Astroloji neden ve nasıl ortaya çıktı? Astroloji neden “sahtebilim”dir? Astroloji neden bu denli “tuttu”?
Tevfik Uyar bu üç soru ve yanıtları çerçevesinde, gerçeğe tutkuyla bağlı olanlara seslenerek, yıldızların bize neleri söyleyemeyeceğini ortaya koyuyor. Astrolojinin Bilimle İmtihanı, sahte inanışlar ve merak duygumuzun oburca sömürülmesine karşı bir “yalansavarlık” çalışması. Bir yanda işkembe-i kübrada imal edilmiş sözde bilgiler ve kehanetler var, diğer yanda bilimin ve mantığın söyledikleri…
Uyar, “Mars ve Venüs'ün etkisiyle şu sıralar her zamankinden daha duygusal olabilir, ailevi konularda bir takım çözümsüzlüklerle karşı karşıya gelebilirsiniz” falcılığının anatomisini çıkarıyor, sonra da otopsisini yapıyor.
İlk gazete astroloğunun şaşırtıcı öyküsünden finansal yatırımlar ile isimlerimizdeki harflerin ilişkisine kadar, çağlar öncesi ile gelecek arasında gezinen, son derece keyifle okunan, uyarıcı bir kitap.
Açık Bilim dergisinin ve Podcast kanalının kurucularındandır ve bilimsel kuşkucu komünite Yalansavar üyesidir. İstanbul Kültür Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Dr. Uyar, FABİSAD üyesidir.
Türkiye Bilişim Derneği'nin düzenlediği geleneksel Bilim Kurgu Öykü Yarışması'nda 2012, 2013 ve 2015 yıllarında ikincilik ödülü almıştır.
Ülkemizde benzerlerine çok az rastlanabilecek bir kitap. Astroloji, Ufoloji vs. gibi sonundaki -loji eki hatırına bilim olduğu iddia edilen şarlatanlıklara asla saygı duymam. Dolayısıyla bu çalışma benim açımdan zaten malum olan şeylerin dile getirilmesiydi, ancak yine de okurken birçok şey öğrendim.
Yazarın kitabı oldukça dikkatli bir üslupla yazdığını düşünüyorum. Astrolog isimleri belirtmekten kaçınılmamış ancak gayet dikkatli ifadeler kullanılarak suçlama, hakaret gibi bir tuzağa düşülmemiş, gereksiz yere şarlatanlara yanıt hakkı oluşmamış. Biraz daha alaycı bir üslup mutlaka benim daha hoşuma giderdi ancak maddi imkanları oldukça yüksek olan sahte bilimcilerin dava açması gibi tatsızlıkları beraberinde getirirdi belki. Hırsıza hırsız demenin suç olduğu bir ortamdayız sonuçta.
Tevfik Uyar'ın gelecekteki çalışmalarını merakla bekleyeceğim. Böyle bir çalışmayı basıp yayınlayan Kırmızı Kedi Yayınları da teşekkürü hakediyor.
Derinlikli sosyolojik, tarihi, psikolojik, bilimsel araştırma ve analizleri bir kenara ayırıp, "Güzel ama gereksiz bir kitap olmuş" diyebilmeyi, "Malumu ilam etmeye ne gerek var" diyebilmeyi çok isterdim.
Ancak üniversitelerinde hâlâ, hâlâ, hâlâ "Astrolojik Kişilik ve Örgütsel Bağlılık" isimli yüksek lisans tezlerinin verildiği, homeopati kongrelerinin düzenlendiği ülkemde, dünyamda son derece "güzel ve gerekli bir kitap" yazmış Tevfik Uyar.
Genel olarak tartışmayı bilmeyen bir toplum olduğumuz, bir tartışma sırasında "Acaba ne diyor bu adam?" demekten çok safsatalara tutunup kendi fikrimizi haklı çıkarmak için didindiğimiz ortada. Kitapta da işlenen bu safsataları bir kenara bırakıp "Acaba ne diyor bu adam?" diyerek okudunduğunda astrolojinin kaçabileceği delik kalmadığını görmek işten değil.
Astroloji özelinde yazılmış olsa da bütün sözdebilim ve şarlatanlıkları karşısına; bilimsel yöntemi, şüpheciliği odağına almış bir kitap.
