Cengiz Çandar's Blog, page 200
April 1, 2025
Resmen yaprak dökümü! Ünlü isimler peş peşe hayatını kaybetti
2025 yılının ilk üç ayı, Türk sanat dünyası için ağır kayıplarla geçti. Ferdi Tayfur, Volkan Konak, Filiz Akın, Edip Akbayram ve Osman Sınav gibi efsane isimler, ardında unutulmaz eserler bırakarak aramızdan ayrıldı.
2025 yılı, sanat dünyası için büyük kayıplarla başladı. İlk üç ayda, Türk müziği ve sinemasının önemli isimleri aramızdan ayrıldı. Ferdi Tayfur, Volkan Konak, Tanyeli ve Filiz Akın gibi büyük sanatçılar, ardında unutulmaz eserler bırakarak hayata veda etti.
Her biri, kendi alanlarında döneme damgasını vuran, milyonlarca insanın kalbine dokunan isimlerdi. İşte, 2025 yılının ilk üç ayında kaybettiklerimiz…
FERDİ TAYFUR
Ferdi Tayfur, 2 Ocak 2025 günü karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmişti. Ferdi Tayfur için AKM’de düzenlenen anma törenine sanat dünyasından çok sayıda isim katılmıştı.
BEDİA ENER
‘Yaprak Dökümü’ dizisiyle hafızalara kazınan usta oyuncu Bedia Ener Öztep, 14 Ocak’ta hayatını kaybetti. Ünlü ismin ölümünü ailesi sosyal medyadan, “Hoşçakalın, ben melek oldum…” notuyla duyurdu.
SEZAİ ALTEKİN
Tiyatrocu kimliği ile tanınan Sezai Altekin, 31 Ocak’ta 79 yaşında hayatını kaybetti.
KAHTALI MIÇE
‘Kahtalı Mıçe’ olarak bilinen Türk Halk Müziği sanatçısı Mustafa Kahtalı, 15 Şubat 2025 tarihinde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ünlü isim, bir süredir kanser ile mücadele ediyordu.
EMİN GÜMÜŞKAYA
Çocuklar Duymasın adlı dizide hayat verdiği Seyyar Tayyar karakteri ile hafızalarda yer edinen Emin Gümüşkaya, 18 Şubat 2025’te hayatını kaybetti.
EDİP AKBAYRAM
Türk müziğinin usta ismi Edip Akbayram, tedavi gördüğü hastanede 2 Mart 2025 tarihinde 75 yaşında hayatını kaybetti. Yataktan düşme sonucu iç kanama şüphesiyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık iki ay tedavi gören Akbayram, yapılan tıbbi müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
ŞİNASİ YURTSEVER
Kardeş Payı, İşler Güçler, Düğün Dernek, Çalgı Çengi, Hokkabaz, Avrupa Yakası gibi ünlü yapımlarda rol alan Şinasi Yurtsever, 13 Mart tarihinde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
TANYELİ
2,5 senedir pankreas kanseriyle mücadele eden 54 yaşındaki Tanyeli, tedavi gördüğü hastanede 17 Mart’ta hayatını kaybetti.
OSMAN SINAV
‘Deli Yürek’, ‘Kurtlar Vadisi’, ‘Hayat Bağları’, ‘Melek Apartmanı’, ‘Sen Anlat Karadeniz’ gibi başarılı projelerde yönetmenlik yapan Osman Sınav kanser ile mücadele ediyordu. Sınav, 20 Mart 2025 tarihinde 69 yaşında hayatını kaybetti.
FİLİZ AKIN
Yeşilçam’ın efsane isimlerinden Filiz Akın, zatürre ve enfeksiyon hastalıkları nedeniyle İstanbul’da bir süredir tedavi gördüğü hastanede 21 Mart’ta hayatını kaybetti. 82 yaşında hayata gözlerini yuman isim, 22 Mart’ta sessiz sedasız toprağa verildi.
VOLKAN KONAK
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) İskele kentindeki bir konser sırasında sahnede fenalaşan şarkıcı Volkan Konak, yapılan tüm müdahalelere rağmen 31 Mart’ta 58 yaşında hayatını kaybetti.
Resmen yaprak dökümü! Ünlü isimler peş peşe hayatını kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Kripto tarihine geçen 90 gün! Kim kazandı, kim kaybetti?
