlarındaki o incelikli dünya görüşünün aktarıcısı...

97 pages, Paperback

First published January 1, 1949

7 people are currently reading
297 people want to read

About the author

Orhan Kemal

84 books203 followers
Orhan Kemal, (Mehmet Raşit Öğütçü) writer of short stories and novels was born in Adana in 1914 and died in Sofia in 1970. His father, Abdülkadir Kemali, was an MP from Kastamonu during the first term parliament of the Turkish Republic. Abdülkadir Kemali, a lawyer by profession, established The Ahali Party which was dissolved causing its founder to have to flee to Syria. In order to accompany his father, Orhan Kemal had to miss his final year of secondary school. Orhan Kemal stayed in Syria for a year, returning to Adana in 1932. He worked as a laborer, weaver and clerk in cotton gin mills. During his military service he was sentenced to 5 years imprisonment for his political opinions. Bursa prison became a turning point in his life and art work as he met Nazım Hikmet who greatly influenced him. On his release in 1943, Orhan Kemal, moved to Istanbul (1951), where he worked as a labourer, a vegetable transporter and then as a clerk for the Tuberculosis Foundation.From 1950 onwards he tried to live upon the income gained from writing. Orhan Kemal died in Bulgaria. His body was returned to Turkey and buried in Zincirlikuyu cemetery.

Kemal’s first poem was published in Yedigün under the name of Raşit Kemal (Duvarlar 25.04.1939) Further poems written under the same pen name are Yedigün and Yeni Mecmua 1940. On meeting Nazım Hikmet, Kemal wrote under the name of “Orhan Raşit” (Yeni Edebiyat 1941) Impressed by Nazım Hikmet, Kemal concentrated on stories as opposed to poems. His first story, “Bir Yılbaşı Macerası”, being published in 1941. In 1942 he adopted the name Orhan Kemal when writing stories and poems in Yürüyüş. He found fame through stories in Varlık in 1944, his first collection of short stories “Ekmek Kavgası”, and first novel “Baba Evi”, was published in 1949. Early works depicted characters form the immigrant quarters of Adana Kemal described the social structure, worker employer relationships and the daily struggles of petty people from industrialised Turkey. He aimed to present an optimistic view through the heros of his stories. He never changed his simple exposition and thus became one of the most skilful names of Turkish stories and novels. He also wrote film scripts and a play called “İspinozlar”. Dramatisations have been made of “72.Koğuş”, “Murtaza”, “Eskici Dükkanı”, “Kardeş Payı”. After his death a novel award was arranged in his name (1971).

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
143 (24%)
4 stars
256 (44%)
3 stars
147 (25%)
2 stars
23 (4%)
1 star
6 (1%)
Displaying 1 - 30 of 37 reviews
Profile Image for Tuna Turan.
408 reviews59 followers
May 7, 2018
Baba Evi, Orhan Kemal’in en çok okunan kitabı. Adana’da başlayan çocukluk, Beyrut’lara kadar uzanıyor ve nihayet yine Adana’nın sıcağında son buluyor. Küçük adam bütün olumsuzluklara rağmen hayallerinden vazgeçmiyor. Açlığı da görüyor, tokluğu da. Kitapta ne ağdalı sözcükler var ne de yapmacık cümleler. İnsanın içine işleyen bir hikaye olmuş. Ben çok sevdim. Keyifle okuyacağınızı düşünüyorum.
Profile Image for tyranus.
110 reviews303 followers
May 13, 2016
Orhan Kemal'in çocukluğunun ve ilk gençlik yıllarının anlatıldığı kitap, realizm akımının en güzel örneklerinden biri kanımca.

Küçük Adamın Romanı isimli dizinin ilk kitabı olan Baba Evi'nde, yeni kurulan cumhuriyette iktidara muhalifliği nedeniyle Beyrut'a kaçan bir ailenin sürgünde geçen zorlu mülteci yaşamı, ailenin en büyük çocuğunun gözünden anlatılıyor.

