Özgür’s
Comments
(group member since Mar 15, 2018)
Özgür’s
comments
from the Oldtimer - Klasik Okuma Grubu group.
Showing 81-100 of 4,052
Kum Kitabı'ndaki öykülerin çoğunu okudum. Borges'in son öykü kitabıymış. Binbir Gece Masalları'nın etkisi hissediliyor, öykü içinde öykü anlatan kahramanlar gibi. Çeşitli efsanelere de değinilmiş. Her öyküden aynı keyfi aldığımı söyleyemem ama genel olarak okuduğuma sevindiğim bir okuma oluyor. Keşke daha fazla dipnot, açıklama olsaydı, Latince olduğunu sandığım bazı kelime ve sözlerin tercümesi paylaşılabilirdi mesela."Hiç kimse iki bin kitap okuyamaz. Yaşadığım dört yüzyıl boyunca okuduğum kitaplar yarım düzineyi geçmez. Zaten önemli olan okumak degil, yeniden okumaktır. Şimdi batmış olan basımevleri insanoğluna en büyük kötülüğü yaptı, ve gereksiz metinleri başdöndürücü bir hızla çoğalttı."
G wrote: "Toza Sor John Fante önermek istiyorum. Bir çok yazarın ilham kaynağı olan karakteri merak ediyorum Arturo Bandini."Toza Sor Bandini serisinin üçüncü kitabı. İlk kitabı Bahara Kadar Bekle, Bandini'yi okumuştum ama kitaplar arasında devamlılık anlamında nasıl bir ilişki var bilmiyorum.
Şu ana dek gelen öneriler:- Oldukça Onurlu Bir Yenilgi - Iris Murdoch (2)
- Sessiz Amerikalı - Graham Greene (1)
- Göldeki Kadın - Raymond Chandler
- Toza Sor - John Fante
Şu ana dek önerilen kitaplar:- Yaşlı Gemici - Samuel Taylor Coleridge (2)
- Duman - Ivan Turgenev (2)
- Genç Werther'in Acıları - Johann Wolfgang von Goethe
- Kâtip Bartleby - Herman Melville
İki öneri oldu, yeni öneri ve destekler için hala süre var:- Direğin Tepesinde Bir Adam - Zeyyat Selimoğlu
- Yarın Yarın - Pınar Kür (2)
plainzt wrote: "Moderatörümüz kuralı bozmuş bile :) O zaman listesinden ilhamla ben de ekleme yapıyorum. İhsan Oktay Anar yine kitapları çıktığı gibi okuduklarımızdan. Nahid Sırrı Örik'in kitapları Oğlak yayınları..."Valla liste uzadıkça sileyim dedim ama hangisini sileyim bilemedim.
Bu arada Red Kit'leri çocukken de okumuştum ama bu listedeki yazarların hepsi son 7-8 yıldan :)
Umarım on tane çıkar diyerek listeme başlamıştım, yirmi yazar çıkınca silmeye kıyamadım :)1. Sait Faik Abasıyanık
2. İhsan Oktay Anar
3. Isaac Asimov
4. Thomas Bernhard
5. Ray Bradbury
6. Mikhail Bulgakov
7. Fyodor Dostoevsky (Öteki dışındaki kitaplarını okumasam da olurmuş :)
8. Hüseyin Rahmi Gürpınar
9. Orhan Kemal
10. Can Kozanoğlu
11. Ursula K. Le Guin
12. Morris ve René Goscinny (RedKit albümleri :)
13. George Orwell
14. Nahid Sırrı Örik
15. John Scalzi (Ölü Adamın Savaşı serisi sayesinde, uzay operası sevenlere tavsiye ederim)
16. William Shakespeare
17. Haldun Taner
18. Jun'ichirō Tanizaki
19. Leo Tolstoy
20. Stefan Zweig
Liste alfabetik sıraya göre.
4 kitapta kalıp listeye giremeyenler: Leonid Andreyev, Raymond Carver, Nikolai Gogol, Robert A. Heinlein, Kazuo Ishiguro, Siegfried Lenz, George Saunders, Arkady Strugatsky ve Boris Strugatsky, Mahmut Yesari
Twitter'dan (X demek hala garip geliyor) aşırdığımız bir soruyla grubu belki biraz hareketlendirelim dedik. Beş veya daha fazla kitabını okuduğunuz on yazar hangileri? (Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi gibi serilerin kitaplarını ayrı ayrı sayabilirsiniz.)
