Mitoslar antikçağ insanlarının psikolojilerini, kimlik kaygılarını, dünya tasavvurlarını ve diğer birçok şeyle birlikte elbette inançlarını içerirler. Onlar insanın içinde bulunduğu dünyanın ötesinde farklı dünyaların ve sonsuz yaşamın varlığına kapı açan kutsal sözlerdir. Sanat ise dilde şekillenen bu farazi dünyanın tüm figürleriyle birlikte bedenlenmesine duyulan psikolojik bir ihtiyaçtan kaynaklanır; görünmeyenin, görünür olmak isteyenin, görmek isteyen göz için somutlaşmasıdır. Her ikisi de yaşanılan ile düşlenen yaşamın örtüşmemesinden ortaya çıkar.
Bu kitapta kimi zaman sanattan hareketle mitosa, kimi zaman ise mitostan hareketle sanata yolculuk yapacağız. Bazen bir resme nasıl anlam yüklendiğine, bazen de bir anlamın nasıl resimlenebileceğine tanıklık edeceğiz.
İsmail Gezgin, 1965 yılında Ilgın'da doğdu. 1987 yılında Ege Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümü'nden mezun oldu. Aynı bölümde yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Halen Ege Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Çok beğendim, mükemmel bir çalışma. Mitler, mitoslar hakkında son derece mitik bir derleme. Özellikle oldukça karışık olan Antik Yunan Mitolojisini tanrılarıyla, yarı tanrılarıyla, ölümlüleriyle o kadar kompakt bir şekilde birbirleriyle ilişkilendirerek basit bir tablo haline getirmiş.
Tabii başta yaratılış miti olmak üzere neolitik çağdan günümüze ulaşan tüm mitosları ve beraberilerinde tanrı ve din kavramını anlaşılır bir dille sosyolojik olarak da yorumlamış. Özellikle tanrının eril karakterini çok açık bir şekilde yorumlaması okunası bir yazı olmasını kuvvetlendiriyor. Öneririm.
sanatın mitolojisi, mitolojinin sanattaki izini sürerken hem eğlendiğim hem de düşündüğüm bir yolculuk oldu.
özellikle ilk bölümde mitosların kökenlerine ve resimsel anlatıların anlamına dair yeni bilgiler öğrendikçe heyecanlandım. gezgin’in söylediği gibi, yazılı mitoslar aslında 'mağara duvarlarındaki resimlerin, taşlardaki sembollerin devamı' olarak karşımıza çıkıyor ve bu düşünce mitolojinin zamansızlığı üzerine epey düşündürdü beni. ikinci bölüm biraz tekrar hissi verse de, araya serpiştirilen yeni bilgiler ve detaylar okuma isteğimi canlı tuttu. üçüncü bölümdeyse, tufan mitosları hariç, özellikle balığın kutsallığı, meryem ana figürü ve pantakrator gibi konular fazlasıyla ilgimi çekti; buraları ayrıca not aldım, araştırmaya devam edeceğim!
gezgin’in dili akademik değil, çok samimi. tek sıkıntım, bazı bilgilerin birkaç kez tekrarlanmasıydı ancak bu da anlatılanların aklımda daha iyi kalmasını sağlayacaktır sanırım.
كتاب ارزشمندي است. نويسنده با بياني روان و تسلط كامل، به پيدايش و نقش هنر/اسطوره در انتقال ترس هاي بنيادين بشر از ضمير ناخودآگاه به خودآگاه مي پردازد. نكته ي ارزشمند، شروع اين پيگيري حتي پيش از پيدايش نوع بشر به شكل خاص آن است. البته، نويسنده در ارجاعات ش به شكل معناداري سراغ آثار و يافته هاي باستان شناسي حاضر در مرزهاي كنوني كشور تركيه مي رود؛ كه اگر با ساير آثار و يافته هاي اقصي نقاط دنيا آشنايي كافي داشته باشين، خالي از لطف نيست.