Kripto piyasasında yılın ilk üç ayında, fiyat rekorunun kırılması, ABD’de “Stratejik Bitcoin Rezervi” kurulmasına ilişkin kararname imzalanması gibi önemli gelişmeler yaşandı.
AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, kripto para birimleri, üç aylık dönemde dalgalı seyir izledi.
En yüksek piyasa değerine sahip kripto para birimi Bitcoin, ocakta fiyat rekorunu 109 bin doların üzerine taşıdı. Ancak daha sonra Bitcoin’in fiyatı hızla düşüşe geçerek, martta 80 bin dolar seviyesinin altına kadar geriledi. Bu dönemde birçok altcoin projesi de yüzde 50’nin üzerinde değer kaybetti.
PİYASALARDA DONALD TRUMP ETKİSİ
ABD Başkanı Donald Trump’ın bazı hamleleri, yılın ilk çeyreğinde kripto para piyasasında yaşanan hareketlilikte belirleyici oldu.
Başkan adaylığı döneminde ekosisteme olumlu yaklaşan Trump, 20 Ocak’ta görevi devralmasının ardından ekonomi yönetimini “kripto dostu” isimlerden kurdu.
Trump, martta “Stratejik Bitcoin Rezervi” kurulmasına ilişkin kararname de imzaladı. Böylece Bitcoin, altın ve petrol gibi varlıkların yanında ABD rezervlerinde kendine yer buldu.
ABD Başkanı Trump, bu dönemde Bitcoin’in yanı sıra Ethereum, Ripple, Solana ve Cardano projelerini rezerve ekleyeceğini duyurdu.
BEYAZ SARAY’DA İLK KRİPTO ZİRVESİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Beyaz Saray, geçen ay tarihindeki ilk kripto para zirvesine ev sahipliği yaptı. Donald Trump, 7 Mart’taki zirvede, ABD’yi “dünyanın Bitcoin süper gücü” ve “gezegenin kripto başkenti” yapma sözünü yerine getirmek için çalıştıklarını söyledi.
Zirveye Beyaz Saray Yapay Zeka ve Kripto Çarı David Sacks, Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Hazine Bakanı Scott Bessent’in yanında kripto para piyasasının önde gelen isimleri, üst düzey yöneticiler ve yatırımcılar katıldı.
Daha sonraki günlerde ekosisteme destek yönünde mesajlar veren Trump, özel bir kripto etkinliğine katılan ilk ABD Başkanı oldu.
DEVLET BAŞKANLARI KENDİ KRİPTO PARA PROJELERİNİ PİYASAYA SÜRDÜ
ABD Başkanı Donald Trump, yılın ilk çeyreğinde, kripto para piyasasına ilgisini daha da artırdı ve “Trump” isimli kripto para projesini başlattı.
Trump’ın sosyal medya hesabı üzerinden kendi adını taşıyan kripto para projesini paylaşmasıyla, söz konusu varlık hızla yükselişe geçti ve 15 milyar dolar piyasa değerine ulaştı.
“Trump”ın hemen ardından, ABD Başkanı’nın eşi Melania Trump adına da “Melania” adında bir proje piyasaya sürüldü.
Bu kripto paraları takiben Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei de sosyal medya hesabından “Libra” isimli projeye dair paylaşımda bulundu.
Ancak zamanla tüm bu varlıkların fiyatı hızla geriledi. Bu kripto para birimleri, birçok yatırımcının zarar etmesine neden oldu.
Martta kripto para piyasasının en büyük siber saldırılarından biri de yaşandı. Saldırı yapılan Bybit borsasından yaklaşık 1,5 milyar dolar değerinde varlık çalındı.
ALTCOİN ETF BAŞVURULARI DEVAM ETTİ
Bitcoin borsa yatırım fonlarının (ETF) geçen yıl onaylanmasıyla, geleneksel finans sistemindeki bireysel ve kurumsal yatırımcılar söz konusu varlıklara ulaşma imkanına sahip olmuştu.
Kurumsal tarafta büyük talep gören Bitcoin ETF’lerinin mart sonu itibarıyla toplam değeri 100 milyar doları aştı.
