What do you think?
Rate this book
Aşkın Renkleri #2
Bir Günah Gibi
AŞK İLE ÖZGÜRLÜK ARASINDA SIKIŞMIŞ BİR KADIN... GÜÇLÜ VE İSTEDİĞİNİ ALMAYA KARARLI BİR ADAM... TEK BİR BAKIŞLA BAŞLAYIP KALPLERE SIZAN, TUTKU DOLU, İMKÂNSIZ BİR AŞK...
Sarp Aras, istediği her şeye sahip, başarılı ve gelip geçici ilişkiler yaşayan bir adamdı. Hayatındaki eksiğin peşine düştüğü sırada, tüm inkârlarına rağmen tek bir kadın ruhuna dokunmayı başarmıştı.
Hırçın ve karşı konulmaz güzellikteki Ela Kavaklı ise, yalnızca özgür olmakla ilgilendiğini düşünüyordu. Kâbusu andıran hayatından sıyrılmaya çalışırken yakışıklı bir yabancıya görünmez bir prangayla bağlanmış, mutluluğu tutkuyla örülü bir tutsaklığın içinde bulmuştu.
Kalplerindeki sızı onlara sert bir kışın ardından baharı getirirken, güçlü bir adam elleriyle umut dolu bir aşk yaratacaktı. Hüznünü yeşil gözlerinin ardına saklayan kadın ise doğru ve yanlışın tam ortasında kalacaktı.
Ela, uğrunda verilen savaşa rağmen aşkın ateşinde yanmayı kabul edecek, Sarp'a bir şans vermeyi göze alabilecek miydi? Sonunda birbirlerine esir olduklarında, önlerine çıkan engelleri aşacak gücü kalplerinde bulabilecekler miydi?
Sarp Aras, istediği her şeye sahip, başarılı ve gelip geçici ilişkiler yaşayan bir adamdı. Hayatındaki eksiğin peşine düştüğü sırada, tüm inkârlarına rağmen tek bir kadın ruhuna dokunmayı başarmıştı.
Hırçın ve karşı konulmaz güzellikteki Ela Kavaklı ise, yalnızca özgür olmakla ilgilendiğini düşünüyordu. Kâbusu andıran hayatından sıyrılmaya çalışırken yakışıklı bir yabancıya görünmez bir prangayla bağlanmış, mutluluğu tutkuyla örülü bir tutsaklığın içinde bulmuştu.
Kalplerindeki sızı onlara sert bir kışın ardından baharı getirirken, güçlü bir adam elleriyle umut dolu bir aşk yaratacaktı. Hüznünü yeşil gözlerinin ardına saklayan kadın ise doğru ve yanlışın tam ortasında kalacaktı.
Ela, uğrunda verilen savaşa rağmen aşkın ateşinde yanmayı kabul edecek, Sarp'a bir şans vermeyi göze alabilecek miydi? Sonunda birbirlerine esir olduklarında, önlerine çıkan engelleri aşacak gücü kalplerinde bulabilecekler miydi?
544 pages, Hardcover
First published April 30, 2015
20 people are currently reading
153 people want to read
About the author
Burcu Büyükyıldız
6 books277 followersBurcu Büyükyıldız, 1987 yılında İstanbul’da doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mezuniyetinden bu yana özel sektördeki profesyonel kariyerine devam etmekte olan genç yazar, 2011 yılında evlendi.
Eğitim hayatından beri kurgulamaya devam ettiği hikâyelerini ilk kâğıda döküşü ve sosyal medyada yayınlayışı 2012 yılında AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ? adlı kitabıyla başlamıştır.
Yazarın basılı ve basılması planlanan eserleri;
SONSUZA KADAR SERİSİ
AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ? (Sonsuza Kadar #1)
Yazım ve sosyal medyada yayınlanma tarihi: 2012
Basım tarihi: Kasım 2015 (Ephesus Yayınları)
YALANCININ MUMU (Sonsuza Kadar #2)
2012 tarihinde başka bir isimle yazılıp tamamlandı ve sosyal medyada yayınlandı. İlerleyen dönemlerde düzenlemeleriyle basılması planlanıyor.
***
AŞKIN RENKLERİ SERİSİ
ÇİLEK MEVSİMİ (Aşkın Renkleri #1)
Yazım ve sosyal medyada yayınlanma tarihi: 2013
Basım tarihi: Ağustos 2014 (Müptela Yayınları)
Basım Tarihi: Eylül 2016 (Ephesus Yayınları)
BİR GÜNAH GİBİ (Aşkın Renkleri #2)
Yazım ve sosyal medyada yayınlanma tarihi: 2013
Basım tarihi: Nisan 2015 (Ephesus Yayınları)
CEZAYİR MENEKŞESİ (Aşkın Renkleri #3)
Yazım ve sosyal medyada yayınlanma tarihi: 2014
Basım tarihi: Şubat 2017 (Ephesus Yayınları)
ÇİFTE BELA (Aşkın Renkleri #4)
2014 yılında tanıtımı yayınlandı, henüz yazım aşamasında.
PAPATYA FALI (Aşkın Renkleri #5)
2014 yılında tanıtımı yayınlandı, henüz yazım aşamasında.
OYUNBOZAN (Aşkın Renkleri #6)
Henüz yazım aşamasında.
***
KOR SERİSİ
ARHAVİLİ (Kor Serisi 1)
Bir Günah Gibi'den tanıdığımız Arhavili'nin hikâyesi. Henüz yazım aşamasında.
KUZGUN (Kor Serisi 2)
Çilek Mevsimi'nden tanıdığımız Kuzgun'un hikâyesi. 2016 yılında tanıtımı yayınlandı. Henüz yazım aşamasında.
BARUT (Kor Serisi 3)
Cezayir Menekşesi'nden tanıdığımız Barut'un hikâyesi. 2016 yılında tanıtımı yayınlandı. Henüz yazım aşamasında.
****
Yazarın GIYBET YUVASI isimli hikâyesi, Wattpad'de yayınlanmaya devam ediyor.
Ayrıca SONSUZA KADAR SERİSİ'nin AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ? de dahil 9 hikayesinin tümü, 2012 yılında yazılıp sosyal medyada yayınlanmıştır.
Eğitim hayatından beri kurgulamaya devam ettiği hikâyelerini ilk kâğıda döküşü ve sosyal medyada yayınlayışı 2012 yılında AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ? adlı kitabıyla başlamıştır.
Yazarın basılı ve basılması planlanan eserleri;
SONSUZA KADAR SERİSİ
AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ? (Sonsuza Kadar #1)
Yazım ve sosyal medyada yayınlanma tarihi: 2012
Basım tarihi: Kasım 2015 (Ephesus Yayınları)
YALANCININ MUMU (Sonsuza Kadar #2)
2012 tarihinde başka bir isimle yazılıp tamamlandı ve sosyal medyada yayınlandı. İlerleyen dönemlerde düzenlemeleriyle basılması planlanıyor.
***
AŞKIN RENKLERİ SERİSİ
ÇİLEK MEVSİMİ (Aşkın Renkleri #1)
Yazım ve sosyal medyada yayınlanma tarihi: 2013
Basım tarihi: Ağustos 2014 (Müptela Yayınları)
Basım Tarihi: Eylül 2016 (Ephesus Yayınları)
BİR GÜNAH GİBİ (Aşkın Renkleri #2)
Yazım ve sosyal medyada yayınlanma tarihi: 2013
Basım tarihi: Nisan 2015 (Ephesus Yayınları)
CEZAYİR MENEKŞESİ (Aşkın Renkleri #3)
Yazım ve sosyal medyada yayınlanma tarihi: 2014
Basım tarihi: Şubat 2017 (Ephesus Yayınları)
ÇİFTE BELA (Aşkın Renkleri #4)
2014 yılında tanıtımı yayınlandı, henüz yazım aşamasında.
PAPATYA FALI (Aşkın Renkleri #5)
2014 yılında tanıtımı yayınlandı, henüz yazım aşamasında.
OYUNBOZAN (Aşkın Renkleri #6)
Henüz yazım aşamasında.
***
KOR SERİSİ
ARHAVİLİ (Kor Serisi 1)
Bir Günah Gibi'den tanıdığımız Arhavili'nin hikâyesi. Henüz yazım aşamasında.
KUZGUN (Kor Serisi 2)
Çilek Mevsimi'nden tanıdığımız Kuzgun'un hikâyesi. 2016 yılında tanıtımı yayınlandı. Henüz yazım aşamasında.
BARUT (Kor Serisi 3)
Cezayir Menekşesi'nden tanıdığımız Barut'un hikâyesi. 2016 yılında tanıtımı yayınlandı. Henüz yazım aşamasında.
****
Yazarın GIYBET YUVASI isimli hikâyesi, Wattpad'de yayınlanmaya devam ediyor.
Ayrıca SONSUZA KADAR SERİSİ'nin AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ? de dahil 9 hikayesinin tümü, 2012 yılında yazılıp sosyal medyada yayınlanmıştır.
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 30 of 33 reviews
November 15, 2017
Edit: Yeni Yorum
Bazı kitaplar vardır tekrar elinize aldığınızda ilk defa okuduğunuz zamanki gibi sizi heyecanlandıran… İşte Bir Günah Gibi benim için böyleydi. Bundan 2.5 sene önce okuduğumda da bitirdiğim zaman içimde boşluk oluşmuştu şimdi de oluştu tek farkı bu seferkinin daha büyük olması.
Bildiğiniz gibi Burcu’nun her kitabında belirtiyorum fakat bu sefer de belirtmeden geçemeyeceğim; kendini her seferinde geliştiriyorsun Burcu. BGG’nin önceki versiyonunda uzun gelen kısımlar vardı fakat bu versiyonunda her şey dört dörtlük olmuş öncelikle bunu belirtmek istiyorum.
Kitap Sarp’ın ve Ela’nın birbirini tanımadığı bir zaman diliminde başlıyor ve sürekli bir şeylerin yokluğunu hisseden Sarp Aras’ımız bu yeşil gözlü ve sevgi nedir hayatı boyunca tatmamış Ela kızımızı görünce o içindeki boşluk doluyor. Eh tabi adamımız bundan sonra kızımızı bırakır mı? Mümkün değil. Daha fazla bir bilgi vermeyeceğim kitaptan.
Gelelim şimdi gözlerimizden kalpler fışkırtan kısımlara… Burcu’nun yazdığı erkek karakterler içinde en güzel sevenin Sarp olduğunu ve bu yüzden kendisine Güzel Seven Adam dediğimizi biliyoruz. Fakat BGG’nin bu versiyonunda aynı zamanda bu muhteşem adamın son derece tutkulu hallerini de okuyoruz. Tabi ki bu tutku Sarp’ın karakterine aykırı bir şekilde değil, Burcu öyle güzel anlatmış ki adamın o buram buram tutkusunun altındaki sebebin aşk olduğunu net olarak hissediyorsunuz okurken. Burcu’nun her kitabında farklı tarzda erkek karakter okumak da beni en mutlu eden noktalardan bir tanesi. Demir, Kuzey, Yağız ve Sarp’ın hepsi birbirinden farklı seven adamlar.Burcu bazı türk yazarlar gibi aynı karakter özelliklerindeki adamların yalnızca ismini değiştirip önümüze çıkarmıyor. Bu çeşitliliği sonraki kitaplarında da göreceğimizi zaten Baran’ın, Hazar’ın bu kitaplardaki hallerinden anlıyoruz.
Kız karakterimiz için şunu söylemek istiyorum; birçok kişi gibi Ela’ya ben de uyuz olduğumu inkâr edemeyeceğim. Fakat bir o kadar da haline üzüldüğümü ve kitabın yarısını geçtikten sonra onu da fark etmeden sevdiğimi söylemek istiyorum çünkü kız sevilmek nedir bilmiyor maalesef. Zaten sevmek, sevilmek nedir bunu anladığında neler olduğunu kitabı okuyan herkes biliyor şuan. Yani Ela’nın kitabın belirli bir kısmından sonraki halleri çok tatlış değil mi sizce de?
Yine çok uzattım yorumu ama kısaca özetlemem gerekirse; daha önceden okumamış olanlar zaten hiç düşünmesin ve Güzel Seven Adam’ımız ile tanışsınlar. Önceki versiyonunu da okuduysanız zaten Sarp’ın ne kadar mükemmel bir adam olduğunu biliyorsunuzdur bir de bunun 2 katına çıkmış olduğunu hayal edin ve tekrar kitabı okuyun arkadaşlar.
http://karamelasepetiii.blogspot.com....
Eveeet sonunda bu yorumu yazabilme imkanı bulduğum için tabi ki çok mutluyum :D Aylar önce Bir Günah Gibi'nin kitap olacağı duyurulunca hiç şaşırmamıştım. Çilek Mevsimi gibi güzel bir kitabın ardından Burcu Büyükyıldız'ın diğer hikayelerinin kitap olmaması saçma olurdu zaten. Fakat sonrasında belirli gecikmeler oldu falan derken Bir Günah Gibi'yi sonunda ciltli olarak, yeni yayınevi logosuyla elimize almak nasip oldu.
