Özgür’s
Comments
(group member since Mar 15, 2018)
Özgür’s
comments
from the Oldtimer - Klasik Okuma Grubu group.
Showing 221-240 of 4,061
Listeler güncelse şu anda sadece bir kişi oyunu tamamlamış görünüyor. Tebrikler zuzu 👏Çok az eksiği olanlar da var, bakalım kalan süre içinde başka tamamlayan olacak mı?
Ben altı eksikle kapatıyorum yılı. Gelecek yılda önceliği kalan harflere mi versem acaba 🤔
Tebrikler Zuzu 👏Güzel yorumlarınız için çok teşekkürler. Oyunları gelecek yıl da devam ettirmeyi planlıyoruz. Ufak değişiklikler olabilir tabi.
Yılın bitmesine bir hafta var ama Oldtimer Tombala'yı gecikmiş bir Birinci Çinko ile tamamlıyorum. A'dan Z'ye Yazarlar ve Ülkeler ve belki Oldtimer Okumaları sütunlarını tamamlamış olacağım ama Ödülü Kitaplar'da baya eksiğim var. Kanonik Okumalar sütununda ise sadece ilk satırı doldurabildim. Kısmetse seneye diyelim :)
Büyülü gerçekçilik, doğa üstü göndermeler bana ölüler ile hayattakiler arasındaki farkın önemli olmadığını vurgulamak için kullanılmış gibi geldi. Gerçek hayat ile doğa üstünün karışmasından bazen çok keyif alıyorum, Usta ve Margarita ya da Miyazaki filmleri gibi, bazen de beni hikayeden uzaklaştırıyor, Allende ya da Esquivel gibi. Bu kitapta plainzt'in görüşüne daha yakınım, büyülü gerçekçilik olmadan da güzel bir hikaye olurdu gibi geliyor. Yine de, önceki yorumumda yazdığım üzere, bir iki yer dışında çok rahatsız etmedi beni.Wehappyfew'in belirttiği nokta aklıma takılmıştır arada. Macaristan, Çekya, Polonya gibi ülkelerde yaşayan halklar tarihin bazı dönemlerinde büyük güçlerin arasında kalmaktan çok sıkıntı çekmişler sanırım. Coğrafya kaderleri olmuş hakikaten.
Bu yıl, Red Kit albümlerini saymazsak, sekiz kitaba beş yıldız vermişim. Bunlardan biri kurgudışı bir kitap, Lea Ypi'den Özgür: Her Şey Parçalanırken Büyümek. Arnavutluk'un iki dönemi arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri kendi hayatı üzerinden anlatıyor. Beş yıldız verdiğim kurgu kitapların ana teması ise çaresizlik galiba. Mekan Dominik Cumhuriyeti, Filistin, İngiltere ya da Rusya olsa da çaresizlik başrolde. Teke Şenliği, Mario Vargas Llosa'dan okuduğum ikinci kitaptı. Hem anlatım şekli hem de anlattıkları nedeniyle okuması biraz zordu ama çok güzel bir kitaptı. Güneşteki Adamlar Filistin'den göçmek, kaçmak zorunda olanları konu alıyordu. Yazıldığı dönemden bu yana Filistinliler için her şeyin daha da kötüye gitmiş olması çok acı. Kerkenez'de daha tanıdık bir hikaye var. Bu sefer İngiltere'den bir çocuğun bir kuşla olan hikayesi. Bir çocuğun okul, aile, toplum tarafından kıstırılmışlığını Barry Hines çok gerçekçi bir şekilde, müthiş tasvirlerle ama olabildiğince sade bir şekilde anlatmış. Henüz çok az kitabını okumuş olsam da Andrei Platonov favori yazarlarım arasında, Can da en güzel kitaplarından biri sanırım. Platonov'un hayatı yazdıklarına birebir yansımış sanki, olabildiğince şevkle, umut içinde bir şeyle anlatıyor ama her satırda hüzün var. Bu kitaba özel olarak çevirmeni de anmak lazım, Günay Çetao Kızılırmak çevirmiş olmasa bu kadar etkili bir okuma olmayabilirdi. Aslan Asker Şvayk beş yıldızlı kitapların arasında en çok güldürendi sanırım. Keşke sonunu getirebilseydi yazar. Orhan Kemal aylarında Sarhoşlar'ı okudum. Hem güldürmeyi hem de ağlatmayı çok iyi ilen bir yazar gerçekten. Son olarak Rus edebiyatının bence en önemli yazarı Nikolai Gogol'un en çok bilinen hikayelerinden üçünü Orhan Veli Kanık ve Erol Güney çevirisiyle okudum Üç Hikâye'de. Burun ve Palto okumaktan ve dinlemekten hiç bıkmadığım hikayeler.Bunların dışında beş yıldız vermediğim ama çok keyif aldığım bir kaç kitabın da isimlerini anmak isterim: Felaketzedeler Evi, Diriliş, Amerika Kıtasında Nazi Edebiyatı, Alınteri, Katalin Sokağı.
