Türkler ve Avrupa

by Gaston Gaillard, Zuhal İnal Baycılı (Translator)

Balkanlar ve Ortadoğu uzmanı Fransız tarihçi Gaston Gaillard, bu kitabında Ermeni sorununun gerçek nedenlerini gözler önüne seriyor. Gaillard, “Türkiye’yi derinden rahatsız eden ve Doğu Sorunu’nu daha da karmaşıklaştıran Ermeni sorunu, aslında, Rusya’nın Anadolu’ya ilişkin gizli emellerinden ve Rusya’nın Ermenileri koruma adına Türklerin işlerine karışmasından kaynaklanmaktadır” görüşüne yer veriyor. Bu sorunun “Slavlar ile Türklerin çatışmasının kendini gösterdiği çeşitli yüzlerden biri” olduğunu ifade ederek, “Rusya’nın sürekli olarak ya Anadolu ya da Trakya, hatta her ikisi üzerinden ulaşmaya çalıştığı Akdeniz kıyılarıyla arasında engel oluşturan Türklerle çatışmasının bir evresidir” demektedir.
Osmanlı’nın sömürülmesi, Helenleşmiş Anadolu efsanesi, 5 milyonluk Ermeni nüfusu yalanı, ABD Başkanı Wilson ile Britanya Başbakanı Lloyd George’un kumpasları, Fransız’ın iki yüzlülüğü...
Osmanlı'nın yıkılış döneminin canlı bir tanıklığı, tarih yapılırken yazılmış bir vesika...
"... .Bu kitabı yayınlamak bir vatan borcudur, ulusal görevdir. Ben hâlâ “vatan borcu”na ve “ulusal görev”e inanan biriyim..."

Özdemir İnce

396 pages, Hardcover

First published January 1, 1921

Reviews

[Aysillustration · Rating 4 out of 5]

Kitabın orijinal yayımlanma tarihi 1920-1921 civarı sanıyorum. Çünkü henüz modern Türkiye Cumuriyeti Kurulmamış ve Kurtuluş savaşından ziyade "Mustafa Kemal ve onun etrafinda toplanan bir kaç asi" olarak niteleniyor topyekün bir hareket. Hatta kitapta Türkler gıyabında konuşulan ve bir sorun olarak nitelendirilen bir kitle olarak anlatılıyor. Türklere asla söz hakkı ve talep hakkı tanınmıyor. Söz hakkı tamamen itilaf devletleri ve Osmanlı topraklarından pay alma peşindeki tüm halklar. Asırlardır devam eden Türk-Slav bölgesel ve natürel düşmanlığı parçalanmanın asıl nedeni olarak irdeleniyor. Önlerinde yegane engel olarak gördükleri Türkleri Avrupadan ve sonrada hızlarını alamayıp Küçük Asya'dan sürme çabaları yorumlarla değil, Rus Çarları ile diğer milletler arasındaki yaşzırşmalarla belgeleniyor. Tabii Avrupali devlerler de Slavlar ile hemfikir olduklari da kanitlarla belgeleniyor.Geçen düşmanca kelimeler ve nefret karşısında insan şaşırıyor. Bu istek bugün de sabit, aktörler değişiyor ama oyun sabit. Yazarın burada iki sorusu mevcut; "Neden Türk'lere karşı bir haçlı seferi başlatılıyor, nedir bunun nedeni?" ve "Neden Türk'lerin yaptığı her hangi bir şiddet olayı devasa boyutlarda vahşet propagandası olarak sunulurken onlara yapılanlar asla sorgulanmıyor,sanki bu savaşlarda Türk'ler hiç öldürülmemiş, ölmemiş gibi davranılıyor?" Hep tarih kitaplarında vurgulanan ve bize hikaye gibi gelen ve bolca dalga geçtiğimiz şeyleri okumak ve gerçekten bu düşmanlığın boyutunu görmek bir yana bu ölüm kuyusundan tum yazismalari gecersiz kilarak cikabilmis olmak bambaska… Gununuzde geldigimiz durum ise ne diyelim icler acisi…