Kötülüğün yükseldiği bir vakitte olaylar; kanunsuzların, rahiplerin, askerlerin, deri değiştirenlerin, asillerin ve kölelerin büyük roller oynadığı bir sahnede geçmektedir. En zorlu dans, Ejderhaların Dansı başlamaktadır.
Daenerys Targaryen, toz ve ölüm dolu topraklar üzerinde hüküm sürmektedir. Tyrion Lannister, yeni müttefikler edinmiş, bilinmezlerle dolu bir serüvene çıkmıştır. Donmuş kuzeyde Jon Kar, Sur'un ötesinden gelen buzdan düşmanlarla ve en yakınları arasından hasımlarla karşı karşıyadır.
Yedi Krallık'ın akıbeti, uçurumların kenarındadır...
George Raymond Richard "R.R." Martin was born September 20, 1948, in Bayonne, New Jersey. His father was Raymond Collins Martin, a longshoreman, and his mother was Margaret Brady Martin. He has two sisters, Darleen Martin Lapinski and Janet Martin Patten.
Martin attended Mary Jane Donohoe School and Marist High School. He began writing very young, selling monster stories to other neighborhood children for pennies, dramatic readings included. Later he became a comic book fan and collector in high school, and began to write fiction for comic fanzines (amateur fan magazines). Martin's first professional sale was made in 1970 at age 21: The Hero, sold to Galaxy, published in February, 1971 issue. Other sales followed.
In 1970 Martin received a B.S. in Journalism from Northwestern University, Evanston, Illinois, graduating summa cum laude. He went on to complete a M.S. in Journalism in 1971, also from Northwestern.
As a conscientious objector, Martin did alternative service 1972-1974 with VISTA, attached to Cook County Legal Assistance Foundation. He also directed chess tournaments for the Continental Chess Association from 1973-1976, and was a Journalism instructor at Clarke College, Dubuque, Iowa, from 1976-1978. He wrote part-time throughout the 1970s while working as a VISTA Volunteer, chess director, and teacher.
In 1975 he married Gale Burnick. They divorced in 1979, with no children. Martin became a full-time writer in 1979. He was writer-in-residence at Clarke College from 1978-79.
Moving on to Hollywood, Martin signed on as a story editor for Twilight Zone at CBS Television in 1986. In 1987 Martin became an Executive Story Consultant for Beauty and the Beast at CBS. In 1988 he became a Producer for Beauty and the Beast, then in 1989 moved up to Co-Supervising Producer. He was Executive Producer for Doorways, a pilot which he wrote for Columbia Pictures Television, which was filmed during 1992-93.
Martin's present home is Santa Fe, New Mexico. He is a member of Science Fiction & Fantasy Writers of America (he was South-Central Regional Director 1977-1979, and Vice President 1996-1998), and of Writers' Guild of America, West.
Kral Toprakları'nı da özledim sanki biraz okurken. Ayrıca Asha ve Theon dışındaki Greyjoylar neler yapıyorlar cok merak ediyorum. Bakalım ikinci kısımda karşılaşacak mıyım...
Kehanetin asil kahramanının kim olduğunu ogrensekte, kehaneti ve anlamını tam olarak bilmeden herkesin peşinden sürükleyen bir kitapti. Bir sonraki donemecte ne var bilemiyoruz.
Daenerys'in etrafı düşmanlarıyla ve ricacilsrlw sarılıyor. Büyücüler güç kazanırken, Cersei de kendi kehanetiyle mesgul. Tyrion elinde demir kelepçeler ve aklinda birçok kesifle gümüş kraliçeleri giden yolda. Dorne da yarışta... Ve kazanan kim olacak ve bu kadar şey nasil bağlanacak cok merak ediyorum. Goerge r.r. martin lütfen seriyi bitir ölmeden...