Bu yılın en büyük hayal kırıklığı Amsterdam’da Düello oldu. Bu hikaye nasıl ödül almış anlamadım. Çok sevilen yüksek puanlı kitaplardan Kaçan Ayna ve Arsız Yeşillik de beni olumsuz yönde şaşırtan kitaplar oldu. Hayal kırıklığı diyemem ama Böyle Küçük Şeyler ve İşte Böyle Oldu benim için ortalamanın üstüne çıkamadı maalesef.
Bu yıl tanıştığıma en çok memnun olduğum yazar Roberto Bolaño. Yanlış kitabıyla (Amerika Kıtasında Nazi Edebiyatı) başlamış olabilirim ama zeki ve yetenekli bir yazarla tanışmanın heyecanını yaşadım. Barry Hines, Jaroslav Hašek, Jorge Amado, Ghassan Kanafani, Machado de Assis ve Guillermo Rosales de neden bu kadar geç okudum dediğim yazarlar arasında.
Grup okumalarına ve oyunlarına dair sonra yazacağım.
Yeni yılın ilk okumaları belli oldu. Ayın yazarı Thomas Bernhard. En fazla puanı alan kitaplar ise modern klasiklerde Pedro Páramo, eski klasiklerde Toprak ve Türk klasiklerinde Aylaklar oldu. Detaylar aşağıda. Kitapların seçilmesine katkı veren herkese çok teşekkürler.Keyifli okumalar!
Ayın yazarı:
- Thomas Bernhard: 23 puan (3 destek*2+17 oy)
- James Baldwin: 22 puan (4 destek*2+14 oy)
- Romain Gary (Emile Ajar): 16 puan (2 destek*2+12 oy)
Türk klasikleri:
- Aylaklar - Melih Cevdet Anday: 23 puan (2 destek*2+19 oy)
- Binboğalar Efsanesi - Yaşar Kemal: 21 puan (3 destek*2+15 oy)
- Beyaz Kale - Orhan Pamuk: 18 puan (2 destek*2+14 oy)
Eski klasikler:
- Toprak - Émile Zola: 20 puan (1 destek*2+18 oy)
- Gulliver'in Gezileri - Jonathan Swift: 19 puan (1 destek*2+17 oy)
- Aeneis - Virgil: 17 puan (2 destek*2+13 oy)
Modern Klasikler
- Pedro Páramo - Juan Rulfo: 17 puan (2 destek*2+13 oy)
- Günlükler 1935-1959 - Albert Camus: 16 puan (2 destek*2+12 oy)
- Stiller - Max Frisch: 14 puan (1 destek*2+12 oy)
- Cuma ya da Pasifik Arafı - Michel Tournier: 11 puan (1 destek*2+9 oy)
Kitabı dün gece fazla mesai yaparak bitirdim. Çok etkileyici bir hikaye anlatmış Szabo. Yine grupla birlikte okuduğum Iza'nın Şarkısı'na kıyasla daha çok beğendiğim bir okuma oldu.Kitabın ikinci kısmındaki (Anılar ve Epizodlar) bazı bölüm başlıkları Macaristan tarihi açısından önemli zamanlara denk geliyor. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra kısa bir süre cumhuriyet olan ülke 1920'den sonra monarşiyle yönetiliyor ve İkinci Dünya Savaşı'nda da Almanya'nın yanında yer alıyor. Savaşın kaybını takiben 1946'da monarşi sona eriyor ve (view spoiler) 1949'da, Doğu Bloku'nun bir parçası olacak, Macaristan Halk Cumhuriyeti kuruluyor. 1956'da SSCB'den kopma yönünde bir girişim olsa da Sovyetler tarafından bastırılıyor ve 1989'a kadar devam eden Gulaş Komünizm dönemi yaşanıyor. Anladığım kadarıyla diğer bazı Doğu Bloku ülkelerine göre dışa, daha doğrusu Batıya, daha açık bir ülke oluyor Macaristan bu dönemde. 1968 yılında yaşanan Prag Baharı'nın Macaristan'da bir yansıması var mı bilmiyorum.
Szabo'nun anlattığı bu üç ailenin üyeleri bu dönemlerden farklı şekillerde etkilenmişler. Bir gün kahramanken bir sonraki gün hain ilan edilmek gibi durumlarla karşılaşmışlar.
(view spoiler)
Kitapta (sosyal medyada paylaşılabilecek :) çok etkileyici cümleler var ama yazarın aforizmaların peşinde olmadığını düşünüyorum, sade bir anlatım var. Birinci ve üçüncü şahıs ağzından anlatmayı seçmesi de bence kitabı ruhuna uygun düşmüş.
