What do you think?
Rate this book
Fena Bir Gece
HALİD ZİYA UŞAKLIGİL, 1865’te İstanbul’da doğdu. Aslen Uşaklı olan ailesi daha sonra İzmir’e yerleşmiştir. 1878’de İstanbul’dan İzmir’e taşınan Halid Ziya, bu şehirde eğitimine devam etmiş, Fransızca ve İtalyanca öğrenmiştir. Bir yandan Türkçe edebiyatta kendini geliştirirken bir yandan da Fransızcadan yaptığı çevirileri yayımlatma fırsatı buldu. Kitap olarak yayımlanan ilk çevirisi Jean Racine’in Le Thébaide adlı eseridir. Bir şiiri Muallim Naci’den sert bir eleştiri alınca şiirden uzaklaştı ve nesre yoğunlaştı. 1884’te İzmir’de arkadaşlarıyla Nevruz gazetesini çıkardı. Bir süre İstanbul’da yaşadıktan sonra tekrar İzmir’e dönüp Hizmet ve Ahenk gazetelerini kurdu. Sefile romanı ilk sayıdan itibaren Hizmet’te yayımlandı. Sefile’yi Nemide izledi. 1893’te tekrar İstanbul’a yerleşen Halid Ziya, 1896’da Mai ve Siyah’ın tefrikasıyla Servet-i Fünun’a katıldı. Ardından Aşk-ı Memnu geldi. Kırık Hayatlar’ın tefrikası bitmemişken istibdat idaresinin baskılarına dayanamayarak yazmayı bıraktı. 1908’e kadar ara verdiği yazı hayatına Sabah’ın başyazarı olarak döndü ve bu gazetede Nesl-i Ahir’in tefrikasına başladı. V. Mehmed’in tahta çıkmasından sonra İttihat ve Terakki idaresi tarafından mabeyin başkâtipliğine atandı. Bu göreve dört yıl devam etti. 1915’te Almanya’ya gönderildi. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1906’dan beri yaşadığı Yeşilköy’deki köşküne çekildi ve eski eserlerinin dilini sadeleştirerek yeni baskılarını hazırlamaya başladı. 1937’de oğlu Vedat’ın intiharıyla büyük bir yıkım yaşadı. 1945 yılında Yeşilköy’de öldü.
56 pages, Paperback
Published January 19, 2021
1 person is currently reading
53 people want to read
About the author
Halid Ziya Uşaklıgil
70 books134 followersAltmış yıllık yazı hayatında şiir dışında pek çok eser kaleme alan Halid Ziya modern Türk edebiyatına romanları ve hikâyeleriyle damgasını vurmuş bir yazardır. Türk romanının büyük ustası olarak kabul edilir.
Edebiyata Fransızcadan ve İngilizceden bâzı küçük hikâyeler çevirmekle girmişti. Çeşitli konularda yazı ve makalelerin ardından nesir niteliğinde şiirler yazmış, bu ürünlerine “mensur şiirler” adını vermişti. Bu hazırlıklardan sonra ilk roman denemelerini yaptı.
1886-1908 yılları arasında sekiz roman kaleme alan yazar, bu türdeki ilk eserlerini Fransız realistleri ve natüralistlerinden etkilenerek yazdı. Acemilik dönemi ürünü olan ilk romanlarından sonra Ferdi ve Şürekâsı ile olgunluk dönemine girdi ve ardından Servet-i Fünûn'un edebî beyannâmesi olan Mâi ve Siyah’ı kaleme aldı.[3] Romanlarında olaya dayanan anlatım yerine kahramanların iç dünyasını sanatkârane üslûpla tahlile dayanan yeni bir anlayış benimsenmiştir.[3] Eserlerinde toplumsal mesaj verme endişesi taşımaz. Romanı, insanın iç dünyasına ait bir tür olarak görmüştür.[4]
Hikâye türünün de Türk edebiyatındaki ilk gerçek temsilcisi olarak kabul edilir.[5] Hikâyeleri, romanlarına oranla daha doğal ve yerlidir.
