Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor

by A.M. Celâl Şengör, Damla Karakuş (Interviewer)

Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.

Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Celâl Şengör’dür.

Bilimsel eleştiriye açıklığıyla, her ne kadar ilk bakışta bana Heidegger’i anımsatan politik duruşuyla bir “demokrat” gibi görünmese de aslında o bir bilgi demokratıdır ve eleştirel düşüncenin önemini tüm Türkiye’ye en iyi anlatan ve öğreten kişidir.

Bugün elinize aldığınız bu kitap, Türkiye’nin yetiştirdiği çok yönlü ve nadide bir âlimle, bizim Karl Popper’imizle yapılmış enfes bir nehir söyleşidir. Okuyacağınız sohbet, bir bilim ve bilgi insanının çocukluktan itibaren nasıl adım adım geliştiğini ve nasıl evrildiğini anlatan bir özet, bir yolculuk öyküsüdür.

Şen ve neşeli görünüşünün arkasında büyük bir ciddiyet saklayan, kendisine yapılan her türlü eleştiriyi kucaklarken bilime yapılan saygısızlığa büyük öfke duyan bir bilim insanı olarak tanıdığım Celâl Şengör’ün dediği gibi, başkalarının cehaleti nasıl bizim yaşamımızı etkiliyorsa Celâl’in bilgeliği de bizim yaşamımızı olumlu yönde etkilemiştir ve etkileyemeye devam edecektir.

Bu kitap da muhtemelen bu etkinin halkalarından biri olacaktır.
—Fatih Altaylı

Genres: Audiobook, Biography, Turkish, Nonfiction, Philosophy

260 pages, Paperback

First published July 3, 2023

About the author

Türk jeolog ve profesör.
24 Mart 1955'te İstanbul'da doğdu. 1973 yılında Robert Kolej'i bitirdi. 1978'de State University of New York at Albany'den jeolog olarak mezun oldu ve aynı üniversiteden 1979'da yüksek lisansını bitirdi. 1981'de İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi, Genel Jeoloji kürsüsünde asistan olarak görev yapmaya başladı. 1982'de de State University of New York at Albany'den doktora aldı. 1984 yılında Londra Jeoloji Cemiyeti'nin Başkanlık Ödülü'nü, 1986'da TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü aldı. Aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalında doçent oldu. 1988'de Neuchâtel Üniversitesi Fen Fakültesi'nden şeref bilim doktoru (Docteur ès sciences honoris causa) pâyesi aldı. Academia Europaea'ya 1990 yılında kabul edildi ve cemiyetin ilk Türk üyesi oldu. Aynı yıl Avusturya Jeoloji Servisi muhabir üyesi, 1991 yılında ise Avusturya Jeoloji Derneği şeref üyesi oldu. Yine 1991 yılında Kültür Bakanlığı'nın Bilgi Çağı Ödülünü kazandı. 1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı'nda profesörlüğe yükseltildi. 1993 yılında Türkiye Bilimler Akademisi en genç kurucu üyesi oldu ve Akademi konseyine seçildi. Aynı yıl TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi oldu. 1994 yılında Rusya Doğa Bilimleri Akademisi üyeliğine, Fransız ve Amerikan jeoloji dernekleri şeref üyeliğine seçildi. Ayrıca kendisine Fransız Fizik Cemiyeti ve École Normale Supérieure Vakfı tarafından Rammal Madalyası verildi. Şengör 1997 yılında, Fransız Bilimler Akademisi tarafından yerbilimleri dalında büyük ödül (Lutaud Ödülü) ile taltif edildi. 1998 Mayıs ayı içerisinde Şengör, Collège de France'da misafir profesör olarak bir kürsü işgal etti. Burada "XIX. Yüzyılda Tektoniğin Gelişmesine Fransız Jeologlarının Katkısı" konulu bir ders verdi ve 28 Mayıs 1998'de Collège de France'ın madalyasını aldı. 1999'da Londra Jeoloji Cemiyeti kendisine Bigsby Madalyasını tevcih etti. 2000 yılının Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi yabancı üyeliğine seçilen ilk Türk oldu. Rus Bilimler Akademisi'ne Fuad Köprülü'den sonra seçilen ikinci Türktür.[2] Ayrıca 2013 yılında Leopoldina Doğa Araştırıcıları Akademisi üyeliğine seçilmiştir.[3]
Şengör, jeolojide bilhassa yapısal yerbilim ve tektonik dallarındaki çalışmaları ile ün yapmıştır. Şerit kıtaların dağ kuşaklarının yapısına etkisini ortaya koymuş ve Kimmer Kıtası adını verdiği bir şerit kıta keşfetmiştir. Orta Asya’nın jeolojik yapısını ortaya çıkarmış, Kıta-kıta çarpışmasının ön ülkeleri nasıl etkilediği meselesini çözmüştür. Yücel Yılmaz ile birlikte, Levha tektoniği içinde Türkiye'nin yerini değerlendiren ve atıf klasiği haline gelen bir makale yazmıştır.[4] Jeoloji ve tektonik konularında 6 kitap, 175 bilimsel makale, 137 tebliğ özeti, pek çok popüler bilim makalesi, tarih ve felsefe ile ilgili de iki kitap ve 300’e yakın deneme yazısı yayınlamıştır. 86 ülkenin Bilimler Akademisine üye olan Şengör'ün yayınlanmış 1826 makalesi vardır ve bu makalelere 12658 atıf yapılmıştır. Bunların 1997-1998 yılları arasında Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeki "Zümrütten Akisler" köşesinde çıkmış olanları Yapı Kredi Yayınları tarafından 1999'da "Zümrütnâme" başlığı altında kitaplaştırılmıştır.
Fransa, İngiltere, Avustarya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmalarda bulunan Şengör, Collège de France dışında İngiltere'de Oxford (Royal Society Araştırıcı bursuyla), ABD'de California Institute of Technology (Moore Distinguished Scholar olarak) ve Avusturya'da Salzburg Lodron-Paris Üniversitesi'nde misafir profesörlük yapmıştır. Şengör ayrıca pek çok uluslararası dergide editör, yardımcı editör ve yayın kurulu üyeliği yapmıştır ve yapmaktadır.