Detaylı bir yorum yapmaya çalışacağım fakat öncelikle söylemek istediğim şey şu: beklediğimize kesinlikle değmiş!! :D Wattpad'de yayınlandığından çok farklı bir kere , o haliyle sevdiyseniz bu haliyle bence aşık olacaksınız. Çünkü çok daha tutkulu , çok daha detaylı yani her şeyi ile çok daha olmuş :D
Çok fazla spoiler vermeden azıcık içerikten bahsedeyim. Esas oğlanımız Sarp zengin,başarılı bir adam fakat son zamanlarda hayatında bazı şeylerin eksiğini hissediyor. Esas kızımız Ela ise kendi ayakları üstünde durmaya çalışan, ailesinin en çok da abilerinin baskısından kurtulmak özgürlüğüne kavuşmak isteyen bir genç kız. Bir gün Sarp yeğenine oyuncak almak için bir oyuncakçıya giriyor ve orada kendisi gibi hayatında memnun olmadığını dile getiren bir kız görüyor. Kızın yüzünü daha doğrusu gözlerini gördüğünde deyim yerindeyse vuruluyor Sarp ve günlerce o kızı düşünmeden edemiyor, kızımızın Ela olduğunu anlamışsınızdır zaten :D Sarp tam Ela ile tanışmak için planlar kurarken Ela'nın hayatı tepetaklak oluyor ve bu olay sonucunda Sarp Ela'yı bu durumdan kurtarmak için bir şey yapıyor. Ne yaptığını söylemeyeyim onu da okuyunca öğrenirsiniz :D
Ela için çok cadaloz, hiç kıymet bilmiyor falan yorumları yapıyoruz çoğu zaman ama işin şakası bir yana Ela bence tam olması gerektiği gibi davrandı kitap boyunca. Hayatındaki zorbalardan sonra Sarp'a güvenmesi biraz zor oldu tabi ki, bu süreçte de Sarp'ı da kendini de yıpratıyor çünkü kızın kafası karışıyor çoğu zaman. Aklı ile kalbi bir çalışmıyor desek yeridir :) Sarp ise çok güzel sevdi ya öyle böyle değil *_* Öldüm, bittim, bayıldım ya bu kadar mı harika olabilir bir adam. Gerçi Yağız da (Çilek Mevsimi) öyleydi. Sanırım Burcu Büyükyıldız yazınca böyle güzel seven erkekler yazıyor ne diyelim o hep yazsın biz hep böyle güzel aşklar okuyalım. Ama bu sayede evde kalmazsam iyidir, Sarp'tan düşüğünü beğenmem ben artık :D
Her şeyi ile dört dörtlük bir kitaptı, kafada soru işareti bırakmadı, her şey tadında bırakılmıştı, abartılan hiç bir taraf yoktu. Ela'nın kafa karışıklığını , Sarp'ın o büyük sevgisini, sonrasında gelişen bütün hisleri öyle güzel hissettiriyor ki kitap bize hayran kaldım.Ela'ya da kızamadım çünkü dediğim gibi Ela'nın kafa karışıklığını öyle güzel anlatmıştı ki yazar o kafa karışıklığını ben de hissettim. Ayrıca Demir ve Burcu'yu da sık sık görmek çok güzeldi.
*Kısacık bir spoiler*
Ela da Sarp'a aşık olduktan sonra ne şeker oldu ya kıyamam. Çok sevdi o da gerçekten, Ela'nın o hallerine bayıldım :)
*Spoiler bitimi*
Benden size tavsiye bu kitabı okuyun hatta Burcu Büyükyıldız'ın bütün hikayelerini okuyun. Aşkı bu kadar güzel anlatan sayılı yazarlardan biri benim gözümde kendisi. Bir Günah Gibi tek kelime ile kusursuzdu, sonraki kitaplarını da sabırsızlıkla bekliyorum.
Kapak da harikaydı bu arada :)
Bazı kitaplar vardır tekrar elinize aldığınızda ilk defa okuduğunuz zamanki gibi sizi heyecanlandıran… İşte Bir Günah Gibi benim için böyleydi. Bundan 2.5 sene önce okuduğumda da bitirdiğim zaman içimde boşluk oluşmuştu şimdi de oluştu tek farkı bu seferkinin daha büyük olması.
Bildiğiniz gibi Burcu’nun her kitabında belirtiyorum fakat bu sefer de belirtmeden geçemeyeceğim; kendini her seferinde geliştiriyorsun Burcu. BGG’nin önceki versiyonunda uzun gelen kısımlar vardı fakat bu versiyonunda her şey dört dörtlük olmuş öncelikle bunu belirtmek istiyorum.
Kitap Sarp’ın ve Ela’nın birbirini tanımadığı bir zaman diliminde başlıyor ve sürekli bir şeylerin yokluğunu hisseden Sarp Aras’ımız bu yeşil gözlü ve sevgi nedir hayatı boyunca tatmamış Ela kızımızı görünce o içindeki boşluk doluyor. Eh tabi adamımız bundan sonra kızımızı bırakır mı? Mümkün değil. Daha fazla bir bilgi vermeyeceğim kitaptan.
Gelelim şimdi gözlerimizden kalpler fışkırtan kısımlara… Burcu’nun yazdığı erkek karakterler içinde en güzel sevenin Sarp olduğunu ve bu yüzden kendisine Güzel Seven Adam dediğimizi biliyoruz. Fakat BGG’nin bu versiyonunda aynı zamanda bu muhteşem adamın son derece tutkulu hallerini de okuyoruz. Tabi ki bu tutku Sarp’ın karakterine aykırı bir şekilde değil, Burcu öyle güzel anlatmış ki adamın o buram buram tutkusunun altındaki sebebin aşk olduğunu net olarak hissediyorsunuz okurken. Burcu’nun her kitabında farklı tarzda erkek karakter okumak da beni en mutlu eden noktalardan bir tanesi. Demir, Kuzey, Yağız ve Sarp’ın hepsi birbirinden farklı seven adamlar.Burcu bazı türk yazarlar gibi aynı karakter özelliklerindeki adamların yalnızca ismini değiştirip önümüze çıkarmıyor. Bu çeşitliliği sonraki kitaplarında da göreceğimizi zaten Baran’ın, Hazar’ın bu kitaplardaki hallerinden anlıyoruz.
Kız karakterimiz için şunu söylemek istiyorum; birçok kişi gibi Ela’ya ben de uyuz olduğumu inkâr edemeyeceğim. Fakat bir o kadar da haline üzüldüğümü ve kitabın yarısını geçtikten sonra onu da fark etmeden sevdiğimi söylemek istiyorum çünkü kız sevilmek nedir bilmiyor maalesef. Zaten sevmek, sevilmek nedir bunu anladığında neler olduğunu kitabı okuyan herkes biliyor şuan. Yani Ela’nın kitabın belirli bir kısmından sonraki halleri çok tatlış değil mi sizce de?
Yine çok uzattım yorumu ama kısaca özetlemem gerekirse; daha önceden okumamış olanlar zaten hiç düşünmesin ve Güzel Seven Adam’ımız ile tanışsınlar. Önceki versiyonunu da okuduysanız zaten Sarp’ın ne kadar mükemmel bir adam olduğunu biliyorsunuzdur bir de bunun 2 katına çıkmış olduğunu hayal edin ve tekrar kitabı okuyun arkadaşlar.
http://karamelasepetiii.blogspot.com....
Eveeet sonunda bu yorumu yazabilme imkanı bulduğum için tabi ki çok mutluyum :D Aylar önce Bir Günah Gibi'nin kitap olacağı duyurulunca hiç şaşırmamıştım. Çilek Mevsimi gibi güzel bir kitabın ardından Burcu Büyükyıldız'ın diğer hikayelerinin kitap olmaması saçma olurdu zaten. Fakat sonrasında belirli gecikmeler oldu falan derken Bir Günah Gibi'yi sonunda ciltli olarak, yeni yayınevi logosuyla elimize almak nasip oldu.
Detaylı bir yorum yapmaya çalışacağım fakat öncelikle söylemek istediğim şey şu: beklediğimize kesinlikle değmiş!! :D Wattpad'de yayınlandığından çok farklı bir kere , o haliyle sevdiyseniz bu haliyle bence aşık olacaksınız. Çünkü çok daha tutkulu , çok daha detaylı yani her şeyi ile çok daha olmuş :D
Çok fazla spoiler vermeden azıcık içerikten bahsedeyim. Esas oğlanımız Sarp zengin,başarılı bir adam fakat son zamanlarda hayatında bazı şeylerin eksiğini hissediyor. Esas kızımız Ela ise kendi ayakları üstünde durmaya çalışan, ailesinin en çok da abilerinin baskısından kurtulmak özgürlüğüne kavuşmak isteyen bir genç kız. Bir gün Sarp yeğenine oyuncak almak için bir oyuncakçıya giriyor ve orada kendisi gibi hayatında memnun olmadığını dile getiren bir kız görüyor. Kızın yüzünü daha doğrusu gözlerini gördüğünde deyim yerindeyse vuruluyor Sarp ve günlerce o kızı düşünmeden edemiyor, kızımızın Ela olduğunu anlamışsınızdır zaten :D Sarp tam Ela ile tanışmak için planlar kurarken Ela'nın hayatı tepetaklak oluyor ve bu olay sonucunda Sarp Ela'yı bu durumdan kurtarmak için bir şey yapıyor. Ne yaptığını söylemeyeyim onu da okuyunca öğrenirsiniz :D
Ela için çok cadaloz, hiç kıymet bilmiyor falan yorumları yapıyoruz çoğu zaman ama işin şakası bir yana Ela bence tam olması gerektiği gibi davrandı kitap boyunca. Hayatındaki zorbalardan sonra Sarp'a güvenmesi biraz zor oldu tabi ki, bu süreçte de Sarp'ı da kendini de yıpratıyor çünkü kızın kafası karışıyor çoğu zaman. Aklı ile kalbi bir çalışmıyor desek yeridir :) Sarp ise çok güzel sevdi ya öyle böyle değil *_* Öldüm, bittim, bayıldım ya bu kadar mı harika olabilir bir adam. Gerçi Yağız da (Çilek Mevsimi) öyleydi. Sanırım Burcu Büyükyıldız yazınca böyle güzel seven erkekler yazıyor ne diyelim o hep yazsın biz hep böyle güzel aşklar okuyalım. Ama bu sayede evde kalmazsam iyidir, Sarp'tan düşüğünü beğenmem ben artık :D
Her şeyi ile dört dörtlük bir kitaptı, kafada soru işareti bırakmadı, her şey tadında bırakılmıştı, abartılan hiç bir taraf yoktu. Ela'nın kafa karışıklığını , Sarp'ın o büyük sevgisini, sonrasında gelişen bütün hisleri öyle güzel hissettiriyor ki kitap bize hayran kaldım.Ela'ya da kızamadım çünkü dediğim gibi Ela'nın kafa karışıklığını öyle güzel anlatmıştı ki yazar o kafa karışıklığını ben de hissettim. Ayrıca Demir ve Burcu'yu da sık sık görmek çok güzeldi.
*Kısacık bir spoiler*
Ela da Sarp'a aşık olduktan sonra ne şeker oldu ya kıyamam. Çok sevdi o da gerçekten, Ela'nın o hallerine bayıldım :)
*Spoiler bitimi*
Benden size tavsiye bu kitabı okuyun hatta Burcu Büyükyıldız'ın bütün hikayelerini okuyun. Aşkı bu kadar güzel anlatan sayılı yazarlardan biri benim gözümde kendisi. Bir Günah Gibi tek kelime ile kusursuzdu, sonraki kitaplarını da sabırsızlıkla bekliyorum.
Kapak da harikaydı bu arada :)
May 12, 2016
Allahım nasıl güzeldi yaaaaa. 640 sayfa vallahi yetmedi. 1000 sayfa bile olsa her sayfasinda ic ceke ceke, Sarp'i hayal ederek bir an bile olsa SIKILMADAN bu kitabi cok uzun demez büyük bir zevkle yine okurdum. Cok guzeldi yaaa, cok guzel! :) Beni Sarp ve Ela ile tanistirdigin icin sana cok tesekkur ederim sevgili Burcu Buyukyildiz. :)
Bilgi: WATTPAD'DE YAYINLANAN ÖZEL BÖLÜM İÇİN TIKLAYIN!
--> Kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir o yüzden önce kitabı okumanızı öneririm. :)
https://www.wattpad.com/203435890-bir...
https://www.wattpad.com/203973493-bir...
Bilgi: WATTPAD'DE YAYINLANAN ÖZEL BÖLÜM İÇİN TIKLAYIN!
--> Kitabı okumayanlar için spoiler içerebilir o yüzden önce kitabı okumanızı öneririm. :)
https://www.wattpad.com/203435890-bir...
https://www.wattpad.com/203973493-bir...
May 9, 2016
Ben bu kitabı çok sevdim... Hele Sarp ve Ela aşkını, onu çok ama çok sevdim... 5 yıldızdan fazlasını vermek mümkün olsa hepsi helal olsun derim Sarp ve Ela aşkına...