Dil bilmez, yol-yordam bilmez bir halde yabancı bir ülkede yaşanan sıkıntıları ve bu esnada baş gösteren yoksulluğu ve bir başınalığı çok içten ve sade ama bir o kadar da mükemmel betimlemelerle anlatmış Orhan Kemal. Bu türde gayet başarılı eserler vermiş bir yazarın mutlak okunması gerektiğini düşünüyorum. İyi okumalar...


Profile Image for Rojita.
130 reviews32 followers
March 17, 2021
شخصیت‌پردازی ضعیف بود
شروع داستان خوب بود، در میانه‌ی کتاب متوسط و پایان‌بندی تقریبن بد
سیر داستان خطی بود اما گاهی خواننده را دچار سردرگمی می‌کرد در مورد حوادث و اتفاقات
بیشتر به نظر میومد خلاصه‌ای از یک داستان بلند باشه!
Profile Image for Dana.
104 reviews26 followers
November 17, 2018
Realno mi je utisak 2,5* ali pošto je reč o piscu koji je mnogo uticao na jednog od mojih omiljenih pisaca - Orhana Pamuka, da budem velikodušna :) Šalu na stranu, potpuno mi je jasan značaj pisca. Pripovedanje teče kao sećanje, jasne slike postavljene u malo reči, kao crtice. Do pred kraj me je držalo a onda mi je sve to postalo nekako besmisleno, u onom delu nakon povratka u Adanu. Kao da je pisao drugi čovek. Epizode izdvojene bez jasnog smisla, nekako nasumce, ništa nam ne govore ni o likovima, ni o okolnostima, ni o čemu što bi ukazivalo na to zašto su ispričane; dramaturški tok nepostojeći, kraj ništa kulminacija - rasplet, ma kakav, nego tako da može da bude bilo gde u tih nekoliko poslednjih epizoda radnje, isto kao što bi i ona mogla da se nastavi u beskraj nizanjem isto takvih epizoda. Ipak, pošto piše da je prvi deo, ako ikada iko bude preveo ostatak rado ću ga pročitati, verovatno bi ovi nedostaci bili ispravljeni. Možda je nedorečenost u nesrećnom izboru tačke preseka za prvi deo i izboru izdavača da ga takvog objavi.
Profile Image for Mehmet B.
259 reviews19 followers
July 1, 2021
Otobiyografik Küçük Adamın Romanı serisinin ilk kitabı... Orhan Kemal'i yakından tanımak için iyi bir başlangıç...
Profile Image for Renin.
105 reviews62 followers
April 4, 2024
Sapsade bir mültecilik hikayesi..
Profile Image for Hatice.
178 reviews30 followers
May 19, 2016
"Baba Evi" tanımı, sıcak bir yuvayı ifade eder genelde. Baba evinden ayrı kalmak zordur, çünkü orada kendinizi güvende hissedersiniz, kimseden görmeyeceğiniz şefkati ve ilgiyi ebeveynlerinizden görürsünüz, ömrünüzün en saf dönemleri olan çocukluk ve gençlik yıllarınız orada geçer. Tabi bunlar şanslı bir kişiyseniz geçerlidir. Romanımızın başkahramanı, yani bizzat Orhan Kemal ise, çok da şanslı olmayanlardan. Çünkü babasıyla yıldızı bir türlü barışmamış, birbirlerini bir türlü anlayamamışlar. Yıllar içine yayılan bir inatlaşma olmuş aralarında. Adana'da zengin bir aileyken de, siyasi sebeplerle göç etmek zorunda kalıp gittikleri Beyrut'ta yoksullukla boğuşurken de durum aynıymış. Yazar bu yılları çok içten anlatmış bence. Yediği dayaklar, kurduğu hayaller, Adana'ya geri dönünce ilk anda yaşadığı düş kırıklığı ve sonraları özgürlüğün getirdiği neşe..."Yalın anlatım" ve "samimiyet" sözcükleri, bu kitabın üslubunu tanımlamak için yeterli bence.