Bitcoin ve Ethereum’un ardından BlackRock ve VanEck gibi ABD merkezli büyük yatırım şirketlerinin de arasında bulunduğu kuruluşlar, yılın ilk çeyreğinde Solana, Ripple, Cardano, Litecoin, Dogecoin, Hedera gibi altcoin projelerinde de ETF başvurularında bulundu.
TÜRKİYE’DE İKİNCİL DÜZENLEMELER YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
Türkiye’de kripto varlıklara yönelik ilk yasal çerçeve Temmuz 2025’te oluşturulurken, ikincil düzenlemeler geçen ay yürürlüğe girdi.
İkincil düzenlemelerle, kripto para borsaları olarak bilinen kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluş ve işleyiş süreçlerine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.
Borsaların asgari sermaye limiti 150 milyon lira, kripto varlıkları saklama hizmeti sunacak kuruluşların sermaye limiti de 500 milyon lira olarak belirlendi.
Tebliğlerle, borsaların müşteri varlıklarını sigortalayabilmesinin önü açıldı.
Borsaların kripto varlıkları listelemesi için üç kişilik listeleme kurulu oluşturma zorunluluğu da getirilirken, bu düzenlemelere uyum için 30 Haziran’a kadar süre tanındı. (AA)
Kripto tarihine geçen 90 gün! Kim kazandı, kim kaybetti? yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Ordu-Giresun Havalimanı’nda sis engeli!
Ordu-Giresun Havalimanı’nda sis dolayısıyla bazı uçak seferleri iptal edildi. Öte yandan 3 uçak Samsun Çarşamba Havalimanı, 1 uçak ise Trabzon Havalimanı’na yönlendirildi.
Kentte akşam saatlerinden itibaren etkisini sürdüren sis, hava ulaşımında aksamaya neden oldu.
Hava yolu şirketleri tarafından Ordu-Giresun Havalimanı’ndan İstanbul, Sabiha Gökçen ve İzmir Adnan Menderes havalimanlarına yapılması planlanan bazı seferler iptal edildi.
Kentteki havalimanına iniş yapamayan 3 uçak Samsun Çarşamba Havalimanı, 1 uçak ise Trabzon Havalimanı’na yönlendirildi.
Sisin etkisini kaybetmesinin ardından seferlerin normale dönmesi bekleniyor. (AA)
Ordu-Giresun Havalimanı’nda sis engeli! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Osmanlı’nın zirvesini gösteren: Mimar Sinan yapıları
1937’de Atatürk’ün emriyle hazırlanan Mimar Sinan’ın yapılarıyla ilgili özel çalışma, Demirören Yayınları’nın Türk Tarih Kurumu’yla yaptığı işbirliği sonucunda ‘Mimar Sinan Yapıları’ adlı çok özel bir koleksiyon kitabına dönüştü. Lüks kutusuyla sınırlı sayıda basılan kitapta, mimar Ali Saim Ülgen’in yaptığı 266 rölöve çizim ve Sinan yapılarıyla ilgili önemli bilgiler yer
alıyor.
Hilal BEKYÜREK / Özcan KILIÇ / Fırat ALKIZ/ KitapSanat
Fikirleriyle günümüzde de etkisini sürdüren büyük mimar Le Corbusier, “Dünyada, mekânı tam olarak kavrayabilen iki mimar var. Biri Mimar Sinan biri de ben” demişti. Mimar Sinan, 16. yüzyılda Osmanlı’nın başkenti İstanbul’dan Edirne’ye, Kırım’dan Şam’a üç kıtada yaptığı selâtin camileri, mescitler, medreseler, köprüler, su yapıları ve hamamlarla yüzyıllara meydan okumayı sürdürüyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937’de Türk Tarih Kurumu’na verdiği talimatla mimar Ali Saim Ülgen tarafından çizilen ve koruma altında bulunan Mimar Sinan yapılarına ait rölöveler (ölçülü çizimler), kapsamlı bir kitap haline getirildi. ‘Mimar Sinan Yapıları’ adıyla okuyucuyla buluşan kitap, yüzlerce esere ait detaylı bilgiler, Ülgen’in çizimleri ve her iki ismin biyografilerini barındırıyor.
