178 books
—
11 voters
Goodreads helps you keep track of books you want to read.
Start by marking “Öyle miymiş?” as Want to Read:
Öyle miymiş?
by
Ne yaptık biz sahi burda bunca vakit, dört mevsim, oğul uşak, bez tarak? Ne yapacaksın bir düzen var, ilahî düzen, yaprak düşüyor, güzelim kuşlar huzurda el pençe bekliyor, insan kendisi tokken başkalarının da hep bir şekilde doyurulduğunu sanıyor, yemiştir bir şey diyor, doymuştur, içmiştir, içmez olur mu, yoksa ölür diyor, ama ertesi gün ölü mü diri mi bakmıyor. Aslan
...more
Paperback, 198 pages
Published
March 11th 2016
by İletişim Yayınları
Friend Reviews
To see what your friends thought of this book,
please sign up.
Reader Q&A
To ask other readers questions about
Öyle miymiş?,
please sign up.
Be the first to ask a question about Öyle miymiş?
Community Reviews
Showing 1-30

Start your review of Öyle miymiş?

şule gürbüz’ün coşkuyla ölmek’teki dil/düşünce yoğun öykülerini beğenmiştim. öyle miymiş’te de aynı yoğun, tam anlamıyla usta işi dili buldum ve fakat düşüncenin kurgunun sınırlamalarından kurtulduğunda başkalaştığını, bambaşka mecralara aktığını, zaman zaman koptuğunu, uçtuğunu gördüm adeta. beklentimin altında diyemem klasik kalıpla ama uyarlayarak şunu söyleyebilirim: beklentimin dışında.
ben edebiyattan, kurgu ya da anlatı deneme fark etmez, hiçbir edebiyat eserinden insanın ne olup ne ...more
ben edebiyattan, kurgu ya da anlatı deneme fark etmez, hiçbir edebiyat eserinden insanın ne olup ne ...more

Temaları ve üslubuyla kendine has yazarlarımızdan Şule Gürbüz'ün son kitabı Öyle miymiş sabırla okunacak derinlikte bir eser. Önceki iki kitabı zamanın Farkında ve Coşkuyla Ölmek'i çok sevmiştim. Bu biraz daha farklı, türü de muğlak. Zaman zaman manifesto, zaman zaman bir anı, iç döküş havasında. Keskin bir toplum eleştirisi var. Felsefi, dini referanslar bolca. Özellikle ilk bölüm "Cennet Varken Cinnet Olabilir mi"de. Belki biraz üst perdeden havası eleştirilebilir. Ben en çok "Hayır Demeden
...more

Kibar kelimeler kullanmaya çalışırken bu kitabı nasıl yorumlayabilirim diye uzun uzun düşündüm aslında. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım:
Öncelikle Şule Gürbüz kitabın içindeki metinlerini öylesine didaktizme boğmuştu ki okurken 1 yıllık ara vermiş oldum ve döndüğümde de asla kolay bir okuma olmadı. Elinde koca balyozuyla bildiklerini benim başıma çakmaya epey kararlı bir uslubu var gibiydi.
"Gibiydi" dedim çünkü bir yandan da Şule Hanım hakikâti bulmuş ancak biz kokuşmuş fanilerle ...more
Öncelikle Şule Gürbüz kitabın içindeki metinlerini öylesine didaktizme boğmuştu ki okurken 1 yıllık ara vermiş oldum ve döndüğümde de asla kolay bir okuma olmadı. Elinde koca balyozuyla bildiklerini benim başıma çakmaya epey kararlı bir uslubu var gibiydi.
"Gibiydi" dedim çünkü bir yandan da Şule Hanım hakikâti bulmuş ancak biz kokuşmuş fanilerle ...more

