Jump to ratings and reviews
Rate this book

Benim Kahramanım Türk Halkıdır

Rate this book
Türkiye’de birden fazla neslin idollerinden biri Cüneyt Arkın: Bizans tekfurunun oyunlarını tek başına bozan Kara Murat, bozuk düzene isyan eden Vatandaş Rıza, onlarca filmin unutulmaz jönü, ölümsüz aşk sahnelerinin can alıcı bakışları, dünyayı kurtaran adam... Çobanlıktan doktorluğa, aktörlükten yapımcılığa, Eskişehir’in uçsuz bucaksız bozkırından Yeşilçam’ın zirvesine seyreden bir hayat onunki. Ve bu hayatın içinden kesitler sunuyor Benim Kahramanım Türk Halkıdır.

Usta aktör, çocukluğundan başlayarak ölümden döndüğü günlere kadar hayatından anları, anıları bir araya getiriyor. Zaman zaman nemli gözlerle zaman zaman gülerek okuyacağınız anılarda samimiyetini asla elden bırakmıyor. Babasıyla koyun güttüğü yılları, İran Şahı’nın davetinde yaşadıklarını, doktorluk günlerindeki tanıklıklarını ve elbette Yeşilçam yıllarını kendi penceresinden anlatıyor.

152 pages, Paperback

First published March 17, 2022

17 people want to read

About the author

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
10 (16%)
4 stars
14 (23%)
3 stars
23 (38%)
2 stars
12 (20%)
1 star
1 (1%)
Displaying 1 - 8 of 8 reviews
Profile Image for Jefi Sevilay.
794 reviews94 followers
August 15, 2022
Cüneyt Arkın'ın bu güzide önsözüne birkaç ufak eklemem olacak.

Evet, benim kahramanım TÜRK HALKIDIR.
Çünkü arif bir halktır (Atatürk sonrası pek bir arifliğini göremedik)
En zor şartlar altında mucizeler yaratır, yaşar (burası kabul)
Açlık sınırı altında bile yaşar! (neden, mecbur mudur?)
Asgari ücretle bile yaşar. (bu bir marifet midir?)
Borç batağında yaşar. (finansal okuryazarlıkta son üç sıradayız OECD raporu çevirdim oradan biliyorum).
Soygun, talan, yalandan nefret eder (ya Cüneyt Arkın'a saygım olmasa asittir ordan diyeceğim).
İnsanın içini temizler, adam eder (görüyoruz pedofilleri, kadın cinayetlerini, lgbti topluluğuna, azınlıklara yaşatılan zulmü).
Yüreğiyle anlar, zorlukları yener (haklısın, yüreğiyle anlıyor ama bence biraz yanlış anlıyor. biraz da mantıkla, bilimle, sanatla anlasa daha iyi olmaz mıydı?)
...

Cüneyt Arkın'dan, ya da şöyle söyleyeyim, aklı başında olan hiçkimseden beklemeyeceğim bir Türkiye ve doğu romantizmine övgü kitabıydı. Yemeği elle yemenin yüceltilmesi ve sütün içine bir damla mürekkebin tüm sütün rengini değiştirdiğinin güzel bir kanıtıydı.

İçinde yine güzellemeden doğan mübalağa sanatının arşa ermiş satırları vardı. Mesela Cüneyt Arkın'ın atı Hasret kapısını çalmış, Cüneyt Arkın da bakıcısı kaçarken okuna yayına sarılıp bakıcıyı kıçından okla vurmuş?!

Açık söyleyeyim. Karmakarışık, belirli bir kronolojik sıradan yoksun, ne amaçla yazıldığı belli olmayan bu kitapta en fazla ilgimi çeken anılar hekimlik zamanını anlatan anılardı.

Peki sormak isterim. Köyde doktorluk yaparken ters gelmekte olan bir bebeğe yardımcı olmak isteyince kadının namahrem yeri görülmez diye çifteyi göğsüne doğrultan, bu sebeple de hem annenin hem çocuğunun ölümüne neden olan köylüyü hala güzelleyebilir misin?

Burada benim görüşüm Şükrü Erbaş'ın şiiri ile aynı paraleldedir. Eğer şiirin dizelerine katılıyorsak, köylü güzellemesi yapmak niyedir?

Herkese keyifli okumalar!
Profile Image for John Blacksad.
534 reviews54 followers
March 27, 2022
Üç buçuk yıldız.

Bu bir biyografi değil. Cüneyt Arkın’ın zihninde, anılarında, hatıra defterinde geziyor gibiyiz. Bir büyüğümüz karşımıza geçmiş, kronolojik olmadan anlatıyor da anlatıyor gibi.

