Özgür’s
Comments
(group member since Mar 15, 2018)
Özgür’s
comments
from the Oldtimer - Klasik Okuma Grubu group.
Showing 1-20 of 4,052
Biraz yoğunluk nedeniyle uyumadan hemen önce okuyabiliyorum bu aralar. Uyku açıcı diyebileceğim bir kitap değil maalesef :)ozoz'un belirttiği husus Yaşamak'ta da vardı sanırım, ne kadar trajik olursa olsun Yu Hua'nın anlatımında ton fazla değişmiyor. Yaşamak'ta olan hemen her şey "böyle olacağını nereden bilebilirdi" ile yorumlanıyordu. Bu kitapta da aynı tarzda bir anlatım var.
Biraz yoğunluk dolayısıyla cevap verme fırsatımız olmadı henüz ama gelen yorum ve önerileri keyifle takip ediyoruz. Katkılarınız, önerileriniz ve tabi güzel sözleriniz için çok teşekkür ederiz. İlk fırsatta şöyle bir derleyip torlayıp sizlerle paylaşacağız. Bu arada belki yeni yorumlar da eklenir.
Okumaya başladım ben de. Yu Hua'yı sevenler kadar sevmeyenler de var, ben sevenlerin tarafındayım. Yaşamak'ı keyifle okumuştum. Bu kitap da öyle başladı.Yu Hua'nın basit bir anlatım tarzı var. On Sözcükte Çin'de bundan biraz bahsediyor: "İlkokul ve ortaokul eğitimimi Kültür Devrimi'nin on yılı boyunca tamamladım. Bu, büyürken zengin bir deneyim kazanmamı sağladı, ancak aynı zamanda düzgün bir eğitim almamı da engelledi. Lisedeyken, dersin başlangıcını belirten zili, dersin bittiğini belirten ziliyle karıştırır ve ders bittikten hemen sonra sınıfa girerdim. O zamanlar, kendi yazılarımda yeterince işime yarayan sınırlı sayıda Çince karakter biliyordum. Yıllar sonra, Çinli eleştirmenler benim sade anlatım dilimi oybirliğiyle övdüklerinde, gülerek şöyle dedim: 'Çünkü çok fazla karakter bilmiyorum.'
Eserim İngilizceye çevrildiğinde, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bir edebiyat profesörü bana stilimin Hemingway’i hatırlattığını söyledi, bu da bana şakamı tekrar yapma fırsatı verdi. 'Onun da pek fazla kelime bilgisi olmamış olmalı,' dedim.
Şaka yapıyordum ama bunda bir parça gerçeklik de vardı. Hayat genellikle böyledir: Bir avantajla başlayıp zamanla kendinizi köşeye sıkıştırabilirsiniz ya da bazen bir dezavantajla başlayıp bunun sizi çok ileriye götürdüğünü fark edebilirsiniz. Ya da Mao'nun dediği gibi, 'İyi şeyler kötüye, kötü şeyler iyiye dönüşebilir.' Belki Hemingway ve ben, kötü şeylerin iyiye dönüşmesi modeline uyuyoruz." (İngilizce çeviriden DeepL çevirisi)
Az çok demeyelim ekleyelim :)Yıl sonuna az kaldı, bakalım hedefe ne kadar yaklaşacağız. En azından geçen yılın altında kalmayalım.
Han Kang - Veda Etmiyorum 264 sayfa ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️ (klasik sayılır mı bilmiyorum ama Nobel aldı sonuçta :)
Carlo Collodi - Pinokyo
200 sayfa
Şahmerdan - Sait Faik Abasıyanık
141 sayfa ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Haruki Murakami - Zemberekkuşu'nun Güncesi
744 sayfa ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Grup toplamı: 38.108 sayfa
Zemberekkuşu'nun Güncesi bitti. Yer yer “fazla mı uzun yazmış” diye düşündüğüm oldu ama sonuçta “vay be” diyerek bitirdim :) Kitapta birçok karaktere, onların geçmişlerine ve Japon tarihinin karanlık dönemlerine yer veriyor. Hem büyülü gerçekçilik var, hem de psikolojik çözümlemeye açık karakterler. Basit bir okur olarak benim için çok etkileyici bir deneyim oldu.(view spoiler)
Güzel yorumlar için çok teşekkürler. Intellecta ile birlikte grubu aktif tutmak için devamlı yeni bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Başladığımız andan itibaren de bir düzen içinde götürmek istedik. Grup için harcadığımız zaman ve emek belki fazla görünmeyebilir ama yoğun olduğumuz zamanlarda bile taviz vermeden sürdürmeye çalıştık. Dolayısıyla gelen güzel mesajlar sevindirici.Gelen yorum ve önerileri takip ediyoruz. Başlığa yazılanları ileride derleyip toparlamaya çalışırız.