Profile Image for Binnur.
69 reviews2 followers
May 2, 2016
Çocukluktan gençliğe geçerken yaşam koşullarında çok kere büyük değişiklikler deneyimleyen çocuğun ve ailesinin draması. Olaylar çocuğun gözünden anlatıldığı için okuyucuyu özgür bırakıyor. Az sayfada çok hayat okumak etkileyici. Başkalarının hayatı için zaman hızlı geçer ya o hissi veriyor. Karakterler süslemesiz gerçek kişiler.
Profile Image for Joy.
521 reviews79 followers
May 21, 2020
Fakirlik ve sorumsuz baba bu kadar iyi anlatılamazdı.
Profile Image for Catalina.
166 reviews20 followers
December 4, 2012
The book reminds me of a coming of age version of Istrati's 'Mediterranean'. Although the story might not seem particularly interesting, Orhan Kemal manages to portray the life of many young Turkish people in a realist way.
Profile Image for Jelena.
87 reviews10 followers
August 8, 2019
Dok čita, čovek bi pomislio na milisekundu da čita jednu priču, ispovest, bez određenog početka i kraja, bez ikakvog cilja, smisla i poruke. Ali treba znati, Orhan Kemal je majstor u pisanju. Dok trepneš, pročitao si knjigu koja je na tebe uticala, u kojoj je mali čovek ispisao velike priče.. A kako i ne bi... Orhan Kemal uvek za preporuku..
239 reviews18 followers
November 3, 2019
My Father's House, part one of The Story of a Small Man, is full of compassion and understanding. Written in simple, accessible prose, the emotional honesty we feel for his characters shines through this passible but flawed translation.
Though Kemal's father was a prominent partisan in the War of Independence, his attempt to create a separate political party (and his possible betrayal of) The Peoples' Republican Party led by Ataturk, forced Orhan Kemal's family into exile and terrible poverty, first in Syria and then Lebanon. When Kemal returns to Adana on his own, he faces the same bitter condition, and the real story in both these volumes is about his struggle in poverty for a sense of self worth and confidence.
Kemal carries on the tradition of great writing about the working class he learned from writers like Maxim Gorky, Mikhail Sholokov, Erskine Caldwell, Steinbeck and others. In many ways, Kemal carries the torch for social realism in Turkey, but his writing deserves better than to be pigeon-holed.
Having seen Turkish poverty in Cappadocia and the eastern part of the country--even if what I experienced wasn't quite as dramatic--I like to think I have at least a feeling for this life. Things in Turkey have changed rapidly in the last 20/30 years, yet much remains very similar and familiar. This is a fine work and I enjoyed it.
Profile Image for Pavuluzza Gnucca.
165 reviews
October 16, 2020
Questo libro, in poche pagine, contiene tutta la ricchezza e la complessità di unaTurchia che smetteva di essere un impero e si avviava a diventare una repubblica.
Le complessità sociali, etniche e di classe vengono descritte con un realismo che non fa sconti all'aurotirarismo della società e della famiglia, alle ingiustizie commesse ai danni delle donne e dei poveri, ai meccanismi di marginalizzazione e alle pecche della politica "alta".
Lo sguardo però è ad altezza di bambino prima e di adolescente poi, e l'autore ci offre così un romanzo di formazione, un'avventura un po' picaresca, scritta nel linguaggio semplice, enfatico ed esuberante della giovinezza.
Molto bello!
Profile Image for Baturay.
44 reviews6 followers
December 29, 2018
Kitabı okurken, döneme ait olaylarla ilgili biraz bilgi verilsin, ortama ait tasvirlerle okur biraz havaya sokulsun diye bekledim ancak malesef hikaye ekseriyetle birbirinden kopuk anlatılardan oluşuyor. Evet, bir kronoloji var ama kurgu yok, karakterler detaylandırılmamış, Ermeni meselesi konu ediliyor gibi ama söylenen birşey yok. Ayrıca genç yaşında hayatın zorluklarını taşıyan kahramanın 17-18 yaşındayken ağzından anlatılanlar ve düşünce tarzı çok naif, çok çocuksu. Sanki tüm kitap, 50 sayfa önce 10 yaşında ödev yapmak yerine top peşinde koşturan çocuğun ağzından anlatılıyor gibi. Kitabın ortalarında yazar bir gerilim yaratıp, kitaba tutunmamızı sağlıyor, yoksa kitabın başı da, sonu da -finali diyemiyorum, nitekim kitap üçlemeymiş ilkiymiş- tatminkar değil.
Profile Image for rares.
20 reviews
September 19, 2022
In ciuda situatii socio-econimice, dar si politice, personajul principal reuseste sa treaca prin toate impasurile vietii, mai usor sau mai greu. Cu un tata abuziv, o mama prea speriata de dosul palmei sotului ei pentru a-i lua apararea si cu un frate ce-l vede pe protagonist mai mult ca pe o competitie in fata diverselor fete episodice, el trece peste.