Hani bazı kitaplar vardır, yüzünüzde kocaman bir gülümseme yaratır. İşte bu onlardan biri oldu benim için. Karakterler, olaylar, anlatım, herşey çok güzeldi... Olması gerektiği gibi gitti yani... Belki 600 küsür sayfadan biraz daha kısa olabilirdi diye düşündüm bir tek. Belki de “Ay haydi aşk başlasın” sabırsızlığımdandı bu, kimbilir :)
Hikayemiz çok güzel, hatta bence peri masalı tadında. Çocukluğumun masallarının yetişkin romanı haline gelmiş şekli gibi.
Dedim ya yüzümde “kanarya yutmuş kedi sırıtışı” yarattı diye, işte insanın masal tadında bir roman okuyunca sanırım halet-i ruhiyesi ve yüzüne yansıyan ifade böyle birşey oluyor!
Gelelim hikayemizin ayrıntılarına. Ela annesiz bir ailede kendine hiç de iyi davranmayan erkek kardeşleri ve beklediği sevgiyi bulamadığı babası ile fakirlik sınırlarında bir hayat sürmekte. Abisinin kumar borcu yüzünden Hasan adında hiç de haz etmediği kaba ve tehlikeli bir adamla zorla evlendirilmek isteniyor. Çaresiz, ümitsiz ve korku içindeki bu güzeller güzeli kızımız ailesini korumak gibi bir derdi olmasa aslında pek de dişli biri ama burada eli kolu bağlı maalesef...
İşte yeşil gözlü esmer güzeli Ela...
Gelelim kahramanımız Sarp’a. Sanırım “kahraman” kelimesi kimseye bu kadar çok yakışmamıştı.
O bu romanın “kahramanı”...
O Ela’nın “kahramanı”...
O benim gönlümün “kahramanı”...
İşte kahverengi gözlü, yakışıklı Sarp'ımız...
Sarp, aslında Ela’yı fark ettiğinde hayatındaki boşluk duygusundan, birşeylerin hep aynılığından hatta eksikliğinden şikayetçi durumda. Ela’nın arkadaşı ile bir konuşmasına ve onun da hayatı ile ilgili birşeyin eksikliğini çektiği sohbetine tanık oluyor. Onun güzelliği ve duruluğu epey bir aklından çıkmıyor. Kendi duygularının ne olduğunu ve bu kız ile ilgili ne yapmak istediğini anlamaya çalışırken onu takip ediyor, araştırıyor, izliyor. Kendini anlamak için kendine zaman veriyor.
Ve sonra GEÇ KALIYOR!
Ela maalesef ailesi tarafından zorla o adamla evlendiriliyor ve kız adama teslim olmak istemedikçe dayak yiyor, hırpalanıyor... Kaçmak, kurtulmak istiyor...
Sarp’ın bir sözü var, en derinimden vurdu beni:
“Ben ona geç kaldım anne...”
Boğazımda kocaman bir yumru ile gözyaşları içinde okudum Sarp’ın annesi ile olan dertleşmesini, geç kalmış halini ona anlatırkenki çaresizliğini...
Dedim ya Sarp tam masal prensi kıvamında bir kahraman diye. İşte, kızımızı tutsak olduğu hayattan kurtarmak için delice ama bence kesinlikle çok nefis bir şey yapıyor Sarp.
Ela’yı kaçırıyor!
Onu kocası olacak o tehlikeli adamdan, o zorba ve bencil ailesinden kurtarmaya da o kadar azimli ki sormayın. Onu yaşamaya zorlandığı korkunç hayattan ilelebet kurtaracak delilleri bulmaya çalışırken, onun güvenliğini garantiye alana kadar onu serbest bırakmaya, geri göndermeye de hiç niyeti yok...
Kızımız bunu maalesef epey bir süre anlamıyor :) Bir zorbadan diğerine tutsak olduğunu düşünüyor önce. Epey bir huysuzluk yapıyor. Sarp ona ne kadar kibar, sıcak ve sevecen davranırsa davransın ona olay kolay güvenemiyor. Anlamıyor bir türlü Sarp’ın ona yardım etmek isteme nedenini. Arkasında kötü birşey, bir çıkar arıyor.
Sarp ile Ela’nın didişmeleri hem çileden çıkarıcı hem de sevimli. Ela’nın bu kadar zengin, bu kadar güçlü ve toplumda bu kadar saygın bir adamın kendisi ile ne derdi olabileceğini anlaması ve Sarp’ın samimiyetine inanması uzun sürüyor.
Sarp, belki de en çok bu itirafı ile dikkatini çekiyor Ela’nın:
"Yaptığım herşeyin nedeni sendin... Sen ve benim sana geç kalmışlığım..."
Ah be Sarp, senin gibi erkeklerden yüzlerce, binlerce olsa şu kötü dünyada keşke...
Sonrası mı? Onu da okuyun diyeceğim :)
Bu didişmenin nasıl bir aşka dönüştüğünü, Sarp’ın aşkının nelere kadir olduğunu, Ela’nın esaret dönemindeki o cadaloz ve hırçın kızdan nasıl da kıskanç ve aşık bir kadına dönüştüğünü o güzel satırlar arasında kaybolarak öğrenin, hissedin ve mutlu olun, çünkü mutlu eden bir roman bu...
Burcu Büyükyıldız birşey yazdığında ben artık onu kesin okurum, çünkü yazım dili güzel ve duyguları içimize işletebilmekte başarılı... Kitap bitince bıraktığı tat güzel...
Şimdi kendisi ile tanışıp, bir de bu kitabı imzalattırdım mı benden mutlusu olmayacak :)
* Kitabı sevgili Bookylicious ile beraber okuduk, duygu ve düşüncelerimiz paylaşa paylaşa herşey daha güzel oldu...
NOT: Kahramanımız Sarp, “Aşk Herşeyi Affeder mi” romanındaki Burcu ve Demir’in oğlu... Yani her iki romanı da okumaya niyetliyseniz önce onu okuyun, sonra bunu :)
Hani bazı kitaplar vardır, yüzünüzde kocaman bir gülümseme yaratır. İşte bu onlardan biri oldu benim için. Karakterler, olaylar, anlatım, herşey çok güzeldi... Olması gerektiği gibi gitti yani... Belki 600 küsür sayfadan biraz daha kısa olabilirdi diye düşündüm bir tek. Belki de “Ay haydi aşk başlasın” sabırsızlığımdandı bu, kimbilir :)
Hikayemiz çok güzel, hatta bence peri masalı tadında. Çocukluğumun masallarının yetişkin romanı haline gelmiş şekli gibi.
Dedim ya yüzümde “kanarya yutmuş kedi sırıtışı” yarattı diye, işte insanın masal tadında bir roman okuyunca sanırım halet-i ruhiyesi ve yüzüne yansıyan ifade böyle birşey oluyor!
Gelelim hikayemizin ayrıntılarına. Ela annesiz bir ailede kendine hiç de iyi davranmayan erkek kardeşleri ve beklediği sevgiyi bulamadığı babası ile fakirlik sınırlarında bir hayat sürmekte. Abisinin kumar borcu yüzünden Hasan adında hiç de haz etmediği kaba ve tehlikeli bir adamla zorla evlendirilmek isteniyor. Çaresiz, ümitsiz ve korku içindeki bu güzeller güzeli kızımız ailesini korumak gibi bir derdi olmasa aslında pek de dişli biri ama burada eli kolu bağlı maalesef...
İşte yeşil gözlü esmer güzeli Ela...
Gelelim kahramanımız Sarp’a. Sanırım “kahraman” kelimesi kimseye bu kadar çok yakışmamıştı.
O bu romanın “kahramanı”...
O Ela’nın “kahramanı”...
O benim gönlümün “kahramanı”...
İşte kahverengi gözlü, yakışıklı Sarp'ımız...
Sarp, aslında Ela’yı fark ettiğinde hayatındaki boşluk duygusundan, birşeylerin hep aynılığından hatta eksikliğinden şikayetçi durumda. Ela’nın arkadaşı ile bir konuşmasına ve onun da hayatı ile ilgili birşeyin eksikliğini çektiği sohbetine tanık oluyor. Onun güzelliği ve duruluğu epey bir aklından çıkmıyor. Kendi duygularının ne olduğunu ve bu kız ile ilgili ne yapmak istediğini anlamaya çalışırken onu takip ediyor, araştırıyor, izliyor. Kendini anlamak için kendine zaman veriyor.
Ve sonra GEÇ KALIYOR!
Ela maalesef ailesi tarafından zorla o adamla evlendiriliyor ve kız adama teslim olmak istemedikçe dayak yiyor, hırpalanıyor... Kaçmak, kurtulmak istiyor...
Sarp’ın bir sözü var, en derinimden vurdu beni:
“Ben ona geç kaldım anne...”
Boğazımda kocaman bir yumru ile gözyaşları içinde okudum Sarp’ın annesi ile olan dertleşmesini, geç kalmış halini ona anlatırkenki çaresizliğini...
Dedim ya Sarp tam masal prensi kıvamında bir kahraman diye. İşte, kızımızı tutsak olduğu hayattan kurtarmak için delice ama bence kesinlikle çok nefis bir şey yapıyor Sarp.
Ela’yı kaçırıyor!
Onu kocası olacak o tehlikeli adamdan, o zorba ve bencil ailesinden kurtarmaya da o kadar azimli ki sormayın. Onu yaşamaya zorlandığı korkunç hayattan ilelebet kurtaracak delilleri bulmaya çalışırken, onun güvenliğini garantiye alana kadar onu serbest bırakmaya, geri göndermeye de hiç niyeti yok...
Kızımız bunu maalesef epey bir süre anlamıyor :) Bir zorbadan diğerine tutsak olduğunu düşünüyor önce. Epey bir huysuzluk yapıyor. Sarp ona ne kadar kibar, sıcak ve sevecen davranırsa davransın ona olay kolay güvenemiyor. Anlamıyor bir türlü Sarp’ın ona yardım etmek isteme nedenini. Arkasında kötü birşey, bir çıkar arıyor.
Sarp ile Ela’nın didişmeleri hem çileden çıkarıcı hem de sevimli. Ela’nın bu kadar zengin, bu kadar güçlü ve toplumda bu kadar saygın bir adamın kendisi ile ne derdi olabileceğini anlaması ve Sarp’ın samimiyetine inanması uzun sürüyor.
Sarp, belki de en çok bu itirafı ile dikkatini çekiyor Ela’nın:
"Yaptığım herşeyin nedeni sendin... Sen ve benim sana geç kalmışlığım..."
Ah be Sarp, senin gibi erkeklerden yüzlerce, binlerce olsa şu kötü dünyada keşke...
Sonrası mı? Onu da okuyun diyeceğim :)
Bu didişmenin nasıl bir aşka dönüştüğünü, Sarp’ın aşkının nelere kadir olduğunu, Ela’nın esaret dönemindeki o cadaloz ve hırçın kızdan nasıl da kıskanç ve aşık bir kadına dönüştüğünü o güzel satırlar arasında kaybolarak öğrenin, hissedin ve mutlu olun, çünkü mutlu eden bir roman bu...
Burcu Büyükyıldız birşey yazdığında ben artık onu kesin okurum, çünkü yazım dili güzel ve duyguları içimize işletebilmekte başarılı... Kitap bitince bıraktığı tat güzel...
Şimdi kendisi ile tanışıp, bir de bu kitabı imzalattırdım mı benden mutlusu olmayacak :)
* Kitabı sevgili Bookylicious ile beraber okuduk, duygu ve düşüncelerimiz paylaşa paylaşa herşey daha güzel oldu...
NOT: Kahramanımız Sarp, “Aşk Herşeyi Affeder mi” romanındaki Burcu ve Demir’in oğlu... Yani her iki romanı da okumaya niyetliyseniz önce onu okuyun, sonra bunu :)
May 23, 2016
Kitabı okurken satırlarda geri dönüp cümleleri tekrar okuduğum çok oldu, çünkü bir kelimeyi bile kaçırmak istemedim. Zaten Burcu Büyükyıldız anlatımı diye bir şey var. Akıcılıktan uzaklaşmazken kelimeleri çok güzel kullanıyor, hayran kalıyorum. Bu kitabı beklettiğim için pişman olsam da diğer yandan tam da ihtiyacım olan zamanda okumuşum.
Kurguya gelirsem... Ela beni delirtti! O konuda hemfikirizdir sanırım. Evet, bir yere kadar tepkileri normal ama bir yerden sonra, e ama Sarp yani, ona da böyle yapılır mı, diye isyan ettim. Sarp... Güe zel seven adamın hali de başka oluyor. Okumalara doyamadım adamı. Ela'nın tüm hırçınlıklarına ve karşılaştığı tüm zorluklara rağmen o kadar güzel direndi ve sevdi ki... O büyük sevgi Ela'ya bulaşmasa olmazdı zaten...