Zeynep wrote: "Tek öneri olduğu için muhtemelen seçilir :)"Haklısın :) Ama öneri ekleyip bu süreci zorlaştırmak isteyenler olabilir :)
Şu ana dek gelen öneriler:- Oldukça Onurlu Bir Yenilgi - Iris Murdoch (2)
- Sessiz Amerikalı - Graham Greene (1)
Muhtemelen yaz ayları nedeniyle iyice azaldı ama bir süredir çok fazla öneri gelmiyor okumalar için. Seçim sürecini biraz daha hareketlendirmek için hiç destek almasa da önerilen kitapları oya sunmayı veya öneri sayısının az olduğu kategorilere öneri eklemeyi düşünüyoruz.
Muhtemelen yaz ayları nedeniyle iyice azaldı ama bir süredir çok fazla öneri gelmiyor okumalar için. Seçim sürecini biraz daha hareketlendirmek için hiç destek almasa da önerilen kitapları oya sunmayı veya öneri sayısının az olduğu kategorilere öneri eklemeyi düşünüyoruz.
Zeynep wrote: "Ben Zeyyat selimoğlu'nun öykülerini okudum. Çok güzel bir öneri Özgür. Okumayanlara motivasyon olsun. çok keyifli karakterler var. Hem güzel hem de gerçekten yaz okuması için çok uygun."Teşekkürler Zeynep. Ne zamandır kitaplıkta duruyor. Umarım seçilir de okuma fırsatı bulurum.
Muhtemelen yaz ayları nedeniyle iyice azaldı ama bir süredir çok fazla öneri gelmiyor okumalar için. Seçim sürecini biraz daha hareketlendirmek için hiç destek almasa da önerilen kitapları oya sunmayı ve öneri sayısının az olduğu kategorilere öneri eklemeyi düşünüyoruz.
Şu ana dek önerilen kitaplar:- Yaşlı Gemici - Samuel Taylor Coleridge (2)
- Duman - Ivan Turgenev (2)
Yedi Gece'den Borges'in her şeyin ötesinde iyi bir okur olduğu aklımda kalmış. İlahi Komedya'ya ilişkin aşağıdaki satırları arkadaşlarımla paylaştığımı hatırlıyorum: "Konuşmamı bitirirken, hiç kimsenin kendini Commedia'yı özgürce okuma keyfinden yoksun kılmaya hakkı olmadığını bir kez daha vurgulamak isterim. Commedia üstüne çok çeşitli yorumlar yapılabilir, mitologyayla ilgili anıştırmaların ne anlama geldiğini öğrenmek, Dante'nin Vergilius'un görkemli bir dizesini nasıl alıp çevirdiğini, dahası belki de nasıl geliştirdiğini görmek isteyebilirsiniz, ama bütün bunlar daha sonra gelir. İlk önce kendimizi kitaba teslim etmeli, onu çocukça bir bağlılıkla okumalıyız; böyle yaparsak kitap bize sonuna kadar eşlik edecektir. Bana yıllarca eşlik etti, Commedia'yı yarın okuyacak olsam daha önce hiç görmediğim şeyler bulacağımı biliyorum. Bu kitabın benden sonra da, bizlerden sonra da yaşayaduracağını biliyorum."
Eline sağlık plaintz.Borges'ten sadece Yedi Gece'yi okumuştum. Yaptığı yedi konuşmayı içeren ve keyif aldığım bir kitap olmuştu. (Göz atmak isteyen olursa kitaptaki yedi konuşmanın başlıkları sırasıyla şöyle: İlahi Komedya, Karabasanlar, Binbir Gece Masalları, Budacılık, Şiir, Kabala, Körlük). İki konuşmanın çok sevdiğim iki esere ayrılmış olması ayrıca hoşuma gitmişti.
Evde Yedi Gece'nin yanı sıra Atlas ve Kum Kitabı var. Kum Kitabı'nı okumaya başladım sizlerden aldığım heyecanla. 100 küsur sayfada 13 öykü ve bir sondeyiş var. İlk öyküde Charles nehri kıyısındaki bir bankta kendisiyle karşılaşıyor yazar. Karşısındakine aynı kişi olduklarını kanıtlamak için bahsettiği şeylerden biri de kütüphanesi: "Senin odanın dolabında iki sıra kitap var. Her bölüm arasında küçük puntolu harflerle not düşülmüş, baskı resimlerle süslenmiş Lane'in Binbir Gece Masalları'nın üç cildi, Quicherat’ın Latince sözlüğü, Tacitus’un Germania’sının Latince aslı ve Gordon çevirisi, Garnier yayınevinin yayınladığı bir Don Quijote, Rivera Indarte’nin ithaf edilmiş Tablas da Sangre’si, Carlyle’ın Sartor Resartus’u, Amiel’in biyografisi ve bütün kitapların arkasına gizlenmiş Balkan halklarının cinsel alışkanlıkları ile ilgili ciltsiz bir kitap."