"Öyle miymiş?", okunduğu sırada insanı olduğundan çok daha bilgili, olduğundan çok daha akıllı yapıyor sanki. Kitap bittiğinde ise kendimi olduğumdan daha akılsız, olduğumdan daha cahil buldum.
Günlerdir nasıl bir kitap bu diye düşünüp duruyorum. Bir arkadaşın dediği gibi, kitap gibi kitap. İkinci kez okumak istiyorum şimdi.
Kitabı okurken dehşetten dehşete düştüğümü de söylemek isterim; bir vakitler koca kitapları devirmiş, üstüne aynı konuyla ilgili Macar bir yönetmenin çektiği siyah beyaz bir ...more
Günlerdir nasıl bir kitap bu diye düşünüp duruyorum. Bir arkadaşın dediği gibi, kitap gibi kitap. İkinci kez okumak istiyorum şimdi.
Kitabı okurken dehşetten dehşete düştüğümü de söylemek isterim; bir vakitler koca kitapları devirmiş, üstüne aynı konuyla ilgili Macar bir yönetmenin çektiği siyah beyaz bir ...more

Sule Gurbuz metinlerini cok seviyorum. belki biraz tekrar, uzatma, fazla soru isaretli, daginik bulunabilir ama icinde bulundugum(uz) muglaklik halini, cevaplari bilemez halini, trajik hali oldugu gibi yansitiyor. bunu yaparken bir de cigligimizle, ahmakligimizla, cahilligimizle de dalgasini gecebiliyor. dine bu kadar iceriden bakabilip de bunlari yazabilecek kac kisi var ulkede? ayriyeten; boyle meyvelerle, sebzelerle, ciceklerle, patlicanlarla, eriklerle, hiyarlarla, karpuzlarla, kedilerle,
...more

'Bir ilhammış insanın insana vereceği ancak, sır değil.'
Şule Gürbüz yaşamı da insanı da hassas duyuşuyla yakalıyor.. Aynıların sıkıcılığından sıyırıp alıyor, dil böylesine sınırsız kullanılabilir mi diye hayrete düşürüyor, nükteleriyle düştüğünüz yerden kaldırıp sürüklemeye devam ediyor. Bi' bakıyorsunuz anlattıkları sona ermiş, ama o ilham da kolunuza girmiş sizle yürümeye devam ediyor..
Şule Gürbüz yaşamı da insanı da hassas duyuşuyla yakalıyor.. Aynıların sıkıcılığından sıyırıp alıyor, dil böylesine sınırsız kullanılabilir mi diye hayrete düşürüyor, nükteleriyle düştüğünüz yerden kaldırıp sürüklemeye devam ediyor. Bi' bakıyorsunuz anlattıkları sona ermiş, ama o ilham da kolunuza girmiş sizle yürümeye devam ediyor..

Jan 23, 2017
Emi
added it
Zorlandım okurken, yalan söyleyemeyeceğim. Bitsin diye bekledim, bazan daha bitmedi mi bu bölüm diye ahlandım fakat bazan bazı cümlelerinde de takılıp kalabildim; zaman zaman etkilenerek de okudum, inkâr edemem. Özellikle kitabın ikinci bölümünde ilk gençlik yıllarının bahsi geçerken ilgiyle okuduysam da mesela üçüncü kısmını okurken aynı konunun etrafında dönerek onlarca örnekle çeşitlendirip sanki hiç bitmeyecek bir döngüde o örnekleri sarmalayıp durmasıyla içimi dışıma çıkardığı da çok oldu.
...more

Kitaba, "Hayır Demeden İtiraz" bölümünden başlanmasını öneririm. Kitaplarla kendine ait bir dünya kurma çabası ile okul,aile,çevre,arkadaşlar ile müteşekkil "gerçek yaşam" arasında gezinen büyük olasılıkla yazarımızın kendisi olan bir insanı tanırız bu bölümde. Anlatılanlar biz kitap severlere o kadar yakındır ki. Hangimiz Tolstoy'a inanmadık, Kazancakis ' i sevmedik ; bazen okulları sınıfları yaşayan mezarlıklar olarak görmedik... Ne soracağımız sorulara muhattap bulduk ne de anlaşıldığımızı
...more