Demirören Yayınları ve Türk Tarih Kurumu işbirliğiyle yayımlanan eser, ağırlıklı olarak Mimar Sinan’ın İstanbul’daki yapılarını temel alıyor. Türkçe ve İngilizce olarak sınırlı sayıda basılan ‘Mimar Sinan Yapıları’, lüks kutulu olarak yayımlandı. Arkeolog Dr. Murat Sav’ın hazırladığı kitap, Doğan Hızlan’ın önsözüyle sunuluyor. Kitapta, mimar Ali Saim Ülgen’in yaptığı 266 rölöve çizim ve Sinan yapılarıyla ilgili önemli bilgiler yer alıyor.
SAV: EKSİK YAPILAR YENİDEN HAYAT BULDU
Arkeolog Dr. Murat Sav: “Bu çalışma 1937 yılına dayanıyor. O tarihlerde Mustafa Kemal Atatürk, Türk Tarih Kurumu’ndan Mimar Sinan’ın yapılarına ait çok kapsamlı bir kitap hazırlanmasını istiyor. Türk Tarih Kurumu da çizimlerin yapılması için yüksek mimar Ali Saim Ülgen’i görevlendiriyor. Bu proje kapsamında Ali Saim Ülgen’in Mimar Sinan’la ilgili tüm çizimleri burada bulunuyor. Aynı zamanda Mimar Sinan’ın döneminde yazılmış tezkerelere kayıtlı olan ve ona ait yapıların tüm listesi yeniden hazırlandı. Sıralaması dahil eskiye sadık kalınarak eksik olan yapılar, kitapta yeniden hayat buldu. Çizimi yapılan eserler de belirtilmek kaydıyla kitap hazırlanmaya başlandı. Mimar Sinan’ın kısa bir biyografisi, yaptığı çalışmalara dönük bazı bilgiler ve Ali Saim Ülgen’e ait bazı bilgiler var. Böylece derli toplu bir çalışma olduğunu söylemek mümkün. Büyük ebatlarda basılmış olması detayları algılamak açısından çok önemli. Bunun sağlanmış olması eseri özel kılıyor.”
ÜLKEMİZ ADINA İNANILMAZ BİR DEĞER
Dr. Sav: “Kitap, pek çok sorunun cevabını içerisinde barındırıyor. Mevcut yapılara ışık tutuyor. Sağlıklı ve sağlam bilgiler içeriyor. Genel kültür açısından bazı bilgileri insanların özümsemesi ve kültürel miras olarak bilmeleri gerekiyor. Mimar Sinan bütün dünya tarafından bilinen ve tanınan bir marka. Ülkemiz adına inanılmaz bir değer. Bu değer hakkında da insanlarımızın bir şeyler bilmesi gerekiyor. ‘Geçdi bu demde cihandan pir-i Mimaran Sinan’ denilir, hakikaten bu demde cihandan bir pir-i Mimar Sinan geçti. Yaptığı bütün eserlerde farklı bir damga ve detay kullanmış. Mimar Sinan’ın inanılmaz koruyucu bir yönü de var. Bunu pek çok yapısında görmek mümkün. Kitap üzerinde kapağından içerisindeki tüm detaylara ve tasarım sürecine kadar inanılmaz profesyonel bir çalışma yürütüldü. O nedenle de her açıdan son derece önemli bir eser. Bunun hazırlanmasında çıkış noktasını oluşturan Türk Tarih Kurumu’na, Meltem Demirören’e, proje sorumlusu Bedri Göğalp’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”
AKOĞUL: ATATÜRK’ÜN MİMAR SİNAN’A VERDİĞİ ÖNEMİN KANITI
Tarihçi Cem Akoğul: “Hocalarımızın eklediği sunuş yazıları ve bilgilendirici yazılar dışında, Ali Saim Ülgen’in tüm çizdiği rölövelerin bir arada olması kitabı katalog eser haline getirdi. Demirören Yayınları ve Türk Tarih Kurumu’nun beraber çalışmasıyla kalıcı bir eser ortaya çıktı. Kitabın büyük olması, bu konuyla ilgili çalışanların rölöveleri incelemesi açısından kolaylık sağlıyor. Çizimlerin yanında bulunan detaylı bilgileriyle kalıcı bir eser olarak birçok kütüphanede yer alacaktır. Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihine özel bir önem verdiği için Ağırnas’tan çıkıp dünyanın en önemli mimarlarından biri olan Mimar Sinan hakkında talimatla bu rölöveleri oluşturması çok kıymetli. Bu, Atatürk’ün tarihin ne kadar farkında olduğunu ve Mimar Sinan’a ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Bugün bile aradan neredeyse 90 yıl geçmesine rağmen hala o rölöveleri kullanıp katkılarda bulunarak yeni eserler çıkartabiliyoruz.”