Dördüncü kitaptan sonra ilaç gibi gelen harika bir kitap. Seride üçüncü kitaptan sonra en sevdiğim kitap bu olabilir. Ana karakterlerimize geri dönüş yapıyoruz ve her yerde çok önemli olaylar olmaya devam ediyor. Bu kitap özellikle Daenerys tarafına odaklanmış. (Kitap Daenerys dizi Daenerys'ten çok daha başarılı bir karakter olabilir.) Benim favorim olan birkaç karakteri tekrar görme şansını da yakaladım. Genel olarak çok hızlı okuduğum, oldukça akıcı bir kitap. Çok başarılı.
BİTTİ. Kitap güzeldi ama Arya, Sansa, Brienne, Jaime ve Lady Stoneheart yoktu. Ben aşırı özledim Sansa ve Arya’yı, olmadıklarını görünce çok üzüldüm. Çok fazla bu en iyi kitaptı diyenleri gördüm ama asssla değil. Bu ilk kitap biliyorum ama bu kadar abartılacak kadar övüldüyse ikisi de çok iyi olmalı. Jon, Dany ve Tyrion fanları büyük ihtimal böyle düşünenler. Kitap güzeldi evet ama dediğim gibi öyle aşırı güzel değildi. Mal grrm karakter ekleyeyim diye kafasına göre boş boş karakterler eklemiş hep. Ben Dany ve Jon’un bölümlerini sevdim, sonra “Leş” (🥲)’in bölümlerini de sevdim. Theon’a dizide hiç üzülmemiştim ve hiç sevmiyordum ama kitabı okurken aşırı üzüldüm, acıdım ve lütfen lütfen lütfen o piçi Theon öldürsün 🙏🏻 Tyrion’ı da hiç sevmiyorum keşke ölse. Genel olarak beni saran bir kitaptı, beğendimm
Sanıyorum seride ilerledikçe diziyle kitapların en çok ayrıldığı ikili Ejderhaların Dansı oldu. Dizinin son sezonlara doğru ne kadar izlenmez hale geldiğini düşündükçe bu bir ayrıcalık gibi. Sadece diziyi izleyenlerin gitmediği yerlere gidiyor, görmediği olayları deneyimliyorsunuz. Burası güzel.
Ancak bu seri eğer dizi olmasaydı şüphesiz herhangi Brandon Sanderson kitabının, Zaman Çarkı serisinin, Dövmeli Adam'ın, hatta Centilmen Piç'in bile gerisinde kalırdı. Çünkü her ne kadar hikaye inanılmaz geniş, karakterler inanılmaz güçlü, taht oyunları inanılmaz entrikalı olsa da yazım şekli iyi bir seri olmasına engel.
Bu yüzden de (sanıyorum popülaritesinden kaynaklı) okuyucular yorumlarda yerseler bile 5 yıldızı yapıştırmış. Ben böyle yapmak istemiyorum çünkü her kitap kendi özünde değerlendirilmeli. Bu yüzden de 5 yıldızı haketmiyor. Kaldı ki Kargaların Ziyafetinden sadece bir tık daha iyi, o da yan karakterler yerine Jon, Daenerys, Tyrion gibi ana karakterlere odaklandığı için.
Bu seri bence yukarıda saydığım üç önemli (ve eninde sonunda buluşacak) karaktere odaklanıp yalnızca onların dilinden anlatılsaydı inanılmaz heyecanlı ve sürükleyici olurdu. Ancak özellikle Ejderhaların Dansı sadece sohbet muhabbet. Tyrion Yargıç'la sohbet ediyor, bir sonraki bölüm 5 farklı kişinin bölümlerinden sonra. Dany üç adım ileri atıyor, bölüm bitti, bir daha 70 sayfa sonra. O yüzden her karakter de ana karaktermiş gibi güçlü olduğu için hikayenin bir devamlılığı yok. Olan birşeyler var ancak hepsi toplam hikayede çok kısa bir yer tutmuş.
Ayrıca ikinci kısım şu an için serideki son kitap. Oysa ki "SON"dan yüzlerce ışık yılı uzaktayız. Tyrion Jorah'la beraber Dany'nin yanına gidiyor, Stannis daha son savaşını vermemiş, Jon Sur'da Melisandre'yle birlikte, Daenerys üç şehir "kurtarmış" üçü de ona karşı, ejderhalar desen biri kayıp ikisi zincirli, Davos Stannis için dört dönüyor, Leş (ehem beleşle kafiyeli) Ramsay'in köpeği olmuş, Roose Bolton ikinci karısını yeni görücüye çıkarmış. Arya, Sansa, Bran, Sam, Sandor ve daha onlarca karakter kimbilir nerede?