Sevgili Oldtimer Klasik Okuma Grubu Üyeleri,Nisan 2018'den bu yana birlikte 200'den fazla klasik eser okuduk, 40'tan fazla yazarı ayın yazarı olarak tartıştık. Bu yolculukta sizlerle olmak bizim için büyük bir keyifti. Ancak son dönemde grubumuzun nabzının yavaşladığını fark ettik ve sizlerle bu konuda konuşmak istedik.
Kitap önerisi sayısı önemli oranda azaldı. Okumalarımızı mümkün olduğu kadar katılımcı bir şekilde seçmeye çalışıyoruz ama oylamalara katılım oldukça düşük (1800 üyeden yaklaşık 50 kişi). Seçilen kitapları kaç kişinin okuduğunu bilmiyoruz. Tartışmalara yorum bırakan kişi sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor maalesef. Bazen bir kitabı/yazarı öneren veya destekleyen üyelerimiz bile tartışmalara katılmıyor. Tüm bunlar moderatör ekibi olarak motivasyonumuzu yitirmemize neden oluyor.
Geldiğimiz noktada sizden dürüst geri bildirimlerinizi bekliyoruz: Bu gruba hâlâ değer veriyor musunuz? Eğer sadece okuma listesi olarak takip ediyorsanız, bu da değerli ama bunu bilmek isteriz. Katılımınızı engelleyen nedir, kitap seçimleri mi, süre mi, platform mu (Goodreads), başka bir şey mi? Bu gruptan ne bekliyorsunuz, nasıl bir format daha işe yarar sizce? Farklı bir platformda daha aktif olur musunuz?
7 yıldır bu grubu canlı tutmaya çalıştık. Artık sizlerle birlikte, önümüzdeki dönem için en sağlıklı kararı almak istiyoruz. Gelen her öneriyi uygulayabileceğimizin garantisini veremeyeceğimizi tahmin edersiniz, sonuçta bu bir gönüllülük işi ve bizim de kapasitemiz sınırlı. Ama fikirlerinizi ve görüşlerinizi duymak, doğru kararı almamıza yardımcı olacak. 15 Kasım tarihine kadar bu başlığa görüş ve önerilerinizi bekliyoruz.
Katkılarınız için peşinen teşekkür ederiz.
Ömer wrote: "Nobel zamanı da geldi. Bakalım bu sene Murakami’nin senesi olacak mı?"Bu sene de olmadı, gelecek sonbahara kaldı ümitlerimiz :)
Murakami çok okuduğum yazarlardan biri değil. Romanlarından sadece İmkansızın Şarkısı ve Yaban Koyununun İzinde'yi okuudm diye hatırlıyorum. İkisini de beğendiğimi hatırlıyorum ama aklımda çok şey kalmamış. Türkçeye garip bir tercihle Koşmasaydım Yazamazdım başlığıyla çevrilen kitabını ise çok beğendim. Bir şeyler yazan herkese tavsiye ederim.
Zemberekkuşu'nun Güncesi'ne başladım geçen gün. Henüz daha başlarındayım ama roman gibi roman okuduğumu hissediyorum. Karakterleri tanıtıyor teker teker, arkaplanı oluşturuyor. Merakla bekliyorum gelecek sayfaları.
Yasemin wrote: "Merhabalar,Bir yanlışlık yoksa Ülkeler Oyununu bitirdim.
Sıra tombalada :)
Herkese iyi okumalar
2025
A: Arjantin- Jorge Luis Borges
B: Birleşik Krallık- Graham Swift
C/Ç: Cumhuri-ye İslâmi-ye ..."
Tebrikler Yasemin 👏
Zeynep T. wrote: "Özgür wrote: "Borges ayları bitti ama Ficciones hala elimde. Görüşüm değişmedi. Bazı yerlerde ismi geçen kişileri, yerleri, olayları bilmediğim için bırakayım diyorum sonra bir and..."Korsan çeviri işi aklıma yattı :) Yorumun üzerine kitabın sonuna baktım hemen ama herhangi bir not veya açıklama yok maalesef. Kitaptaki dipnotların hemen hepsi de yazara ait zaten. Hikaye başlarındaki alıntılar haricinde çevirmen/editör notu yok sanırım. Belki ben fazla şey beklediğim için büyütüyorum bu tarz eksiklikleri veya problemleri. Bir kitabı, yazarı didikleyerek okumaya karşı olanlar da vardır muhtemelen. Ama Borges, De Assis, hatta Bulgakov gibi yazarları metinde neden bahsettiğini anlayarak okumak isteyenler için de alternatifler olmalı bence.