اول از همه اینو بگم که کتاب خیلی ربطی به هنر نداره و درواقع به رابطه انسان با اساطیر می پردازه. کتاب از نحوه شکل گیری اولین اسطورهها(یعنی زندگی پس از مرگ و مقابله با مرگ) توسط انسان های نخستین تا اسطوره های جدیدتر مثل اساطیر یونانی صحبت میکنه و به طور خلاصه تعدادی از مهمترین این اسطورهها رو هم تعریف میکنه. چیزی که برام خیلی جالب بود رابطه ادیان و اساطیر بود به طوری که مرز بینشون گاهی کامل از بین میرفت. در کل کتاب خیلی مختصر و مفیدی بود و به نظرم ترکیبش با کتابی مثل ساپینس از یووال نواح حراری میتونه چیز جالبی باشه. تنها مشکلش فقط این بود بعضی جاها با قاطعیت در مورد یه مساله تاریخی صحبت میکرد و میگفت این است و جز این نیست که خب به نظرم نمیشه هرگز به این شکل در مورد اینجور مسائل صحبت کرد.
Kitabı en başarılı bulduğum yön dipnotların kitap sonuna değil sayfanın altına yazılmış olmasıydı.
Neanderthal insanla başlayan süreç avcı toplayıcılıktan yerleşik hayata geçişimizle nasıl işledi ve ne yönde değişiyor sorusuna cevap bulabileceğiniz, akıcı dille yazılmış, öğretici bir eser. Nedense çoğu insanın aklına mitoloji deyince sadece Yunan Mitolojisi geliyor oysa ilk çağlardan beri insan açıklayamadıkları karşısında kâh mağara duvarlarına çizerek kâh zaman ilerledikçe heykeller yaparak bir şeye sığınma ihtiyacı duymuş duyuyor.
Eğer bu eseri okumaya karar verirseniz, dünden bu güne mitoloji ve mitolojinin sanata etkisi üzerine bilgi edineceksiniz.
کتاب اسطوره شناسی هنر نوشته اسماعیل گزگین و ترجمه بهروز عوض پور رو تمام کردم. حقیقتا کتاب بسیار خوب بود و ترجمه عالی داشت. در مورد خدایان یونان باستان, سومر, یهودیت , مسیحیت و اسلام و اسطوره های این ادیان مطالب قابل استفاده ای داشت. مثلا دانستم که زئوس خدای خدایان کوه المپ خدایی شهوتران بود و خود نیز دو فرزند یکی از سر و یکی از پا زایید😌
Mitosları derli toplu ve karşılaştırmalı olarak anlatması takdire şayan. Ancak sanatla ilgisi pek kurulamamış. Bir de kitabın iyi bir editöre ihtiyacı var. Tekrarlardan ve “insanlar…..yaparken kadınlar…yapıyordu” gibi cümlelerden kaçınmak için. Ama sonuç itibariyle faideli, okuması kolay bir eser olmuş.
Mitolojinin yolculuğundan önemli bir kesit gözlerimizin önüne serilir. Hikaye insanın magarada yaşayıp, erkeğin avatar gitmesi, kadının toplayıcık yapmak için mağaradan ayrılması ile başlar. Peki mağaraya resimleri çizenler kimlerdir: ilk sanatçılar mı ilk mistikler mi? İnsan kendini geliştirdikçe, hayat karşısında yaşadığı değişimleri, birer mit aracılığıyla anlatmaya başladı. Doğa karşısındaki savaşımı, anlattığı mitlerden sanata dönüştü ve mağara duvarlarını süsledi. İnsanlar tarıma ve yerleşik hayata geçti, hayvanları evcilleştirdi. Bu değişim mitlerin değişimini, mitlere avcı-toplayıcı ile yerleşik insanları; çiftçi ile çoban insanının karşıtlığını getirdi. Neolitik yerleşimler büyüyüp, kentlere dönüşmeye başlayınca mitlerde dönüşmeye başladı. Yeni mitler,eski mitlere yeni biçimler kazandırdı, sanatçı bu yeni mitlerden, yepyeni eserler çıkardı.