Öncelikle Hakan T beyefendiye teşekkür etmek istiyorum. Şule Gürbüz'den Kambur'u okuduğumda ve 'iyi anlaşamadığımda' -çünkü kitaplara 'sevmemek' kelimesini kullanmak istemiyorum-, yorumu ile bu yazarı okumayı bırakmamamı önermişti. Her ne kadar kendisinin yorumda önerdiği iki kitaptan biri olmasa da 'Öyle Miymiş?'; yazara bir şans daha vermemi sağladı.
Bu kitap üç bölümden oluşuyor, herhangi bir olay akışı beklemek yanlış olur fakat yazarın kendi yaşamından da kesitler barındırıyor. Ben ...more
Bu kitap üç bölümden oluşuyor, herhangi bir olay akışı beklemek yanlış olur fakat yazarın kendi yaşamından da kesitler barındırıyor. Ben ...more

Çok seviyorum bu kalemi. Bazen firlatiyor oturduğum yerden, bazen oturtuyor dakikalarca aynı yerde. Bazen bir demlik çay, bazen yüklü promil. Her durumda seviyorum.
"Dünya sefillerin talip olduğu, talip olmayana da dünyanın talip olduğu yeryüzü kuresi...
Şunu derim ki, dünyada yaşayan tek bir kişi bile kaldıysa ölüm kurtuluş değil dedikodudur nihayette."
"Sesler ve görüntüler hep anlatır çünkü, yeter ki tanıklıktan kaçma, duymadım görmedim deme."
"Acıyı Beethoven çekti sen üşenmezsen dinledin, can ...more
"Dünya sefillerin talip olduğu, talip olmayana da dünyanın talip olduğu yeryüzü kuresi...
Şunu derim ki, dünyada yaşayan tek bir kişi bile kaldıysa ölüm kurtuluş değil dedikodudur nihayette."
"Sesler ve görüntüler hep anlatır çünkü, yeter ki tanıklıktan kaçma, duymadım görmedim deme."
"Acıyı Beethoven çekti sen üşenmezsen dinledin, can ...more

Kalbim okurken bu kadar güzeline nasıl dayandı, hayret ettim. Şimdi geriye sevdiklerimi karşıma oturtup çizdiğim satırları kalbim ağzımda okumak kalıyor. Şule Gürbüz benim kelimelerle nasıl ifade edeceğimi bilemediğim hislerimin kitabını yazmış. Sen bir şey söyledin ve kelime de şuramda gürledi Gürbüz.

Bir Şule Gürbüz hayranlığı var. Popülizmi ebedi bir kötülük, kuru kurguyu kaybedilmiş zaman, aşksız ilgiyi bedensel bir geçicilik ve sapma, aramamayı bulduğu zannedilenin dehşetli yanılsamasına sebeb vs. vs. görenler için Şule Gürbüz, çok şey demek. Bunu anlıyorum ben. Kendi'mden çok şey buluyorum. 'Kendimden çok' şey buluyorum.
Coşkuyla Ölmek'te, Kambur'da okuduklarımın, onların yazılabiliyor ve hissedilebiliyor olmasından öte, bir de aktarılabiliyor ve paylaşılabilir forma sokulabiliyor olması ...more
Coşkuyla Ölmek'te, Kambur'da okuduklarımın, onların yazılabiliyor ve hissedilebiliyor olmasından öte, bir de aktarılabiliyor ve paylaşılabilir forma sokulabiliyor olması ...more

Bu aslında ikinci okuyuşum. Geçen yıl ortalarında bir kez okumuştum. Bu kadar beğenmiş miydim, emin değilim. Ve fakat, geçenlerde yeniden gözüme çarptı ve orada hissettiğim şeyleri doğrulamak adına yeniden okudum. Kitabı ben iki bölümde düşünüyorum. İlk bölümdeki o şiirsel hava ayrı bir kitap; diğer kısımlardaki daha düz yazı formatı, daha doğrusal algı ayrı bir kitaptı. İlk okuyuşumda aslında beğenmediğim o şiirsel ilk kitabı nedense şimdi çok sevdiğimi gördüm. W.G. Sebald'ın derslerinde Stil
...more