Roman ve hikâyeleri dışındaki en önemli eserleri anılarıdır. Türk edebiyatında anı türünde en çok eser vermiş yazarlardandır
Edebiyata Fransızcadan ve İngilizceden bâzı küçük hikâyeler çevirmekle girmişti. Çeşitli konularda yazı ve makalelerin ardından nesir niteliğinde şiirler yazmış, bu ürünlerine “mensur şiirler” adını vermişti. Bu hazırlıklardan sonra ilk roman denemelerini yaptı.
1886-1908 yılları arasında sekiz roman kaleme alan yazar, bu türdeki ilk eserlerini Fransız realistleri ve natüralistlerinden etkilenerek yazdı. Acemilik dönemi ürünü olan ilk romanlarından sonra Ferdi ve Şürekâsı ile olgunluk dönemine girdi ve ardından Servet-i Fünûn'un edebî beyannâmesi olan Mâi ve Siyah’ı kaleme aldı.[3] Romanlarında olaya dayanan anlatım yerine kahramanların iç dünyasını sanatkârane üslûpla tahlile dayanan yeni bir anlayış benimsenmiştir.[3] Eserlerinde toplumsal mesaj verme endişesi taşımaz. Romanı, insanın iç dünyasına ait bir tür olarak görmüştür.[4]
Hikâye türünün de Türk edebiyatındaki ilk gerçek temsilcisi olarak kabul edilir.[5] Hikâyeleri, romanlarına oranla daha doğal ve yerlidir.
Roman ve hikâyeleri dışındaki en önemli eserleri anılarıdır. Türk edebiyatında anı türünde en çok eser vermiş yazarlardandır
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 13 of 13 reviews
November 26, 2022
Halit Ziya, iğrenç insanları ve onların köhne, rezil düşüncelerini, hayallerini yazmaya ant içmiş diye yorumladım. "Fena Bir Gece" okuma zevki açısından keyifli, gotik sayılabilecek kısacık, akıcı bir öyküydü. Ancak ilk dört hikayede ruhsal bulantılarım mide kramplarına dönüştü. Hikayedeki kurgusal ancak toplumdaki gerçek kişilerin yansımaları olan o karakterlere tiksinti duydum. Çoğu söylemden, ifadeden,durumun betimleme şeklinden aşırı rahatsızlık duydum. Bunun sebebinin de garabet hatta hastalıklı olarak adlandırılan çoğu şeyin o dönem için bir norm, alalade bir durum olarak algılanmasından çok rahatsız oldum. Hiç okumamış olmayı dilerdim. Yine de teknik olarak edebiyat tarihi açısından iyi ki okumuşum diyorum.
January 26, 2023
Erkekler kapatılsın ya
January 4, 2023
I do not feel like I was able to understand the writer because every story was so different but each of them have one common thing: blondie young girls with blue eyes and some thoughts about them droven me crazy
November 18, 2023
rahatsız edici.
February 21, 2021
3. hikaye "kırda aşk" cidden berbattı özellikle finali ama diğerleri güzeldi.
July 8, 2023
okudugum her hikayede erkeklerden bi daha nefret ettim
July 27, 2024
Uzun zamandır okuma alışkanlığım konusunda zorluk yaşadığım için normal bir kitap okumak bile benim için zor bir iş haline gelmişken 1-2 yıldır üstünde okumalar yaptığım Lacivert Klasikler serisi tabii ki de elimi sürmediğim bir seri haline gelmişti. Yakın zamanda okuma alışkanlıklarıma geri dönmüş biri olarak ay bitmeden de en azından elimde kalmış bu serideki kitaplardan bir kaç tane bitirsem benim için kar olur, düşüncesi ile reading slumptan çıktığım an yine soluğu bu seride aldım ve edebiyatımızın ünlü yazarı Halid Ziya Uşaklıgil'den çıkan öykülerin derlemesi olan üç tane kitaptan(bu seride çıkan) elime ilk gelen Fena Bir Gece ile okuma serüvenime devam etme kararı aldım. Yanlış saymadıysam Lacivert Klasikler'den okuduğum 33. kitap olan bu kitap aynı zamanda benim Halit Ziya'dan da okuduğum ilk kitap daha doğrusu ilk öyküler oldu.