Reviews

[Yasemin · Rating 4 out of 5]

Ayakta alkışlanacak başarılara imza atmış bir değerimiz Celal Şengör ve bir o kadar samimi sohbeti.

Birçok başarılı insan gibi hayat deneyimini, gözlemlerini, çıkarımlarını, önerilerini paylaşmış bizlerle.

Peki mükemmel mi? Değil, kabul de ediyor zaten… Kendini eleştirdiği noktaları da, kendisiyle ilgili önyargıları da, bilimdışı konulardaki kişisel değerlendirmelerini de, kimisi bence, eleştiriye açık olsa da aynı samimiyetle gözler önüne seriyor…

[Gutly Yegendurdyyev · Rating 2 out of 5]

Umuman alanda okamasaň ýitirýän zadyň ýok, okasaňam üýtgeşik gazanýan zadyň ýok. Türk intelligensiýa gatlagy nämüçindir birazajyk üýtgeşigräk, özlerine ýeterlik ynamy ýokmy-nämemi? Bir sosial meseläni nädip çözmeli diýip sorasaň haçan görseň hökümetiň üsti bilen çözmelidir diýip pikir edýärler; meselelerere çenden-aşa kollektiw perspektiwadan seredýärler. Meselem žurnalist geologa «ýurdy nädip ösdürmeli» diýip sorap bilýär.

Bärde sorag hem ýalňyş, soralýanam ýalňyş adam, soraýanam özüni tananok. Bu sorag umuman pelsepeçilerden başga adamyň pikirlenmeli soragam däl. Hat-da ekonomistleriň jogap gözläp biljek soragam däl.

Bu kitap hem şeýle. Bu adama ýurdy nädip ösdürmelidigi, çagany nädip ýetişdirmelidigi, näme film görmelidigi, haýsy pelsepeçileri okamalygy soralýar. Adamyň öz ugry geologiýa 😀

[Onur Avcı · Rating 5 out of 5]

Hemen her eğitimcinin;
bir çocuğa nasıl yaklaşılırı ve bir eğitimcinin bir çocuğa katabileceklerini görebilmesi -mantar gibi yaşamamaları- için.

Hemen her ailenin;
bir çocuk sadece -toplumsal dayatma ile- bir organın bir başka organa sokulması ile yapılan bir şey olmadığını anlaması için. Hatta çocuk yapmak değil çocuk yetiştirmek kavramını mümkünse algılayabilmesi ve Mutlu çocuk nedirin sonuçlarını anlamaları için.

Hemen her çocuğun;
Yaşam yolculuğunda ilk hedefin; “keyif” aldığı şeyi tespit etmesi gerektiğini, bunun mümkün olan en erken yaşta algılayabilmesinin önemi, bunun yanınada sayfalar dolusu “ışık” için, okuması gerekir.

