Nationalism: Five Roads to Modernity

by Liah Greenfeld

Nationalism is a movement and a state of mind that brings together national identity, consciousness, and collectivities. It accomplished the great transformation from the old order to modernity; it placed imagination above production, distribution, and exchange; and it altered the nature of power over people and territories that shapes and directs the social and political world. A five-country study that spans five hundred years, this historically oriented work in sociology bids well to replace all previous works on the subject. The theme, simple yet complex, suggests that England was the front-runner, with its earliest sense of self-conscious nationalism and its pragmatic ways; it utilized existing institutions while transforming itself. The Americans followed, with no formed institutions to impede them. France, Germany, and Russia took the same, now marked, path, modifying nationalism in the process.

Nationalism is based on empirical data in four languages―legal documents; period dictionaries; memoirs; correspondence; literary works; theological, political, and philosophical writings; biographies; statistics; and histories. Nowhere else is the complex interaction of structural, cultural, and psychological factors so thoroughly explained. Nowhere else are concepts like identity, anomie, and elites brought so refreshingly to life.

Genres: History, Politics, Sociology, Political Science, Society, Social Science

596 pages, Paperback

First published December 1, 1992

About the author

Called “one of the most original thinkers of the current period” and “the great historian of Nationalism,” Liah Greenfeld is University Professor and Professor of Sociology, Political Science, and Anthropology at Boston University. She is the author of “Mind, Modernity, Madness: The Impact of Culture on Human Experience” (Harvard University Press, 2013) and other books about modern society and culture, including the ground-breaking “Nationalism: Five Roads to Modernity” (Harvard University Press, 1992) and “The Spirit of Capitalism: Nationalism and Economic Growth (Harvard University Press, 2001; Donald Kagan Best Book in European History Prize). Greenfeld has been the Distinguished Adjunct Professor at Lingnan University, Hong Kong and a recipient of the UAB Ireland Distinguished Visiting Scholar Award, fellowships from the Institute for Advanced Studies in Princeton, New Jersey, the Woodrow Wilson Center for International Scholars in Washington, D.C., the Institute for Advanced Studies in Jerusalem, Israel, and grants from Mellon, Olin, Earhart, The National Council for Soviet & East European Research, and The German Marshall Fund of the United States. In 2004, she delivered the Gellner Lecture at the London School of Economics on the subject of "Nationalism and the Mind," launching the research connecting her previous work on modern culture to a new perspective on mental illness.

Reviews

[Oğuzhan · Rating 4 out of 5]

Bu kitaba bir milliyetçilik çalışması denildiği kadar en azından bir modernite çalışması da hatta modernite tarihleri de denilmesi gerekiyor. Kitabın esas vurucu yanı da milliyetçiliği modernitenin bizzat en önemli aktörü olarak görmesi. Türkçe çevirisi 730 civarı sayfadan oluşan bu kitap bir millet ve milliyetçilik kuramcılığından çok İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve ABDnin yaşadığı toplumsal dönüşüm ve bu dönüşümdeki milliyetçiliğin tüm olaylarda başrol oynaması üzerine kurulu. Kitaba getireceğim en önemli eleştiri uzun alıntılar ve örneklerle aynı tespitin sayfalarca tekrar tekrar işlenmesi. Ancak sabırlı olunabilirse bu ülkelerdeki toplumsal dönüşümü en ayrıntısına kadar inceleme ve milliyetçiliğin bu dönüşümün başındaki lokomotif olduğunu kavramanın hazzına varacaksınız.

[Vik · Rating 5 out of 5]

Liah is a master scholar of nationalism studies.

[Benemint · Rating 3 out of 5]

This is a very long, a bit messy account on European nationalisms. She argues that nationalism is a necessary condition for modernity (unlike the conventional 'modernization' theory which argues the other way around.) She looks at how the nation was defined (both as inclusive and exclusive) in each state in the political language. The introduction and Afterword, in which she explains the dialectic changes of the concept of nation, are convincing. But there is not much consistency in the analytical method in the five cases. She often takes the language and vocabulary used in political writings too much at face value (we don't really know the intentions of those in power or the consensus reached at the ground level regarding what constitutes the nation) and somewhat arbitrary (did she not have any prejudice in assessing the religious aspect in comparing Britain and France?). It is easy to miss because of the length, but she actually makes bold claims on the interpretations of the French Revolution, Marxism etc... in each chapter.

[Ramil Kazımov · Rating 4 out of 5]

Milliyetçilik konusunda okuduğum ikinci kitap (İlk okuduğum Benedict Anderson - Hayali Cemaatler)

Liah Greenfeld hiç de fena iş çıkarmamış. Milliyetçilik konusuna yeni bir soluk getirmiş adeta. Zira yazar milliyetçilik moderniteye giden yol olduğunu birçok kaynağa dayanarak güzelce anlatmış. Sıraladığı örnekleri ayrı-ayrı olarak değil de birinin diğerine yol açması şeklinde açıklamış. Mesela, dünyanın ilk milliyetçilik örneği olan İngiltere daha sonra fransız milliyetçiliğinin oluşumuna örnek olmuştur diyor.