Fena Bir Gece adlı bu öykü derlemesi yazarın beş adet öyküsünü içeriyor. Çoğumuzun Aşk-ı Memnu ile tanıdığı Halid Ziya ile ben bu öyküler ile tanışmış oldum. Kendisini biliyordum tabii, kalemiyle tanışmış olmayı kast ediyorum. Bu öykülerden ilki olan Evliliğe Düşman öyküsünde evlilik mantığını pek benimsememiş orta yaşlı bir adam ile hikayeyi anlatan kişi arasındaki evliliğin gerekli olup-olmadığı tartışmasını anlatan ve bunun dayandırıldığı bir kaç olayı okuyoruz. Evliliğe karşı olan adamın bazı fikirleri yer yer mantıklı gelse de genel anlamda beni tatmin etmeyen bir öykü oldu. İkinci öykü olan Kara Haber ise uzaktaki eşinden gelen telgrafı, onun ölüm haberi olarak düşünüp ona bazı içsel itiraflarını döken bir adamın öyküsü, sonu beni şaşırtmadı çünkü tahmin ediyordum ve hikayenin gidişatı da benim için yeterli değildi. Kırda Aşk adlı üçüncü öykü nispeten diğerlerinden daha iyi sayılsa da yine ortalamayı pek de geçemeyen bir öyküydü bence. İki tane delikanlı birbirlerine komşudurlar ve mahallelerinde her gün aynı saatte geçip onlara kur yapan genç bir kıza aynı anda aşık olurlar. Bu iki delikanlının arasına giren bu kızla olan münasebetlerini anlatan bu eser zamanı için bile bence oldukça klişe. Bu dönemde okuyunca tabii ki daha da klişe. Günlükten Alıntı adlı öyküyü sanırım iki defa okudum. Başta tam olarak anlamamış olsam da bir doktorun günlüğünden alınan bir hatırayı anlatıyor. Genç bir komşu kızına aşık olan ressam, bu doktora gelerek ondan akıl alıyor. Genç kıza aşık oluyor fakat onda gördüğü bir kusur yüzünden dünyası başına yıkılıyor ve psikolojisi bozuluyor. Yer yer rahatsız edici bir içeriği olduğu için benim hiç hoşuma gitmeyen bir öykü oldu. Son öykü olan ve kitaba da adını veren Fena Bir Gece adlı öykü ise bence potansiyeli olan fakat harcanmış olan bir öyküydü. Zengin sayılabilecek bir yaşantısı olan karakterimiz, annesinin son anlarında evdeki atmosferden bıkmış bir şekilde uzaklaşıp şehre dönüyor. Bıraktığı malikaneye geri dönen karakterimiz hiçbir şeyi bıraktığı gibi bulamayınca şaşırıyor. Biz de bu arada onun yaşadığı tedirginliğe tanıklık ediyoruz. Anlatım ve atmosferi gotik bir tarzda bile sayılabilir ama hikayenin vermek istediği mesaj ve bağlandığı yer çok boş geldi bana. Bu yüzden potansiyeli olup kullanılamamış bir öykü olarak bakıyorum bu esere. Bu yüzden bu öyküyü de çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim.
