Öncelikle Uyur Gezer yayıncılık ailesine okuma – yazma eyleminin tüm mecralarına hoş geldiniz demek isterim.
Bir eğitimci olarak da Külüstür gibi nitelikli bir çocuk (gençlik) edebiyatı eserini, sınıf kitaplıkları ve kütüphanelerimize kazandırdığı için teşekkür etmek isterim.
Teknoloji son yüzyılımızda insanın zamana karşı tavrını ve nasıl şekil alacağını yönlendiren global bir oyun bahçesi formundadır. Bununla birlikte paralel olarak gelişen rekreasyon kavramının da içini teknolojiden ayrı tutmak epey zorlaşmış durumdadır. İnsan’ın evrim ve gelişim sürecinde tüm Doğa, Yaşam, Bilim, Teolojik ( Felsefe ) ve Sanatsal etkinliklerin olması gerektiği, koşulsuz ve şartsız binlerce yıldır ispatlı olarak dünya tarihinde durmaktadır.
Sanat, eğitim sürecinin tam içinde, merkezinde durmaktadır. Hangi sanatsal etkinlik olursa olsun, doğruyu, olması gerekeni, fantazyayı, renkleri ve düş gücünü, kendi kamerasından kişiye göstermektedir.
Külüstür, tam da yukarıda yazdığımız bu tanımların ortasında durmaktadır. Neden derseniz, Teknolojinin amaçtan araca dönüştüğünü düşünen son iki dünya kuşağı, tüm zamanını, eylemlerini, duygularını ve bağlarını bu yönde kullanmaya başlamıştır. Bu zaman kaosunun dengeli kullanılması yönünde, aile, eğitimci veya hangi gözlüklerle duruma hâkim olunmaya çalışılırsa çalışılsın, sonuçlar öğüt söyleminden öteye geçmemektedir. En etkili sunumlar, kitlelerin, muhattapların dili ve etkinlikleriyle olandır’dan hareketle işte tam da burada Külüstür, hikâyesi kurgusu ve tüm içeriğiyle yukarıda uzatarak anlattığım hız ve haz çağı yakınmalarına kendi ölçüsünde yön ve yol göstermektedir.
Sadece arka kapak yazısında ` Elektriksiz, internetsiz ortamda tatil yapmak` düşüncesinden etkilenip ters köşe bir ç��karımla merak duygusunun kaşınmasından kitaba yönelen bir çok öğrencim oldu.
Kitap çok basitleştirilmiş kavramları, olması gereken ağırlıkta ve kurguda sunuyor okuyucusuna.
Bunu yaparken de, anlatı dilini muhattabının göz seviyesinden hiç aşağı veya yukarı çevirmiyor.
Yukarıdaki karmaşık anlatım hakkında hiçbir fikir oluşturamadıysam, kitabın küçük hacminin altında bulduğum ve derslerimde, sunumlarımda, sürekli söylemlerimde anlatmaya çalıştığım “Tekniği kurguyla neden sunmuyoruz?” başlığının etkisi görmüş olmamdandır.
Teşekkürler , Saygılar.