Çok değerli hocamız Celal hocaya sağlıklı ve uzun ömürler dilerim. İyi ki var ve iyi ki aynı dili konuşabiliyoruz.

[Kadir · Rating 5 out of 5]

Harika bir sohbet, cok onemli tavsiyeler, saptamalar… mutlaka okuyun

[MURAT BAYRAKTAR · Rating 3 out of 5]

Nehir söyleşilerini okumaktan her zaman zevk alırım bu sefer de yine öyle oldu. Celal Şengör her şeye rağmen bizim için çok önemli bir bilim insanıdır ve onunla ilgilli bir şeyler okumak, tavsiyelerini dinlemek özellikle de gençler için çok ilham vericidir. Bu kitabı okurken ne satırların altını çizdim ne de not aldım ama keyif alarak okudum. Celal Şengör'ün nasıl Celan Şengör olduğunu anlıyorsunuz okurken. Bütün sırrını paraya ihtiyacı olmamasına, çok çalışmasına ve çok meraklı olmasına bağlıyor. Kendisi de zaten gününün yüzde seksenini çalışarak geçirdiğini anlatıyor. Çocukluğundan günümüze kadar hayatını kısa kısa kesitlerle anlatan derli toplu bir söyleşi olmakla beraber çok daha doyurucu olabilirdi dedirtiyor..

[B · Rating 2 out of 5]

İsmini yazarın bir televizyon programında cahilliğin her türlüsünün “aydın” kişilerin yaşamlarını “olumsuz” olarak (bunu söylemese de ima ettiğini düşünüyorum!) etkilemesinden alan bu kitap, aslında Şengör’ün, söyleşiler etrafında toplanmış, bir nevi biyografisi.

Kendisinin, ülkemizin kendi konusunda (jeoloji) dünya çapında ender olarak çıkardığı bir bilim adamı olmasına, ve kendisinin bazı düşüncelerine katılmama karşın, bu kitabın bana okumaya değer birkaç yazar, ve film önerisi ötesinde pek de bir şey katmadığını düşünüyorum. (Parantez içinde şunu da itiraf edeyim: 2015’te aynı yazardan okumuş olduğum “Aptalı Tanımak” isimli kitabın vasatın altında kalışı, benim bu kitap için beklentilerimi ve hevesimi zaten daha okumaya başlamadan mütevazi bir seviyeye indirmişti). Bunun nedenlerinden “sadece” birkaç tanesini sıralamam gerekirse: a) kitabın Şengör’ü elitist ve kendini beğenmiş olmadığı yönündeki “pazarlamasına” rağmen, Şengör’ün yakaladığı her fırsatta kendinin ne kadar müthiş bir entelektüel olduğundan dem vurup (Prens bilmem kimle buluşması, birçok devletten şeref madalyası alması vs. ve bir soruya alenen “Celal Şengör’e özense yeter” demesi), dev aynasında görmesi; b) nispeten az bildiği belli olan bazı konularda (politik-ekonomi gibi) ahkam kesmesi, hatta yer yer sallamaya kaçması (İran’daki molla grubunun “alim” olduğunu ima etmesi, ya da Çin, Fransız ve Rus ihtilallerini aynı kefeye koyarak solculuğa indirgemeci bir gözlükten bakması, ya da Aziz Sancar’ın Türkiye’ye gelmediğini söylemesi gibi.. geldi, ama sonra arkasına bakmadan kaçmak zorunda kaldı ☹) c) biraz daldan dala olması (örneğin, ’68 olaylarıyla olan soruya Hitler’den alıntı yaparak “küçük ev ailede sorun yaratır” gibisinden verdiği cevap bende “ne alaka” diye kafamı kaşımama yol açtı); d) Sokrates ve Eflatun’u gene indirgemeci bir tavırla “bilimsellikten uzak” bulması.

Buna karşılık, “political correctness”e ve genel olarak “din” kavramına giydirmesini yerinde, eğitim ve politik rejim (ohlokrasi) gibi konular üzerine olan önerilerinin bazılarını ise (benim zaten ayni düşüncede olduğumdan dolayı bana doğal gözükse de) günümüz Türkiye’si için olasılıktan artık maalesef çok uzak olmakla beraber sağlam buldum. En beğendiğim ve analitik gözlemi ise sanırım Türkiye’de yenilik olmamasının nedenini “ben ustamı geçemem” mantığının hüküm sürdüğüne bağlaması.

Kendime not, daha çok araştıracağım yazarlar: Ekrem Akurgal, Hayyam, Yahya Kemal Beyatlı, James Frazer (Golden Bough).