Samimi ve esprili dili bir bilim kitabı okuduğunuzu hissettirmiyor.
Böylesi bir yapıtın bir Türk yazar tarafından, Türkçe olarak ortaya konmasını değerli buluyorum ve öneriyorum.
--- Kitabı astroloji reyonundan temin ettiğimi de dipnot olarak belirteyim :)
boyle bir kitabin turk bir yazardan yazilmasina son derece mutlu oldum.kolay ve hizli okunan bir kitap olmus. yavas yavas dogaustu guc ve olaylarin iyice benimsenmeye baslandigi dindar genclik yaratmaya calisan guzel ve yalniz ulkemizde, bilimin gercegin kritik dusuncenin nasil olmasi gerektiginin yazildigi ve sahte-bilimlerin curutulmesine donuk bizden eserlere ne kadar cok ihtiyacimiz var..burclar meselesi bunun en ust katmani bence.. ve sekuler beyaz turklerde de gayet revasta (nedense en cok da kadinlarda) uc bolumlu kitabin ilk bolumu burclarin tarihi acisindan ikinci bolumu ise ozellikle bizden falci denilmelerine kizan astrologlarimizdan ornekler vererek klasik cikmazlari aciklamasi acisinda cok zevkli.. sanirim kitabin en zor ama en can alici bolumu son bolumu. buram buram bu konudaki onemli isimler ariely, feynman ve zaten kendisinin tercume ettigi irrasyonel kokuyor.. ama bizden motifler katarak.. tercume kitaplardaki o bazen karmasik ve guzel turkcemizin kifayetsizliginden kaynaklanan ne anlama tam olarak geldigi bilinmeyen kelime ve cumleler yerine daha yalin daha anlasilir anlatimindan dolayi tevfik beyi kutlariz.. umarim asil burclari inanan kitlelere ulasir yoksa benim gibi zaten bu konulara gulup gecenleri ikna etmek cok kolay.. ne de olsa allahtan ben (nazar degmesin) boyle hurafelere inanmayan kritik dusunceli ince eleyen sik dokuyan tertipli ve akilci bir ateistim.. basak burcunda olmamdan olsa gerek ;)) nikimin de yazarla bir ilgisi yoktur ....
Burclara inanmak zaten komik. Tum insanligi 12'ye bolmek ve basimiaza gelecekleri karakterlerimizi yildizlara gore soylemek akil isi degil. Tevfik Uyar bunu anlatirken Behavioural economics kitaplarindaki orneklerden bol bol faydalaniyor. Neden beynimiz en pratik olani secer, aslinda dogru olan seyleri neden yapmayiz veya gormeyizi orneklerle anlatiyor. O tip kitaplari okumadiysaniz bu kitabi daha da begeneceksiniz. O tip kitaplar derken: Malcom Gladwell, Dan Aerily vb
Konu, akıcı bir dille, referanslara dayandırılarak, tartışılarak güzelce anlatılmış.
Kitabın girişi bana aynı şeylerin çok sık vurgulandığı ve tekrarlandığı hissini verdi. Fakat sonrası gayet akıcı bir şekilde ilerledi. Bunda Tevfik Bey’in bahsettiği, kitabın yazılmaya başlanması ile bitmesi arasında geçen sürecin etkisi olabilir.
Uzun süredir okumak istediğim ancak açıkcası "astrolojinin sahte bilim olduğunun farkındayım zaten" gerekçemle, okuma sırasında aralara başka kitaplar alarak ertelediğim kitabı keyifli bir şekilde, bir çırpıda bitirdim.
Astroloji ile yaşayanlar zaten kaçırmasın ama benim gibi "farkındayım" diyenler de bu gerekçesini rafa kaldırsın. Kitabı okuduğunuzda özellikle bilim okuryazarlığı adına çok fayda göreceğinizi, benim gibi ilginç bilgiler seviyorsanız keyifli hikayeler okuyacağınızı söylemeliyim.
Astroloji inancında olanlara da size "tu kaka" denmediğini belirtmek gerek. Aksine bu inanışın ne kadar insani davranışlar olduğunu bilim temelli aktarıyor Tevfik Uyar. Bu nedenleri bilmekte (hepimiz için) gerçekten büyük fayda var.