Çok güzeldi, üslubuyla, içeriğiyle, kurgusuyla... Romantizmi ve içerisinde yeterli dozda tutkuyu sevenler için önerilir bir kitap. Ayrıca emeği her satırda görüyorsunuz. Kelimeler özenle seçilmiş ve gereken noktalar da araştırmalar çok güzel yapılmış. Son zamanlarda bu özen ne yazık ki pek görülmediği için daha kıymetli.
Kalpten 5/5.
Kurguya gelirsem... Ela beni delirtti! O konuda hemfikirizdir sanırım. Evet, bir yere kadar tepkileri normal ama bir yerden sonra, e ama Sarp yani, ona da böyle yapılır mı, diye isyan ettim. Sarp... Güe zel seven adamın hali de başka oluyor. Okumalara doyamadım adamı. Ela'nın tüm hırçınlıklarına ve karşılaştığı tüm zorluklara rağmen o kadar güzel direndi ve sevdi ki... O büyük sevgi Ela'ya bulaşmasa olmazdı zaten...
Çok güzeldi, üslubuyla, içeriğiyle, kurgusuyla... Romantizmi ve içerisinde yeterli dozda tutkuyu sevenler için önerilir bir kitap. Ayrıca emeği her satırda görüyorsunuz. Kelimeler özenle seçilmiş ve gereken noktalar da araştırmalar çok güzel yapılmış. Son zamanlarda bu özen ne yazık ki pek görülmediği için daha kıymetli.
Kalpten 5/5.
June 30, 2019
Geceyi Sarp Aras’la geçirdim, gün yeni doğuyor ve ben kesinlikle iyi değilim 🔥🔥
Uyanınca yorumla buradayım, salyalarımı biraz da burada akıtmam lazım
Uyanamamak değil de dayanamayıp Kuzeyimaşkımbuzdolabım’a başlamış olmaktan kaynaklanıyor bu gecikme diyebilirim. Neyse şimdi biz Sarpaşkım’a dönelim, Kuzey’e dalarsam çıkamam, biliyorum 🤤
SARP ARAS
SEN KAÇIRMAYI BİLİYORSUN BEN KAÇAMAYI
GEL AŞKIM AL GÖTÜR BENİ
GİDELİM BURALARDAN KAPAT BENİ O DAĞ EVİNE
SALALIM DÜNYAYI
BİR SEN BİR BEN YETERİZ!
*öhöm*
adam fena millet, biliyorsunuz eminim ama ben de dile getirmek istiyorum ADAM ÇOKKKK FENA ÇOK!
Uzun zamandır salya akıtıp sefil olacağım erkekli kitaplara denk gelmiyordum onun da etkisiyle şu sıcaklarda kalp hırsızı Sarp Aras’ın kollarına attım kendimi.
Sarp Aras; büyük kalp hırsızı BBQueen erkeklerinden biri, Demir ve Burcu’nun itinalı çalışmalarının en müthiş ürünü!
Bir de kıskanç ki Rabbim!
Ela Kavaklı; aile müsfettesi insanların elinde üzüntüden başka bir şey bulamayan bir anaokulu öğretmeni. Kırıklıklarını hırçınlığıyla kapatan müthiş bir kadın.
Her ne kadar bazen kendisine kızsam da sarıp sarmalamak istediğim bir karakterdi.
Hikâyeleri çok güzel olsa da yenilir yutulur şeyler değildi. Birbirlerine ve aşka karşı verdikleri savaşın yanında kendi içlerindeki savaşı yenmeleri, o da yetmiyormuş gibi şefersizlerle uğraşmaları gerekiyordu.
her anlamda yüreğim ağzımda okudum kitabı
bir pürüz çıkacak mı, ne olacak diye okurken dört döndüm AMA O SON HER ŞEYE DEĞDİ BE!
Kitapta tüm aileyi birlikte görmek hem güzel hem de korkunç oluyor çünkü tüm o karakterleri aynı anda okuma isteğiyle doluyorum, okuduğum karakterleri özlüyorum.
Bu kitapta da Burcu ve Demir’in olduğu kısımlar beni çok mutlu etti. Burcu’nun Sarp’ı Demir’e benzetmesi, baba oğulun ilişkileri, Demir’in bulduğu her fırsatta Sarp’a laf atması 😍
Müthis ötesi müthişdi, cidden aşık oldum kitaba. Uzun zaman beklettikten sonra kavuşmamız tam da böyle olmalıydı diyorum ama belirtmeliyim ki GÜZEL YAZARIMIZIN DAHA ÇOK KİTABI ÇIKMALI YAZIKTIR BU CANLARA
Vallahi Burcu abla, öyle kitapların içine ara karakter diye adam sokuyorsun ana karaktere eridiğim yetmediği gibi bir de onlara dibim düşüyor KAÇ PARÇAYA BÖLÜNEYİM YAHU BEN!
A R H A V İ L İ
diyorum daha ne diyim
adam tam olarak benim kalbime zarar ziyan diye yazılmış gibi
Kitabının Kor serisinde ilk sırada olacağını biliyorum ve şimdiden dağa taşa yazıyorum
O ADAM BENİM!
kimselere yâr etmem, aksi söz konusu dâhi olamaz
neyse efem, gidiyorum biraz da Kuzey Doğan’ın kollarında erimem lazım
Uyanamamak değil de dayanamayıp Kuzeyimaşkımbuzdolabım’a başlamış olmaktan kaynaklanıyor bu gecikme diyebilirim. Neyse şimdi biz Sarpaşkım’a dönelim, Kuzey’e dalarsam çıkamam, biliyorum 🤤
SARP ARAS
SEN KAÇIRMAYI BİLİYORSUN BEN KAÇAMAYI
GEL AŞKIM AL GÖTÜR BENİ
GİDELİM BURALARDAN KAPAT BENİ O DAĞ EVİNE
SALALIM DÜNYAYI
BİR SEN BİR BEN YETERİZ!
*öhöm*
adam fena millet, biliyorsunuz eminim ama ben de dile getirmek istiyorum ADAM ÇOKKKK FENA ÇOK!
Uzun zamandır salya akıtıp sefil olacağım erkekli kitaplara denk gelmiyordum onun da etkisiyle şu sıcaklarda kalp hırsızı Sarp Aras’ın kollarına attım kendimi.
“Sen kimsin ya? Nereden tanıyorsun beni? Nasıl zorla getirirsin beni buraya?” diye haykırdı. Bir yandan onu itmeye çalışıyordu. Ancak devasa bedeni bulunduğu yerde milim oynamıyor, Ela zorla evlendirildiği bir kocası varken bir de kendisini kaçıran sapıkla karşı karşıya kaldığına inanamıyordu.
“İsmim Sarp...”
Kulaklarına ulaşan kelimelere bir anlam veremeden öylece baktı. Adam bir adım uzaklaşmış, Ela’ya nefes alacağı bir alan yaratmıştı. Ancak genç kız öylece kalakalmış, ardından sinir küpüne dönmüş gibi konuşmaya başlamıltı. “Manyak mısın sen ya? Sakin sakin adını söylüyorsun bir de!”
Sarp Aras; büyük kalp hırsızı BBQueen erkeklerinden biri, Demir ve Burcu’nun itinalı çalışmalarının en müthiş ürünü!
Bir de kıskanç ki Rabbim!
... “Gözlerini çıkaramıyorum aklımdan. Saçlarını... Öyle sade, duru ve her şeyden öte hüzünlü bir güzelliği var ki... Görmen gerek.” Baran’ın dudaklarının kıvrıldığını fark ettiğinde kaşları çatıldı. “Ya da görmesen daha iyi! Ağzındaki o yavşak ifadeyi de sil bir an önce!”
Ela Kavaklı; aile müsfettesi insanların elinde üzüntüden başka bir şey bulamayan bir anaokulu öğretmeni. Kırıklıklarını hırçınlığıyla kapatan müthiş bir kadın.
Her ne kadar bazen kendisine kızsam da sarıp sarmalamak istediğim bir karakterdi.
“Kaçmak istediğimden artık emin değilim, Sarp.”
Hikâyeleri çok güzel olsa da yenilir yutulur şeyler değildi. Birbirlerine ve aşka karşı verdikleri savaşın yanında kendi içlerindeki savaşı yenmeleri, o da yetmiyormuş gibi şefersizlerle uğraşmaları gerekiyordu.
her anlamda yüreğim ağzımda okudum kitabı
bir pürüz çıkacak mı, ne olacak diye okurken dört döndüm AMA O SON HER ŞEYE DEĞDİ BE!
Kitapta tüm aileyi birlikte görmek hem güzel hem de korkunç oluyor çünkü tüm o karakterleri aynı anda okuma isteğiyle doluyorum, okuduğum karakterleri özlüyorum.
Bu kitapta da Burcu ve Demir’in olduğu kısımlar beni çok mutlu etti. Burcu’nun Sarp’ı Demir’e benzetmesi, baba oğulun ilişkileri, Demir’in bulduğu her fırsatta Sarp’a laf atması 😍
“Senin bu oğlun, iş dünyasındaki tahtıma göz dikişinden de anlaşıldığı üzere, hep beni kıskanıyor zaten. Ama en güzel kumralı benim kaptığımı öğrenemedi bir türlü.”
Müthis ötesi müthişdi, cidden aşık oldum kitaba. Uzun zaman beklettikten sonra kavuşmamız tam da böyle olmalıydı diyorum ama belirtmeliyim ki GÜZEL YAZARIMIZIN DAHA ÇOK KİTABI ÇIKMALI YAZIKTIR BU CANLARA
Vallahi Burcu abla, öyle kitapların içine ara karakter diye adam sokuyorsun ana karaktere eridiğim yetmediği gibi bir de onlara dibim düşüyor KAÇ PARÇAYA BÖLÜNEYİM YAHU BEN!
A R H A V İ L İ
diyorum daha ne diyim
adam tam olarak benim kalbime zarar ziyan diye yazılmış gibi
Kitabının Kor serisinde ilk sırada olacağını biliyorum ve şimdiden dağa taşa yazıyorum
O ADAM BENİM!
kimselere yâr etmem, aksi söz konusu dâhi olamaz
neyse efem, gidiyorum biraz da Kuzey Doğan’ın kollarında erimem lazım
October 1, 2017
AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ?'deki Demir ve Burcu'nun oğulları, Sarp'ın hikâyesidir.
WATTPAD'DE YAYINLANAN ÖZEL BÖLÜM İÇİN;
PART 1: https://goo.gl/YXVUDF
PART 2: https://goo.gl/KQ536X
WATTPAD'DE YAYINLANAN ÖZEL BÖLÜM İÇİN;
PART 1: https://goo.gl/YXVUDF
PART 2: https://goo.gl/KQ536X
July 30, 2019
Aslında 1 de sırf Sarp'in bitmek bilmeyen sabri ve aşkı için 3 olabilir.
September 22, 2020
3. Okuma🍃
Bu kitabı her okuduğumda nasıl daha fazla sevebildiğimi anlayamıyorum. O kadar çok seviyorum ki...❤️
Yine her şeyiyle mükemmeldi. Ben Sarp ve Ela’nın hikayesinin her halini okudum, hepsini de çok sevdim ama yenilenmiş baskısıyla, eklenen sahneleriyle bu hali kesinlikle çok daha güzeldi.
Sarp’ı ne kadar sevdiğimi bilmeyen kalmadı bence artık. Yine, yeniden aşık oldum kitap boyunca. Ela’ya olan aşkına, bunu göstermekten, söylemekten, hissettirmekten hiç çekinmemesine, duygularını en başından kabul edişine, sahip çıkışına, Ela’nın onca cadalozluğuna rağmen hiç vazgeçmeyişine, sabrına tekrar hayran kaldım. Her şeyiyle çabaladığını gördükçe, ‘güzelim’ dedikçe eridim gittim diyeceğim ama az kalacak, buharlaştım sanırım.🙊😂
Her okuduğumda Sarp’ı daha da çok sevdiğim için sanırım, Ela’nın cadalozluklarına, Sarp’ı süründürüp durmasına bu kez daha fazla sinir oldum.😂 Kıyamıyorum asla Sarp’a ne yapayım.🙃 Ela’ya kızıyorum ama aynı zamanda da seviyorum. Sarp’a bu kadar çektirmese daha fazla sevebilirdim tabii.😂
Burcu’nun kalemine olan aşkımı her okuyuşumda dile getiriyorum. Öyle güzel, öyle özenli, öyle akıcı, öyle yoğun bir anlatımı var ki... Her duyguyu iliklerinizde hissediyorsunuz.
Benim için yine harika bir okuma oldu kısacası. Çifte Bela’yı okuyacağımız günleri sabırsızlıkla bekliyorum.
2.Okuma🌿
Az önce kitabı bitirmenin tatlı huzurunu ve bir parça da burukluğunu yaşıyorum. Kitabı ilk okumamın üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi hissediyorum kitaba olan sevgimi.