“Güldüren” alıntılar:

“Nietzsche’nin üstün insan tanımı: “Dünyaya gelse tekrar ayni şeyi yapacak insan.” Ben bugün dünyaya gelsem yine yaptıklarımı yaparım.” – Megalomanlığın tavan yapması bu olsa gerek (!)

“Benim demokrasiye olan antipatim, nitelikli veya nitelikli olmayan herkesin lafının geçmesinden kaynaklanıyor. Genel olarak oy veren insanların belli bir görgü ve bilgisinin olması gerektiğini düşünüyorum.” – Doğruya doğru, ama sonra “peki, tamam da, o zaman kalkıp kendini elitist değilim diye niye şekilden şekile sokuyorsun bre?” diyesim geldi. 😊

[Barış Kaplan · Rating 5 out of 5]

" Senin cahilliğin benim hayatımı rezil edebilir. Bu bir felsefe değildir, son derece somut bir gerçektir." Kıymeti bilinmeyen bir dahi Celal Hoca. Sadece Jeoloji değil el attığı, merakını çeken her konuda sizi bir girdap gibi içine çeken bir bilgi birimiki ve anlatım tarzına sahip. İyi ki Celal hocamız var; bize örnek oluyor, bu kadar fazla ayak takımı arasında biri çıkıyor ve el attığı her alanda dünyada en önde olmayı başarıyor....

[Javidan Karimli · Rating 4 out of 5]

Azərbaycanlı olaraq Türk dilində oxusam belə, öz dilimizdə fikir bildirmək istərəm. Sözsüz ki kitab möhtəşəmdir, Cəlal hoca ilə söhbət edirsən bir növ. Onun təcrübəsini bölüşməsi, fərqli mövzularda və sahələrdə məsləhətlər verməsi, səmimi və gerçəkçi olması oxumaqdan zövq aldırır. Öyrənməli çox şey var, və 3 nəhəng ölkənin alimlər birliyi olan bir insandan bunların bir hissəsini öyrənə bilmək üçün böyük bir imkandır.

Bir də, mənim üçün xüsüsi olaraq maraq yaratması peşələrimizin çox yaxın olmasıdır, mən geofizikəm, və geologiyanı onun dilindən duymaq böyük zövq verir. Xüsüsən onun peşəsinə olan sevdasını hiss edirsən.

Türkiyə vətəndaşı olmadan oxumaq sadəcə bəzi hissələrdə adı çəkilən şəxslərin əksəriyyətini tanımamaq ilə uyğunlaşır, o üzdən bir neçə söhbətləri tez üzərindən keçirsən. Amma yenə də sarkastik və ağıllı söhbətləri hər bir halda maraqlı gəlir.

Kitab, film, muzey, şəhər, insan, və digər mövzülarda xüsüsi siyahı şəklində məsləhətlərin toplanması da bu kitabı xüsüsi edir, istədiyiniz zaman göz gəzdirə bilərsiniz.

[Tuna Turan · Rating 4 out of 5]

Bu kalitede insanlar coğrafyamızda maalesef kolay kolay yetişmiyor. Yetişse de kıymeti bilinmiyor. Bunun nedenlerinin konuşulduğu, eğitimden öğrenime, kaderden deprem gerçeğine kadar hemen hemen her konuya değinen müthiş bir söyleşi olmuş.

Kitabın ismi de Türkiye coğrafyasına ne kadar uygun değil mi?

Ufkunuzu biraz olsun açmak istiyorsanız kesinlikle okunmalı.

[Comert Vardar · Rating 4 out of 5]

Favori filozofum Sokrates'e yaptığı eleştiri çok ilginç.
Daha önce okumadığım, duymadığım bir bakış açısı, araştıracağım.

Benden de Celal hocaya bir eleştiri;
Harika bir biliminsanı, elit bir insan çok belli.
Ama edebiyatla aram kötü deyip, o yazar çok iyi, bu yazar bir şey bilmez diye yargılarsan, olmaz.
Garip akımı nedir bilmiyorum dersen, Nazım Hikmet kötü bir şair deme hakkına sahip olamazsın.
Nihayetinde entellektüel olabilirsin ama otorite değilsin. En azında bilmediğini kabul ettiğin konularda.
Mizacının bu kadar köşeli olmasının sebebi de belki de budur; ilgi alanı dışında yaptığı okumaların kısıtlı olması..