El. Trece. Peste.

Finalul as zice ca este deschis, dar totusi reuseste sa imprejmuiasca un concept foarte ingrijorator pentru omul obisnuit, mai exact "schimbare". Totutl se schimba, iar in fiecare secunda trecutul se mareste, iar viitorul se scurteaza. Lucrurile se schimba (Mentalitatile, Tehnologia, Politica, Legile.), toate se preschimba iar si iar - doar omul nu.

Oamenilor le ia ceva mai mult sa inceapa o noua "era" si de asta ne este asa de frica de necunoscut; pentru ca nu suntem facuti sa ne nastem intr-o era in care telefonul nu exista, sa crestem intr-o perioada in care apar roboti si sa murim intr-o lume in care androizii par sa fie o realitate (Contextualitatea cartii nu este in perioada asta, dar ideea ramane).
Profile Image for Umitri.
93 reviews3 followers
April 7, 2020
Orhan Kemal’in sade ve yalin anlatimini hep begenmisimdir. Özellikle cocuklugunu hikayelestirdigi bu kitapta, ic sesini korkulari, egolari ve hayalleriyle döktügü satirlarda kendi cocuklugumu buldum.
Profile Image for Mehmet Sivas.
2 reviews
December 31, 2024
Benim okuduğum yayınevi basımında romanda geçen çok cesur bir cümle vardı, günümüz Türkiye'sinde asla basımına izin verilmeyecek olan. Tabii orada yazılana hiç katılmasam da romanın bütününe hakim olan o şeffaflık, özellikle biyografik bir kitabı okurken keyifli bir deneyim oluyor.
Profile Image for Ezgi Karataş .
77 reviews3 followers
September 20, 2025
Orhan Kemal’i var eden hayatı merak ediyordum, iki kısa kitabı arka arkaya okumak iyi oldu. Bundan sonra okuduklarıma farklı bakacağım. Zira her bir kitabında bu iki kitapta tanık olunanlar var. Ve Orhan Kemalcim, sevgili Cemile’ni kendinden esinlenerek yazdın ha, çok yaşa.
Profile Image for Kortan Toygar.
64 reviews2 followers
January 1, 2019
Stunning observations of late empire and early republic of Turkey...
Profile Image for Sema Dural.
387 reviews10 followers
June 8, 2020
“Ben de dehr’in sitemin çekmeğe geldim dehr’e!”
Profile Image for Bilge.
34 reviews
June 16, 2020
Beyrut'ta
"Yeni İstanbul lokantasında"
Bulaşıkların başındayım;
On sekiz yaşındayım.
Saçlarım taralı ve parlak
Aklımda litegrofta çalışan 
Beyaz eleni var.
Eleni,
Beni görseydi bulaşık yıkarken?
Profile Image for İrem.
52 reviews
Read
January 26, 2025
"neden ayıp olsun? benim bir ağabeyim var, der ki: eski ayakkabılarımdan zenginlerimiz utansın..."
Profile Image for shutterbug423.
136 reviews17 followers