Plainzt'in belirttiği hususlara katılıyorum. Metin çeviriden sonra iyi bir düzeltiden geçmemiş gibi görünüyor. Sadece virgüller değil noktalı virgüller de çok cömertçe ve bence yer yer yanlış kullanılmış. "Annem hep kavga ederdi; bağırırdı; kurnazca fikir yürütürdü; entrikalar çevirirdi; birini elde etmeye çalışırdı; ama bu kez bir şeyi deklare ediyordu: ..."
Ayrıca çeviride de sorunlar olabilir. Çokça paylaşılan şu etkileyici cümleler mesela: "Ve unutulmasın ki, ölüler ve hayatta olanlar arasındaki fark da sadece nicelikseldir ve bunun da fazla bir önemi yoktur. Her insanın ömrü boyunca payına, ölürken çığlığında ismini haykırabileceği sadece bir kişi düşer." Ölüm çığlığı mı demek istemiş acaba? İkinci cümle hem girişte hem de kitabın sonunda yer alıyor. Kitabın sonunda birazcık farklı ve bence daha doğru bir şekilde çevrilmiş: "Her insanın ömrü boyunca payına, ölürken ismini haykırabileceği sadece bir kişi düşer".
2018 PEN Çeviri Ödülü alan İngilizce çevirisinde (Katalin Street) ise biraz farklı bu cümleler: "They had discovered too that the difference between the living and the dead is merely qualitative; that it doesn’t count for much. And they had learned that in everyone’s life there is only one person whose name can be cried out in the moment of death."
Elim değmişken Macarca orijinaline de baktım :) "Ve unutulmasın ki" gibi bir ifade yok DeepL çevirisinde. YKY'nin çevirmeni biraz daha etkileyici hale mi getirmeye çalışmış anlamadım. ("Akkor már azt is tudták, hogy holtak és élők közt csak kvalitatív a különbség, nem sokat számít, és azt is, hogy minden embernek csak egy olyan valaki jut az életben, akinek a nevét elkiálthatja a halál pillanatában.")
(İngilizce tercümede karakterlerin isimlerinin nasıl okunması gerektiği de belirtilmiş, Elekes Elekeş diye okunuyormuş mesela Temes de Temeş. Bu detaylar da verilebilirdi belki.)
Özetle, YKY'nin bu metni tekrar gözden geçirerek yeniden basması gerekir bence, ayıplı ürün almış gibi hissediyorum 😊
Mekanlar'dan Anılar ve Epizodlar'a geçtim. Genel olarak iyi bir okuma oluyor. Ancak bu cümleyi şöyle yazsak daha iyi olurdu dediğim yerler oldu. Çevirmen Szabo gibi mi söylemek istemiş yoksa düzeltiden kaynaklanan bir durum mu bilemedim.
Kitabı okumaya az önce başladım. Yorumlar beklentimi artırdı biraz. Giriş kısmının okuduğum en etkileyici girişlerden biri olduğunu da söylemem lazım.
Kendi iyi ve kötülerimi daha sonra yazmayı planlıyorum. Ancak grup okumalarının ve oyunlarının okuma maceralarınıza küçük de olsa bir şeyler eklediğini ve keyif kattığını görmenin harika olduğunu söylemeden geçemeyeceğim :) Katkılarınız için hepinize teşekkürler.
Bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2024'teki okuma yolculuğumuza dönüp bakmanın vakti geldi. Bu yılı üç soruda değerlendirelim dedik:- 2024’te hangi kitaplar sizi etkiledi? Hangileri beklentilerinizi karşılamadı ya da sizi hayal kırıklığına uğrattı?
- Bu yıl "iyi ki tanışmışım" dediğiniz yazarlar oldu mu? Sizi en çok etkileyen yazarlar hangileriydi? Hangi yazarlar düşündüğünüz gibi çıkmadı?
- Grup okumalarından en çok keyif aldığınız kitaplar ve yazarlar hangileri oldu? Hangi eserler ve tartışmalar hafızanızda yer etti?
Ayrıca, bunların dışında paylaşmak istediğiniz düşünceleriniz ya da eklemek istediğiniz başka noktalar varsa lütfen belirtmekten çekinmeyin.
Cevaplarınızı merakla bekliyoruz! 😊📚
Öneriler ve destekler için çok teşekkürler. Aşağıdaki üç yazar oylamaya gidiyor.- Romain Gary (Emile Ajar) (2)
- James Baldwin (4)
- Thomas Bernhard (3)
Rekabet kızışıyor :)- Romain Gary (Emile Ajar) (2)
- James Baldwin (4)
- Julio Cortázar
- Thomas Bernhard (3)
- Erich Maria Remarque