[Deniz · Rating 3 out of 5]

Kişi uzmanlığının dışında kendinden bu kadar emin olarak sacmalarsa ona saygı duymak zorlaşır. Celal beyin kapitalizmin en iyi versiyonun nasyonal sosyalist Almanyasi olduğu fikrini o çok saygı duyulan akademik çevrelerde bu kitaptaki gibi anlatsa acaba kendisine nasıl bakarlardı? Yada Hitler'e olan saygısıni Yahudi çevrelerde dile getirse? Bu kadar özgür düşünceye sahip çıkıp bu kadar büyük asker aşkı olması da bayıldığı antik Yunan filozofların"sen bir psikologa görün, hayır psikiyatrist değil" yorumunu alırdı sanıyorum.

[Hakan Fıçıcı · Rating 2 out of 5]

Bir insan bu kadar sabit fikirli olabilir.

[Best Friend with Books · Rating 4 out of 5]

Prof. Dr. Celal Şengör toplumla hemen hemen hiç teması olmayan, bir nevi toplumdan izole yaşadığı hayatını çok küçük yaşlarda keşfettiği tutkusu olan Jeoloji’ye adamış, bana göre en çok da bu yönüyle örnek teşkil eden bir bilim insanıdır. Onunla ilgili en sevdiğin şey, tutkusunu mesleğe dönüştürmüş olması. Popülarite ya da herhangi bir maddi beklenti içerisinde olmadan, yalnızca merakının peşinden giden biri o. Bu nedenle kendisini çok çalışkan veyahut zeki biri olarak nitelendirmiyor. Kendisiyle yapılan bir söyleşiden derlenmiş bu kitapta Celal Hoca, “Beni mutlu eden işi yapıyorum ve karşılığında da birileri bana ödül veriyor, bu çok garibime gidiyor” diyor. Sevdiği işi yaptığı için de hayat boyu tatil yapıyormuş gibi hissedişinden, asıl çalışırken dinlendiğinden bahsediyor. Bu benim hayatta çok takdir ettiğim, her zaman da gıpta ettiğim bir özelliktir. İşte Ben Celal Şengör’ün en çok içindeki cevheri erkenden fark edişine ve onu yıllar içerisinde parıl parıl parlatabilmesine vurgunum.

Kitap boyunca söyleşi samimi bir havada ilerliyor. Eğitim, sanat, bilim, aile, siyaset, insan, deprem gibi birçok önemli konuda kendisine sorulan sorulara içtenlikle cevap veriyor Celal Şengör. Varlıklı, entelektüel bir aileye doğması onu hayat içerisinde herhangi bir rehavete sürüklememiş, aksine elindeki maddi imkanları kendine yönelik olarak çok iyi bir yatırım olarak değerlendirmiştir.

İster aksi, ister aykırı biri densin; bazı kesimler tarafından sevilsin ya da sevilmesin Celal Şengör, bu ülkenin kolay yetişmeyen, nadide değerlerinden biridir. Farklı görüşlerimize rağmen onun bir eş, baba, bir bilim insanı olarak edindiği deneyimleri ve tavsiyelerini dinlemek hepimize -ama en çok da gençlere- önemli değerler katacaktır. Bu kitap, kendine değer katmak isteyen herkese tavsiyedir. Keyifle okuyabilirsiniz.

T.

[Serdar Mumcu · Rating 5 out of 5]

Celal Şengör is a scientist who should be taken as an example in many aspects. Whether related to his own field or not, researching numerous scientific sources is among his greatest pleasures. He possesses an incredible library that includes the original versions of extremely rare and difficult-to-obtain works. He is one of the very few individuals from Turkey who has been selected by both the American and Russian academies of science. The book is truly a beautifully crafted interview, and the additional sources recommended by Celal Şengör within it are also highly valuable.

[Ensar Turhan · Rating 5 out of 5]

Zihnimize bıraktığı tohum ve geleceğimize tuttuğu ışık oldukça değerli. Bunu ben de düşünmüştüm dediğim noktalar vardı. Ama tabii farklı kelimelerle, farklı üslupla bir düşünmeydi, buradaki ifade ediş biçimi bile bir değer barındırıyor: Kullandığınız dil düşüncenizin kuvvetine sınır koyuyor.

Sanırım biyografisi için; insanın yaşamsal doyumu, yaşamdaki -kendi belirleyeceği/anlamlandıracağı ve kendine bağlı- varoluş nedeniyle yaptığı işi ilişkilendirmesine bağlıdır, diyebiliriz.