September 11, 2011
Orhan Kemal'in 72. Koğuş'u ikinci kez beyazperdeye aktarılınca elimize alıp bir okuyalım Orhan Kemal'i dedim. Dünya yazınına damgasını vurmuş birçok kitabı okumama rağmen. Türk klasiklerine bir türlü el atamadım. Ne yalan söyleyeyim belki ta ortaokul yıllarından başlayarak, dünya edebiyatından metinlerin üzerinde pek durmayan edebiyat öğretmenleri, lisede Farsça ve Arapça kelimelere boğulmuş metinlerle kafayı bozmuşçasına ilgilenen hocalar yüzünden klasik Türk edebiyatı ile aram hiçbir zaman iyi olmadı. Artık klasik diye nitelendirilebilecek Orhan Kemal işe benim için hakikaten iyi okur deneyimi oldu. Bir okur ve bir Türkçe sever ve kendi çapında bir sözlük koleksiyoncusu olarak en çok şikâyet ettiğim konu Türkçe’nin ağız zenginliklerinin doğru düzgün kayıt altına alınamamış olması. TDK’nın so birkaç yıldır üzerinde çalıştığı Büyük Türkçe Sözlük birçok sözcüğü kayıt altına almış olsa da yöresel ağızlarda hala yaşayan birçok sözcük ve deyimsel ifade hala kayıt altına alınamamış durumda aslında. Yeni nesil ‘şehirli’ oldukça gençlerimiz, çocuklarımız dedelerinin, annelerinin kullandığı ifadeleri anlamaz, kullanmaz hale geldi maalesef. Mesela bizim köyde kimse havlu demez, insanlar hala Farsça kökenli ‘peşkir’ sözcüğünü kullanırlar. Acele yapılan bir eylemin gereksizliğini ifade etmek için ‘Arpa ekip de götüne bakan gibi’ ifadesi hala yaygındır. Orhan Kemal’in yazdıkları bu anlamda değerli… Zira karakterleri çoğu zaman Adana ağzıyla konuşuyor. Yazar ilginç ifadelerini de eksik etmiyor. Misal 72. Koğuş ‘da mahpushanedeki mahkumların doğasını tanımlamak için “bunlar Allah’ın cebinden peygamberi çalarlar” ya da “yaralı parmağa bile kimsenin karşılıksız işemeyeceği bir dünyada” gibi cuk oturan ifadeler var. 1950’lerde yazılan bu eserlerde ise okuru öyle boğacak kadar Osmanlıca kelime olmaması ise her yaştan Türk okuruna hitap etmesini sağlıyor bu kitapların. “Küçük Adamın Romanı” serisinin, “Baba Evi”, “Avare Yıllar”, “Cemile”, “Dünya Evi” ve “Arkadaş Islıkları” romanlarını içerdiği söyleniyor. Ben seriden üç kitabı okudum. Birbiri ardı sıra okumak şart değil, lakin Baba Evi, Avare Yıllar ve Cemile sırasıyla okunursa okura daha keyif verecektir. Serinin ilk kitabında kahramanımızın Kurtuluş Savaşı'na gönüllü olarak katılmış olan hukukçu babası savaştan sonra iktidar karşıtı olarak dikkatleri çekince kalabalık ailesiyle birlikte