- Sunay Akın’dan Cumhuriyet tarihin “ilk” aydınlarının hikayeleri -
Taksim Meydanı’nın simgesi Cumhuriyet Anıtı’nın yapımı için Roma’ya gönderilen 21 yaşında bir genç kadın Sabiha Ziya, kültür ve sanatın gelişimi için yaptıklarıyla bir döneme adını altın harflerle yazdırmış Hasan Ali Yücel’in “bir çocuk olarak” portresi, karikatürist Altan Erbulak’ın henüz çocukken Mustafa Kemal’le karşılaşma anları, Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun çocukluğunda kendine çizdiği yol, Türkiye’nin ilk kadın tiyatrocusu Afife Jale, savaş sırasında insanlara umut veren Çalıkuşu ve çok daha fazlası Sunay Akın’ın etkileyici anlatımıyla Aslanlı Yol’da kendine yer buluyor.
İşgale, adaletsizliğe, haksızlığa karşı bağımsızlığı, kardeşliği ve barışı savunan; aydınlanma tarihimizin cesur ve güzel yüreklerini, usta hikâye anlatıcısı Sunay Akın’ın kaleminden okuyacaksınız.
Şükrü Sunay Akın (d. 12 Eylül 1962), şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusu.
12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu (bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır). Ailesi, onun daha iyi eğitim görebilmesi için, 10 yaşındayken İstanbul'a taşındı. Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu.
İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.
1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü’nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler[1] şiiri ile kazandı.
Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreyya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 5 yıl boyunca hem ders verdi hem ders aldı. Bu deneyimin de yardımıyla, tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi. Halen Sunay Bey Tarihi adlı gösterisini sunmaya devam etmektedir.
23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneği olup, Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne 2010 yılı için aday olmuştur.
TRT 2 ve CNN Türk'de "Stüdyo İstanbul", "İzler", "Akşama Doğru", "5N 1K" gibi kültür sanat programları ve belgeseller hazırlayan, katkıda bulunan Sunay Akın, TV 8'de de "Gezgin Korkuluk" ve Ramazan Ayı boyunca Mahya Işıkları adlı programı hazırlayıp sundu.
Yaşam Radyo, Radyo Kent, Best FM'de radyo programları yaptı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde öğretim görevlisi olarak ders verdi.
Nasıl güzel bir kitapsın öyle, karikatürlerle Mustafa Kemal Paşanın içinde olduğu bazı anılar anlatılmış. Kitabın son sözü; Atatürk ün söylediği gibi, Okuduğumuz her kitap aydınlanma savaşında kazandığımız bir zaferdir..
Her yaştan insanın okuması gereken bir kitap. 102 sayfadan oluşan bu kitapta yaşanmış gerçek hikayeler bulunmakta. Bu hikayeler bir o kadar dokunaklı ve değerli, bir o kadar da öğretici... Resimlerle de zenginleştirilerek bir çizgi roman havası verilmiş. Okurken yine Sunay Akın'ın o huzur veren, dingin sesiyle dinlemiş gibiydim sanki.
mükemmeldi, hiç bilmediğim hikayeler öğrendim. mesela müfettiş Cemalettin Seber, ya da Cumhuriyet Anıtı, veya cephane taşınan sandıklara savaştan sonra kitapları koyup taşıtma metaforu... detaylar beni benden aldı, tadı damağımda kaldı.
İllüstrasyonlarla zenginleştirilmiş, kısa hikayelerden (Sunay Akın tarzı) oluşan, bilgi dolu kısa bir kitap. Özellikle bazı hikayeler çok güzeldi (Çocuklarınıza özellikle okutun)
Temkinli olmak diye sandığımız şeyin aslında korkaklık olması değişmez bir gerçektir, ve biri sizden önce davranacaktır.
En sonunda ise hiçbir zaman gelmeyecek birini umutsuzca beklemenin o bitmek bilmez cezasını...
Çok çok yüksek bir yerin tam kenarında, tırabzanın üzerindeydim ve aşağıda karanlık dalgalar vardı, ama korkmuyordum, daha önce düşmüş, hayatta kalmıştım.