ESERLERİ TAKİP ETMEMİZE YARDIMCI OLACAK
Akoğul: “Mimar Sinan eserlerinin bir kısmı günümüze ulaştı. Belli bir kısmı farklı şekillere girerek günümüze ulaştı. Bir kısmı da kayboldu. Bu anlamda, bu kitabın kalıcı olarak bıraktığı bilgiler, Mimar Sinan’ın oluşturduğu eserleri takip etmemize yardımcı olacaktır. Bir dönem düşünün ki Osmanlı, bir yanda Habsburg, diğer yanda Papalık ile rekabet ediyor. Bunlara karşı bir fiziksel tezahür olarak Mimar Sinan’ın eserlerini görüyoruz. Bu, Osmanlı’nın klasik döneminde ulaştığı zirveyi gösteriyor. Mimar Sinan’ın yaşadığı dönemdeki otobiyografileri ya da arkadaşı Mustafa Çelebi’nin yazdığı biyografik eserler var. Kitapta bunlar da kullanılıyor. Bu nedenle, Mimar Sinan’ın hayatı ve eserleri arasındaki bağlantıyı kurma açısından genel okuyucuya da önemli fikirler veriyor.”
GÖĞALP: ANIT BİR ESER
Proje Direktörü Bedri Göğalp: “Mimar Sinan yapıları bizim için de çok önemli bir eser çünkü Demirören Yayınları olarak ilk defa Türk Tarih Kurumu ile işbirliği yaptık, neticede ortaya; büyük boy, yüksek kaliteli ve şık bir kutuyla sunulan, Atatürk’e ve Mimar Sinan’a yakışan anıt bir eser ortaya çıktı. Çalışma süresince kültürel mirasımız olan Mimar Sinan yapılarını yeni bir dil ile gelecek nesillere anlatma öncelikli hedefimiz oldu.”
Osmanlı’nın zirvesini gösteren: Mimar Sinan yapıları yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Gezegenimize aşk mektubu
Samantha Harvey’in 2024 Booker Ödülü’nü kazanan romanı ‘Yörüngede’, ikisi kadın altı astronotun uzaydaki bir gününü anlatıyor. İnsanın kendi dünyasını uzaktan izlediğinde hissettiklerine dair felsefi ve şiirsel bir iç yolculuk.
Metin Celal/KitapSanat
Booker Ödülleri yayıncılarımız için önemli bir kaynak haline geldi. Ödül kazananlar yanında kısa listelerde yer alanlar da Türkçeye çevirilip yayımlanıyor. Samantha Harvey adını da 2024 Booker Ödülü’nü kazanmasıyla duyduk. Ödülden önce eserleri Türkçeye çevrilmemiş. Aslında yeni bir yazar değil. 1975 doğumlu. Felsefe eğitimi almış, Yaratıcı yazarlık alanında yüksek lisans ve doktora yapmış. İlk romanı ‘The Wilderness’ (2009), Alzheimer hastalığına yakalanan bir adamın bakış açısından yazılmış ve giderek parçalanan bir düzyazıyla hastalığın çözülme etkisini anlatmış. İkinci romanı ‘All Is Song’u (2012), Sokrates’in hayatının gevşek, modern bir yeniden canlandırması olarak tanımlamış. Üçüncü romanı ‘Dear Thief’ (2014), bir kadının uzaktaki arkadaşına yazdığı uzun bir mektup olup, bir aşk üçgeninin duygusal çöküşünü ayrıntılarıyla anlatıyormuş. Romanın Leonard Cohen’in ‘Famous Blue Raincoat’ şarkısından uyarlandığı söyleniyor. Harvey’in dördüncü romanı ‘The Western Wind’ (2018), 15. yüzyıl Somerset’inde bir rahip hakkındaymış. Bir de ‘The Shapeless Unease: A Year of Not Sleeping’ (2020) adında, şiddetli uykusuzluk deneyimini anlattığı bir kitabı var.