Beyrut'a kaçmak zorunda kalmıştır. Yazar bu ‘Küçük Adamı’ Adana kahvelerinden birinde tanıdığını söyleyip bir başkası anlatır gibi yapsa da aslında kendi hayatından kesitler sunuyor. Yazar da kahramanımız gibi babasının partisinin kapatılması üzerine Beyrut’a göç etmek zorunda kalmış ve orta son sınıfta eğitimini yarıda bırakmış mesela. Kahramanımız Beyrut’ta onca sıkıntı çekip en sonunda dayanamayıp babasını razı edip Adana’ya dönünceye kadar kitabı soluksuz okudum diyebilirim. Romanda Konya mevzubahis olduğunda bir sayfada yazarın Delibaş ayaklanmasını özetlemesini ilgi çekici buldum ama yazarın ‘öteki tarafa geçmiş’ babasının siyasal düşünceleriyle hiç ilgilemiyormuş gibi görünmesi, tanıştığı Giritli, Ermeni ya da Boşnak insanların sorularına “bilmem” diye yanıt vermesi sanırım Orhan Kemal’in hapis yatmış biri olarak eserlerinin yayınlanmayacağından endişe etmesiydi ki tam iktibas edemeyeceğim ama kitap da bir kısımda da bunu dile getiriyor Hâlbuki Soljenitsin’leri, Ribakovları bugün muazzam yapan gerçek onların bir zamanlar yasaklı yazarlar olmasıydı. Belki de Nazım Hikmet,Maksim Gorki okudu diye onu komünist belleyip Orhan Kemal’i hapse atanlara, komünizmi yıkacak diye onu muhalif belleyip Ribakov’u sürgüne gönderen komünistler arasında bir fark yoktu ve herkes kendi derdindeydi.
Avare Yıllar, Baba Evi’nin devamı olarak kahramanımızın Adana’ya döndükten sonra okulda dikiş tutturamaması ve birkaç iş deneyip hiçbirini beceremeyince bir fabrikada katipliğe başlamasını anlatıyor. O vakit Cemile’yi anımsatmaya başlayan eseri bitirdikten sonra (yazar isim vermese de) ‘madem Kâtip almış işçi kızını evlenmiş. Cemile’yi neden yazmış o halde Orhan Kemal? dedirtiyor insana doğrusu.
Toplumcu-gerçekçi Orhan Kemal’in garip insanların koşullara direnememesi acı gerçeğini 72. Koğuş ’da anlatışını etkileyici bulsam da Avare Yıllar’da kahramanımızın, fakir ailesinin desteğine rağmen eğitimini yarıda bırakması bana çaresizlikten çok keyfiyet gibi gelsi doğrusu. Sonradan İzzet Usta’nın etkisiyle bol bol okumaya başlayan kahramanımızın İki Çocuğun Devrialemi’nden başka bir kitap ismi vermemesine de hayıflandım doğrusu. Orhan Kemal sözünü ettiğim üç kitabı birleştirip bir uzun roman yazmış olsaydı belki daha bütüncül, ucu daha az açık bir eser olurdu.
Yine de bu kitapların İngilizce ’ye çevrilmiş olması oldukça manidar doğrusu.
http://www.orhankemal.org/images/0606...