Dolayısıyla gerçekten çok özel bir seri ama heyecanlı da değil keyifli de...
Son kitaba geçince bir hüzün kapladı içimi. Yaz Martin 6 yı diyoruz ama daha var anlaşılan.
Neyse, hikayeler, karakterler iyiden iyiye detaylandı, toparlaması çok güç bir noktaya doğru gidiyor her şey. Okuması zevkli ama buradan nasıl dönecek olaylar bağlanacak bir yere demeden duramıyorsunuz.
Bu kitap daha çok kuzeyde yaşananlara odaklanmış durumda. Yani cersei’yi falan insan unutuyor bir yerden sonra. Bundan önceki de kings landing de geçiyordu komple neredeyse.
Tüm seri gibi yine mükemmel bir anlatım, mükemmel kurgu. Helal valla.
Kargaların Ziyafetinde düşen tempo biraz yükselmiş, yine de ilk 3 kitaptaki heyecanı vermiyor. Özlediğimiz ve 4. kitapta görmediğimiz POV'lar karşımızda. Bilmeyenler için, 4. ve 5. kitap aslında aynı dönemde geçiyor, fakat olayları farklı kişilerin bakış açısıyla anlatmış, beklenmedik karakterler çıkıyor. Malum G.R.R. Martin tam bir karakter makinesi.
Dil ve anlatım önceki kitaplarından farklı değil, akıcı, sade...
Seri ayni heyecanla devam ediyor, bir de bu kadar agir ilerlemeseydi...
Incelemeye yazacak cok sey yok aslinda, bu tip hikayeleri sevenler icin keyifle okunasi bir kitap fakat sunu eklemeden edemedim, kitabi once Ingilizcesinden okumus biri olarak Sibel Alas cevirilerini okumak cok keyifli. Bundan sonra onun cevirdigi kitaplari gozumu kirpmadan alirim.
Açıkçası, dördüncü kitaptan sonra yeniden tanıdığım ve sevdiğim karakterlerin hikayelerinin anlatıldığı bu beşinci kitap son derece hoşuma gitti. İşler gittikçe çetrefilleşiyor. İkinci kitap eminim ki sürprizler getirecek. Bakalım neler olacak :)))
4.5 yıldız verirdim aslında ama yarım yıldız yok malum... Çok iyiydi yani serinin her kitabına bunu yazmam komik ama gittikçe daha iyi oluyor. -Girişte Varamyr'in hikayesi derideğiştirenleri daha çok tanımamız vs. bu partı çok etkileyici buldum. Yan karakterlerin hikayesinin bile bu kadar derin işlenmesi, hikayeye hizmet etmesi beni büyülüyor. - Dizide görmediğimiz ama aslında aşırı önemli olan Aegon'u tanımamız, Tyrion'ın onun gerçek kimliğini keşfetmesi - Jon'un Janos'u infaz etmesi - Tyrion'ın çocukken kurduğu ejderha düşleri - Quaithe karakteri, serideki en büyük gizemlerden kesinlikle - Ormanın çocuklarını görmemiz - Theon... Gerçekten böğrüme acı saplanıyor bu elemanın halini görünce, Ramsay Bolton bu serideki 1 numaralı leş insandır kesinlikle. Theon tüm diyarı yaksa yine de bu kadar cezayı hak etmezdi. Jeyne zaten... kıyamam çocuklarıma - Jon'un Stannis'ten gelen Stark soyadı ve Kuzey lordluğu tekliflerini geri çevirmesi - Dany'nin serideki en müthiş kişi olması... Hazzea adlı kız çocuğu ejderhası yüzünden öldü diye çektiği azabı seride milletin kökünü kurutan elemanlardan biri bile çekmedi. - Wyman Manderly'nin büyük fake atması
This entire review has been hidden because of spoilers.