Burcu nun kalemine olan aşkımı defalarca dile getirmiştim zaten. Öyle güzel, öyle özenli, öyle akıcı, öyle yoğun bir anlatımı var ki... şiir gibi yazıyor yazdığı her kelimeyi. Aşkı da tutkuyu da iliklerinizde hissediyorsunuz adeta.❤️ E böyle olunca da 600 küsur sayfalık kitap yetmiyor, nasıl başlayıp nasıl bitirdiğinizi anlayamıyor, daha fazlasını isterken buluyorsunuz kendinizi.
Yazarımızın tüm kitaplarını çok sevdiğimi zaten biliyorsunuz, ama Bir Günah Gibi her zaman bambaşka oldu benim için, böyle de devam edeceğine eminim.🙊 Çünkü Sarp’a aşık olmak bunu gerektiriyor.🙃
Kitabımız çok farklı hayatlar yaşasalar da aynı şeyi arayan Sarp ve Ela’nın bir oyuncakçıda karşılaşmasıyla başlıyor ve ne kadar inkar etmeye çalışsa da Ela’dan başka bir şey düşünemez hale gelen Sarp’ın bir karar vermesiyle hız kazanıyor diyebiliriz. Tabii bu karar süresinde Ela kendini içinden çıkılması çok güç bir halde bulurken Sarp ise kendini önüne geçemediği bir geç kalmışlıkla baş etmeye çalışıyor. Ve çok zor bir karar vererek aşkına sahip çıkmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Daha fazla detaya girmek istemiyorum, okumayanlar kendileri görsün istiyorum o durumları. Dışarıdan bakıldığında çok zor, bıçaksırtı bir durum gibi gözüküyor fakat Sarp öyle doğru bir adam ki... Böyle bir zorluğun altından bile güzelce kalkmayı başarıyor.
Sarp Aras... Güzel seven adamımız...❤️ ‘Nasıl sevilmeli?’nin canlı örneği resmen. Öyle naif, öyle güzel seviyor ki... Hayran olmamak, aşkına aşık olmamak elde değil. Ve öyle kararlı, öyle aşkına sahip çıkıyor, vazgeçmiyor ki... Cadaloz Ela’ya rağmen bir an bile pes etmedi sevmekten. Cemal Süreya’nın ‘Tüm geçmişi unutturup parmak uçlarından öpen’ adamı tamamiyle Sarp oluyor bence. Ela’ya yaşadığı tüm zorlukları öyle güzel unutturdu, tüm yaralarını öyle güzel sardı ki...
Ela’ya aslında hem çok kızıyorum hem de seviyorum.🤷🏻♀️ Sarp’ı, asla hak etmediği halde, bu kadar çok süründürdüğü için saçını başını yolasım geliyor gerçekten. Ama yaşadıklarını düşündüğümüzde sürekli senaryolar üretmesine, hırçınlığına da tam olarak kızamıyorum. Ki duygularını kabul ettikten sonra dönüştüğü aşık kadın haline bayılıyorum.
Bu kitabı her okuduğumda nasıl daha fazla sevebildiğimi anlayamıyorum. O kadar çok seviyorum ki...❤️
Yine her şeyiyle mükemmeldi. Ben Sarp ve Ela’nın hikayesinin her halini okudum, hepsini de çok sevdim ama yenilenmiş baskısıyla, eklenen sahneleriyle bu hali kesinlikle çok daha güzeldi.
Sarp’ı ne kadar sevdiğimi bilmeyen kalmadı bence artık. Yine, yeniden aşık oldum kitap boyunca. Ela’ya olan aşkına, bunu göstermekten, söylemekten, hissettirmekten hiç çekinmemesine, duygularını en başından kabul edişine, sahip çıkışına, Ela’nın onca cadalozluğuna rağmen hiç vazgeçmeyişine, sabrına tekrar hayran kaldım. Her şeyiyle çabaladığını gördükçe, ‘güzelim’ dedikçe eridim gittim diyeceğim ama az kalacak, buharlaştım sanırım.🙊😂
Her okuduğumda Sarp’ı daha da çok sevdiğim için sanırım, Ela’nın cadalozluklarına, Sarp’ı süründürüp durmasına bu kez daha fazla sinir oldum.😂 Kıyamıyorum asla Sarp’a ne yapayım.🙃 Ela’ya kızıyorum ama aynı zamanda da seviyorum. Sarp’a bu kadar çektirmese daha fazla sevebilirdim tabii.😂
Burcu’nun kalemine olan aşkımı her okuyuşumda dile getiriyorum. Öyle güzel, öyle özenli, öyle akıcı, öyle yoğun bir anlatımı var ki... Her duyguyu iliklerinizde hissediyorsunuz.
Benim için yine harika bir okuma oldu kısacası. Çifte Bela’yı okuyacağımız günleri sabırsızlıkla bekliyorum.
2.Okuma🌿
Az önce kitabı bitirmenin tatlı huzurunu ve bir parça da burukluğunu yaşıyorum. Kitabı ilk okumamın üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi hissediyorum kitaba olan sevgimi.
Burcu nun kalemine olan aşkımı defalarca dile getirmiştim zaten. Öyle güzel, öyle özenli, öyle akıcı, öyle yoğun bir anlatımı var ki... şiir gibi yazıyor yazdığı her kelimeyi. Aşkı da tutkuyu da iliklerinizde hissediyorsunuz adeta.❤️ E böyle olunca da 600 küsur sayfalık kitap yetmiyor, nasıl başlayıp nasıl bitirdiğinizi anlayamıyor, daha fazlasını isterken buluyorsunuz kendinizi.
Yazarımızın tüm kitaplarını çok sevdiğimi zaten biliyorsunuz, ama Bir Günah Gibi her zaman bambaşka oldu benim için, böyle de devam edeceğine eminim.🙊 Çünkü Sarp’a aşık olmak bunu gerektiriyor.🙃
Kitabımız çok farklı hayatlar yaşasalar da aynı şeyi arayan Sarp ve Ela’nın bir oyuncakçıda karşılaşmasıyla başlıyor ve ne kadar inkar etmeye çalışsa da Ela’dan başka bir şey düşünemez hale gelen Sarp’ın bir karar vermesiyle hız kazanıyor diyebiliriz. Tabii bu karar süresinde Ela kendini içinden çıkılması çok güç bir halde bulurken Sarp ise kendini önüne geçemediği bir geç kalmışlıkla baş etmeye çalışıyor. Ve çok zor bir karar vererek aşkına sahip çıkmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Daha fazla detaya girmek istemiyorum, okumayanlar kendileri görsün istiyorum o durumları. Dışarıdan bakıldığında çok zor, bıçaksırtı bir durum gibi gözüküyor fakat Sarp öyle doğru bir adam ki... Böyle bir zorluğun altından bile güzelce kalkmayı başarıyor.
Sarp Aras... Güzel seven adamımız...❤️ ‘Nasıl sevilmeli?’nin canlı örneği resmen. Öyle naif, öyle güzel seviyor ki... Hayran olmamak, aşkına aşık olmamak elde değil. Ve öyle kararlı, öyle aşkına sahip çıkıyor, vazgeçmiyor ki... Cadaloz Ela’ya rağmen bir an bile pes etmedi sevmekten. Cemal Süreya’nın ‘Tüm geçmişi unutturup parmak uçlarından öpen’ adamı tamamiyle Sarp oluyor bence. Ela’ya yaşadığı tüm zorlukları öyle güzel unutturdu, tüm yaralarını öyle güzel sardı ki...
Ela’ya aslında hem çok kızıyorum hem de seviyorum.🤷🏻♀️ Sarp’ı, asla hak etmediği halde, bu kadar çok süründürdüğü için saçını başını yolasım geliyor gerçekten. Ama yaşadıklarını düşündüğümüzde sürekli senaryolar üretmesine, hırçınlığına da tam olarak kızamıyorum. Ki duygularını kabul ettikten sonra dönüştüğü aşık kadın haline bayılıyorum.
May 6, 2016
şimdi nasıl yorum yazılır ki böyle bir kitaba... Sevdimi tam seven hem de çok güzel seven iki karakter çıkarmış ortaya sevgili Burcu.
Şahsen okurları kıskandırmak değil amacım ama tüm kitabı neredeyse Burcu'yla mesajlaşarak okumanın hazzı bir başkaydı :) Ayrıca kitapla ve karakterlerle ilgili hissettiğim bütün sıkıntıları tek tek kendisine kitap boyu yazdığımda, bütün düşüncelerimi büyük bir olgunlukla karşılayıp esprilerle cevap vermesi ve gece neredeyse 1 e kadar gözlerimden yaş gelene kadar gülmemi sağladıkları için önce Burcuya sonra Hülya ve Dileğe teşekkür ederim:) Hiç bir kitabı bu kadar eğlenerek okumamıştım.
Hıdırellez dileklerim hala kitabın sonuna kadar devam etti diyebilirim sevgili Burcu... Allah ona dünyada ki en hot adamı versin ama sevişecek yer vermesin...
Ela ve Sarp... Ben kesinlikle Aşk herşeyi affedermi'de ki Demir Aras'ı tercih etsemde kesinlikle Sarp ve Ela'da aşkı daha iyi hissettim. Ela'nın acı dolu geçmişi annesiz büyümesi, abilerinin ve babasının ona gerekli değeri vermemesi kesinlikle kitabın ilk sayfalarını zorlanarak okumama neden oldu. İçim sıkıştı. Heleki sonrasında zorla hiçte istemediği bir adamla evlendirilmiş olması neredeyse kitabı atıp yakmama neden oluyordu. O kadar gerçekçi yazılmıştı ki o duygular Ela'nın hissettikleri, ne kadar kötü olurlarsa olsunlar ailesine özellikle de babasına arkasını dönememesi...
Neyseki çok geçmeden kitap heyecanlanmaya ve neşelenmeye başladı. Daha çok spoiler vermek istemiyorum ama Sarp'ın Ela'yı sadece bir kere gördükten sonra kalbinin en derinlerine yerleştirmesi ona çooook çılgınca şeyler yaptırdı diyebilirim.:)
Ela'nın Sarp'a yavaş yavaş gün be gün oluşan güvenini ve aşkını da okuması ayrı bir zevkti.
Bu kitapta en çok iki cümlenin geçtiği bölümü sevdim...
Ela: öpmesin seni sarp ...başka kimse olmasın...
Paragraftan sadece bu cümleyi yazıyorum çünkü kitabın en sevdiğim bölümüydü. Bu nokta Ela'nın ilk defa Sarp'a olan duygularını bşraz olsun gösterebildiği bir bölümdü.
Sarp: Ben ona çok geç kaldım anne...
Bu bölümde ise içim cidden parçalandı Sarp'ın duygularını cidden içimde hissettim. Bu kadar güzel seven ve duygularında istikrarlı bir adam daha okumadım.
Daha da kitap boyunca okadar güzel aşk cümleleri vardı ki Ela ile Sarp'ın karşılıklı söyledikleri. Hepsini tek tek buraya yazmak istedim. hatta bir iki tanesini çerçeveletip evimin duvarlarına bile asabilirim. Bu kadar duygu yüklü bu kadar aşk dolu dolu bir kitap...
Not:Ela'yı kitabın yarısı boyunca bıçaklamak istediğim, saçlarını yolmak bacaklarını ortadan ikiye ayırmak ve aslanlara atmak istediğim doğrudur. Ve Burcu'ya bu konuda baya bir dert yandığımda. Yaa adam sana yapmadığı kalmadı daha nasıl göstersin kardeşim sevgisini... sana günlerce dokunmamış bile sen hala, nasıl güvenicem sana veya senin sebebin ne desin????
Ama kitabın yarısından sonra öyle bir güzelleşti ki duygular aşk yoğunluk... Ela'nın açıklığı cüretkarlığı aşkını kocasına arzusunu gösterişi okadar güzeldiki unuttum gitti...
Gerçekten o ilk beraber oldukları sahne ise çok başarılı yazılmıştı. Türkçe olduğu halde insanı hiç rahatsız etmeyen, duyguları birebir hissettiren bir anlatımdı. Daha güzel olamazdı bence..
Tekrar eline sağlık Burcucum hayatıma girdiğinden beri renk katıyosun:) Başarıların daim olsun...
Şahsen okurları kıskandırmak değil amacım ama tüm kitabı neredeyse Burcu'yla mesajlaşarak okumanın hazzı bir başkaydı :) Ayrıca kitapla ve karakterlerle ilgili hissettiğim bütün sıkıntıları tek tek kendisine kitap boyu yazdığımda, bütün düşüncelerimi büyük bir olgunlukla karşılayıp esprilerle cevap vermesi ve gece neredeyse 1 e kadar gözlerimden yaş gelene kadar gülmemi sağladıkları için önce Burcuya sonra Hülya ve Dileğe teşekkür ederim:) Hiç bir kitabı bu kadar eğlenerek okumamıştım.
Hıdırellez dileklerim hala kitabın sonuna kadar devam etti diyebilirim sevgili Burcu... Allah ona dünyada ki en hot adamı versin ama sevişecek yer vermesin...