Şurada ayrıntılı hoş bir yazı var.

http://fikritema.blogcu.com/kucuk-ada...
Profile Image for Neo Mohammad .
119 reviews21 followers
December 20, 2021
داستان کتاب درمورد یه خانواده‌ی تُرکه که تحت تاثیر تنش‌های اجتماعی-سیاسی ترکیه و در آستانه‌ی جنگ جهانی اول، بنا به فعالیت‌های سیاسی پدر خانواده، مجبور به مهاجرت به بیروتِ لبنان می‌شن. شخصیت محوری داستان یعنی راوی، پسر بزرگ خانواده‌ست که از کودکی تا دوران دبیرستان خودش رو شرح می‌ده. سرگذشتی که گره می‌خوره به سیاهی‌های روزگار؛ پدرِ عصبانی، بددهن و خشن، آشوب‌های داخلی کشور و نزاع با ارمنی‌ها، جنگ، فعالیت سیاسیِ مرموز پدر و در آخر مهاجرت اجباری به غربت.
.
به نظرم نقطه قوت داستان حس‌سازی و انتقال حس بود. یعنی شما طی خواندن داستان با انواع و اقسام احساسات مواجه می‌شید؛ خشم و غم، شادی و اشتیاق، نفرت و کینه؛ اورهان کمال اون حس رو به سادگی و هنرمندانه بهت منتقل می‌کنه. طوری که باورپذیر و قابل لمس باشه. به‌خصوص اون حس نفرتِ کودکانه‌ای که شخصیت اصلی نسبت به‌ پدرش و گاهی اوقات به برادرش داره! این حس واقعاً خوب پرداخته شده. صراحت و صداقت قلم نویسنده به خوبی روی متن داستان نشسته و اونو خواندنی کرده‌. و این ترکیب زمانی ارزشمند می‌شه که همراه با بیان دغدغه‌های اجتماعی و سیاسی نویسنده میاد. کمال طوری از فقر و نداری، از مهاجرت و حسِ تلخ غربت و البته اختلافات نژادی نوشته که انگار خودش این مسائل رو درک کرده. و این وقتی ارزشش بیشتر می‌شه که بدانیم تمام این مسائل رو در کمتر از ۱۳۶ ص مطرح کرده؛ به‌دور از هرگونه کلیشه و شعارِ نخ‌نما.
تنها چیزی که نتونستم باهاش کنار بیام پایان داستان بود. به نظرم می‌تونست بیشتر ادامه بده و انقدر ساده از کنار سرنوشت خانواده که یه‌جورایی از مهم‌ترین ارکان داستان بودن عبور و رهاشون نکنه. هرچند الانم می‌شه واسش منطق‌سازی کرد، ولی واسه من ایده‌آل نبود.
.
ترجمه‌ی خوب و روانی داشت و خللی در روند داستان حس نمی‌شد. ولی انگار این دومترجمه‌بودن یه‌ جاهایی بیرون زده بود. یعنی من واقعاً نمی‌فهمم چرا باید وسط نثر و لحنِ ادبی و کتابی، یکهو یه سری از کلمات و اصطلاحات به‌شکل محاوره نوشته بشن. البته این ایراد به ویراستار اثر برمی‌گرده که انگار وجود خارجی نداشته.
.
این کتاب درحال حاضر، یعنی ۲۶ آبان ۱۴۰۰، فقط ۸ هزار تومن قیمتشه.
.
والسلام.
4 reviews
August 9, 2023
Üc kitaplik serinin ilk kitabi olan Baba Evi, ikinci kitap Avare Yillar ve son kitap Cemile tam olarak bir erkegin biyografisinin üce bölünüp anlatilmasidir. Benim cok da zevk aldigim bir hikaye tarzi olmasa da film izler gibi gözümün önünde hikayenin canlanmasi Orhan Kemalin gercege oldukca yakin sekilde yapilan insan ve olay analizleri ve bunlarin tasvirindeki ustaligi ile ilgili. Orhan Kemal mükemmel betimlemesi ve anlatimi ile dönemin, toplumun, bu dönemin aile yapisinin, bir erkegin icinde yasadigi sartlardaki duygu ve dönüsümünün fotografini cekmis bu kitaplarla önünüze koymustur.
Profile Image for Elodie.
120 reviews2 followers
July 25, 2024
Un racconto abbastanza secco e scarno. Non mi ha colpito particolarmente e ho faticato a tratti a seguire bene lo svolgimento della trama. La storia si concentra inizialmente sull'esilio e la caduta in rovina della famiglia del protagonista per poi passare a raccontare il rientro in Turchia e le vicende picaresche del giovane Ohran Kemal. Per i miei gusti risulta un po' noioso il racconto nella parti in cui si dà uno spazio davvero ampio alle descrizioni delle partite di calcio del protagonista con i suoi amici.
Profile Image for Alper Uyumaz.
100 reviews
November 14, 2019
3 kitaplık dizinin ilk kitabı olan ''Küçük Adamın Romanı'' bize diğer Orhan Kemal açlık, yoksunluk ve fakirliği anlatıyor. Dili sade ve akıcı sanki Orhan Kemal karşımızda ve bizimle konuşuyormuş gibi.
Displaying 1 - 30 of 37 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.