Açıkçası Aşk-ı Memnu gibi gönüllerde taht kurmuş bir eserin yazarı olan Reşat Nuri'den benim beklentim daha yüksekti, ilk bu kitabındaki öykülerle başlamış olarak hayal kırıklığına uğramış olduğumu söylemek istiyorum. Zira bu kitabı oluşturan beş öyküden beşi de beni tatmin etmedi. Kadın-erkek ilişkileri veya genel anlamda insan ilişkilerini çok fazla dile getiren yazar bu beş öyküde de vermek istediği mesajı ya da genel anlamda anlatımını çok iyi aktaramamış gibi geldi bana çünkü okuduğum hiçbir öykü beni ne edebi olarak ne de realizm anlamında etkilemedi. Ben de genel anlamda değerlendirince, özellikle de Reşat Nuri'den okuduğum ilk öyküler olunca bu durumun üstüne gitmek istesem de çok da fazla tatmin olmadığımı söylemek istiyorum. Belki de yazarın öykücülüğü hali hazırda çok iyi değildir, bilmiyorum ama ben bu kitaptaki öykülerle başlamış biri olarak bu kitaptaki öyküleri değerlendirirsem tatmin olmadığımı söylemek istiyorum. Edebiyatımızın efsanevi yazarlarından birini bu öykülerle tanımak benim için de sürpriz oldu ama yine de diğer öykülerine de şans vereceğim. Yani anlatımı ve dillini beğendim, tabii bu öyküler günümüz Türkçe'sine göre de sadeleştirilmiş ama yine de oldukça verimli okumalarım oldu. Ama öykülerdeki olay örgüsünü, verilmek istenen mesajları, o sona bağlayışı falan gerçekten zayıf buldum. Beklentim de Aşk-ı Memnu gibi eserlerden dolayı ortalama üstüydü, bu yüzden de beklediğimi alamadım öykülerden. Bilmiyorum belki de benim beklentimden dolayıdır ama bende bıraktığı hissiyatı mecburen değerlendirmem gerekiyor. O da iyi sayılmaz.
Bu seriden çıkan iki öykü derlemesi daha var yazarın. Bilmiyorum, belki o kitaplardaki öyküleri çok daha iyidir. Ben bu öyküleri kendi içlerinde değerlendirdiğimde ortalama altı şeklinde genel bir puan veriyorum. Bu da 5 üzerinden en fazla 2.5 gibi bir puana tekabül ediyor. Bundan sonra diğer öykülerini de okuyup bir kaç günlük bir Reşat Nuri maratonu yapmayı planlıyorum. Umarım öbür kitaplarındaki öyküler çok daha iyidir yazarın.
Fena Bir Gece adlı bu öykü derlemesi yazarın beş adet öyküsünü içeriyor. Çoğumuzun Aşk-ı Memnu ile tanıdığı Halid Ziya ile ben bu öyküler ile tanışmış oldum. Kendisini biliyordum tabii, kalemiyle tanışmış olmayı kast ediyorum. Bu öykülerden ilki olan Evliliğe Düşman öyküsünde evlilik mantığını pek benimsememiş orta yaşlı bir adam ile hikayeyi anlatan kişi arasındaki evliliğin gerekli olup-olmadığı tartışmasını anlatan ve bunun dayandırıldığı bir kaç olayı okuyoruz. Evliliğe karşı olan adamın bazı fikirleri yer yer mantıklı gelse de genel anlamda beni tatmin etmeyen bir öykü oldu. İkinci öykü olan Kara Haber ise uzaktaki eşinden gelen telgrafı, onun ölüm haberi olarak düşünüp ona bazı içsel itiraflarını döken bir adamın öyküsü, sonu beni şaşırtmadı çünkü tahmin ediyordum ve hikayenin gidişatı da benim için yeterli değildi. Kırda Aşk adlı üçüncü öykü nispeten diğerlerinden daha iyi sayılsa da yine ortalamayı pek de geçemeyen bir öyküydü bence. İki tane delikanlı birbirlerine komşudurlar ve mahallelerinde her gün aynı saatte geçip onlara kur yapan genç bir kıza aynı anda aşık olurlar. Bu iki delikanlının arasına giren bu kızla olan münasebetlerini anlatan bu eser zamanı için bile bence oldukça klişe. Bu dönemde okuyunca tabii ki daha da klişe. Günlükten Alıntı adlı öyküyü sanırım iki defa okudum. Başta tam olarak anlamamış olsam da bir doktorun günlüğünden alınan bir hatırayı anlatıyor. Genç bir komşu kızına aşık olan ressam, bu doktora gelerek ondan akıl alıyor. Genç kıza aşık oluyor fakat onda gördüğü bir kusur yüzünden dünyası başına yıkılıyor ve psikolojisi bozuluyor. Yer yer rahatsız edici bir içeriği olduğu için benim hiç hoşuma gitmeyen bir öykü oldu. Son öykü olan ve kitaba da adını veren Fena Bir Gece adlı öykü ise bence potansiyeli olan fakat harcanmış olan bir öyküydü. Zengin sayılabilecek bir yaşantısı olan karakterimiz, annesinin son anlarında evdeki atmosferden bıkmış bir şekilde uzaklaşıp şehre dönüyor. Bıraktığı malikaneye geri dönen karakterimiz hiçbir şeyi bıraktığı gibi bulamayınca şaşırıyor. Biz de bu arada onun yaşadığı tedirginliğe tanıklık ediyoruz. Anlatım ve atmosferi gotik bir tarzda bile sayılabilir ama hikayenin vermek istediği mesaj ve bağlandığı yer çok boş geldi bana. Bu yüzden potansiyeli olup kullanılamamış bir öykü olarak bakıyorum bu esere. Bu yüzden bu öyküyü de çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim.