[Feivel the Maverick · Rating 5 out of 5]

Muazzam bir kitap; Celal hoca, birçok soruyu başarıyla cevaplamış. Gerçekten zevk aldığım soru-cevap kitapları arasında. Kitap içinde sunulan bilgiler sağlam ve fevkalade; hocamızın cevapları da oldukça eğitimli ve açıklayıcı.

[Naz Şevik · Rating 4 out of 5]

Celal Hoca’nın rasyonel ve kaşif bakış açısıyla eğitimi, siyaseti, sanatı, hatta aşkı ve ebeveynliği sorgulatan bir söyleşi kitabı olmuş. Ben kendi payıma güzel dersler çıkarttım. Damla Hanım’ı güzel soruları için tebrik ediyorum.

[Sef · Rating 4 out of 5]

Güzel tavsiyeler barındıran bir kitap. Çoğu alanda buram buram bilgi ve deneyim akıyor kendisinden ancak insan bazı konulardaki cahilliğine hiç anlam veremiyor. Çok okumuş ve çok görmüş ama elitizmin sınırlarından malesef çıkamamış biri.

[Figen Çınarlı · Rating 5 out of 5]

Ufuk açan bir okuma oldu. Tüm gençler okusa ve hocayı örnek alsa keşke.

[Zeynep Idil Erzurum · Rating 5 out of 5]

Bazi kısımlar okuyucuya sert ve acımasızca gelebilir, ancak o kadar haklı ki. Celal Hocanın çalışkanlığı, merakı, azmi akademik dünyada birseyler yapmaya çalışan bizlere örnek olmalı

[Emine · Rating 5 out of 5]

Kitap Celal hoca ile güzel bir sohbeti okuyuculara sunuyor. Tabi ki bilim insanı olsa bile tüm insanların görüşlerini beğenmek beğenmemek ya da katılıp katılmamak kişinin hür iradesine ve tercihine kalır ama kitaptaki asıl motive edici unsur bence çok farklı. Kitap boyunca ben Celal hoca'nın merakı, hayatı boyunca bu merakının peşinden gitmesi ve bir işte sürekliliği vurgulamasına bayıldım ve kendime göre birçok ders çıkarttım. Böyle çalışkan insanların olduğunu bilmek güzel, motive edici ve umut verici. Bu bağlamda faydalanmak isteyenler için bu kitabı mutlaka öneririm.

[dila🌀 · Rating 5 out of 5]

celal hocam’la sanki sohbet ediyormuşuz gibi hissettirdi. düşünceleri, argümanları o kadar değerli ki. türkiye’nin en önemli isimlerinden. bazen hak vermediğim veya farklı düşündüğüm konular çıksa da gerçekten çok keyif aldım, çok şey öğrendiğimi hissediyorum.

atatürk, ihsan ketin, ekrem akurgal, insanı anlamak, kainatı anlamak gibi çok güzel isimler ve konular vardı kitapta. okuduğuma çok memnunum. tavsiye ederim.

[Reyhan Aygün · Rating 5 out of 5]

Celâl hoca kendime örnek aldığım ve çok sevdiğim birisidir o yuzden tarafsız bir yorum yapamicam. Celâl hocanın programlarını da takip ediyorum bu yüzden bildiğim çok şey olmasına rağmen yine de kitabı çok beğendim. Bir sürü güzel tavsiyenin olduğu herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

[Orkan Murat · Rating 5 out of 5]

Bir çırpıda okunan, okurken bir sürü yeni not alınan, okuma/izlemeziysret listesi yapılabilen bir Celal Şengör kitabı. Söyleşiyi doğrudan Celal hoca ile ben yapıyormuşum gibi hissettim. Çok kaliteli.

[Elifcan · Rating 1 out of 5]

Normalde bu tarz kitapları severim insana hayat tecrübesi niteliğinde oluyor ama bu kitabı beğenmedim.

[Ing Ndolo · Rating 3 out of 5]

This book is a compelling and thought-provoking book that combines elements of autobiography and intellectual discourse. Here are my key takeaways from the book:

1. Şengör emphasizes the importance of intellectual honesty and the willingness to challenge commonly accepted beliefs. He is known for his forthrightness in expressing his ideas, often sparking controversy and stimulating critical thinking and debate.

2. The title highlights a central theme: the detrimental effects of ignorance on individuals and society. Şengör argues that ignorance is not just a personal shortcoming but a societal issue that affects everyone’s quality of life.

3. A recurring theme is the transformative power of education and knowledge. Şengör shares his journey from childhood curiosity to becoming a prominent geologist and an academic at Istanbul Technical University and in Türkiye, underlining how continuous learning and intellectual curiosity are crucial for personal growth and development.