Elbette kitabı bitirdiğinizde artık astroloji inancınızı rafa kaldıracaksınız gibi beylik laflar etmek mümkün değil. Yine Tevfik Uyar da bunu kitabının sonunda söylüyor ve açıklıyor zaten. Ancak en azından, en fazla plasebo etkisi gücünde bir seviyelerde tutmayı sağlayabileceğini düşünüyorum bu inancı.
Kitabı astrologlar açısından değerlendirmeye ise pek gerek olmadığını düşünüyorum. İnsan elbette okuyup "ben ne yapıyorum" desinler istiyor ancak ekmek kapısı diyeyim, fazla topa girmeyeyim.
Tevfik Uyar'ın düştüğü safsataları ve kitabının yanlış bilgilendirmelerle dolu olduğu için bilimsel olamayacağını ortaya koyan inceleme yazısı: http://www.astroturkiye.com/tevfik-uy...
Astroloji esası üzerinden kelime anlamı olarak safsataların hayatımıza nasıl girdiğini, ne olup da yüzyıllarca inanılırlığını yitirmediğini açıklıyor. Oldukça güzel bir kitap. Harari'nin kitaplarını da bu kitapla aynı dönemde okumuş olmam zihnimi biraz daha aydınlattı diyebilirim.
Astroloji sever arkadaşlarınıza itina ile hediye edebilirsiniz. Sonra geri çekilin ve size horoskopunuzu anlatmalarını dinleyin. Çekirdekler de sizden.
Çok iyi, bilgilendirici bir kitap. Burçların Ne kadar şaçma bir şey olduğunu, Yalan olduğu bilimsel bir şekilde anlatılmış. Ama kitaptaki örnek sayısı daha fazla olabilirdi. Astroloji gibi saçmalıklara inanan kişilere mutlaka okutulmalı.
Bu tip -Astroloji gibi- sahte bilimlerin neden saçma, yalan olduğunu açıklayan kitap örneklerinin ülkemizde artması lazım. Daha büyük kitlere ulaşması lazım.
Storytel uygulaması ile bitirdiğim ilk sesli kitap oldu :) Gerçekten keyifli ve akıcı bir dille yazılmış, konu gelişimi ustalıkla dizayn edilmiş bu kitabı yazarın kendi sesinden dinlemek de ayrı bir keyifti benim için. Sadece astroloji değil tüm inanç sistemlerinin yapısını inceden sorgulayan ve entellektüel birikiminize güzel bir katkı sağlayan bir eser olmuş. Tebrikler, teşekkürler.
Günümüzün saçmasapan astrolojik yorumlarını ve her konu hakkında fikir belirtme cüretinde bulunan astrologlarını çok başarılı bir şekilde eleştirdiğini düşünüyorum. Astroloji tarihini ve insanın gökyüzü ile alakalı psikolojisini de başarılı bir şekilde yorumlamış. Eseri için tebrik ediyorum çünkü Türkiye'de benzerlerine pek rastlamıyoruz.
Fakat kendisinin iddia ettiğinin aksine, ki işin daha da özüne inildiğinde ve popüler astrolojik formattan çıkıldığında, aslında kimse astrolojinin bir bilim olduğunu iddia etmiyor zaten. Her akıllı ve mantıklı insan astrolojinin bilim olamayacağını bilir. Bilimsel tek kısmı gezegenlerin bulunduğu noktalar ve açılardır ki bu da astronomik verilerdir. Onun dışındaki tüm yorumlar sübjektiftir. Bu nedenle astrolojiyi kültürel ve tarihi konseptler bütünü olarak algılanabilen "bireysel" bir keşif ve uğraş olarak tanımlayabiliriz ancak. Çünkü geçmişte kitapta da belirtildiği üzere zaman hesaplama, takvim oluşturma ve yaşadığımız dünyada kalabilme/yaşayabilme ve hazırlıklı olma konusunda hep gökyüzündeki gelişmeler referans alınmış. Ki geçmiş tarihlerde bu makul bir durumdu ve gerekliydi diyebiliriz. Şimdi de aynı şekilde, gökyüzü size 2 ay sonra havaların soğuyacağını haber edebilir ama 2 gün sonra ameliyata girmek için uygun olup olmadığınızı elbette söyleyemez. Astroloji size kişiliğinizi, geleceğinizi veya gününüzü nasıl planlamanız gerektiğini de söyleyemez.