Mezopotamya mitlerine yer verildiyse de daha çok kutsal kitap mitleri ile karşılanmak için kullanılmış, İnanna ve Gılgamış mitleri en önde gelenleri. Yunan mitolojisine, araştırmacının ilgi alanı doğrultusunda uzun bir bölüm ayrılmış, mitolojide kadının durumunun ne olduğu en başından itibaren irdelenmiş ve Yunan mitlerinde doruğa çıkmış. Mitolojilerin en önemli bir kısmı, kimi zaman açıktan kimi zaman metoforlarla cinsellik konusu üzerinedir. Kadının konumu, ekonomik ve toplumsal değişimlerle sürekli değişerek, kapalı bir kutu haline gelmiş.
Kutsal kitaplar bölümünde en önemli kaynak Tevrat olmuş, kimi mitler, Kuran'dakilerle karşılaştırılmış, Hint, İran, Mezopotamya ve Yunan mitleri ile Tevrat mitlerinin sıkça karşılaştırıldığını görmekteyiz. Meryem ve İsa'ya önemli bir yer ayrılarak kitap sona ermektedir.
برای بار دوم این کتاب رو خوندم. فقط میتونم بگم فوق العاده است. نویسنده تفسیری متفاوت و روشن گر از اساطیر ارائه میده. با این که بار دوم بود، ولی چراغ هایی تو ذهن ام روشن میشد که به هیچ وجه تو خوانش اول ام درک شون نکرده بودم. تو این مدت به هر کدوم از دوست های ترک ام که میرسیدم توصیه میکردم به زبان اصلی کتاب رو بخونن.
Bana ilginç bir okuma deneyimi sundu açıkçası. Yapısı biraz dalgalı. Kitabın genelinde okuyucuyla konuşuyormuş gibi bir hava hakim, haliyle konudan konuya atlamalar da oluyor. Misal, kitabın başlarında adına sadık bir şekilde sanat ve mitoloji ilişkisi içinde ilerlerken, bir süre sonra konunun ağırlığı mitolojide kadın- erkek hiyerarşisine kayıyor. Haddim olmadan bazı durumlarda fikrini fazla zorladığı izlenimine kapıldığımı da söyleyebilirim. Bunların dışında güzel, faydalı, konunun acemisi okurları birçok noktada aydınlatan bir kitap.
Üniversitede benim için ders kitabı niteliğinde olan bu kitabı ilk kez baştan sona okuyorum. Şimdi bakınca diğer İsmail Gezgin kitaplarında olduğu gibi birbirini tekrar eden yerler var. Bu bazen zorunlu bir halken bazen daha önce hiç bahsedilmemiş gibi tekrar yazılan yerler var. Kitabı eski yayınevi olan Sel Yayıncılık baskısından okudum, yazım hatası oldukça fazla yani kitapta editoryal açıdan da sıkıntılar mevcut. Yeni yayınevinde durum nasıl bilmiyorum. Bunların dışında kitap bazı yerlerde mitoloji sözlüğüne dönüyor. Genel geçer bilgiler yazarın yorumlarının önüne geçiyor. Her yerde okuyabileceğiniz bilgilere başlıklar altında sıkça yer veriliyor. Ancak günün sonunda ele aldığı konuları dışarıdan içeri ve içeriden dışarı olacak şekilde oldukça güzel anlatıyor. Mitolojiye ilgili herkesin okuması gereken bir kitap.
Sadece mitolojinin kültür tarihiyle harmanlanarak yapılmış, dinlerin evrimini de açıklayan iyi bir yorumu değil, mangalın neden erkekler tarafından yakıldığına bile değinen, çok düşündüren, diğer birçok arkeolog ve sanat tarihçisinin hemfikir olduğu bazı konularda ezber bozan, eğlenceli bir kaynak.
Mitoloji ve antik sanatın bir kültürleme süreci olduğu iddiasıyla yola çıkan İsmail Gezgin çok etkileyici bir argüman sunmakta, dolayısıyla antik tarih, sanat tarihi vb konularla ilgilenen kişiler için çok çabuk ve kolay okunabilen bir kitabı ortaya koymuş. Şiddetle tavsiye ederim.
İnsanın düşğnüp bilgi üretmeye başladığı dönemden neolitik çağ kırılımına geçen sürede oluşmuş sözlü mitlerden alınan bilgilerle neolitik çağ başlangıcında yaşanan kırılımların yorumlaması yapılıyor. Aslında Freudyen bir kültür eleştirisi niteliğinde.