DÖNGÜSEL ANLATI
Türkçeye deneyimli çevirmen Püren Özgören’in çevirdiği Booker ödüllü ‘Yörüngede’ ile gözlerimizi uzayın mutlak sessizliğinde dünyaya çeviriyoruz. Uzay, romanın ana unsuru, hatta başkahramanı olarak varlığını hissettiriyor. Yerçekimi olmayan bir ortamda süzülen astronotlar gibi metin de geleneksel anlatı kalıplarından sıyrılarak felsefi ve şiirsel bir anlatıya dönüşüyor.
Roman, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görev yapan Japonya, ABD, İngiltere, İtalya ve Rusya’dan dördü erkek ve ikisi kadın altı astronot ve kozmonotun Dünya yörüngesinde dönerken yaşadıklarını anlatıyor. Astronotların her gün yapmaları gereken görevleri var. Meteorolojik veri toplamaları, bilimsel deneyler yapmaları ve insan vücudunun sınırlarını test etmeleri gerekiyor.
Onların 24 saati boyunda Dünya kendi etrafında 16 kez dönüyor. Yani 16 gün geçiyor. Bu da farklı bir bakış getiriyor. Kitabın tanıtımında belirtildiği gibi tek bir günde kıtaların etrafında dönüyorlar ve mevsimler arasında geçiş yapıyorlar, buzulları ve çölleri, dağların zirvelerini ve okyanusların dalgalarını izliyorlar.
DÜNYANIN BÜYÜLEYİCİ GÜZELLİĞİ VE KIRILGANLIĞI
Dünyanın büyüleyici güzelliğini derin bir özlemle izleyen, onun kırılganlığını fark eden astronotlar, kozmik bir perspektiften insan yaşamını sorguluyorlar. Bir tayfunun yaklaşmasını izlerken onun yıkıcı gücü karşısında hem hayranlık hem de korku duyuyor, tayfundan etkilenecekler için endişeleniyorlar. Astronotlardan birinin annesinin ölüm haberi, uzaydaki yalnızlıkta daha farklı etkiler yapıyor.
Samantha Harvey kitabı yazarken Carl Sagan’ın çalışma ve araştırmalarından yararlanmış ve Sagan’ın 1977 tarihli ‘Eden’in Ejderhaları’ adlı kitabında ve 1980 tarihli televizyon dizisi ‘Cosmos: A Personal Voyage’da geliştirdiği bir kavram olan Kozmik Takvim’i kullanmış. Paylaştıkları bilgiler için NASA ve ESA’ya da teşekkür ediyor kitabın sonunda. Ama ortaya bilimsel içeriğin ağırlıklı olduğu bir anlatı değil şiirsel bir metin çıkmış. ‘Yörüngede’, Booker ödül gerekçesinde söylendiği gibi, “Gezegenimize bir aşk mektubu”.
İNSANIN EVRENDEKİ YERİNE DAİR
Eleştirmenler romanın asıl gücünün anlatısının yapısında saklı olduğunu söylüyor. Belirgin bir olay örgüsü yerine, insan zihninin zaman içinde dalgalanan düşüncelerine odaklanıyor Samantha Harvey. The Guardian’dan Alexandra Harris’in vurguladığı gibi, romanın başarısı yalnızca uzayın ve dünyanın muhteşem manzaralarına övgüler dizmekle sınırlı değil, aynı zamanda zamanın ve mekânın döngüsel yapısını ritmik bir şekilde işleyerek insanın evren içindeki yerini düşündürüyor.
Roman diye tanımlanabilir mi bilmiyorum. Çünkü ‘Yörüngede’ geleneksel bir hikâye anlatımına sahip değil. Heyecan yaratacak gelişmeler bir yana olay diyebileceğimiz hiçbir şey olmuyor. Anlatılan bir uzay istasyonunda yaşanan sıradan bir gün. Anlatının kahramanları arasında da kayda değer olaylar ya da gerilimler yaşanmıyor. Farklı uluslardan kahramanların oldukça küçük mekanda, aylarca süren bu zorunlu birliktelikte oldukça uyumlu yaşadıkları söylenebilir. Kahramanlar arasında çatışmalar yerine daha çok bireysel iç gözlemler, içsel hesaplaşmalar ön planda.