Kitap popüler kültür astrologlarını eleştirme ve astroloji tarihini özet geçme konusunda çok başarılı. Buna şüphe yok. Fakat bilimsel yönteminde ciddi sıkıntıları olduğunu düşünüyorum.
Kitapta "bilimsel deney" olarak kabul edilen astrolojik deneyler bilimsel sayılamaz çünkü yine birtakım X, Y, Z astrologların "sübjektif" açıklamalarıyla yapılan "sözde deneyler" üzerinden açıklamalar yapılmış. Yani kitabın bu kısımdaki mantığı yanlış çünkü bilim olmayan bir şeyi bilimsel bir yolla açıklamaya çalışırken yaptığınız bilimsel deneyler de özünde bilimsel deney sayılmamış oluyor. Bir ülkenin, bir kurumunun en iyi bilmem kaç tane astrologuyla yaptığınız HİÇBİR deney bilimsel olmayacaktır çünkü bilimsel olarak onların "en iyi" olduğunu nereden biliyorsunuz? Test ettiniz mi? Popüler kültüre göre ya da belli kurumlardaki en rütbelilerin bir konuda en iyi kabul edildiği bir bilimsel deney düşünülebilir mi? Siz astrolojiyi bilim ile imtihan ederken (ki astroloji bir bilim zaten değildir), eksik bilimsel yaklaşımlarınızın bilim tarafından imtihanına dönüşmüş eser adeta.
Özetlemem gerekirse başarılı bir popüler kültür astrolog eleştirisi ve astroloji tarihi özeti olmuş. Ama tam bir bilimsel eser değil çünkü astroloji bilimle sınanamaz (en nihayetinde yapılan deneylerin hepsi birtakım astrologların sübjektif yorumlarına dayanıyor) Bir sanat eserini ya da bir klasik müziği dinlediğinizdeki duygularınızın ve düşüncelerinizin "bilimle" ya da formülle sınanamayacağı gibi, astrolojiyi de bilimle sınayamazsınız. Anlıyorum ki bilim insanlarının "Bilim ile neyi sınayacağını" bilmesi bile büyük bir erdemmiş. Fakat o erdemi bu kitapta bulamadım.
Kitabın adı "Astrolojinin Bilimle İmtihanı" olmasına rağmen kitabın vurgulamak isteği konu bilim gibi görünen ama bilimle pek alakası olmayan sözde bilimlerdir. Sözde bilimlerden en baskın (şu an için) olan konu da astroloji olduğu için vitrine o koyulmuştur. Kitabın amacı astrolojiye inananların, inançlarının hatalı olduğunu ortaya koymak değil. Sorunun asıl kaynağının "eleştirel düşünce" eksikliğinden kaynaklandığı ortaya koymaktır. Kitabı okunacaklar listenize eklemenizi öneririm. [ Vincent Gray Cerf'i google'un kurularından biri olarak belirtilmiş. Google kurucuları "Larry Page ve Sergey Brin" olması gerekiyor bildiğim kadarıyla. Kitabın konusu ihtibari ile önemli bir şey değil. (2.Basım, 23 Sayfa)]
Eğer hitlerin gücüne sahip olsaydım ve insanlara öjeni uygulamaya kalksaydım zeki olmayanları sabun yapmaya karar verseydim yani insanlara bu kitabı okuttuktan sonra astroloji hakkında ne düşündüklerini sorardım hala inanmakta diretenleri sabuna çevirirdim. Nerden geldi, neden geldi , neden başarılı oldu hepsini anlatmış..
Yıllardır Astroloji yorumlarını, burç bilgilerini okurum, hep itiraz ederim, sorgularım ama bu kadar düzgün ve rasyonel şekilde eleştirememiştim. Sağolsun Tevfik Uyar bunu son derece akademik bir şekilde ele almış, son derece akıcı bir şekilde yazıya dökmüş. Bu kitabı okuyan Astrologların bile, burçlara inanması zor artık...
Akıl sağlığı yerinde bir insanın bu kitabı okuduktan sonra astrolojiye halen inanması beni çok şaşırtırdı. Halihazırda astrolojiye inanmayan insanların da keyifle okuyabilecekleri bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Harika bir kitap. Astrolojinin nasıl bir saçmalık olduğunu, neden böyle hurafelere inanılmamalı gerektiğini hem bilimsel hem de sosyolojik olarak aktarmayı başarmış.