Ela ve Sarp... Ben kesinlikle Aşk herşeyi affedermi'de ki Demir Aras'ı tercih etsemde kesinlikle Sarp ve Ela'da aşkı daha iyi hissettim. Ela'nın acı dolu geçmişi annesiz büyümesi, abilerinin ve babasının ona gerekli değeri vermemesi kesinlikle kitabın ilk sayfalarını zorlanarak okumama neden oldu. İçim sıkıştı. Heleki sonrasında zorla hiçte istemediği bir adamla evlendirilmiş olması neredeyse kitabı atıp yakmama neden oluyordu. O kadar gerçekçi yazılmıştı ki o duygular Ela'nın hissettikleri, ne kadar kötü olurlarsa olsunlar ailesine özellikle de babasına arkasını dönememesi...
Neyseki çok geçmeden kitap heyecanlanmaya ve neşelenmeye başladı. Daha çok spoiler vermek istemiyorum ama Sarp'ın Ela'yı sadece bir kere gördükten sonra kalbinin en derinlerine yerleştirmesi ona çooook çılgınca şeyler yaptırdı diyebilirim.:)
Ela'nın Sarp'a yavaş yavaş gün be gün oluşan güvenini ve aşkını da okuması ayrı bir zevkti.
Bu kitapta en çok iki cümlenin geçtiği bölümü sevdim...
Ela: öpmesin seni sarp ...başka kimse olmasın...
Paragraftan sadece bu cümleyi yazıyorum çünkü kitabın en sevdiğim bölümüydü. Bu nokta Ela'nın ilk defa Sarp'a olan duygularını bşraz olsun gösterebildiği bir bölümdü.
Sarp: Ben ona çok geç kaldım anne...
Bu bölümde ise içim cidden parçalandı Sarp'ın duygularını cidden içimde hissettim. Bu kadar güzel seven ve duygularında istikrarlı bir adam daha okumadım.
Daha da kitap boyunca okadar güzel aşk cümleleri vardı ki Ela ile Sarp'ın karşılıklı söyledikleri. Hepsini tek tek buraya yazmak istedim. hatta bir iki tanesini çerçeveletip evimin duvarlarına bile asabilirim. Bu kadar duygu yüklü bu kadar aşk dolu dolu bir kitap...
Not:Ela'yı kitabın yarısı boyunca bıçaklamak istediğim, saçlarını yolmak bacaklarını ortadan ikiye ayırmak ve aslanlara atmak istediğim doğrudur. Ve Burcu'ya bu konuda baya bir dert yandığımda. Yaa adam sana yapmadığı kalmadı daha nasıl göstersin kardeşim sevgisini... sana günlerce dokunmamış bile sen hala, nasıl güvenicem sana veya senin sebebin ne desin????
Ama kitabın yarısından sonra öyle bir güzelleşti ki duygular aşk yoğunluk... Ela'nın açıklığı cüretkarlığı aşkını kocasına arzusunu gösterişi okadar güzeldiki unuttum gitti...
Gerçekten o ilk beraber oldukları sahne ise çok başarılı yazılmıştı. Türkçe olduğu halde insanı hiç rahatsız etmeyen, duyguları birebir hissettiren bir anlatımdı. Daha güzel olamazdı bence..
Tekrar eline sağlık Burcucum hayatıma girdiğinden beri renk katıyosun:) Başarıların daim olsun...
January 2, 2022
Seviyorum bu eşşoğlueşeği napim dklfdlpd
March 15, 2016
Açıkçası YGS gerilimi sonrası büyük bir heyecanla başlamaya çalıştığım ve ancak bu sabah elime alıp bir solukta bitirdiğim kesinlikle muhteşem bir kitaptı. Ben çok uzun zamandır Sarp Aras'a vurgundum zaten.Ve kesinlikle tüm beklentilerimin çok çok çooook üstündeydi.
Burcu abla bu sefer de harikalar yaratmış. Okurken sanki ben Ela oldum .Önce çokça savaşıp sonra aşka yenik düştüm. Sanki Sarp oldum ve böylesi zorlu bir durumdan soğukkanlılıkla ve mantığımı kaybetmeden sıyrılıp sonunda Ela'ma , sevdiğime kavuştum. Öyle içten öyle bizden ki.. Bu serinin yeri bende çok başka. (İçinde ismimin geçiyor oluşu da her okuduğumda yüzümde minik bir gülümseme oluşturmuyor değil. ) Bence aşk bu. Aşk Demir'in Burcu'ya bağlılığı, Yağız'ın Mira'yla bütün olması ve Sarp'ın Ela'yı tamamlaması. Ve eminim ki dayanamayıp bu seriyi tekrar tekrar okuyacağım...
Verdiğim 5 yıldız bu hikayeyi puanlamam için yeterli değil. Burcu ablamın ellerine sağlık. Bize bir kez daha aşkı gösterdiğin için teşekkürler...
Burcu abla bu sefer de harikalar yaratmış. Okurken sanki ben Ela oldum .Önce çokça savaşıp sonra aşka yenik düştüm. Sanki Sarp oldum ve böylesi zorlu bir durumdan soğukkanlılıkla ve mantığımı kaybetmeden sıyrılıp sonunda Ela'ma , sevdiğime kavuştum. Öyle içten öyle bizden ki.. Bu serinin yeri bende çok başka. (İçinde ismimin geçiyor oluşu da her okuduğumda yüzümde minik bir gülümseme oluşturmuyor değil. ) Bence aşk bu. Aşk Demir'in Burcu'ya bağlılığı, Yağız'ın Mira'yla bütün olması ve Sarp'ın Ela'yı tamamlaması. Ve eminim ki dayanamayıp bu seriyi tekrar tekrar okuyacağım...
Verdiğim 5 yıldız bu hikayeyi puanlamam için yeterli değil. Burcu ablamın ellerine sağlık. Bize bir kez daha aşkı gösterdiğin için teşekkürler...
January 20, 2021
Sarp aşkım depreştiyse demek ki :)))))
October 22, 2015
640 sayfa okul zamanı ve 4 günde bitti... Öyle bir sürükleyiciydi ki... Olaylar öyle oldu bitti değildi. Sindirilerek yerine oturmuştu ve bu benim çok hoşuma gitti. Öyle hop hop hadi sevgili, hadi evlilik, hadi çocuk kitaplarından pek hoşlanmam. Bu kesinlikle öyle değildi. Kurguda ise harika seven bir erkeğimiz vardı. Sarp Aras. Bu adam anlatılacak bir karakter değil okuyun, okutunuz efendim.
July 27, 2015
http://kraliceicinkitap.blogspot.com....
SARP MUHTEŞEM OLAĞANÜSTÜ HARİKA MÜTHİŞ ARAS. ÇOK FENA SEVİYORUM ÇOK. AYH NE GÜZEL BİR ADAMSIN SEN YA!
SARP MUHTEŞEM OLAĞANÜSTÜ HARİKA MÜTHİŞ ARAS. ÇOK FENA SEVİYORUM ÇOK. AYH NE GÜZEL BİR ADAMSIN SEN YA!
June 28, 2015
İşte benim Bir Günah Gibi Yorumum;
Kitabı ilk kez sanal ortamda hepimizin bildiği üzere Wattpad'de okumuştum.Geçen yazdı.Sonra üzerine o ortamda bir sürü kitap okudum ama itiraf etmeliyim şu bir yılda kaç kitap aklında kaldı deseniz bir elin parmaklarının sayısını geçmez.Zaten onlarda belli, beğendiğim yazarların kitaplarıdır. Neyse konumuza dönelim. Çilek Mevsimini bazı sebeplerden ötürü almamıştım. Bir Günah Gibi çıktığında tereddüt bile etmeden aldım. Kitabın ciltli olması, tasarımı, basım kalitesi öyle iyi ki kitabımın tadını daha iyi alabilmek adına yaklaşık bir ay tatilimi bekledim ve sonrasında keyfine vara vara okudum. Öncelikle, başta yazarımız Burcu G. Büyükyıldız olmak üzere basımda, kapakta, düzenlemelerde emek harcayan herkesin ellerine sağlık.
Dikkat! Eğer aşık değilseniz okuduktan sonra bende böyle aşık olmak istiyorum diyeceksiniz..
Kitabı noktasına virgülüne kadar olmasa da elbette hatırlıyordum ama sevdiğim yapıtları tekrar okumayı ve izlemeyi seven biri olarak Bismillah dedim ve daldım bizim güzel aşıklarımızı okumaya.Cümlelerin bağlanış şeklinin kendine özgünlüğüne hayran kaldığımı belirtmeden geçmeyeceğim.Aşk öyle saf haliyle anlatılmış ki okurken "Ah Sarp.." diye iç çekmeden edemiyorsunuz. Sarp kim mi? Sarp ARAS yakışıklı iş adamımız, gönlünü bir esmer güzeline kaptırması sonucu belki de ilk kez doğru bildiklerinden vazgeçiyor. Aşkın insan bünyesinde yapmış olduğu mutasyonu tatmış biri olarak açık yüreklilikle söylüyorum eğer erkek olsam Sarp'ın yaptığı her şeyi yapardım fakat o cadaloz(!) Ela gibi yapmazdım. Hep diyorum bulmuş böyle adamı bunuyor.Fakat ne yaparsa yapsın kalbine düşen kasıp kavuran aşktan kaçamıyor. Okumamış arkadaşlara spoiler verip canlarını sıkmamak için kısa kesiyorum ve aşıklarımızın hak ettiği mutlu sonu göreceğiz diyorum. Ne demişler onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine..Betimlemelerle süslenmiş ve ruhunuzu ele geçirecek bu aşk gerçekten okunmaya değer.
Kitabı ilk kez sanal ortamda hepimizin bildiği üzere Wattpad'de okumuştum.Geçen yazdı.Sonra üzerine o ortamda bir sürü kitap okudum ama itiraf etmeliyim şu bir yılda kaç kitap aklında kaldı deseniz bir elin parmaklarının sayısını geçmez.Zaten onlarda belli, beğendiğim yazarların kitaplarıdır. Neyse konumuza dönelim. Çilek Mevsimini bazı sebeplerden ötürü almamıştım. Bir Günah Gibi çıktığında tereddüt bile etmeden aldım. Kitabın ciltli olması, tasarımı, basım kalitesi öyle iyi ki kitabımın tadını daha iyi alabilmek adına yaklaşık bir ay tatilimi bekledim ve sonrasında keyfine vara vara okudum. Öncelikle, başta yazarımız Burcu G. Büyükyıldız olmak üzere basımda, kapakta, düzenlemelerde emek harcayan herkesin ellerine sağlık.
Dikkat! Eğer aşık değilseniz okuduktan sonra bende böyle aşık olmak istiyorum diyeceksiniz..
Kitabı noktasına virgülüne kadar olmasa da elbette hatırlıyordum ama sevdiğim yapıtları tekrar okumayı ve izlemeyi seven biri olarak Bismillah dedim ve daldım bizim güzel aşıklarımızı okumaya.Cümlelerin bağlanış şeklinin kendine özgünlüğüne hayran kaldığımı belirtmeden geçmeyeceğim.Aşk öyle saf haliyle anlatılmış ki okurken "Ah Sarp.." diye iç çekmeden edemiyorsunuz. Sarp kim mi? Sarp ARAS yakışıklı iş adamımız, gönlünü bir esmer güzeline kaptırması sonucu belki de ilk kez doğru bildiklerinden vazgeçiyor. Aşkın insan bünyesinde yapmış olduğu mutasyonu tatmış biri olarak açık yüreklilikle söylüyorum eğer erkek olsam Sarp'ın yaptığı her şeyi yapardım fakat o cadaloz(!) Ela gibi yapmazdım. Hep diyorum bulmuş böyle adamı bunuyor.Fakat ne yaparsa yapsın kalbine düşen kasıp kavuran aşktan kaçamıyor. Okumamış arkadaşlara spoiler verip canlarını sıkmamak için kısa kesiyorum ve aşıklarımızın hak ettiği mutlu sonu göreceğiz diyorum. Ne demişler onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine..Betimlemelerle süslenmiş ve ruhunuzu ele geçirecek bu aşk gerçekten okunmaya değer.
This entire review has been hidden because of spoilers.
March 11, 2017
Çilek Mevsimi'nin ardından, Burcu Büyükyıldız'dan okuduğum ikinci kitap Bir Günah Gibi... Çok beğendim.
Sarp'ın o sonsuz aşkı, bitmeyen sabrı; Ela'nın gel-gitlerine rağmen masumiyeti ve Sarp'a olan aşkı; Burcu ve Ela'nın anne kız ilişkisi; kalabalık kuzen kadrosu, tombik paşa Erim ve diğer karakterler çok güzeldi.