Kitabın ismi daha uygun seçilebilirdi, içşndeki kıymetli bilgi ve tezlerin ifadesi açısından. Editöryel bir zayıflık olduğunu düşünüyorum.
Türkçe olarak yapılmış çok önemli bir çalışma. Harari’nin “Sapiens” inin geçmişe yönelik tamamlayıcısı olarak görüyorum bu çalışmayı.
Anlatım olarak daha yalın ve paragraf yapısı daha okunaklı hale getirilebilir. Editöryel olarak ciddi eksiklikleri var. Bu kadar önemli bir çalışmaya başa bir tarihsel akış şeması eklenmeli ve sona konu, isim dizinleri minimumda eklenmeli.
Sanattan ziyade mitolojiye ilgisi olanların okuması gereken İsmail Gezgin kitabı.
Kitabın ilk bölümünde adının hakkı verilmiş. Özellikle resim sanatının doğuşu ve ilk resimlerin okumalarına yönelik faydalı bilgiler var. Fakat 2. ve 3. bölümlerinde sanattan uzaklaşarak daha çok mitoslar anlatılmış ve bunların sanat ile olan bağlantısı eksik kalmış. Buna rağmen faydalı bir kaynak.
Öncelikle bu boyutta bir kitaba sığdırılan mitosların sayısı takdire şayan. Ayrıca bir çok bilinen mitosun farklı versiyonlarından da bahsedilmiş. Ama önemli olan mitosların sayısından ziyade , mitosların insanların hayata yaklaşımları , onunla baş edebilmek için mitosları ve yansıması sanatı nasıl kullandıkları , kültürel büyük değişimlerde (avcılık tarım dönüşümü gibi ) mitosun bu değişimin yansıması haline gelişi veya tersine mitosun değişim için nasıl kullanıldığını gösteren zengin bir kaynak. Bu geçişle ilgili yorumların bir kısmına farklı bakış açıları ile katkıda bulunmak keyifli bir iç tartışmaya ( aslında belki mülahaza demek daha doğru) kapı açıyorsa da , görüşlerin büyük kısmı ( eski tabirle kahir ekseriyet) bahsettiği çerçeveyi iyi tarifliyor. Bu zengin içerik , kitaptan alınacak notları da bir diğer kitap boyutuna getiriyor. Arkeoloji, mitos, tarih ve toplumların değişimi konusunda meraklılar için.
فصل اول و دوم برخلاف اسم کتاب ربط چندانی به هنر نداشت. فصل اول بیشتر تعریف اسطوره بود با توجه به اسطوره های جهان ماقبل کشاورزی. فصل دوم مختص اسطوره های یونانی بود که از هر دوم تعریف مختصری داده بود. فصل آخر ولی بهتر بود. مقایسه مفاهیم اسطوره ای مثل طوفان در ادیان و فرهنگ های مختلف بود، مخصوصا آخرش که توضیح میداد عیسی چطور از مرتبه انسانی به خدایی رسید. دو ستاره بیشتر نمیدم.
Gayet güzel ve toplu bir mitler özeti diyebiliriz. Sanatla bağlantıdan ziyade genel olarak mitoloji özetlenip yorumlanmış. Özetler güzel çünkü toplu bir şekilde öğretiyor/hafıza tazeletiyor. Yorumlar güzel çünkü birçok farklı görüş karşılaştırılmış. Rahatlıkla öneriyorum
اول از همه باید گفت که برای لذت و استفاده کامل از قسمت اعظم کتاب باید یکم با اساطیر یونان و داستانها اساطیر قوم یهود آشنا بود از قبل. نقطه قوت کتاب به نظر من ارایه یک سری خوانش جدید از روایات و اساطیر مهم فرهنگهای بشری بود. البته لحن بسیار مطمعن نویسنده بعضاً تو ذوق میزد و ترجمه هم با این که خوب بود ولی به وضوح میشد دید که کتاب ویراستاری نشده بود ولی با این همه کتاب ارزشمندیه چون از یکسری نقطه نظرات ناب و منحصر به فردی دیدتون رو باز میکنه که شاید کمتر جایی بهش بر بخورین.