Açıkçası Aşk-ı Memnu gibi gönüllerde taht kurmuş bir eserin yazarı olan Reşat Nuri'den benim beklentim daha yüksekti, ilk bu kitabındaki öykülerle başlamış olarak hayal kırıklığına uğramış olduğumu söylemek istiyorum. Zira bu kitabı oluşturan beş öyküden beşi de beni tatmin etmedi. Kadın-erkek ilişkileri veya genel anlamda insan ilişkilerini çok fazla dile getiren yazar bu beş öyküde de vermek istediği mesajı ya da genel anlamda anlatımını çok iyi aktaramamış gibi geldi bana çünkü okuduğum hiçbir öykü beni ne edebi olarak ne de realizm anlamında etkilemedi. Ben de genel anlamda değerlendirince, özellikle de Reşat Nuri'den okuduğum ilk öyküler olunca bu durumun üstüne gitmek istesem de çok da fazla tatmin olmadığımı söylemek istiyorum. Belki de yazarın öykücülüğü hali hazırda çok iyi değildir, bilmiyorum ama ben bu kitaptaki öykülerle başlamış biri olarak bu kitaptaki öyküleri değerlendirirsem tatmin olmadığımı söylemek istiyorum. Edebiyatımızın efsanevi yazarlarından birini bu öykülerle tanımak benim için de sürpriz oldu ama yine de diğer öykülerine de şans vereceğim. Yani anlatımı ve dillini beğendim, tabii bu öyküler günümüz Türkçe'sine göre de sadeleştirilmiş ama yine de oldukça verimli okumalarım oldu. Ama öykülerdeki olay örgüsünü, verilmek istenen mesajları, o sona bağlayışı falan gerçekten zayıf buldum. Beklentim de Aşk-ı Memnu gibi eserlerden dolayı ortalama üstüydü, bu yüzden de beklediğimi alamadım öykülerden. Bilmiyorum belki de benim beklentimden dolayıdır ama bende bıraktığı hissiyatı mecburen değerlendirmem gerekiyor. O da iyi sayılmaz.
Bu seriden çıkan iki öykü derlemesi daha var yazarın. Bilmiyorum, belki o kitaplardaki öyküleri çok daha iyidir. Ben bu öyküleri kendi içlerinde değerlendirdiğimde ortalama altı şeklinde genel bir puan veriyorum. Bu da 5 üzerinden en fazla 2.5 gibi bir puana tekabül ediyor. Bundan sonra diğer öykülerini de okuyup bir kaç günlük bir Reşat Nuri maratonu yapmayı planlıyorum. Umarım öbür kitaplarındaki öyküler çok daha iyidir yazarın.
July 20, 2025
2.5/5
Sürekli underage ya da underage gibi olan kızlardan bahsedilmese fena değil.
Kırda Aşk öyküsü de Challengers'ın atasıdır.
Sürekli underage ya da underage gibi olan kızlardan bahsedilmese fena değil.
Kırda Aşk öyküsü de Challengers'ın atasıdır.
June 1, 2022
#cevizyorumluyor #fenabirgece #halidziyauşaklıgil
Merhaba Ceviz'in müritleri. Bu ay da #lacivertklasikler den bir kitap seçtim. İki aydır hayal kırıklığı yaşıyorum bu seriden seçtiklerimde.
İçerisinde 5 adet kısa öykü var.