Samantha Harvey, dünya meselelerine dair belirli tarihsel ve politik bağlamları göz ardı ettiği gerekçesiyle eleştiriyor. Ama bence bu bir zorunluluk değil, çünkü yazarın derdi dünya meselelerine odaklanmak değil bireyin evrendeki konumu ve bu konumun yarattığı duygu ve düşüncelerin benliğine etkisi.
Samantha Harvey, anlatısıyla uzayda bir yörünge çiziyor. Belki de asıl hedefimiz, dönüp dolaşıp geri geldiğimiz yerin, yani Dünya’nın anlamını yeniden keşfetmek mesajını veriyor. Bir eleştiride de söylendiği gibi ‘Yörüngede’, insanın kendi dünyasını uzaktan izlediğinde hissettiklerine dair bir iç yolculuk sunuyor. Belki de asıl soru şu: Dünya olmadan insanlık nedir, insanlık olmadan Dünya neye dönüşür?
Not: Metnin orijinalindeki tüm içerik, noktalama işaretleri ve yazım şekilleri aynen korunmuştur. Sadece paragraf düzeni ve boşluklar düzenlenmiştir.
Gezegenimize aşk mektubu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
March 31, 2025
Trump’tan yatırım hamlesi! Yeni ofis için harekete geçti
ABD Başkanı Donald Trump, ülkedeki yatırımları hızlandırmak amacıyla yeni bir ofis kurulmasını öngören kararnameyi imzaladı.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, söz konusu ofisin ABD Ticaret Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstereceği bildirildi.
Açıklamada, ofisin 1 milyar doların üzerindeki yatırımları kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla kurulacağı belirtildi.
Yeni ofisin, şirketleri ABD’de büyük yatırımlar yapmaya teşvik etmek için düzenleyici yükleri azaltacağı, izin süreçlerini hızlandıracağı, farklı kurumlar arasında yatırımcı sorunlarına yönelik koordinasyonu sağlayacağı, ulusal kaynaklara erişimi artıracağı, ulusal laboratuvarlarla işbirliğini kolaylaştıracağı aktarılan açıklamada, eyalet yönetimleri ve ekonomik kalkınma organizasyonlarıyla da çalışacağı kaydedildi.
Açıklamada, ofisin, yerli yarı iletken üretiminin artırılması amacıyla Eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde başlatılan CHIPS Program Ofisini yöneteceği, vergi mükellefleri için daha avantajlı anlaşmalar müzakere ederek “önceki yönetimden daha iyi” anlaşmalar sağlamayı hedefleyeceği ifade edildi.
Ofisin, süreçleri daha verimli hale getirerek yerli ve yabancı yatırımları çekeceğine işaret edilen açıklamada, ABD’yi büyük ölçekli yatırımlar için en cazip destinasyon haline getireceği vurgulandı. (AA)
Trump’tan yatırım hamlesi! Yeni ofis için harekete geçti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Musk yine kesenin ağzını açtı! Milyon dolarlık çek dağıttı
ABD Başkanı Donald Trump’ın kıdemli danışmanı ve ABD’li iş insanı Elon Musk, Wisconsin eyaletinde düzenlenen bir etkinlikte, “aktivist yargıçlara” karşı dilekçesini imzalayan 2 kişiye 1’er milyon dolarlık çek takdim etti.
The Hill’in haberine göre, Musk, nisan başında yapılacak Wisconsin Yüksek Mahkemesi seçimleri için düzenlediği etkinlikte, etkinliğe katılmak için “aktivist yargıçlara” karşı dilekçesini imzalayan Nicholas Jacobs ve Ekaterina Diestler’e, 1’er milyon dolarlık çek verdi.
Musk, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, çeklerin “dikkat çekmek” için verildiğini belirterek, bu tarz olayların geleneksel medyanın her kanalında paylaşıldığını söyledi.
Musk, medyada aynı ölçüde bir etkiye ulaşmak için kanallara para vermesi halinde “10 katına” mal olacağını kaydederek, “Bu dikkat çekmeye yardımcı oluyor ve sonra da eski medyanın bu konuda aklını kaçırdığını görmek eğlenceli oluyor.” dedi.