Ve Şule Gürbüz'ün son kitabı 'Öyle Miymiş?' i bitirdim. Öncelikle ilk defa anlatı türünde bir kitap okudum ve zorlanmadım desem yalan olur. Bunda Şule Gürbüz'ün yoğun ve simgesel anlatımının da etkisi var. Gerçekten çok dolu bir yazar, bütün ifadelerinde bunu görebilirsiniz. O yüzden yüzeysel değil, kesinlikle sindirerek okunmalı. Anlatılarında 'hiçlik' kavramı farklı konular üzerinden irdelenmiş. Ben kitabı sevdim ama her şeyi tam olarak anladım mı? Hayır. Kesinlikle zaman içinde tekrar tekrar
...more

Aug 06, 2017
Melek Guler
rated it
really liked it
Shelves:
bizimbuyukchallengeimiz,
kütüphanemdekiler
"Ülkemiz iyiyi değil kötüyü keşfetmeyi keşif sayarmış, kötünün kötülüğü herkes tarafından inkar edilince de başka kötüye geçermiş. Neyse ki bolmuş."
Okuması zor, diline alışmak daha da zor. Alışınca keyif alıyorsunuz kitaptan, tabii yanınızda bilgisayar olsun mutlaka, anlamını bilmediğim öyle çok kelime vardı ki...
Okuması zor, diline alışmak daha da zor. Alışınca keyif alıyorsunuz kitaptan, tabii yanınızda bilgisayar olsun mutlaka, anlamını bilmediğim öyle çok kelime vardı ki...

Yer yer kitaptan koptuğum ya da konuların koptuğu anlar olsa da, bir kitap yazacak olsam buna benzer bir üslup ile yazmak isterim
...more

Şule Gürbüz'ü böyle içini pat pat dökmesinden kendini göstermesinden ötürü çok cesur buluyorum, büyüdüğünde bile aklının ruhunun karışıklığı bir türlü dinmemiş insanlar bu kitapta kendi günlüklerine yazdıklarına benzer bir hava bulacaklardır diye düşünüyorum.
Coşkuyla Ölmek'i okuduğumda da aynısı olmuştu; öyle cümleleri var ki kitabın, bütün gün belki bütün bi' hafta düşün; unutama. Çokça öğrenmenin çokça hissetmenin süzgecinden geçmiş konsantre laflar. Kitabı tekrar okusam muhtemelen altını ...more
Coşkuyla Ölmek'i okuduğumda da aynısı olmuştu; öyle cümleleri var ki kitabın, bütün gün belki bütün bi' hafta düşün; unutama. Çokça öğrenmenin çokça hissetmenin süzgecinden geçmiş konsantre laflar. Kitabı tekrar okusam muhtemelen altını ...more

Şule Gürbüz Öyle Miymiş? diye soruyor...
Varlık, yokluk üzerine metinlerde okurunu şaşırtıyor, Türkçeyi iyi bilirim diyeni yerden yere vuruyor...
Anlatılarda farklı biçemleri deniyor, anlatıları birbirine bağlıyor, düğüm ediyor, çözmeden bırakıyor!
Soruları sorgulara, bilineni bilinmeze, uhrevi olanı dünyevi olana ekliyor; tekrar tekrar okunan, oku oku bitmeyen, sözlük sözlük gezdiren metinler yaratıyor...
"Aslana hamle ceylana korkmak yaraşır," diye ben de belledim. Ama ceylan mıyım aslan mı onu ...more
Varlık, yokluk üzerine metinlerde okurunu şaşırtıyor, Türkçeyi iyi bilirim diyeni yerden yere vuruyor...
Anlatılarda farklı biçemleri deniyor, anlatıları birbirine bağlıyor, düğüm ediyor, çözmeden bırakıyor!
Soruları sorgulara, bilineni bilinmeze, uhrevi olanı dünyevi olana ekliyor; tekrar tekrar okunan, oku oku bitmeyen, sözlük sözlük gezdiren metinler yaratıyor...
"Aslana hamle ceylana korkmak yaraşır," diye ben de belledim. Ama ceylan mıyım aslan mı onu ...more

