Kül ve Yel’de Müge İplikçi hepimize tanıdık gelecek bir aile hikâyesi anlatıyor. Toprakları unutmakla yoğrulmuş bir coğ- rafyada Alzheimer’lı bir kadın, Fehime (belki de Feride), an- latılabilecek en doğru hikâyeyi hatırlıyor. Bir ailenin uzun yıllara yayılan sarsıcı öyküsü, hafızanın kuytu köşelerinden, dehlizlerinden kendine yol buluyor.
Çağdaş Türk edebiyatının güncel ve toplumsal konuları işleyen, toplumsal düzende kadının rolüne ve sıkıntılarına özellikle eğilen bir yazarıdır. Yetişkinler için yazdığı romanların yanı sıra çocuk ve gençler için de kitapları vardır.
Aslında çok güzel; ama 4 ve 5 yıldız arasında çok tereddüt ettim. Alzheimer'lı yaşlı bir kadının düşüncelerini takip ederek, dokunaklı bir aile dramının detaylarını öğreniyorsunuz. Tasvirler, karakterler, hikaye, hepsini severek okudum. Ama kolay okunacak bir kitap değil. Detaylara dikkat etmezseniz hikayenin belli kısımlarını kaçırmak çok kolay. Birçok insanın anıları, detaylar önceden verilmeden, kronolojik sırası karışmış olarak aktarılıyor. Buna bir de Fehime'nin zaman zaman karakterleri birbirine karıştırması eklenince sanki okuyucu için biraz fazla karışık bir roman olmuş. Ama büyük keyifle okudum ve tekrar okumak niyetindeyim.
Unutma ve hatırlama üzerinden bir ailenin dramı toplumsal tarihle beraber anlatılmakta. Olay örgüsü romanın sonuna kadar tam olarak çözülemiyor. Çünkü olaylar romanın ana karakteri Alzheimer hastası yaşlı bir kadın olan Fehime'nin hatırladığı oranda ilerliyor. Bu noktada karşımıza fareler, dehlizler, manolya ağacı ve yangınlar çıkıyor. Kronolojik bir anlatım olmadığından okuması zor ama ilişkileri çözdüğünüz zaman keyifli bir roman.
Bir ailenin 3 kuşak süren öyküsü. Alzheimer’li bir kadının ağzından anlatılan hikayede zaman ve karakterler sürekli yer değiştiriyor. Okuması zor, dikkat gerektiren bir metin ama bir o kadar da sürükleyici.