Borges ayları bitti ama Ficciones hala elimde. Görüşüm değişmedi. Bazı yerlerde ismi geçen kişileri, yerleri, olayları bilmediğim için bırakayım diyorum sonra bir anda hikayenin içine girmeye ve keyif almaya başlıyorum. Belki eserlerini ara vererek, neden bahsediyor diye araştırarak okumak daha faydalı olabilir. Can'ın Aralık 2024 basımını okuyorum. Can'daki ilk basımı imiş kitabın. Genelde iyi bir çeviri gibi ama arada metinde hatalar var. Umarım sonraki baskılar gözden geçirilir. Belki bir gün dipnotlu, açıklamalı bir baskısını da yaparlar.
ASİ wrote: "Uzak doğu edebiyatı hak ettiği değeri görmeli...Bence batı edebiyatı kadar sağlam...Alacağız artık bir Murakami kitabı daha...Teşekkürler..."Uzakdoğu edebiyatı uzmanı değilim ama son yıllarda Japonya, Çin ve Güney Kore'den hem klasikleşmiş yazarları hem de yeni isimleri çok keyifle okuyorum. Kang'ın Nobel almasına çok sevindim. Uzakdoğudan kadın yazarların ismini daha çok duyacakmışız gibi geliyor gelecek yıllarda. İyi ki bu kitaplar hemen tercüme ediliyor dilimize.
Zeynep wrote: "O dönemde de Sait Faik ile kesişmiş yolları - benim üstteki yorumuma bakarak :)"Ne güzel bir tesadüf olmuş :)
Çin edebiyatının önde gelen isimlerinden Yu Hua'nın eseri Kanını Satan Adam'a ilişkin yorumlarınızı bu başlıkta paylaşabilirsiniz.
Laurence Sterne'in Bloom'un klasikleri arasındaki eseri Tristram Shandy Beyefendi'nin Hayatı ve Görüşleri'ne ilişkin görüşlerinizi bu başlıkta paylaşabilirsiniz.
Sait Faik Abasıyanık'ın Havuz Başı başlıklı kitabına ilişkin yorumlarınızı bu başlıkta paylaşabilirsiniz.
Ekim-Aralık okumaları belli oldu. Ayın yazarı Haruki Murakami oldu. Seçilen kitaplar ise şöyle: Havuz Başı, Tristram Shandy Beyefendi'nin Hayatı ve Görüşleri ve Kanını Satan Adam. Detaylar aşağıda. Kitapların seçilmesine katkı veren herkese çok teşekkürler.Keyifli okumalar!
Ayın yazarı:
- Haruki Murakami: 18 puan (0 destek*2+18 oy)
- Ahmed Midhat Efendi: 15 puan (1 destek*2+13 oy)
- Rainer Maria Rilke: 15 puan (1 destek*2+13 oy)
- Haldun Taner: 11 puan (1 destek*2+9 oy)
Türk klasikleri:
- Havuz Başı - Sait Faik Abasıyanık: 19 puan (2 destek*2+15 oy)
- Direğin Tepesinde Bir Adam - Zeyyat Selimoğlu: 17 puan (0 destek*2+17 oy)
- Hınç - Mahmut Yesari:12 puan (1 destek*2+10 oy)
Eski klasikler:
- Tristram Shandy Beyefendi'nin Hayatı ve Görüşleri - Laurence Sterne: 23 puan (5 destek*2+13 oy)
- Gurur ve Önyargı - Jane Austen: 21 puan (1 destek*2+19 oy)
- Yitirilen Cennet - John Milton: 17 puan (1 destek*2+15 oy)
Modern Klasikler
- Kanını Satan Adam - Yu Hua: 24 puan (4 destek*2+16 oy)
- Yaşam ve Yazgı - Vasily Grossman: 17 puan (3 destek*2+11 oy)
- Albertine Kayıp - Marcel Proust: 10 puan (0 destek*2+10 oy)
- Sonsuz Topraklar - Jorge Amado: 7 puan (1 destek*2+5 oy)
- Özgür İnsanlar - Halldór Laxness: 6 puan (0 destek*2+6 oy)