4. The book delves into various scientific and philosophical discussions, showcasing Şengör’s broad expertise and views on different subjects, from geology to political philosophy. He draws parallels between his experiences and broader scientific principles, offering readers a unique perspective on the intersection of science and everyday life.

5. Şengör does not shy away from critiquing modern societal trends, particularly the tendency to undervalue scientific literacy and critical thinking. He stresses the need for a more informed and educated populace to address complex global challenges.

6. The book also reflects on Şengör’s life, including his struggles, achievements, and personalities that influenced and shaped his intellectual journey. This autobiographical element provides a deeper understanding of the man behind the public figure and his motivations.

Overall, "Senin Cahilliğin Benim Yaşamamı Etkiliyor" is a rich and engaging dialogue that challenges readers to reflect on the importance of knowledge, education, and critical thinking in shaping a better future.

The only negative is that it is only available in Türkçe. I highly recommend.

[Caterina · Rating 2 out of 5]

🎧 Storytel

Hocanın alanındaki bilgisine ve ve çalışma azmina hayran olmakla birlikte pek çok konuda fikir ayrılığımız olduğundan iki yıldız!

Bu kitabı dinlemeden önce kendisi varlıklı bir ailenin evladı olduğu için rahatça eğitim gördü, normal/orta gelirli ailelerin çocuklarına göre daha şanslıydı derdim. Bu düşüncemde kısmen bir değişiklik oldu. Artık varlıklı bir ailenin evladı olup yan gelip yatmak yerine maddi gücünü sevdiği işte uzmanlaşmak için kullandı diye düşünüyorum. Kitabın son bölümünde İstanbul'u bekleyen büyük depremle ilgili eleştirilerine sonuna kadar katılıyorum

Ama...

"İlk derse girdiğim gün öğrencilerime hep aynı şeyi söyleyerek başlarım: Robert Kolejli, Saint Josephli, Alman Liseli, Saint Benoitli ve Saint Georgelu olanlar ön tarafa buyrun. Bundan sonra da sınıfın diğer öğrencilerine hitap ederek diyorum ki: Bakın, ben dersi saydığım okullardan gelen öğrencilere göre anlatacağım. Yetiştiniz, yetiştiniz. Yetişemediniz? İşte Kapı!"

Düşüncesini kabul edebilmem mümkün değil. Eğitim anlamında diğer öğrencilere göre 1-0 önde olanlara göre ders anlatıp o şanslı çocukların imkanlarına sahip olmadığı için yetişmesi zor olan öğrencileri ötekileşmesini niyeti iyi olsa bile kabul edemem. Edeni de mantıklı bulmam.

Ayrıca Hoca'nın sosyoloji ve psikolojiyi bilimden saymaması, psikologlara "edebiyatçı" gözüyle bakması da üzüntü verici. Yıldırım Bayezid'i aptal olarak görmesi, Kenan Evren dönemini güzellemesi kısmına girmiyorum...

Görüşünü özgürce söyleyebilmesine ve uzmanlığına saygı duysam da her alandaki fikirlerini genel geçer olarak kabul eder gibi görünmesinden hoşlanmadım.

Kendisi de söylüyor, toplumla günlük yaşamla çok alakası olan biri değil bu bağlamda böyle düşünmesi kimilerine göre normal gelebilir ama benim için değil üzgünüm.

[Dilruba · Rating 4 out of 5]