savaşın başlamasına yakın karakterlerin amaçlarını serüvenlerini gösterdiler ama arya,sansa nerdeyse kitapta yoktu ramsay bolton theon’dan daha iğrenç bir karakter olmayı başardı genç griff’in birşeyler başaracağına inanıyorum kingland kısmını hiç göremedik cercei,jamie kitapta yoktu blackfish’le jamie’nin ne yaptığını merak ediyorum okumayı en çok sevdiğim pov karakterleri arya,jon,dany ve dorne tarafıydı
this took me 305 days. baslari ve ortalari hic sarmadi reading slumpa soktu resmen. ya da benim got okuma hevesim kacti ama serinin en sıkıcı kitabiydi benim icin. normalde 3/5 seriye olan sevgimden 4/5
Ejderhaların Dansı (Kısım 1) | #kitapyorumu ~ Jon, tepelerinde buzdan bir uçurum misali yükselen Sur'a baktı. Uçtan uca yüz fersah ve yüksekliği iki yüz on beş metre. Sur'un gücü yüksekliğiydi; uzunluğu, Sur'un zayıflığıydı. Jon, bir zamanlar babasının söylediği bir şeyi hatırladı. Bir duvar, onu savunan adam kadar güçlüdür ancak. Gece Nöbetçileri'nin adamları yeterince cesurlardı ama karşılarında duran görev için sayıca azlardı. ~ 5/5✨ ~ Her şeyiyle beni kendisine hayran bırakan Buz ve Ateşin Şarkısı serisinde iyice sona yaklaştım. Yani yayınlanan kitapların sonuna. Bu yüzden hem hemen bitirmek istiyordum hem de hiç bitirmemek. Sonuç olarak yine dayanamadım ve Kargaların Ziyafeti biter bitmez başladım. Kargaların Ziyafeti'yle aynı zamanda geçen olayları okuyoruz bu kitapta. George R. R. Martin hikayelerin bölünmemesi için önce Kral Toprakları ve yakın çevresindeki olayları sundu bize. Bu kitapta da daha uzaklarda yaşananları. Özlediğim karakterler olan Daenerys, Jon, Davos, Tyrion ve Bran eşlik etti bana. Daha az entrika ve daha fazla olay vardı diyebilirim. Ve bu olaylar da her zamanki gibi aksiyon doluydu. Kitabın yarısına kadar geldiğimde biraz sıkıldım hatta #rs'a girdim. Bu yüzden araya Kurucunun Kızı'nı sıkıştırdım. Onu okumak bana iyi geldi. Çünkü hiç ara vermeden başlayınca bir süre sonra beni boğmuştu. Bir bölüm vardı. Sevgili Melisandre tarafından anlatılan. Ve bu bölümle birlikte kendisine saygı duymaya başladım. Onun açısından baktığımızda yaptıkları çok doğru şeylermiş gibi geldi. Ve yaptığı bir şeyi çok taktir ettim. Martin yaptığı muhteşem bir numarayı da bu bölümde görüyoruz. Bu kitabın sonlarına yaklaştığımda Game of Thrones dizisini de bitirdim. Ve fark ettim ki sonlara doğru kitaplara sağdık kalmayı iyice bırakmışlar. Bu yüzden arada bu dizide yok diye delirdiğim çok replik oldu. Griff ve Genç Griff karakterlerinin diziye alınmamış olması beni çok üzdü. Çünkü bana göre Genç Griff çok önemli bir karakterdi ve Martin buradan da bir numara yapacak gibi duruyordu. Umarım karakterler bu sezon bir yerde eklenir. Hepinizin okumasını ve Leş (Reek) ile yeniden karşılaşmasını çok isterim. Belki de birileri aslında ölmemiştir😉
Ve işte benim en sevdiğim kitap! Seri boyunca en çok 5. sevdim(1. de ikinci sırada yer alıyor.). Bol bol Jon'u görüyoruz ve dahası onun Lord Kumandan olduktan sonraki karakter değişimi(olgunlaşması vs.) çok güzel yansıtılmış. Artık genç kumandanımız büyüyor! Jon, ötekilerin geldiğinin farkında ve elinin altında harabeden bir Sur var; dahası Stannis'in askerleri ve esir edilen yabanılların bir kısmını da sayar ise ileride açlık tehlikesi de mevcut. Bunlardan daha önemlisi Jon, kız kardeşi Arya'nın Bolton piçi ile evlendirildiği haberini alır ve durum iyice içinden çıkılmaz hale girer(elbet biz onun Arya olmadığını biliyoruz.). Ayrıca Theon POV'ları sayesinde Arya(sahte) ve Piç'in bölümlerini vs. de görüyoruz.