Evliliğe Düşman: 40 ında dahi evlilik karşıtı düşünceleri olan bir adam 50 sine gelince evlenmek istediğini duyurur ama ilgiyi öyle sever ki 60 ın kadar evlenmek istemediğine karar verir. Kadın erkek qrası farklar hoş olmayacak şekilde yansıtılıyor. Dönemde kadınlar hakkındaki görüşler kötü. 5/5
Kara Haber: 20 yıldır birlikte ılduğu karısının ölüm haberini açmadan karısı hakkı da düşüncelere dalar anlqtıcı. Kadını düşünmekten ziyade kadının kendi gözü dışardalıklarına verdiği tepkiler aklına gelir. Sübyancı ve iğrenç bir adam. Hayalleri kısa sürdü. 4/5
Kırda Aşk: herkesi peşinden koşturan ama hiçkimseye yüz vermeye salimeyi birbirinden hazetmeyen süleyman ve mehmet görürler. Salime mehmeti beğenir ve onla buluşmaya başlar. Ancak istediğin alamayınca araları soğur. Bu sefer süleyman'a şarkı söylemeye başlar ve iki adam kariı karşıya gelirler 5/5
Günlükten Alıntı:sevdiği kızın yarım kulağınna bir çare bulacağını düşünen bir adam bir cerraha gider. 2/5
Fena Bir Gece: uşaklıgil'in nadir tekinsiz öykülerinden. Vapuru kaçıran bir adam büyükbabasının köşküne sığınmak ister ve fırtınalı bir gecede oraya yol alır. 5/5
Sonuç: baya beğendim kitabı. Son hikaye daha uzun olabilirdi. Tavsiye ederim
Merhaba Ceviz'in müritleri. Bu ay da #lacivertklasikler den bir kitap seçtim. İki aydır hayal kırıklığı yaşıyorum bu seriden seçtiklerimde.
İçerisinde 5 adet kısa öykü var.
Evliliğe Düşman: 40 ında dahi evlilik karşıtı düşünceleri olan bir adam 50 sine gelince evlenmek istediğini duyurur ama ilgiyi öyle sever ki 60 ın kadar evlenmek istemediğine karar verir. Kadın erkek qrası farklar hoş olmayacak şekilde yansıtılıyor. Dönemde kadınlar hakkındaki görüşler kötü. 5/5
Kara Haber: 20 yıldır birlikte ılduğu karısının ölüm haberini açmadan karısı hakkı da düşüncelere dalar anlqtıcı. Kadını düşünmekten ziyade kadının kendi gözü dışardalıklarına verdiği tepkiler aklına gelir. Sübyancı ve iğrenç bir adam. Hayalleri kısa sürdü. 4/5
Kırda Aşk: herkesi peşinden koşturan ama hiçkimseye yüz vermeye salimeyi birbirinden hazetmeyen süleyman ve mehmet görürler. Salime mehmeti beğenir ve onla buluşmaya başlar. Ancak istediğin alamayınca araları soğur. Bu sefer süleyman'a şarkı söylemeye başlar ve iki adam kariı karşıya gelirler 5/5
Günlükten Alıntı:sevdiği kızın yarım kulağınna bir çare bulacağını düşünen bir adam bir cerraha gider. 2/5
Fena Bir Gece: uşaklıgil'in nadir tekinsiz öykülerinden. Vapuru kaçıran bir adam büyükbabasının köşküne sığınmak ister ve fırtınalı bir gecede oraya yol alır. 5/5
Sonuç: baya beğendim kitabı. Son hikaye daha uzun olabilirdi. Tavsiye ederim
July 17, 2023
Hikayeler çok kısaydı ve birkaçının kurgusu kötüydü. Ayrıca 16-18 yaşındaki kız çocukları ile 30-50 yaş civarındaki adamların arasında geçen ve o zaman için normal görülen “aşk” hikayelerini okumak benim için rahatsız ediciydi.
December 17, 2022
kısa olmasından mütevellit anlattigi seyi hemen anlamamizi sagliyor ve keyifli bir kitap
March 22, 2023
Ortalama kısa hikayelerle dolu bir kitap. Kısa bir kitap okumak istenildiğinde güzel gider.
March 24, 2023
Begenmedim
Displaying 1 - 13 of 13 reviews