Tevfik Uyar adını yalansavar.org sitesinden ve podcastlerinden duysam da kendisi çok dikkatimi çekmemişti. Oldum olası, astrolojinin saçma olduğunu düşünmüş, arada sırada bununla alakalı yazılar okumuştum. Ancak astrolojinin neden bilimsel olmadığı konusunda Türkçe bir kitap ararken Tevfik Uyar’ın kitabı karşıma çıktı ve kendisinin yazdığı birkaç kitabı satın aldım.
Öncelikle astrolojiye inanmam, gezegen hareketlerinin veya insanın doğum tarihinin insanın karakteri ve geleceği üzerinde etkisi olduğunu düşünmüyorum. Bu konularda bilimsel veya mantıklı düşündüğümüz zaman bu konuların saçmalığını anlıyorsunuz ancak yine de bu işin nereden çıktığını, neden bu kadar ilgi gördüğünü merak edip dururdum.
Kitap Astrolojinin nereden çıktığını, neden sahte olduğunu, neden bu kadar popüler olduğunu detaylı bir şekilde açıklıyor. Eski çağlarda kralların kaderi ve kararları üzerinde büyücüler tarafından verilen bilgilerle yola çıkmışken, aslında 1900 lerin başında günlük - haftalık burç yorumlarının gazete satışlarına çok etkisi olduğu görülünce bütün gazetelerin günlük burç yorumu vermesi gibi olay tamamen duygusal.
Kitapta verilen örnekler özellikle bilimle çok fazla ilgilenmeseniz bile anlayabileceğiniz açıklıkta anlatılmış. Astrologlarla yapılan deneylerin hepsinde astrologların çuvallaması, sadece bir testte doğru yorumlar yapan kişinin o grubu kontrol amacıyla konulan psikolog olması gibi güzel örnekler mevcut. Astrologların biz gök cisimlerinin konumlarından faydalanıyoruz görüşündeki, aslında gök cisimlerinin konumlarını bile doğru düzgün bilmedikleri, 500 yıl önce yazılmış kitaplardan kalan bilgilerle yorum yaptıklarını görüyoruz. Arada sırada NASA burçları yeniden tanımladı haberlerinde aslında NASA , astrologların söyledikleri gezegen konumları bile yanlış demesini, astrologlar NASA bizi doğruladı gibi saçma argümanlarla kabullenmesi gibi konular mevcut. Özellikle büyük felaket, yıkım ve hastalıklarda ortaya çıkan astrologların biz zaten bunları söylemiştik olayının incelenmesi ayrı güzel konu. Önümüzdeki sene dünyada büyük bir deprem olacak demek aslında hep olan birşeyi sanki önceden haber veriyormuş gibi yapmanın sahtekarlık olduğu, uydurulan gelecek tahminlerinin 100 tanesinin 1 tanesinde benzer bir durum ortaya çıkınca nasıl kendi lehlerine çevirmeleri adeta bir saçmalık olduğu aşikar. Zaten geleceği tahmin edebilen birisi olsanız büyük ihtimalle gidip, şans oyunları oynayıp servetinize servet katarsınız. Bakınız Geleceğe Dönüş - Biff Tannen’ın , spor almanağı ile zengin olması
Sonuç olarak kitap, konu özelinde yazılmış birkaç Türkçe kitaptan birisi, özellikle bilimsellik ve bilimsel düşünme açısından bu konularda daha fazla düşünmemiz gerektiğini, gençliğin batıl inançlardan kurtulup, bilimsel ve akılcı düşünmeye yönelmesini istiyorum ancak bu benim kendi derdim. Üniversite öğrencilerinin tavuk döner bile alamadığı, ne olduğu belli olmayan pislik yuvası tarikat ve cemaat yurtlarına mahkum kaldığı bu ülkede bilimin hakettiği değeri görmesini bekleme belki de uçuk bir hayal. Ne diyelim en güzelini büyük bir adam söylemiş. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”
