Dağınık cümleler

Yaz da bitiyor. Eli kulağında. 

Sonbaharın gelmesini, okulların açılmasını, hayatı belli bir rutine sokmayı ve o rutinler dahilinde hareket etmeyi özledim, doğrusu. 

Arkadaşım geçen gün astroloji haritama baktı. Sahilde oturuyorduk. Gökyüzünde neredeyse dolunay vardı. Bir birayı paylaştık. Ayın yükselmesini izledik. Batmasını bekleyemedik çünkü kollarım ürperdi serinlikten. Ağustos geceleri güzün gelişini duyuruyor. 

Haritam, diyordum. Arkadaşım dedi ki. Sağlık, sağlık, sağlık... Kontrollerini ihmal etme. Diyete başladım iki hafta önce. Üç kilo verdim. Bazen zorlanıyorum. Kaçamaklar yapıyorum. Kaldığım yerden devam etmeye çalışıyorum sonra. Hepten koyvermek yerine. Bu hafta gidip kan vereceğim. Salı kızımı okula bıraktım. Dün bankaya gittim. Bugün evi topladım sağlık ocağına gitmek yerine. Yarın gitmeli. Göz muayenesinden de geçmek gerek. 

Dün annem, kızım, ben yemeğe gittik. Sahilde kedilerle dolu bir restoranın bahçesine yerleştik. Küçük suratlar, büyük suratlar, atikler, çekingenler, sıra sıra diziliydi masalar arasında. 1,5 litre su eşlik etti yemeğe. Annemin omurgası izin verse, sahilde yürürdük.

Yürümek demişken, yazın sıcakları, kışın soğukları bahane edip yürümüyorum doğru düzgün. Ancak dışarı çıkarsam, bir amaç varsa yürüyorum. İşten eve, evden işe arabayla gelmek hareketsiz bir yaşama yol açıyor. Diyetle beraber yürüyüşü arttırma hedefimde bir gelişme, düzelme yok maalesef. Ben de çözümü "walk at home" videolarında buldum. 15 dakikalık bir videoyu denedim geçenlerde. 15 dakikada bir mil yürütme hedefiyle çekilen videoyu uygulamak hızlı ve eğlenceliydi. Günlük yapmalı. 



 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on August 22, 2024 10:51
No comments have been added yet.


Tuğba Gürbüz's Blog

Tuğba Gürbüz
Tuğba Gürbüz isn't a Goodreads Author (yet), but they do have a blog, so here are some recent posts imported from their feed.
Follow Tuğba Gürbüz's blog with rss.