Okul kütüphanesini artık kullanamayacağım için evdekiler ve e-kitaplarla idare edeceğim bir süre. Yakındaki halk kütüphanesi yenilenmiş, oradan da faydalanabilirim belki.
İletişim'in elimdeki Kum Kitabı baskısını Yıldız Ersoy Canpolat İspanyolcadan tercüme etmiş. Yine İletişim'in bastığı önceki çeviriyse Münir H. Göle'ye ait. Münir Göle'nin notunun son kısmı şöyle: "Fransızca ve İngilizce çevirilerinden Türkçeleştirilen ve İspanyolca aslıyla karşılaştırılan 'Kum Kitabı'nın 'çevirisi yazınsal değil, ama aslına uygun'. Özellikle Fransızca metinde biçimsel kaygılar nedeniyle, öykülerin aritmetik diyebileceğimiz dokusunu ve duyumsal özünü yitirmiş olduğu gözleniyor. İspanyolca aslıyla karşılaştırılarak düzeltilmeye ve 'önemin vurgulanmasına' çalışıldı. Dünya yazın çevrelerinde klâsik kabul edilen tek çağdaş yazar Borges eseri okuyucunun yarattığını söylüyor. Onun kimselere benzemeyen 'metafizik' dünyasına girmenizden hemen önce, çevirinin oluşmasında yapıcı eleştirilerinin büyük önemini belirterek, sevgili dostlarıma teşekkür ederim."
Yine ilginç bir şekilde önceki baskıda yazarın notu varken sonraki baskıda bu nota yer verilmemiş, sondeyiş var sadece. Belki göz atmak isteyen olur diye öndeyişi aşağıya kopyalıyorum olduğu gibi:
"Bu yaşımda (1899 doğumluyum) sevilen temalar üzerine şu birkaç çeşitlemeden fazlasını vaad edemem, kendime bile. Bilindiği gibi öykü yazmak onarılmaz tekdüzeliğe karşı klâsik çareye başvurmaktır. Gene de izninizle bir iki ayrıntıya işaret etmek istiyorum.
Kitap on üç öykü içeriyor. Sayı bütünüyle rastlantısal ya da kaçınılmaz – burada iki sözcük kesinlikle eşanlamlı – ve büyüsel değil. Bütün bu öykülerden yalnızca birini seçmem gerekseydi, sanırım hem en otobiyografik (anılarla en zengin olan), hem de en düşsel olan KONGRE'yi seçerdim. KUM KİTABI'nı da çok sevdiğimi saklamayacağım. Ayrıca bir aşk öyküsü, bir 'psikolojik' öykü ve bir de Güney Amerika tarihinden dramatik bir olayın öyküsü var.
Bu kör alıştırmalarında, basit, zaman zaman günlük konuşma diline yakın üslûpla fantastik bir olay örgüsünü birleştirerek, H. G. Wells örneğine sadık kalmaya çalıştım. Meraklı okur WelIs'in adına, Swift'in ve 1838'de bize ARTHUR GORDON PYM'İN ANLATISI'nın hayranlık uyandıran son bölümlerini bırakan Poe'nunkini de ekleyebilir.
Ne bana anlamsız gelen seçkin bir azınlık için, ne de 'Yığınlar' diye bilinen şu göklere çıkarılan ideal Platoncu kendilik için yazıyorum. Demagogların sevdiği her iki soyutlamaya da inanmıyorum. Kendim ve dostlarım için ve zamanın akışını yumuşatmak için yazıyorum.
Zaman beni sürükleyen bir nehir, ama nehir benim;
beni parçalayan bir kaplan, ama kaplan benim.
Beni tüketen bir ateş, ama ateş benim.
Evren, ne yazık ki, gerçek;
ben, ne yazık ki, Borges’im.
Yıllar boyu, insanoğlu bir boşluğu imgelerle, illerle, krallıklarla, dağlarla, körfezlerle, gemilerle, adalarla, balıklarla, odalarla, aletlerle, yıldızlarla, atlarla, insanlarla doldurur. Ölümünden az önce, usanmaz çizgi labirentinin kendi yüzünün imgesini oluşturduğunu anlar."
