What do you think?
Rate this book
Is Rational Choice Theory All of Social Science?
Advocates of rational choice theory in political science have been perceived by their critics as attempting to establish an intellectual hegemony in contemporary social science, to the detriment of alternative methods of research. The debate has gained a nonacademic audience, hitting the pages of the New York Times and the New Republic. In the academy, the antagonists have expressed their views in books, journal articles, and at professional conferences.
Mark I. Lichbach addresses the question of the place of rational choice theory in the social sciences in general and in political science in particular. He presents a typology of the antagonists as either rationalist, culturalist, or structuralist and offers an insightful examination of the debate. He reveals that the rationalist bid for hegemony and synthesis is rooted in the weaknesses, not the strengths, of rationalist thought. He concludes that the various theoretical camps are unlikely to accept the claimed superiority of the rationalist approach but that this opposition is of value in itself to the social sciences, which requires multiple perspectives to remain healthy.
With its penetrating examination of the assumptions and basic arguments of each of the sides to this debate, this book cuts through the partisan rhetoric and provides an essential roadmap for the future of the discipline.
Mark I. Lichbach is Professor of Government and Politics, University of Maryland.
Mark I. Lichbach addresses the question of the place of rational choice theory in the social sciences in general and in political science in particular. He presents a typology of the antagonists as either rationalist, culturalist, or structuralist and offers an insightful examination of the debate. He reveals that the rationalist bid for hegemony and synthesis is rooted in the weaknesses, not the strengths, of rationalist thought. He concludes that the various theoretical camps are unlikely to accept the claimed superiority of the rationalist approach but that this opposition is of value in itself to the social sciences, which requires multiple perspectives to remain healthy.
With its penetrating examination of the assumptions and basic arguments of each of the sides to this debate, this book cuts through the partisan rhetoric and provides an essential roadmap for the future of the discipline.
Mark I. Lichbach is Professor of Government and Politics, University of Maryland.
336 pages, Paperback
First published January 14, 2003
17 people want to read
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 of 1 review
November 25, 2014
Sosyal bilim felsefesi kitabı. Daha yaygın bilinebilecek bir kitap iken, başlığını "rasyonel seçim"e kilitleyip kenarda kalmış. Özetle rasyonalistler, kültüralistler ve yapısalcılar arasındaki mücadeleyi anlatıyor. Her grubun argümanlarını, yöntemini ele alıyor, zayıflıklarını, birbirlerine getirdikleri eleştirileri aktarıyor. Bunlar arasındaki farkları, sentezleme girişimlerini anlamak isteyenler işin yararlı.
Yaptığı bir başka tartışmayı da ayrıca düşündürücü buldum: Tüm sosyal olguları açıklayacak tek bir teori mümkün mü? Yoksa farklı yaklaşımlar arasındaki bu rekabet arzu edilen, düşünce dünyamızı genişleten bir rol mü oynuyor? Yazar ikincisinden yana tavır alıyor, bense bu iki sorunun birbirini dışlamadığını düşünüyorum. Ne burjuva akademisinin bu üçlü metafiziğine hapsolup, Marksizm-Leninizmi görmezden gelmeye, ne ML olduk diye sosyal bilimlerdeki son gelişmeleri göz ardı etmeye gerek var.
Yazar sınıfsal bir perspektife sahip olmadığı için topu rasyonalistler, kültüralistler ve yapısalcılar arasında çevirip duruyor. Oysa Marksizm bunların hiçbirine sığacak türden değil, ama aynı zamanda hepsi.
Yaptığı bir başka tartışmayı da ayrıca düşündürücü buldum: Tüm sosyal olguları açıklayacak tek bir teori mümkün mü? Yoksa farklı yaklaşımlar arasındaki bu rekabet arzu edilen, düşünce dünyamızı genişleten bir rol mü oynuyor? Yazar ikincisinden yana tavır alıyor, bense bu iki sorunun birbirini dışlamadığını düşünüyorum. Ne burjuva akademisinin bu üçlü metafiziğine hapsolup, Marksizm-Leninizmi görmezden gelmeye, ne ML olduk diye sosyal bilimlerdeki son gelişmeleri göz ardı etmeye gerek var.
Yazar sınıfsal bir perspektife sahip olmadığı için topu rasyonalistler, kültüralistler ve yapısalcılar arasında çevirip duruyor. Oysa Marksizm bunların hiçbirine sığacak türden değil, ama aynı zamanda hepsi.
Displaying 1 of 1 review