Kitap hayli duygusal başlıyor, hayli lirik. Sonrasında kimisi adeta bir fıkra gibi eğlenceli, kimisi hisli, kimisi fazlaca buram buram “ders vermeye” çalışan irili ufaklı (genelde ufaklı) hatıralardan oluşuyor. Ne zaman yazdı, ne şartlarda yazdı, kaç yaşında yazdı, bir kitap için mi yola çıktı yoksa bazı notlarını mı derledi, yayınevinden birileriyle mi çalıştı gibi konularda hiç bilgi yok. Elimizde kitaba dair bir sunuş yazısı iyi olurdu. Bunun dışında kitabın içerisine çeşitli görseller, çizimler, film afişleri (maalesef) gelişigüzel şekilde serpiştirilmiş. Bunlar neden kullanıldı, kime ait herhangi bir bilgi yok. Aksi gibi, örneğin Arkın’ın defaatle ve önemseyerek bahsettiği bir filmin ne afişi ne başka bir şeyi var. Bu açıdan da özensiz bir hazırlık süreci görüyorum. Bu konuda yayınevini kabahatli buluyorum.

Arkın’ın hatırları “çoğunlukla” samimi geliyor. İmkansızlığı hem kendi hayatında hem de yaşadığı dönem itibariyle ülkemizde, dünyamızda yaşamış ve sonrasında dönüşümleriyle birlikte hazmetmiş, yaşadıklarını, ailesini, memleketini düşünmüş bir adam. Bazı bazı yerlerde “yahu mübalağa mı ediyor, olur mu canım?” diyerek okuduğum bölümler olduğunu da itiraf etmeliyim.

Çok büyük yer tutmasa da Arkın’ın en çok tıbbiye öğrencisi olduğu döneme dair anılarından, meslek büyüklerimizi hatırlatmasından ve hekimliğine dair anlattıklarından etkilendim. Halil Ziya Konuralp hoca ile (ki Türk plastik cerrahisinin kurucusudur) kız istemeye gitmelerinden, Cihat Abaoğlu hocanın az buçuk para kazansın diye evde bakım işi ayarlamasından, Adana kırsalında gördüğü bazı vakalardan… Babasından ve “eski adamların” tabiatla, yaradanla şükür ilişkisinden bahsetmesinden…

Mübalağalı bazı kısımlar, sopa salladığı bazı bölümleri bir kenara koyarsak (ki öğütler vermeyi ananemiz yaşlılara bir hak olarak tanımıştır, baş üstüne diyeceğiz), editörüyle eksikleri bir kenara koyarsak beğendiğim bir kitap oldu. Oldukça kolay okunan, sade, basit bir dili var. Şöyle bir uçak seyahatinde falan kolayca devirebilirsiniz.

Kısa bir alıntı ile bitirelim:

“Çoğu genç, yaşadığımız şu günlük hayatın sıkıntıları, zorlukları, kaygıları karşısında panikliyor. Bunlardan kaçıp bir yerlere sığınmak istiyor. Ya da depresyona girip ilaçlardan medet umuyor. Oysa hayatın zorlukları , sıkıntıları, kaygıları gençlerin olgunlaşması için bir vesiledir. Tahammül ederek, dayanarak olgunlaşacaksın, gelişeceksin. Var olma anlamını bulacaksın. Tahammül gücü olmayanın, sevginin anlamını bulma gücü de yoktur,

Hayatı anlamlardan soyduğun zaman sana kalan bir hiçtir.”
Profile Image for Marla'dan Alıntılar.
363 reviews50 followers
Read
November 17, 2022
Bu kitaptan Cüneyt Arkın vefat ettikten sonra haberim oldu. Kendisi çok sevdiğim bir isim. Anı, biyografi, otobiyografi türlerini okumayı her zaman çok sevmişimdir. Bu nedenle kitabı hemen alıp okumak istedim.

Öncelikle kitabın kapağı çok güzel. Cüneyt Arkın malumunuz çok yakışıklı bir adamdı. Onun en formda olduğu zamanlardan bir görseli kapak yapmaları hoşuma gitti.

Ünlü ismin film de yönettiğini bilmiyordum, bu kitapta öğrendim.
Kemal Sunal’la bu kadar yakın arkadaş olduklarını da bilmiyordum. Hemen ikisinin beraber rol aldığı bir film var mı diye baktım ama yokmuş.

Cüneyt Arkın 28 Haziran’da vefat etmiş. Bendeki kitap temmuz ayında basılmış. Önsöze hemen oyuncunun vefatını eklemişler. Kitabın böyle hızlı bir şekilde güncellenmesi hoşuma gitti.

Kitaptaki fotoğraflar keşke kuşe kâğıda basılı olsaydı. Tabii o zaman kitabın fiyatı da iki katına çıkardı ama kitabı arşivlerinde tutmak isteyen insanlar için daha iyi olurdu.

Vatandaş Rıza, Cüneyt Arkın’ın en sevdiği filmiymiş. İnternette bulabilirsem mutlaka izleyeceğim.