Ela'nın yaralarını öyle güzel sardınız ki Aras ailesi... Burcu ve Demir'in Ela'ya anne baba oluşu, Mira'nın Ela'ya kardeş oluşu beni çok etkiledi <3
Bir oyuncakçı dükkanı, bir çok insanın hayatını nasıl değiştirebilirdi? Hayatlarının her anını, "eksik bir şey" dedikleri kavramı bulmakla geçiren bir kadın ve bir adam birbirini ne kadar sevebilirdi? Aşk her şeye rağmen yaşanabilir miydi? bu soruların cevabını bulmak isterseniz, kitabı okuyun :)
Burcu Büyükyıldız, aşk-tutku-aile bağlarını çok güzel yansıtan bir yazar. Sırada Cezayir Menekşesi var <3
Sarp'ın o sonsuz aşkı, bitmeyen sabrı; Ela'nın gel-gitlerine rağmen masumiyeti ve Sarp'a olan aşkı; Burcu ve Ela'nın anne kız ilişkisi; kalabalık kuzen kadrosu, tombik paşa Erim ve diğer karakterler çok güzeldi.
Ela'nın yaralarını öyle güzel sardınız ki Aras ailesi... Burcu ve Demir'in Ela'ya anne baba oluşu, Mira'nın Ela'ya kardeş oluşu beni çok etkiledi <3
Bir oyuncakçı dükkanı, bir çok insanın hayatını nasıl değiştirebilirdi? Hayatlarının her anını, "eksik bir şey" dedikleri kavramı bulmakla geçiren bir kadın ve bir adam birbirini ne kadar sevebilirdi? Aşk her şeye rağmen yaşanabilir miydi? bu soruların cevabını bulmak isterseniz, kitabı okuyun :)
Burcu Büyükyıldız, aşk-tutku-aile bağlarını çok güzel yansıtan bir yazar. Sırada Cezayir Menekşesi var <3
August 30, 2015
Bizim neden bir Sarp'ımız yok... Nidennn :( Neden böyle güzel seven adamlar gerçek hayatta olmaz :(
Her şey çok ama çok güzeldi...
Sarp resmen bizlere bir adamın nasıl sevebileceğini gösterdi...
Arhavili karakterini çokkk merak ediyorum bu arada :)
Her şey çok ama çok güzeldi...
Sarp resmen bizlere bir adamın nasıl sevebileceğini gösterdi...
Arhavili karakterini çokkk merak ediyorum bu arada :)
July 17, 2018
her okumada bu kadar zevk veren nadir eserlerden biri.
hele yeni baskısı beni benden aldı :)
iyi ki almışım yoksa pişmanlıktan oturup ağlardım..
Sarp ve Ela aşkı yine çok güzeldi.
okurken karakterleri özlediğimi anladım :)
belki seneye bir daha neden olmasın ki ;)
hele yeni baskısı beni benden aldı :)
iyi ki almışım yoksa pişmanlıktan oturup ağlardım..
Sarp ve Ela aşkı yine çok güzeldi.
okurken karakterleri özlediğimi anladım :)
belki seneye bir daha neden olmasın ki ;)
May 24, 2015
bir adet sarp alabilirmiyim lütfen.
March 30, 2019
Yazarin tek sevdiğim kitabı (Sarp tan dolayi)sanırım kalemi bana uymadı...bir ara tekrar okuyasim var...
March 26, 2018
Ben bu yeniden düzenlendi olayına çok karşıyım. Ne demek yeniden düzenlendi cidden? Üçüncü basımda da tekrar düzenlenecek mi mesela? Olayı anlıyorum, gerçekten, yazar birkaç yeri düzenlemek istemiş olabilir. Evet belki içine sinmeyen kısımları kitabın tamamını bozmadan düzenlemek istedi. Ama bunu yapmamalı, yapamaz. Kitap yayınlanmış artık. Üzgünüm ama ben bu olaya acayip karşıyım. Eğer Wattpad’te bölüm bölüm yazılan bir kitap olsaydı ve baskıdan önce kurgu farklılaştırılsaydı, düzenlenseydi falan bunu kabul edebilirdim. Genelde bu olması gereken zaten. Ama, ama bir kitap çıktıktan sonra düzenlemek, olmamalıydı bence. Ben rahatsız oldum, hala oluyorum. Kitap kapağını beğendim, özellikle Çilek Mevsimi kitabının kapağından falan sonra iyi geldi. Sanırım toz pembe olayına karşıyım ben. Yeşil güzel geldi. Şimdi Çilek Mevsimi kitabında zaten ana karakterlerimizi görmüştük. Çok spoiler yoktu, Ela ve Sarp kavgaları falan vardı çoğulukla zaten. Keşke yazar karakterlerini ayrıştırabilse. Kadın karakterlerin ortak özelliği hırçınlık. Ama onun dışında evet ayrışabildikleri yerler var. Erkek karakterler ise hep aynı. Hep ama hep aynı. Yine kitap bence çok uzundu, 640 sayfadan söz ediyoruz. Bence bir aşk kitabı için çok fazla. Bir aşk kitabı ortalama 350 ile 400 sayfa arasında olmalı bence. Ne çok kısa ne de çok uzun. Ama 640 nerdeyse 2 kitap falan ediyor. Üstelik 400. sayfada bitebilirdi de kitap. Kalan kısımlar çok gerekli değildi. Neyse. Ela’ya o kadar üzüldümki, ağlattı beni. İçinde bulunduğu duruma sinir oldum. Hareket edememesini, kaçamamasını anlamamak elde değil. Ne babası baba ne de abileri abi. Hiçbiri adam değildi, insan hiç değillerdi. Hasan denecek gerizekalıya gelecek olursak o zaten apayrı bir konu. Ela’nın haberi olmadan ailesi ile anlaşıp onu satın aldı resmen. Yetmedi hızlıca evlendi, dövdü. Bu evlilik kısmı hoşuma gitti ama. Okurken “aha geri dönülemez yola girdiler” dedim. Böyle okumak ayrı bir hava kattı. Kolay kurtulamaz Ela diye düşündüm. Çevresinde ona yeterince olmasa da yardım etmeye çalışan insanların varlığı hoşuma gitti. Zeynep Hanım mesela, Ela’nın zam kısmını bir hesapta biriktirdi. Keşke daha fazlasını yapabilseydi ama işin bu kadar ciddileşeceğini kimse tahmin edemezdi. Ve Sarp. Bir bakışla, Ela’nın bir cümlesiyle aşık oldu ona. Onu sapıkça takip etmek veya Londra’ya kaçmak yerine Ela ile konuşmayı deneseydi işler çok farklı olurdu. Nil ile Londra’da sevişme denemesi aşırı klişeydi. Daha kötüsü Nil’in başa bela olacağınında ilk sinyalleriydi bence. Aras ailesinin tüm fertlerinin seferber olması hoşuma gitti. Ve Arhavili gizemi. Kod adlara bayılıyorum. Aşırı tatlı. Korumaların gevezeliği tam bam teline bastı Ela’nın. Sarp’ın kapı çarpma adetinin kayboluşu tuz biber oldu. Ben Ela olsam kapıda kilit yoksa bile aşağıdan bir sandalye kapar kapının arkasına koyardım. Bu kadar rahat olması hoş değildi. Biraz daha kendini geri çekmesini beklerdim. Sessiz kalabilirdi mesela, hırçınlaşmadan mutsuzluğunu belli edebilirdi. Hırçın kadın karakterlerden biri olmak zorunda değildi. Bir de Mina ve Erim’in fotoğrafını gören Ela deliliği var üstüne Sarp’ın Nil ile olan konuşmasını da duydu. Dışarıdaki sahneler çok türk dizisiydi ama gerekliydi. Kuzey’in boşanma konusunda devreye girmesine de bayıldım. Sanırım en sevdiğim karakter Kuzey ve elbette Selin. Hasan’ın Ela hırsı delirtti beni. Mira’nın Sarp’ın kardeşi olduğunu öğrenen Ela’nın mutluluğu güldürdü. Klişeleri seviyorum. Burcu’nun ilk gıcıklığının Sarp’ta etki etmemesine bayıldım. Sarp’ın aşkını itiraf etmesine de. Evlilik cidden işleri çok zorlaştıran bir durum. Nişan olsa söz olsa hadi neyse ama evlilik. Herif sülük gibi ve Ela ondan bir türlü kurtulamıyor. Nil’de ayrı bir sülük cidden. Sarp’ın gelgitleri mi daha kötü Ela’nın mı emin olamadım. Burcu’nun ise Ela’ya elbisesini verip Sarp’ı zorlaması hoşuma gitti. Nil ile Ankara’ya gitme planı yapan Sarp’a güzel darbe oldu Ela. Zaten sonsuza dek saklanamazdı. Hasan eninde sonunda öğrenecekti Sarp’ı. Aralarındaki cinsel gerilim beni gerdi cidden. Ama eğleniyordumda. Hasan’ın Ela’nın babasına gitmesi çok zekiceydi. O heriften beklemezdim cidden. Hasan Sarp’ı da fena gaza getirdi. Bir de her seferinde erkeklerin kadınlara frijit deme olayları var. İğreniyorum. Erkeklerin beceriksizliği ve zorlamaları yüzünden kadınlara attıkları bu iftirayı kabullenemiyorum. Yüzünü parçalasaydı Hasan’ın keşke. Artık cidden şiddet yanlısı değilim kısmımı kapattım. Ve Hasan’ın son golü mahkemede oldu. Cidden helal olsun adama. Sabırla bekledi o anı. Ela’da elbette o tepkiyi verecek, sakince oturup Sarp’ı dinleyecek hali yoktu ya. Kim olsa dinlemezdi. Hayatında 1 kere güvendi, sonra pat Sarp’ın para transferi ortaya çıktı. Kız ne yapsın? Alex üstüne tuz biber oldu. Bu erkeklerin zaman vereyim, düşünelim saçmalıklarından da delirdim artık. Aranızı açıyor bu olay, sakinleşmiyoruz anlayın artık. Üstüne gidin olayların ya. Neyse Alex güzel oldu. Gerçi Ela delirdi haklı olarak ama neyse. Mira ve Bengi’nin kafeye Nil’i de çağırmalarına kafa atmak istedim. Kıskançlık oyunları çok sıkıcı. Ela tabi gidecek, devamlı ortada sıkıntılı bir durum var. Çözülemeyen, konuşulamayan şeyler var. Belirsizlikten ben bunaldım yani. Ela’nın ailesinin holdinge gelişi mükemmel sahneydi. Resmen türk filmi. Ve bekaret olayı, eksi bir puan. Hasan’ın tecavüzüne mi uğramasını tercih ederdim? Elbette hayır. Ama Sarp’ın bu “benimsin” tribi olmadı. Nefret ediyorum bu sahiplenmeden. Sonra kıvırdı, “et parçasından daha önemlisin” diye kamu spotu girdi araya. Ama artık çok geçti yani. Cidden kitap 400’lerde bitebilirdi bence. Düğünmüş, Ela’nın babasıymış falan gereksizdi. Evlendilerde kurtulduk mu? Hayır daha en az 200 sayfa vardı. Cidden kitap gereksiz uzundu. Hamilelik, Hasan’ın kaçırma girişimi, Hasan’ın ölmesi ve son bomba Ela’nın Burcu ve Demir’le beraber yaşamak istemesi. Hepsi klişe klişe klişe. Sıkıldım, bunaldım ama çoğunlukla delirdim.
Gerçek şu ki Sarp ve Ela’ya bayılmadım. Onları sevemedim, benimseyemedim. Shipleyemedim. Mükemmel çift diyemedim. Aşklarına inansamda çok süslü cümlelerini sevemedim. Devamlı kavga halinde olan çiftimiz baydı. Günün sonunda Hazel’i değil ama Arhavili’yi merak ediyorum. Onu okumak çok istiyorum. Ama Hazel’le olan aşkını, barışmalarını falan değil. Aksiyonlu hikayesini. Okudum baya kitabı, prensibim gereği hiçbir kitabı DNF olarak işaretlemem. Ama bu kitabı okumam uzun sürdü. Yazarın bir tarzı var. 4 kitabı da birbirinin aynısı resmen. Özellikle erkek karakterler ayrıştıramaması ciddi bir sorun. Yine de kitabın konusunu sevdim. Şiddet gören, ailesi tarafından sevilmeyen, ailesi tarafından satılan ve kurtuluşu olmayan bir kızın hikayesiydi aslında. Ve Sarp onu her ne şekilde her ne amaçla olursa olsun kurtardı. Sadece yeterli değildi o kadar. O zaman 3.
Gerçek şu ki Sarp ve Ela’ya bayılmadım. Onları sevemedim, benimseyemedim. Shipleyemedim. Mükemmel çift diyemedim. Aşklarına inansamda çok süslü cümlelerini sevemedim. Devamlı kavga halinde olan çiftimiz baydı. Günün sonunda Hazel’i değil ama Arhavili’yi merak ediyorum. Onu okumak çok istiyorum. Ama Hazel’le olan aşkını, barışmalarını falan değil. Aksiyonlu hikayesini. Okudum baya kitabı, prensibim gereği hiçbir kitabı DNF olarak işaretlemem. Ama bu kitabı okumam uzun sürdü. Yazarın bir tarzı var. 4 kitabı da birbirinin aynısı resmen. Özellikle erkek karakterler ayrıştıramaması ciddi bir sorun. Yine de kitabın konusunu sevdim. Şiddet gören, ailesi tarafından sevilmeyen, ailesi tarafından satılan ve kurtuluşu olmayan bir kızın hikayesiydi aslında. Ve Sarp onu her ne şekilde her ne amaçla olursa olsun kurtardı. Sadece yeterli değildi o kadar. O zaman 3.