Öyleymiş gerçekten...
...more

kitabı bitirdim, daha doğrusu bitirdiğimi sandım.
bence sıradan okurun bu kitabı okuması, bu kitap hakkında konuşması, bu kitabı puanlaması yazara, kitaba ve insanlığa hakarettir. sanki bu kitap, ince zevkleri olan burjuvanın, büyük idealleri ve düşleri olan yüksek tabaka insanların, geçim sıkıntısına, kaynana dırdırına, ülke gündemine batmamış ulvi zevatın okuması, üzerinde tartışması ve düşünmesi için yazılmıştır. bizse onlar bunları yaparken yerleri silelim, çayı tazeleyelim, odaları ...more
bence sıradan okurun bu kitabı okuması, bu kitap hakkında konuşması, bu kitabı puanlaması yazara, kitaba ve insanlığa hakarettir. sanki bu kitap, ince zevkleri olan burjuvanın, büyük idealleri ve düşleri olan yüksek tabaka insanların, geçim sıkıntısına, kaynana dırdırına, ülke gündemine batmamış ulvi zevatın okuması, üzerinde tartışması ve düşünmesi için yazılmıştır. bizse onlar bunları yaparken yerleri silelim, çayı tazeleyelim, odaları ...more

"Öyle miymiş?"i, hayranlıkla okudum. Her cümlesiyle ince ince bir sihir örüyor gibi etrafınıza, siz artık ne kadar sürerse, o kadar vakit o sihirli dantelin arkasından bakıyorsunuz dünyaya. Ne güzel. Karşısında saygı duruşunda bulunduğum, hakkında ne konuşur, ne düşünür diye düşündüğüm büyük yazar, Şule Gürbüz. Öyle evet, büyük.

'' isterdim ki, çocukluğu ve ilk gençliği ateşe veren ve insanı neden yandığı konusunda kendine karşı bile dilsiz eden bu sis, bu duman aklımı da alarak uçsun gitsin. ve o tütene bakıp ben neyi ne için kaybettiğimi bileyim.''
ilk Şule Gürbüz kitabım. çok dikkat ve duru bir kafa ile okunması gereken bir kitap.
ilk Şule Gürbüz kitabım. çok dikkat ve duru bir kafa ile okunması gereken bir kitap.
There are no discussion topics on this book yet.
Be the first to start one »
She's not a hermit, though in other times she could have been. Her job is not in keeping with the times: she repairs the clocks in the Ottoman palaces. Şule Gürbüz is the only woman in the world to be an expert in mechanical clocks and author of two collections of stories which are small jewels of contemporary Turkish literature: Zamanin Farkinda (Aware of time, 2011) and Coskuyla Olmek (Die
...more
No trivia or quizzes yet. Add some now »
“..."Hikayelere inanın," dendi.Bu söze iman eden,her hikayeye ve şiire inanana şimdi inanan nerde?Hikayeler ondan bir parça olarak değil uzaktan,başkasının anısı olarak seviliyor.Acı başkasının ise ders ve ibret,başında ise bela telakki ediliyor.Hangi acı yukarı taşımak için hangi başa konacak,başın üstü sürekli düzeltiliyor,derdin yuvası bozuluyor...”
—
2 likes
“...Bilmem ki söyleyeyim,acaba bilsem söyleyebilir miyim,insanın bildikleri söyleyebildikleri midir?Yoksa bilmek feryat mıdır,bilmek söze mi dökülür göze mi,gözden mi dökülür,bu dökülenler nelerdir,birikir mi,kurur mu?...”
—
1 likes
More quotes…