Iris, sırrını açıkladığında 14 yaşındaydı. İki gün sonra babası kendisini vurarak intihar etti. Bir kız enstitüsüne gönderilen Iris, bir daha bu konuyu asla açmadı. Ta ki, 40 yıl sonra Yeni Zelanda'da, televizyonda ensest üzerine bir program görüp kendi hayat hikayesinin trajedisini yazmaya başlayıncaya kadar... Ensest üzerine yazmak hala pek dokunulmamış bir tabudur. Yeni istatistikler, ensestin çok daha yaygın olduğunu göstermesine rağmen kurbanları o yüzkarası utançlarını ve acılarını paylaşmaya cesaret edemiyorlar. Iris Galey, hayatını kötü bir karabasan gibi belirleyen, ihanete uğramış çocukluğunun tanıklarından yapıyor bizi. Kendisi için ümitsizce dileklerde bulunurken yazıyla da, hem hissetmek hem de hissettirmek istiyor. (Arka Kapak)
Okumak için sağlam psikolojiye sahip olmak gerekiyor gerçekten. Yazar babasından dört yıl boyunca cinsel tacize uğruyor, bunu birilerine anlattığında ise babası intihar ediyor. Çevirenden dolayı tam olarak güzel bulmasam da cümleler derine işliyor. Yazarın bunları cesurca dile getirişi, annesinin sorumsuzluğu duygularımı altüst etti. Beni çok etkiledi. Kolay unutulacak gibi değil. Maalesef ki olmasını hiç istemeyeceğimiz gerçek bir hayat hikayesi..
Ensest mağduru Iris Galey'in öz yaşam öyküsü... Ben bu kitabı çocukken okumak istediğimde (ortaokuldayken, "Suç ve Ceza"yı okuduktan hemen sonra) babam yaşımın bu kitap için küçük olduğunu söylemiş, okumama izin vermemişti. Düşünün, "Suç ve Ceza"yı okumuş babamla kitap üzerine konuşacak kadar da anlamışım ama bu kitap yasak! Çünkü benim çocukluğumda ensest bugünkü kadar bilinen, her an duyulan bir olay değildi. Psikolojimi etkilemesin diye de yasak olması mantıklıydı. Şu anda çocukların bu haberleri hava durumuyla aynı doğallıkta dinlemeleri psikolojilerini nasıl etkiliyor acaba? Peki ya ensest mağduru olan çocukların psikolojileri? Bunu yapanlar ruh hastası, bunun üzerine uzun uzun konuşmaya gerek yok bence. Yapabileceğimiz tek şeyse gözümüzü dört açmak ve böyle ruh hastalarından kuşkulandığımız anda ilgili mercilere başvurmak. Bayan Galey'in nezdinde ensest mağdurlarının hayatlarına küçük bir pencereden olsun bakmanızı tavsiye ederim.
Iris 9 yaşından 14 yaşına kadar babasının cinsel tacizine uğrar. Bir gün canına tak eder ve evdeki misafirlere içini döker. Misafirler polise haber verir. İki gün sonra babası intihar eder. Bir süre yakınlarınını yanında kalan Irıs, bir süre sonra bir enstitüye gönderilir. 40 yıl sonra seyrettiği bir Tv programından etkilenerek yaşadıklarını anlatan bir kitap yazar. Tüm hayatını, bunalımlarını, yaşadığı iç savaşları, günlüklerini de ifşa ederek gözler önüne serer.
Arka kapak yazısında ayrıntılı olarak belirtilmiş. Ensest üzerine yazmak ya da konuşmak hala bir tabu olarak görülüyor. Son istatistiklere göre ensest daha yaygın bir hale gelmesine rağmen (sadece İsviçre´de 45000 vaka kaydedilmiştir), kurbanları, yaşadıkları acıları ve yüz karası utançları insanlarla paylaşmaya cesaret edemiyor. Günümüzde bile bir baba işlediği insanlık suçundan habersiz kızına yıllarca tecavüz ediyor ve kimsenin ruhu duymuyor.
Kitabı okurken boğazınızda bir yumruk oluşuyor, dehşetten eliniz ayağınız buz kesiyor. Bir baba bunu çocuğuna nasıl yapabilir ve bir anne buna nasıl göz yumabilir, aklınız hayaliniz almıyor. Bu tarz kitaplar belki bu istismarlara maruz kalan çocuklara bir ışık olur. Keşke çevirisi ve kurgusuna özen gösterilseymiş.
Gerçekten adından etkilendiğim kadar yazarın hayat hikayesinden de o derece etkilendim. Kadın konusu, toplum hatta savaşa minikten ince düşündürücü dokundurmalar harikaydı. Dilini çeviren kişiden ötürü tam olarak güzel bulmasam de cümleler çok vurucu idi. Unutamayacaklarım arasına giren bir kitap... Ayrıca yazarın bu yaşadıklarını cesurca dile getirişi (ensest ilişki vs vs)... -belki ailesine göre düşüncesizce- duygularımı altüst etti. Tezer Özlü'ye yaşadıklarını bu denli açık anlatışına kızdığım zamanları hatırladım...Kadınların benzer olaylardaki benzer duyguları aktarışları nasıl böyle ayarlanmış gibi olabilir... Annesinin umursamazlığı... beni en çok kızdıran şeydi. Bir kere olsun Ne oldu neler yaşadın? Nasılsın? sorusunu sormamasını aklım almadı. Böylesine hüzünle bütünleşen bir kitapta insanın kendinden parçalar cümleler bulması ne ilginçtir- ya da değildir.
"Ben bir kuşum. Ben bir kuşum ve uçup gidebilirim. Biz kız ve kuş olmak, ne kadar güzel!"
Yıllarca kadınlarla kızların kuşa benzetilişi. Kafes içinde kadın, özgürlük... Bir serçe kadar narin kadın...
"Sanki kalbimi veya ruhumu ya de içimde ne varsa burkmuş gibiyim"
"Niçin sadece birbirimizi sevmiyoruz?" En vurucu cümlelerden biriydi hele ülkemizin şuanda bulunduğu durumu göz önüne alarak ne doğru bir sesleniş. NİÇİN?!!!!
I decided to read this book, because its not the sort of book, i normaly would read. The catergory on the bingo board is a Autobiography, which is not my favourite kind of book but I think it was good to read something new. My favourite quote from this book is, "I was Fourteen and he had done it because of me." I like it because its true, what his dad did to her was bad, he was guilty and she knows it. Something I learned from this book is that, you will never get your life back the same to how it used to be, once it changes. The character I found most intresting was the mum, she did not know what to do, she just went along with everything, she was just as scared as the little girl, Olivia and did not tell anyone what was happening, untill after the dad died. Over all, I think it was a good book but not amazing like other books I have read.
“İçinde bana yer var mıydı baba?” Kapak yazısı Kitabı 2012 yılında okumuştum...Beni çok etkilemişti ve kolay unutulacak gibi değildi. Şimdi, blog için yeniden üzerinden geçerken bir baktım ki tekrar okuyorum. Aynı öfke,aynı acıyla... Kitap, yazar tarafından kaleme alınmış ve maalesef ki olmasını hiç istemeyeceğimiz kadar gerçek bir hayat hikayesi.
yazar babasından 4yıl boyunca cinsel taciz görüyo. bunu birilerine anlattiginda ise babası intihar ediyor.yaşadıklarnin etkisinden kurtulamıyo tabi.yaptığı evliliklrde başarısız olması,kendini değersiz hissetmesi,kız olmaktan utanç duyması.. üzücüydü...