İlk kez bir kitabı dinlemeyi denedim ve çok keyif aldım. Bilgi içerikli eserleri dinlemek belki de benim için çok daha fazla şey öğrenmemi sağlayacaktır. Aşırı tutucu bi yaklaşımım vardı bu konuda ve esnetmek ciddi zaman aldı. Storytel sayesinde çok kaliteli seslendirmeyle ilk deneyimimi gerçekleştirdim ve puanım 10/10. Daha sonra edebi eserleri de bu yöntemle tüketmeyi deneyeceğim bakalım söyleşi kadar keyifli olacak mı:)
Kitabın içeriğine gelirsek Celal Şengör den öğrenilecek o kadar çok isim, bilgi, kaynak var ki daha saatlerce dinleyebilirdim. Kitap iki kez tekrara düşmüştü ama piyasadaki türlerinden çok çok iyiydi diyebilirim. Sorular inanılmaz vizyoner olmasa da cevaplayan öyle dolu yanıtlar vermişki her satırında not alacak bir kaynak, yazar, film bulmak mümkün.
Günümüz Türkiyesinde konuşulması yasak olan, kimsenin cesaret edemediği tabular hakkındaki düşüncelerini açıkça dile getirmiş. Sansür baskısından arınmış. Dinlemek bile daha özgür hissettirdi. Umarım böyle cesur daha çok sayıda bilim insanımız olur.
Kendi hakkındaki sosyal medyada yapılan çok sayıda yoruma güzel cevaplar vermiş. Ailesi hakkındaki merak uyandıran konuları açık yüreklilikle ortaya koymuş, duygusal açıdan bile yer vermiş. Onun dışında öğrenme, çalışma, okuma konularında hepimize ilham olacak paylaşımlarda bulunmuş. Sanat ve psikoloji konularındaki açıklamalarıylayla ilgili aynı şeyleri düşünmemekle birlikte bilimsel konulardaki çağı yakalama durumu bence bu konularda geçerli değil. Biraz çağın gerisinde kalmış film önerileri, çağdaş sanatı direk silip atması gibi durumlar mevcut. Edebi eser önerileri baya kısıtlı geldi bana. Yine de çok çok keyifliydi. Bir sürü insana kendini tanıtma ve örnek olma açısından doğru iş yaptıklarını düşünüyorum.

[ASİ · Rating 5 out of 5]

Your ignorance affects my life.
Honestly, have you heard a more accurate sentence in recent years?

I don’t want to be pessimistic—because what we think eventually becomes part of our lives. Yet, like all critical minds, I will always defend standing on the side of truth.

You wake up in the morning. You check the news:
Five deaths in five minutes…
Next page: war, bombs, hundreds killed…
Another headline: the Putin–Trump quarrel, Elon throwing in some snark, and debates over whether the Ukrainian leader wore a shirt or not. (As if that were the world’s biggest problem.)

You toss the paper aside and turn on the TV:
Morning shows with endless bride–mother-in-law fights, hidden-camera “reality” nonsense, contestants humiliated in memes after failing the very first question…
And then the legendary street interviews:
Who was the second President of the United States?
Where is Turkey on the map?
What’s written on the gates of Heaven?
That’s when you switch it off. Because honestly, who can endure more?

And right there, Celal Şengör steps in. In this book, he shows us how entire societies have been deliberately kept ignorant—and how that ignorance doesn’t just affect them, but all of us. With examples from our own cultural history, he reveals how science and reason have been pushed aside.

So thank goodness for readers and writers here on Goodreads. Together we stand against ignorance. Reading, questioning, and criticizing—these are our greatest acts of resistance.

[aosena · Rating 2 out of 5]

قرأته لأن هذا الشخص من أكثر المثقفين شهرة في تركيا
للأسف قد يكون مثقف علميا لكنه فكريا يفتقر للإنسانية
يذكرني بأفكاري في بدايات العشرينات
كاره للمجتمع يحتقر الجميع وكأنه يقدس الغرب لحد ما
قد نكون محقين في الغضب من الناس الذين ينتخبون حكومة سيئة لكن الكره والغرور لا يحلون أي مشكلة
بل يعزلون المثقف عن أكثر الناس الذين يحتاجون السماع له والتعلم من طريقة تفكيره

بس دائما يحمس ويعطي طاقة تسمع لشخص يفوق التوقعات في إنجازاته
وهو يعترف أن أكثر ما يسر له الإنجاز في مجاله أنه من عائلة ثرية عاش حياته لا يشعر أنه يعمل لأجل المال اختار شيء يحبه وكرس له وقته كان عنده فضول تجاه الجيولوجيا وكبر في عائلة مثقفة مهتمة بالعلم درس في أحسن المدارس وتعلم عدة لغات وهو صغير

يقول عدة مرات أنه مصاب بمتلازمة أسبرجر وأنه غير قادر على التعاطف مع أنه يحكي مواقف يتعاطف فيها مع الآخرين وأصلا يقدر المصاب بالمتلازمة -التي تعتبر حاليا داخل طيف التوحد مو تشخيص منفصل- يستطيع المصاب الشعور بالتعاطف بل قد يشعر ويهتم أكثر من الإنسان الغير مصاب, ولا يعترف بعلم النفس يعترف فقط بالطب النفسي وأظن السبب أن علم النفس يبدو له صعب القياس والإثبات علميا؟ مع أن كثير أبحاث تثبت أن علم النفس مفيد ونافع للناس بغض النظر ليش وكيف, على كل حال حسيت عمق تفكيره في غير علمه يصل لحد ما -حد العشريني المتمرد الغاضب- ولا يتجاوزه , للأسف