What do you think?
Rate this book


544 pages, Hardcover
Published April 26, 2016




...Deniz, Tekin'e bakıp sırıttı. "İçeride tanıdık biri var."
Tekin bir şey anlamadı ama içeriye girdiğinde Deniz'in kimi kast ettiğini gördü. Rüya da yaşlı kadını görünce merak edip kocasına fısıldadı. "Aşkım, bu teyze kim?"
"Ankara'nın evlendirme işleri müdürü!"
"... Ve bir süre önce evlilik kuralımı yıktın. Evlilik bence tamamen berbat bir şey... Kanserli bir hücre gibi. Eninde sonunda insanı tüketip yok eder. Ne tuhaf ki seninle evlenmek o kadar da berbat görünmüyor."
"Beste kimseyle evlenmeyecek!" dedi pat diye.
Tuna Üstüner de bu defa sert sert baktı. Allah aşkına, bu adamların derdi neydi? "Oğlum kızını sevecek ve sen engel mi olacaksın?"
"Aynen öyle, dostum."
"Hayatımın aşkını bulursam beni durduramazsın."
Ah, kahretsin! Hayatımın aşkı tam karşımda duruyordu ve onun bundan haberi yoktu. Aksine bana hayatının düşmanı gibi bakıyordu ve sanki o kapkaranlık bakışlarından Cruise füzesi fırlatıyordu.
"Hayatının aşkını bulduğun an kaybedersin."
"Biliyor musun, sen çekilmez bir adamsın."
"Biliyorum ama sen bana çekiliyorsun."
*
Evet, bir erkeğin kalbine giden yol yemeklerden, yemeklerde mutfaktan geçiyordu. Oysa Tekin Soyönder'in kalbine giden yollar, doğduğundan beri devam eden yapım ve onarım çalışmaları yüzünden tıkanıp kalmıştı. Sanırım bu adamın kalbine giden yollar hiçbir zaman trafiğe açılmayacaktı.
*
"Peki, o halde daha geçerli bir neden söyleyeyim mi?"
"Neymiş o?"
"Seni o berbat soyadından kurtaracağım, güzelim."
"Ne?"
"Sana soyadımı vereceğim ve ömrünün geri kalanında 'Rüya Gören' olma bahtsızlığından kurtulacaksın. Sırf bunun için bile bana her gün teşekkür etmen gerekiyor."
"Ah evet, Rüya Gören olmayacağım belki ama seninle evlenirsem kesinlikle Kabus Gören olacağım."