Dany ciddi bir sıkıntı içerisinde zira Meeren'de işler yolunda gitmiyor; Harpiyan'ın Oğulları sonu gelmeyen cinayetler ve başkaldırmalar ile Dany'nin saltanatını zora sokuyor. Tyrion ise onun yanına gitmek için yola çıkmış bile. Yolculuğa Varys'ın eski dostu olan Volantisli bir peynir tüccarı(1. kitapta Dany ve abisine yardım ettiğini görmüştük) vesilesi ile başlıyor ve bu yolculukta hiç umulmadık bir karakter ortaya çıkıyor; işler baya değişecek gibi.
Jaimie, Brinnie ile buluştuğundan beri ortalıkta değil ve Cersei, İnanç takipçileri tarafından hapis edilmiş durumda ve kurtulması için bazı itiraflarda bulunması gerekmekte.
En başta da söylediğim gibi en sevdiğim kitap bu oldu ve oldukça heyecanlı bir yerde bitti; bilhassa Jon'un sonu baya yürek kanatan cinsten(mecaz kullanmıyorum :D ). Onun kız kardeşine düşkünlüğünü okumak güzeldi, zaten ikisi de seri boyunca birbirlerini 42/48 defa düşünmüşler. Diyeceksiniz ki bir de oturdun saydın mı? Yok yav, başkası üşenmemiş saymış. Neden? Şey, aslında bu da ayrı bir kuram. :P (Seri, dizideki gibi ilerleyecek ise bu ikisi aslen ku.... haydi diziyi izlemeyenler için demiyorum. :D ).
Serinin bitmesine 1 kitap kaldı ve yazar, 6. kitabı 6 senedir yazıyor. Bitirmekten de aylarca uzakmış dede efendiye bak hele! Birkaç ön okuma niyeti ile bölüm paylaştı ama o kadar uzun sürdü ki kitabın bitmesi yetmez oldu haliyle. 2018 çıksa inşallah, ya o ölecek ya biz bu gidişle.
"Bilgi silahtır Jon. mücadeleye gitmeden önce kendini adamakıllı silahlandır."
Bu kitap için serinin çeyrek finali diyebiliriz.4 yıldız vermenin en büyük etkeni yazarın olağanüstü kalemi. elimde serinin okunacak tek bir kitabı kaldı ve ömrüm Kış Rügarları'nı beklemekle geçiyor. Pekâla yazar seriyi yazmaya devam ediyor. yazarın bir türlü bitiremediği Kış Rüzgarları ve serinin sonu olan Bir Bahar Rüyası... Buz ve Ateşin şarkısı açık ara yirmili yaşlarımın favorilerinden biri ve umarım George R. R. Martin ölmeden seriye hak ettiği sonu yazabilir. Ejderhaların Dansı'nın ikinci kısmında Daenerys etrafı düşmanlarla çevrilmişken inatla meeren'de kalmakta ısrar ediyor. Ejderhalardan Rhaegal ve Viserion zincire vurulmuş, Drogon'un nerede olduğu belli değil. Stannis surdan ayrılıp yeni dostlar aramakla ve yeni hamleler yapmakla meşgulken Jon, Melisandre'yle birlikte Surda. Tüm seri boyunca Ak gezenleri merak ettim ve bu kitapta da Ak Gezenlerin boyunu posunu bir türlü göremedik. beleşle kafiyeli Leş ise kitap boyunca bana sinir krizleri geçirtti. kaçmaya hazır fırsat yakalamışsın ne duruyorsun gerçi dönek Theon'a herşey müstehak. Bran sonunda üç gözlü kargaya ulaştı ama gerisini henüz bilmiyoruz . Tyrion oradan oraya savrulurken son durağı Jorah mormont oldu ve beraber Daenerys'a ulaşmaya çalışıyorlar. kitabın sonunda bunlar ve benzeri sonuca bağlanması gereken tonla olay var elimizde. Sansa, Arya, Cersie'ye neler olduğunu çok merak ediyorum ama kitapta bu karakterlere hiç değinilmemiş. an itibariyle George R. R. Martin'in seriyi nihai sonuna ulaştırması için dua zinciri başlatıyorum.