Bu kitap, Tevfik Uyar’in motivasyonu geregi “bilimsel” bakis acisinin gerek duydugu “objektif” durustan epey uzak, kisisel goruslerini bilimsel deneyler etrafinda ele aldigi bir inceleme olmus. “populer bilim” bosluguna dair bir deneme projesi olarak tanimlayabiliriz. Keske azicik daha tarafsiz bir bakis acisi ve kendi kisisel ve duygusal deneyiminden arinmis bir tonda bilgi ve birikimlerini paylassaymis diye diye bitmesi icin acele ettigim bir okuma oldu. Kendisi bir Akrep burcu erkegiymis, astrologlarin genclik yillarindaki onermeleri yuzunden Boga kadinlariyla romantik deneyimleri olmus. Kitapta sanirim 3 defa tekrarlanan bu bilginin, kitabin yazilma motivasyonuna da bir katkisi oldugunu sorgulamadim desem yalan olmaz. Bazi bilim insanlarinda (memur ruhlu olmakla mi alakadar acaba bu durum?!) sikca rastlanan, bir “yuksekten bakma” kendisinde de mevcut kitap boyunca. Ozellikle gecmise dair “insanlik” ve “medeniyet”e dair iddialarinda elimizde yeterince bilgi olmamasina ragmen “varsayim” uzerinden kurulmus olan temeli “kayitsiz, sartsiz” zerre sorgu ve supheye yer birakmadan kabul ediyor olusuna sasirdim dogrusu. Bir bilim insaninin en onemli silahlarindan birisinin “suphe” ve “sorgulama” kartlarini bu kadar kolay birakip populer konulara boyle ozgurce atlamasi kitabin basligi “Astroloji’nin Bilimle Imtihani” kismini bana ziyadesiyle sorgulatti. Kendisinin bilimle imtihaninin sonuclarini, astroloji uzerinden saglama calismasi gibi okuyacak olsak daha keyifli bir okuma yapabilirdim ben kendi adima. Ama ogrencilerine seslenir gibi, yuksekten ama hafif babacan tonu ile kendisinin keyifli bir hikaye anlaticisi olabilecegine dair bir isaret de vermiyor degil. Belki boyle bir deneme de yapar, kim bilir.
Bir kaç harflik fark yüzünden çoğu zaman astronomi ile astroloji karıştırılır ve astronomi açısından üzücü bir durumdur bence.Kendisi uçak mühendisliği mezunu olan Tevfik Uyar bu kitapta,taa yüzyıllar öncesinden astrolojinin doğuşundan başlayarak neden bir bilim olmadığını gerek soru-cevap yöntemiyle gerek açıklamalarının saçma ve dayanaksız olduğunu örneklerle kanıtlayarak anlatmaya çalışıyor.Son derece yalın,anlaşılır ve sıkıcı olmayan bir dili var.En büyük savı yüzyıllar geçtiği halde astroloji yorumlama metodlarının aynı olması,bilim olsaydı bir gelişme yaşanıp değişime ve gelişime uğrardı savı. Yani yok “Merkür geri gidiyor o yüzden depresifim”, yok “Merkür retrosunda iş anlaşması yaptım o yüzden işler iyi gitmiyor” gibi bahanelere sığınmayın😄😄Şahsen anlattıklarını mantıklı bulsam da şu konuda katılmıyorum.Evet yazıp çizdikleri yalan da olsa bazen insana ihtiyaç duyduğu motivasyonu veriyor astroloji.Eğer o yıl şanslı olduğunuzu söyleyenlere inanıp ona göre enerjinizi yüksek tutarsanız “ne düşünürsen onu alırsın” ilkesini gerçekleştirebilirsiniz😉O yüzden “fala inanma falsız da kalma “ mottosu gibi astroloji de çok zararlı değil kanımca
Yazar, astrolojinin nerede, ne zaman ve neden doğduğunu anlatan bir ilk bölüm, daha sonrasında da bir bilim olup olmadığını psikoloji, istatistik, fizik ve biyoloji gibi kabul edilmiş bilimsel disiplinlerle açıkladığı ikinci bölüm üzerine inşa etmiş kitabını.
İlk bölüm sıkıcı tarihsel anlatıları içeriyor gibi görünse de avcı-toplayıcı atalarımızın başlarını kaldırdıklarında o güzel gökyüzünde neler gördüklerini, bunları zaman içerisinde nasıl yorumladıklarını ve bunların davranışlarına,gelişim süreçlerine ne gibi etkileri olduğunu okumak oldukça keyifli ve bilgilendirici bir anlatı sunuyor.