Wisconsin Başsavcısı Josh Kaul, çekler verilmeden önce eyaletin en üst mahkemesinden, Musk’ın belediye binasında çekleri dağıtmasını engellemesini talep ederek bunun, “oy satın almak” için yapılan “yasa dışı ödemeler” olduğunu savundu.
MUSK’IN “AKTİVİST YARGIÇLARA” KARŞI DİLEKÇESİ
Elon Musk’ın kurduğu “America PAC” isimli siyasi eylem komitesi, 21 Mart’ta, Wisconsin’deki seçmenlerden “kendi görüşlerini dayatan aktivist yargıçları” reddetmelerini isteyen bir dilekçe duyurmuştu.
Dilekçeye kaydolan Wisconsin seçmenleri 100 dolar almaya hak kazanırken dilekçe, Musk’ın ekibinin, 1 Nisan’da yapılacak Wisconsin Yüksek Mahkemesi seçimleri öncesinde oy toplama çalışmaları için seçmen verilerini toplamasına da olanak tanıyor.
Dilekçede katılım için bireylerden isim, adres, e-posta ve telefon numarası gibi kişisel bilgilerini vermeleri ve “America PAC”ın kendileriyle iletişime geçmesine izin vermeleri isteniyor. (AA)
Musk yine kesenin ağzını açtı! Milyon dolarlık çek dağıttı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Erdoğan, şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ı andı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı andı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Cumhuriyet savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı teröristler tarafından alçakça bir saldırı sonucu şehit edilişinin 10’uncu yıl dönümünde rahmetle ve saygıyla yad ediyorum. Mekanı cennet olsun.” ifadesini kullandı. (AA)
Erdoğan, şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ı andı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Bayram tatilinin acı bilançosu! İlk 2 gününde 19 kişi hayatını kaybetti
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ramazan Bayramı tatilinin ilk 2 gününde yaşanan trafik kazaları nedeniyle 19 kişinin hayatını kaybettiğini, 2 bin 499 kişinin yaralandığını bildirdi.
Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, arife günü meydana gelen trafik kazalarında 5 kişinin hayatını kaybettiğini, 1219 kişinin yaralandığını anımsattı.
Dün bayramın ilk gününde ise 709 trafik kazasının yaşandığını, kazalarda 14 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 1280 kişinin yaralandığını aktaran Yerlikaya, “Bayram tatilinin ilk 2 gününde (cumartesi ve pazar) maalesef 19 vatandaşımız hayatını kaybetti. 2 bin 499 vatandaşımız ise yaralandı. Lütfen, trafik kurallarına uyalım. Bayram sevinçlerimize acı karışmasın. Yollar bizleri kavuşturmak için var, ayırmak için değil.” ifadelerini kullandı.
Trafik ekiplerince ülke genelinde dün 420 bin 737 aracın denetlendiğini bildiren Yerlikaya, “22 bin 310 araca hız ve radar işlemi, 18 bin 49 araca ise diğer işlemler yapıldı. Denetlemelerimiz işlem yapmak için değil, kazaları önlemek ve can kaybımızı sıfıra indirmek içindir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.” açıklamasında bulundu.
Bakan Yerlikaya, paylaşımında, polis ve jandarma ekiplerinin trafik denetimlerine ilişkin videoya da yer verdi. (AA)
Bayram tatilinin acı bilançosu! İlk 2 gününde 19 kişi hayatını kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Galatasaray – Fenerbahçe maçının hakemi Cihan Aydın oldu
Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Final maçlarında düdük çalacak hakemler belli oldu. 2 Nisan Çarşamba günü saat 20.45’te oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray eşleşmesinin hakemi Cihan Aydın oldu.
TFF’den yapılan açıklamaya göre çeyrek final karşılaşmalarını yönetecek hakemler şu şekilde:
1 NİSAN SALI
Konyaspor – İskenderunspor: Ozan Ergün
2 NİSAN ÇARŞAMBA
Trabzonspor – Bodrum FK: Zorbay Küçük
Fenerbahçe – Galatasaray: Cihan Aydın
3 NİSAN BEŞİKTAŞ
Beşiktaş – Göztepe: Atilla Karaoğlan
Galatasaray – Fenerbahçe maçının hakemi Cihan Aydın oldu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