Bu cilt tam manasıyla bir Daenerys, Jon ve Tyrion kitabıydı. Bir kaç farklı karakter hariç tüm cilt bu üçünün gözünden anlatıldı ve ben sıkıntıdan patladım. Ben diğer karakterleri de seviyorum onlar da olsun istiyorum. Önce 4. kitapta bir sürü saçma karakteri okuduk sıkıldım şimdi de bu. Ortası olmayacak galiba. Neden sıkıldığıma gelirsek, herkes ejderhaların ve Dany'nin peşine düşmüş durumda. Bir sürü talibi var hepsi evlenmek istiyor. Aynı zamanda bir sürü düşmanı da var. Hepsi savaş istiyor. Neden? Dany'nin salaklığı. Ya senin amacın Yedi Krallığı almak değil mi? Asker istiyorum diye geldin özgür şehirlerde dolaşıyorsun. Yetmedi kaldın orda kraliçe oldun da neden? Özgür şehirler yedi krallık tarafından yönetilmiyor bile, gitsene sen batı diyara. Bu kızın askerden çok sağlam bir bilgi kaynağına ihtiyacı var. Tywin Lannister ölmüş, Cersei hapiste, Serçeparmak yedi krallıkta bile değil, örümcek e başından beri Dany'nin hareketlerini izliyormuş, tahtta Tommen oturuyor. Tahtı almak için en uygun zaman ama kızımız köleleri azad etmekle meşgul. Jon'a gelirsek Kumandan oldu, Stannis'in gölgesine girmeye zorlanıyor. Adamları saymıyor, etrafı yabanıl dolu, kırmızı rahibe de baskı yapıp duruyor. Acıyorum ama sıkmaya başladı yani. Tyrion babasının ölümüne ve eski karılarına takmış. Deli gibi aynı şeyi sayıklıyor durmadan. Fahişeler nereye gidermiş.
Son olarak çok şaşırtıcı bir gelişme oldu valla çok şaşırdım. Anladığım anda nolduğunu çığlık bile attım. Ama bu gelişme beni hiç mutlu etmedi, nerden çıktın geldin ya.
George amcanin bir onceki kitabin (Kargalarin Ziyafeti: Kisim 2) sonunda yaptigi aciklamayi okudugum andan itibaren tahmin edebiliyordum zaten, bana gore bu kismin ne kadar agir ve genel olarak sıkıcı gececegini. Bravaaos'ta karanliklar icinde kalan Arya'yi, varligindan tadimlik bir sekilde haberdar olabildigimiz Leydi Tasyurek'i, Kral topraklarinda kendi kazdigi entrika kuyusuna dusen Cersei'yi bu bolumun ikinci kitabinda da goremeyecek olmam hala canımı sıkıyor...
Merged review:
George amcanin bir onceki kitabin (Kargalarin Ziyafeti: Kisim 2) sonunda yaptigi aciklamayi okudugum andan itibaren tahmin edebiliyordum zaten, bana gore bu kismin ne kadar agir ve genel olarak sıkıcı gececegini. Bravaaos'ta karanliklar icinde kalan Arya'yi, varligindan tadimlik bir sekilde haberdar olabildigimiz Leydi Tasyurek'i, Kral topraklarinda kendi kazdigi entrika kuyusuna dusen Cersei'yi bu bolumun ikinci kitabinda da goremeyecek olmam hala canımı sıkıyor...