İlk olarak İngiltere örneğini vermiş ve milliyetçiliğin İngiltere örneğinin dünyada adeta bir ilk olduğunu kaynaklarl göstermiş. Yazarın gösterdiği gibi, milliyetçilik İngilterede ilk olarak dinsel bir havaya bürünmüş, ingilis din adamları kendilerini katolik Roma nüfuzundan daha farklı görmüş ve kendilerini adeta Romaya birebir rakip ve bazen Romadan daha iyi olarak görmüşler. Milliyetçiliğin İngiltere örneği diğer örnekler için bir model olmuştur denebilir.

Yazarın açıkladığı şekli ile milliyetçiliğin franız örneği ingilis örneğine öykünme ve hınç (ressentiment) şeklinde tezahür etmiş. Yazar fransız örneğini yazarken soyluların durumuna fazlasıyla ağırlık vermiş. Mesela yazar diyor ki, fransız soyluları XIII Louis zamanında saray ile çekişme halinde idiler ama XIV Louis zamanında soylular bir-biri ile çekişme ve de statü koruma peşinde imiş.

Milliyetçiliğin Rusya örneği Rusyanın modernleşmesine kendilerini adamış I Petro ve çariça Katerine ile başlamış. Rusyanın modernleşmesi rus halkına hukuk bahşedilmesi şeklinde değil ama rus çar ve çariçelerinin devletle özdeş hale gelmesi şeklinde zuhur etmiş. Rus milliyetçi yazarlar da fransız yazarlar gibi ilk olarak Batıya öykünmeye çalışmış, daha sonra Batıya hınç beslemişlerdir. Bunun nedeni de Rusyanın Batıdan gerikalmışlığının farkedilmesi ve Batıya ulaşmanın zorluğu rus yazarları Batıya hınç beslemeye itmesidir.

Alman milliyetçiliği örneği açıkçası biraz zorlandığım kısım oldu. Almanyada protestanlığın yayılması, aydınlanma ve romantizm akımı yazar tarafından bıktırırcasına açıklanmıştır. Almanyada milliyetçiliğin İngiltere ve Fransadan daha geç yayılmasının nedeni olarak bölünmüş Alman devletlerinin Roma Katolik kilisesi nüfusuna daha çok maruz kalması gösterilmiş.

Nihayet Amerikan modernleşme örneği bir nevi İngiliz örneğine dönmek gibi oldu sanki. Zira Amerikan milliyetçiliğinin kurucuları kendilerini İngilizler ile özdeş olarak görmüş, ama İngiltere hükümeti Amerikalı göçmenlere kendileri ile aynı hakları vermeyince Amerikanın kurucuları İngiltereden ayrılmaya karar vermişler. Amerikan örneği birçok bakımdan diğer dört örnekten oldukça farklı. Bir kere, Amerikan modernleşmesinin kurucuları Avrupalı göçmenler olmuş. Amerikan tarihi de Avrupanın tarihinden tamamen farklı yönde gelişmiş, zira Amerikan "halkı" feodalizm görmemiş. Bu ülkenin tarihinde Kuzey ve Güneyin mücadelesi de ülkenin sonrakı gelişiminde önemli rol oynamış. Yazarın bizlere kanıtlarla sunduğu gibi, köleliğin ilgası amaç olmamıştır. Amaç birliğin korunması olmuştur ve köleliğin ilgası da bir nevi bu amaç uğrunda araç olmuştur denebilir.

Yazar Sonsöz kısmında böyle bir şey yazmış: "Eğer bu kitapda açıklamaya çalıştığımız örneklerden herhangi biri farklı olsa idi yaşadığımız dünya da tamamen farklı olabilirdi.

Okuması kolay bir kitap değil. Milliyetçilik konusuna ilgi duyan herkese tavsiye edilir.

[Mukaddes Canpolat · Rating 5 out of 5]

Milliyetçiliğin modernitenin ürünü olduğu şeklindeki önermenin tam karşısında bir pozisyon alan Liah Greenfeld, modernitenin milliyetçiliğin ürünü olduğunu öne sürmüş. Bu önermeyi beş farklı ülkeden hareketle ortaya koymuş. Çevirinin kadrine uğradığı yerler olmakla birlikte milliyetçilik hakkında şu ana kadar okuduğum en iyi kitap diyebilirim.

[Anthony Zupancic · Rating 2 out of 5]

Hugely ambitious book. Doesn't address secondary literature/existing arguments much. I think she has some issues with the history she cites as well. Largest complaint is that I think she is talking about protonationalism, the emergence of consciousness about the concept of "state," or just the development of national identity. Regardless, this is interesting stuff at times: does a great job tracking the changes in language that suggest the growth of nationalism/protonationalism/national consciousness (whatever you want to call what she is focusing on). Her language development model she dubs "zig zag pattern of semantic change." I feel like I spent a more time on this book than I needed to, but I've sent it to others...