Kitabı ünlü oyuncunun kendisinin yazdığını düşünüyorum. Birçok ünlü kitap yazacağı zaman “Hayalet yazar” denilen kişilerden yardım alır. Ünlü kişi hayatını, anılarını, anlatmak istediklerini o kişiye anlatır, ismi ve kim olduğu bilinmeyen kişi kitabı yazar ama kitap ünlünün adıyla basılır. Bu kitapta bence böyle olmamış. Sayfalarda o samimiyeti ve acemiliği hissediyorsunuz. Cüneyt Arkın kitabı kendisi yazmış bence. Keşke profesyonel birinden yardım alsaydı. Bütün hayatını, anılarını kalın bir kitapta ya da cilt cilt kitaplarda okumayı çok isterdim.

https://suleuzundere.blogspot.com/202...
Profile Image for Cunort.
43 reviews3 followers
August 30, 2022
Bir iki saatte biten, hap gibi bir kitap. Hayat hikayesi beklentim vardı ama kısa kısa anılar, anekdotlar, yer yer sıkıcılaşan didaktik dede öğütleri. Hemşerim tabii, bozkırı, çocukluğunu, çobanlığı, bostan bekçiliğini güzel anlatmış. Çok eğlenceli, komik, şakacı, akıllı bi adam olduğu söylenirdi, hafiften terbiyesizliği -nasty ya da mofo anlamında- olan biri. Bi yandan da karizmanın önde gideni... Çokça müzisyen biyografisi okudum, oralarda da sık yaşanan bir sıkıntı: Dilimin kemiği yok, korkum yok, her şeyi pat pat anlattım filan denir. Ama sivri yerlere, toplumca hoş görülmeyecek yerlere girilmez. Fahrettin abi de biraz böyle yapmış, hele ki kitabı da iyice tonton dedeliğinde yazdığı için yumoşlukla dedelik karışmış. Kitap da yüzeysel kalmış. Şöyle daha kapsamlı, bol fotolu, röportajlı, tanıklıklı bir kitap yakışır Mamçakoğlu'na...

Doğa tutkunu Mamçakoğlu'nun kitabından bir küçük alıntı:
KELEBEK
Yeşili, doğayı özlemişim.
Ormana girdim. Harika çimenlerin üzerine, anadan doğma, yüzükoyun yattım.
Kıçıma kelebek kondu.
68 reviews
August 29, 2022
Fahrettin Cüreklibatır/Cüneyt Arkın günlüğünden rastgele sayfalar açıp okuyormuş gibi hissettiren bir anı derlemesi. Samimi bir dille kaleme alınmış sıcak bir metin. Biyografik katmanları var ama dağınık anlatımı nedeniyle okurken net bir zaman akışı sağlayamıyor. Kesinlikle ciddi bir editörün elinden geçmeli ve fotoğraflar, film afişleriyle görsel anlamda da zenginleştirilmeliydi. Sondaki “Bir soru-Bir cevap” kısmını beğendim. 3,5’tan 4 yıldız.
Profile Image for Vedat Hayri Adivar.
248 reviews6 followers
July 30, 2022
Hünerpişeleri, şahın, kralın, cumhurbaşkanının elini eteğini öpen halk, yerlerde sürünmeye mahkumdur…
Öyle görmemiştir ki, çocuklarının oyuncak arabalarına özel şöför tutar…
Arkadaşınızı seçerken çok dikkatli olun, aslında arkadaştan öte, geleceğinizi, varlığınızın, kişiliğinizin anlamını seçiyorsunuz. Anlam katamadığınız, anlamlandıramadığınız hiçbir şey sizi mutlu etmez…
Tahammül gücü olmayanın, sevginin anlamını bulma gücü de yoktur…
125 reviews2 followers
October 4, 2022
Keşke daha çok anılarını yazacak kadar fırsatı olsaydı, çoğu anısında gözlerim doldu…Kitabı edebi yönden değil, bir hayat olarak değerlendirdim, insan olarak 5* üstüydü, ruhu cenneti bulsun.
Profile Image for bibliothekathome.
36 reviews2 followers
April 20, 2025
Cüneyt Arkın, Fahrettin Cüreklibatır ya da benimiçin Kara Murat :)

Otobiyografi kitabı değil, aslında bir nevi anılar topluluğu, 65 kısa bölümde anılarını veya aklında kalanları yazmış Cüneyt Arkın. Başında ameliyetlerı nedeniyle hayata olan bağlılığı ve belki de kitabı yazma nedeni ile başlarken ortalarda daha çok ailesinden, sinemadan, yaşadıklarından bahsetmiş, sonlarda ie bir nevi ailesine veda şeklinde bitirmiş kitabı.

Zevkli, okunası ve kolay dili ili tavsiye edilir.
Displaying 1 - 8 of 8 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.