İkinci bölümde ise, okunan hemen hemen her satırın bu konularda biraz bile olsa düşünmeye vaktini ayırmış her kişinin aklından geçen şeyler olduğu hissine kapılıyor insan.
Hem genel manada hem de çok detaylı olarak astrolojinin neden bir sözdebilim olduğunu ve büyük anlamlar yüklemememiz gerektiğini açıklayan yazar son bir küçük dipnotla da anlamlar yüklediğimizde veyahut inandığımızda ne gibi zararlarını olabileceğini de gayet sade bir dille açıklıyor.
Astrologlar 40 yılda bir tahmin tutunca allayarak pullayarak onu paylaşır ama geri kalan tutmayan belki de yüzlerce tahmini hatırlamaz. Hiçbir astrolog tutmayan tahminlerinin bedelini ödemez, işini bırakmaz, maaşından para kesilmez. Kimse de onlardan hesap sormaz, hiçbirini istifaya zorlamaz. Dünyadaki en kallavi işlerden biridir astrologluk. Yap, hesap verme, ömrün boyunca da devam et. Ne güzel.
Düşünsene, restoransın, yemek vereceğim diyorsun ama gelen müşteriye yemek yok, sadece tatlı var ya da bugüne yapamadık idare edin diyorsun. Orası o şekilde sizce ne kadar idare eder? Astrologlarsa işsiz kalmıyor. Her yıl onlarca binlerce tahmin yürütüp sonra biri tuttu diye pr yapıyorlar. Öylesini kim yapmaz ki?
Astroloji bilimsel değildir. Bilimsel hiçbir yöntem, kavram (örneğin tekrarlanabilirlik, deneylenebilirlik) astrolojide kendine yer bulamaz. Astroloji de kendini hiçbir bilimsel teknikle destekleyemez. Dolayısıyla bir sözde bilimdir, şarlatanlıktır.
Astrolojinin Bilimle İmtihanı, üç bölümden oluşuyor. Sözdebilim astrolojinin nasıl ortaya çıktığı, neden sahte olduğu ve insanların nasıl olup da buna inanabildiği konularını anlaşılır ve basit bir dille açıklıyor. Tevfik Bey’in konu seçimlerini beğeniyorum, düşünme tarzını da kendime çok yakın buluyorum.
Özellikle insanın karar mekanizmasında rasyonel olmayan alanları ifşa ettiği örnekler çok yerinde. Kitapta, astrolojiyi kaldırıp yerine pek çok temelsiz inancı da koyabiliriz. Safsatalar kitabında daha da detaylı anlattığı bu konular, pek çok alanda sürekli şaşırmaktan kendimizi alamadığımız, toplumdaki irrasyonel seçimlere ve bunlarda bu kadar ısrar edilmesine de ışık tutuyor diye düşünüyorum.
Astroloji eleştirisini astroloji hakkında internette bulduğu rastgele videolardan edindiği bilgiler üzerine kuran bilim sever büyüğümüzün kantin sohbeti tadındaki kitabı. Yazar dış grubun homojenliği safsatasını bize örnekli biçimde açıklarken astrologlar hakkında "hep, hiç, muhakkak, kesinlikle" ifadelerini bol bol kullanmaktan geri durmuyor. Cevabının olduğundan haberdar olmadığı soruları büyük muammalarmış gibi soruyor. Umarım kitabın sonunda yaptığı çağrıyla bu cevaplara kendisi de ulaşabilmiştir. Astroloji her alan gibi ve belki görece daha sömürüye açık bir alan. Bu sebepten asgari bilgi felsefesi yetkinliğiyle astrolojinin derinlemesine incelenerek eleştirildiği bir kitap gerçekten faydalı olurdu.
Başarılı bir eser olduğunu düşünüyorum. Konuları tarafsız bi şekilde ele almaya çalışmış yazar. İkna olup olmamak yine size kalmış. Çevrenizde bu inanışa sahip insanlar olabilir. Bilimsel temelde mantıklı, tutarlı örnekler ile bu kitap size fikir sunacaktır. Okuyacaklar ve sonradan yorumu görecekler ile tartışmak, konuya dair yorum yapmak isterim. Keyifli okumalar.