This entire review has been hidden because of spoilers.
August 8, 2019
3,5
Aslında yazarın kalemi güzel ama bana biraz fazla romantik geldiği için ara ara boğuldum. Öte yandan ben bu tarz kitaplarda az da olsa komik diyaloglara ihtiyaç duyuyorum. Hep romantik romantik konuştuklarında, karakterler gerçekçi özelliklerini yitiriyorlar sanki. Sarp da kusursuz yaratılmış bir karakter diyebiliriz, bu da biraz rahatsız etti. Ama bu benimle alakalı bir durum tabi, yoksa adam gayet harika işte :D
Bir de bu kadar uzatılmasaydı keşke; 400, en olmadı 500 sayfada falan toparlansa olurmuş.
En son bölümlerde ise duygulanmadığımı söyleyemem, nerdeeen nereye dedim içimden ve Sarpcığımı tebrik ettim sabrı ve fedakarlıklarından ötürü
Aslında yazarın kalemi güzel ama bana biraz fazla romantik geldiği için ara ara boğuldum. Öte yandan ben bu tarz kitaplarda az da olsa komik diyaloglara ihtiyaç duyuyorum. Hep romantik romantik konuştuklarında, karakterler gerçekçi özelliklerini yitiriyorlar sanki. Sarp da kusursuz yaratılmış bir karakter diyebiliriz, bu da biraz rahatsız etti. Ama bu benimle alakalı bir durum tabi, yoksa adam gayet harika işte :D
Bir de bu kadar uzatılmasaydı keşke; 400, en olmadı 500 sayfada falan toparlansa olurmuş.
En son bölümlerde ise duygulanmadığımı söyleyemem, nerdeeen nereye dedim içimden ve Sarpcığımı tebrik ettim sabrı ve fedakarlıklarından ötürü
October 8, 2015
Oldukça uzun bir yorum oldu farkındayım, bir kitapta benden çıkar :))
Aşkın Renkleri serisinin ikinci kitabını bitirmiş bulunmaktayım en az çilek mevsimi kadar sevdim bu kitabı da, ama Çilek kokan kadın Mira karakterini Ela'dan daha çok sevdim o ayrı :) yalnız dikkat ettim de, yazar erkek karakterlerin duygularına daha ağırlık veriyor kitaplarında, bir kadın gözüyle çokta güzel yazıyor doğrusu :)
ilk anda, kadının sesi dikkatini çekti adamın, sonra sözlerine kulak verdi, çünkü onun hissettiklerini dile getiriyor, adamın haftalardır, henüz kendisinin bile farkında olmadığı duygularını yüzüne vuruyordu, sonra gözlerini gördü , yeşilin en güzeli, tıpkı uçsuz bucaksız bir ormanın derinlikleri gibi, bakıştılar kısa bir an, kadın hiç bir şey anlamadı, çünkü adam onun için, bir oyuncakçı dükkanında kısa bir an göz göze geldiği bir yabancıydı sadece, yalnızca bakmakla yetindi adamın kahverengi gözlerine, sorasında ise çıkıp gitti, berbat hayatına kaldığı yerden devam etmeye...
Sarp Aras, aile şirketinin en tepesindeki adam, çok güçlü, çok yakışıklı, çok zeki, ama hayatında bir şeyler eksik, henüz ne olduğunu kendisi de bilmiyor,neden her şeye sahipken, bu kadar yarım hissettiğini anlayamıyor, hiç bir tende aradığını bulamıyor, hiç bir göz bakmıyor ona derinden , hiç bir koku yakmıyor sol yanını, ta ki o oyuncakçı dükkanında, hüzünlü yeşil gözlerin sahibini görene kadar...
Ela Kavaklı, zor bir hayatı olmuş, iki abi ve en az onlar kadar berbat bir baba için çalışıp durmuş yıllarca, ama onların gözünde bir köpek kadar bile değer görememiş,en sonunda da para karşılığı sevmediği bir adamla evlendirilmiş, evlilik dediysem sadece kanunen evli kaldı o sapık adamla, oda çok kısa bir süre, çünkü Sarp'ın ona olan inadı sayesinde, hiçbir zarar görmeden kutuldu o cehennemden, ve bence oldukça şanslıydı, en kötüsü yaşanmadan Sarp onu cennetine aldı..
Cehennemden çıkardı dediysem , kapısına gelin arabasıyla dayanmadı tabi :) Kuzeni Baran'ın yardımıyla önce kızın kim olduğunu öğrendi, yaşadığı hayatı, içerisinde bulunduğu tehlikeli cehennemi tanıdı, sonrasında günlerce oyuncakçı dükkanının yakınında çalışığı kreşin önünde nöbet tuttu, uzaktan izledi, izledikçe aşık oldu, ve aşkı giderek tutkuya dönüştü, tanımadığı bir kadın için tüm bu yaptıkları,aşk mı yoksa delilik miydi derseniz ikisinden de vardı biraz, zira aşkın kendisi bir delilik değil mi :)
Fakat Sarp'ın yaptığı en delice şey kızı kaçırmak oldu, gizemli dostu Arhavili'nin sayesinde kalabileceği bir ev ayarlandı ve Ela artık Sarp'ın esiriydi, kitabın ilk yarısında Ela'nın kavgalarına, öfkelerine, atarlanmalarına tanık oluyoruz, yani tamam, tanımadığın bir adam seni kaçırdı , hemen boynuna sarıl demiyorum ama, ailesinin yanındayken, kedi gibi mırlayan, karşılık veremeyen, ezik kız, birden bire Sarp la birlikte kalınca tırnaklarını çıkardı, her koldan saldırdı adama, dinlemesini bile bilmedi, görende sanki Buckhingham sarayında mutlu mesut yaşıyordu da Sarp hayatına turp sıktı diyecek :) yahu kocan olacak adam onu istemedin diye ilk geceden kırdı ağzını burnunu , allahtan Sarp elini çabuk tuttuda sadece patlayan dudağınla kaldın.. Ne öfkelenmişim bende kadına allah allah tutmayın :))
Neyse ki kitabın kalan yarısında kendine geldi ve aslında Sarp'ın nasıl bir mucize olduğunun farkına vardı da bende katil olmaktan kurtuldum :)
Dünya Sabır ödülü diye bir şey olsa Sarp açık ara alırdı, zira adamın sabrına hayran kalmamak elde değil, asla pes etmedi, hiç dokunmadan usul usul sevdi, öyle güzel sevdi ki, neredeyse Ela'yı öldürüp yerine geçmeyi bile düşündüm :)
Sayfalar boyunca bir adamın sevdiği kadını , kendine nasıl aşık ettiğini okuyoruz, sabırla, tutkuyla, aşkla, sevdi, her satırında içim cız etti valla :)
Bu arada Sarp'ın harika biri ailesi var, kız kardeşi Mira çilek kokan kadın, ilk kitap Çilek Mevsimi'nin karakteri, annesi Burcu ve Babası Demir'in hikayelerinin de , kitap olacağını öğrendim bu yıl içinde ve çok sevindim, anne ve babalarınında en az çocukları kadar, tutkulu ve sancılı bir aşk yaşadıklarını satır aralarında öğreniyoruz, karısına her baktığında , aşkın ve tutkunun yanı sıra Demir'in gözlerinden asla gitmeyen o pişmanlığın nedenini çok merak ediyorum, zira birbirlerine o derece bağlılar ki o hüznün ve pişmanlığın nedenini mutlaka öğrenmek istiyorsunuz, umarım okumak kısmet olur :)
Bu kitapta Sarp'ın kuzenlerine dikkat etmek lazım, zira kendileri Aşkın Renkleri serisinin diğer kitaplarının karakterleri, Baran, Kuzey, ve Hazar , yalnız Hazar'ı pek tanımak kısmet olmadı bu kitapta,tıpkı Arhavili karakteri gibi gizemliydi, bu arada Arhavili' nin de var bir gönül acısı, ama detayını öğrenemiyoruz, belli ki oda yakmış ve yanmış zamanında : )
Bu kitapla ilgili tek şikayetim ilk yarısının fazlaca uzun olması, zira ikinci yarıyı daha çok sevdim ve tabi Ela'nın dengesizliğini de unutmamak lazım,ilk yarıda hem bana hem Sarp'a kök söktürdü resmen, tabi sonunda Sarp onu tam kıvamına getirdi o ayrı..
Çünkü Sarp gibi bir adama karşı koymak mümkün değil, özellikle geceleri : ))
http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr...
September 11, 2016
Bir Günah Gibi, Aşk Her Şeyi Affeder Mi?' de Demir ve Burcu'nun oğlu Sarp'ın hikayesi.Sarp oldukça başarılı bir iş adamı.Ama bir o kadar da tek gecelik ilişkilerde bulmuştur kendisini.Ancak istediğinin bu olmadığı,içindeki bu tamamlanmamış hisleri farkettiğinde karşısına çıkıyor Ela.
Ela ise baskı ve kabus dolu hayattan kurtulmak isterken, onun için planlar yaparken Sarp'ın çekim alanına giriyor.Bu karşılaşmadan sonra başlıyor her şey.Sarp'ın kızı aklından çıkaramayışı, onunla birlikte olabilmek için türlü türlü yollar denemesi , daha doğrusu Ela'yı inandırmaya çalışması desek daha doğru kızımız çünkü pek bir hırçın; Ela'nın ise her ne kadar hırçınlaşıp dirensede onun da Sarp gibi kendini teslim etmesi ... Kurgu çok çok güzel, olayları çok güzel harmanlamış Burcu.Şiddetle herkese tavsiyemdir.
Ela ise baskı ve kabus dolu hayattan kurtulmak isterken, onun için planlar yaparken Sarp'ın çekim alanına giriyor.Bu karşılaşmadan sonra başlıyor her şey.Sarp'ın kızı aklından çıkaramayışı, onunla birlikte olabilmek için türlü türlü yollar denemesi , daha doğrusu Ela'yı inandırmaya çalışması desek daha doğru kızımız çünkü pek bir hırçın; Ela'nın ise her ne kadar hırçınlaşıp dirensede onun da Sarp gibi kendini teslim etmesi ... Kurgu çok çok güzel, olayları çok güzel harmanlamış Burcu.Şiddetle herkese tavsiyemdir.
May 20, 2015
Beklediğimize değen bir kitap olmuş..
Wattpad de okuduktan sonra kitap halinde elinde tutmanın tadı bir başka.Kitabın kapak çalışması,renk tonu süper olmuş. Ciltli olmasını söylemeden geçmemek lazım.
Yazarın kendine has ifadeleri ile akıcı bir hikaye.
Yakışıklı, çapkın ve güçlü adam Sarp ...
Güzel,etkileyici ve hayata tutunmaya çalışan Ela..
Bitirmeden elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir kitap.
Wattpad de okuduktan sonra kitap halinde elinde tutmanın tadı bir başka.Kitabın kapak çalışması,renk tonu süper olmuş. Ciltli olmasını söylemeden geçmemek lazım.
Yazarın kendine has ifadeleri ile akıcı bir hikaye.
Yakışıklı, çapkın ve güçlü adam Sarp ...
Güzel,etkileyici ve hayata tutunmaya çalışan Ela..
Bitirmeden elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir kitap.
August 31, 2015
Keşke bu kadar uzun olmasaydı :( Bazı yerleri gerçekten gereksiz buldum ve sıkıldım. Kitap beni tam olarak içine alamadı. Bilmem belki de aklım Quincy'de kaldığı için böyle oldu. Bilemedim :/ Ama olur da yazar Erim için bi kitap yazarsa uçarak alırım *-*
March 24, 2020
Hayatımda bu kadar anlamsız bir kitap okumadım ben! Verdiğim parayada okurken harcadığım zamada yazık ilk 200 sayfa inatlaşmayla geçiyor. Sonrası ise sürekli öpüşen ve sevişen bir çift oluyorlar klişe bile değil hiç beğenmedim.
October 30, 2015
Allahım ,muhtişti .Ellerinize sağlık ,bir başka kitabını merakla bekliyor olacağım ;sevgiler:)))
November 7, 2015
Sarp Aras ❤️
September 17, 2016
Balıklamasına düşünürsek kaçırma olayı fazla komik ancak işler istemeyerek bu hale geldiği için mantıklı buldum. Fazla betimlemeliydi kitabın uzun olmasındaki büyük etkende buydu bence ancak konusu gereği kısa kesilse saçma bir romantik kitabından öteye geçemezdi. Ancak şunu söyleyeyim herkesin seveceği türden bir kitap da değil kimine fazla romantik ağır duygulu saçma gelebilir çünkü bu tür kitaplar beğendirilmesi zor kitaplardır ancak aşkın derinden gelen türlerini sevenler için hoş bir kitap olacaktır. Karakterleride beğendim. Serinin diğer kitaplarınada okumayı düşünüyorum.
Displaying 1 - 30 of 33 reviews