Bitirmemin bu kadar uzun sürmesinin sebebi %50 bensem %50 oradan buradan kopuk kopuk her yerden biraz bahsetmesiydi belki yazarın. 2.Kısmı da bitirmeden yorum yapmak doğru değil belki ama karman çorman hissediyorum şuanda ve ana hikaye çok uzakta bir yerde kalmış gibi. 5 kitap oldu hala ötekilere ait kesin bir şey belirtilmedi. Starklar'dan çok az haber alabildik bu kitapta Jon hariç ki o da Snow zaten. ;) Spoiler olur diye söylemek istemiyorum ama Targaryan'a ve Greyjoy'a ait yerler çok yabancı hissettirdi hikayeye.
Görüntü hala bulanık,hikaye ne yöne gidiyor hala belirsiz ve kurguya sürekli yeni kişi ve hanedanlar ekleniyor.
Ve geldik serinin son kitaplarına... Ejderhaların Dansı birinci kısım açıkçası benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Zira Kargaların Ziyafeti'nde haber alamadığımız, hallerini çok merak ettiğimiz ana karakterlerin aslında hiçbir aksiyona karışmadan gayet sıkıcı günler yaşadığını üzülerek öğrenmiş bulunuyorum. İlginç olan bir diğer nokta, bu kez de Kargaların Ziyafeti'nde yer alan karakterin çoğunun bu kitapta olmaması... Acaba bu iki kitap aynı anda mı okunmalıydı, diye düşünmedim değil. İkinci kısımda tüm karakterlerin hikayesi bir sonuca bağlanır diye umuyorum artık. =)
Olayların gizlice sona ermeye başladığı kitabın ilk kısmında her ne kadar 'asıl olaylar' yeni başlıyor gibi görünse de kesinlikle bu kitapta sona yaklaşılıyor. Sivrilen karakterler törpülenmeye başlıyor ve ihanetler silsilesi majör savaşlara yol açmaya devam ediyor. Seri grafiğinde heyecanı zirve noktasına ulaştıran kitabın ikinci kısmına geçmek için can alıcı bakış açıları sona saklanmış. Martin, hünerli ellerini ovuşturup yazmaya devam etmiş.
Zaten bu seri için ne söylenir ki? Gerçekten epik fantezinin babası ve söylenecek hiçbir şey yok. Herkesin tarzı değil bu kitap ama seven çok seviyor. Hem de aşık oluyor. Bu kitapta da yazar bizi şaşırtmıyor ve kalemini konuşturuyor. Serinin diğer kitapları gibi muhteşemdi.
2.5 Beklediğimden çok daha yavaş ilerliyor. Çok fazla karakter bakış açısı var ve hikayede ilerleyiş çoğu zaman time skiplerle sağlanıyor, okuduğum sayfa sayısı karşılığında aldığım hikaye ve edebiyat çok kalitesiz bence. Dizisini çok daha kaliteli bulduğumu söylemeliyim.
3.kitap olan Kılıçların Fırtınası ile aynı zamanda geçen kitapta 4. Kitap olup Jon Snow, Arya gibi birçok ana karakter bulunmayan Kargaların Ziyafeti'de ölen üstat Aemon tekrar canlı olarak karşımıza çıkıyor ve Kevan Lannister'ın ölümü gibi trajik olaylar yaşanıyor.
Ejderhaların Dansı, Kargaların Ziyafeti'nin devamı niteliğinde yazılmış. Kargaların Ziyafeti'nde bahsedilmeyen karakterlerin başına gelenleri anlatıyor. Dili, Buz ve Ateşin Şarkısı'nın diliyle aynı; kendini okutuyor. Kitap ve dizinin birbirinden hiç ilgisinin kalmadığını da söylemeliyim.
Just amazing. I enjoyed and got excited for Daenerys' story and OMG! Tyrion is another dimension... Sir Jorah and the story of Theon Greyjoy were also very moving. Absolutely thrilled to see what will become of Meereen and Yunkai!