Cengiz Çandar's Blog, page 189

En güzel gelin-görümce

Kanal D’nin reyting rekorları kıran dizisi hikayesi ve oyuncularıyla çok konuşuluyor. Dizide Alya karakterine hayat veren Ünsal ile Nare karakterini canlandıran Sahra Şaş, dizi takipçilerinin gözdesi haline geldi. Yapımda gelin görümceyi oynayan ikili sosyal medya paylaşımlarıyla da düşman çatlatıyor. İki güzel oyuncunun birlikte oldukları karelere binlerce yorum ve beğeni geliyor.

ALYA İLE NARE DAYANIŞMASI
Her hafta izleyiciyi ekran başına kilitleyen başrollerini Ozan Akbaba ile Sinem Ünsal’ın paylaştığı AyNa Yapım imzalı Uzak Şehir’de Alya ile Nare’nin ilk bölümlerden bu yana birbirlerine destek olması izleyicinin dikkatinden kaçmıyor. Yapımda gelin görümceyi canlandıran güzel oyuncular, dizide yaşanan zorluklara karşı dayanışma halinde olmalarıyla da çok konuşuluyor. Dizi setinden yan yana kareler paylaşan ikiliye hayranları “En güzel gelin görümce”, “Uzak Şehir’in güzelleri” şeklinde yorumlarda bulunuyor.
Uzak Şehir pazartesi saat 20.00’de Kanal D’de.

En güzel gelin-görümce yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Petro’dan, Trump’a Gazze’de ateşkesi sağlaması çağrısı

Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Gazze’de ateşkesin sağlanması için ABD Başkanı Donald Trump’a çağrıda bulundu.

Petro, X sosyal medya platformundaki paylaşımında Trump’ı etiketleyerek, Gazze’de acilen ateşkese ihtiyaç olduğunu belirtti.

Trump’ın çaba göstermesi halinde Filistinliler ile İsrailli rehinelerin hayatlarının kurtulabileceğini vurgulayan Petro, “Başkan Trump’ın, dünya piyasalarını yönetmek için çeşitli politikalar uyguladığını görüyorum. Ancak emtia fiyatlarının ötesine geçip, gezegendeki yaşamın özgürlüğüne karar verme zamanının geldiğine inanıyorum.” ifadesini kullandı.

Trump’a seslenen Petro, şunları kaydetti:

“Buna ticaret özgürlüğü denmez, böyle bir şey yoktur. Bu, insan yaşamının özgürlüğüdür. Bu nedenle Kolombiya Cumhurbaşkanı olarak sizden, Filistinlilerin ve İsrailli rehinelerin hayatlarını kurtarmak için harekete geçmenizi rica ediyorum. Eğer siz talep ederseniz Filistin’de ateşkes sağlanabilir ve bu çabanızda sizi desteklerim.”

Gazze’de, Filistin halkına yönelik devam eden saldırıları gerekçe göstererek İsrail ile diplomatik ilişkileri 3 Mayıs 2024’te kesen Petro, 30 Mart’taki açıklamasında, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu gittiğinde İsrail ile ilişkileri yeniden kuracağız. Netanyahu, bir çocuk katili olarak yaptıklarının bedelini tarih önünde verecek.” değerlendirmesinde bulunmuştu. (AA)

Petro’dan, Trump’a Gazze’de ateşkesi sağlaması çağrısı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Venezuela, ABD’nin kısıtlamaları nedeniyle petrol sevkiyatını iade etti

 Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez, ABD’li petrol şirketi Chevron’un, Washington yönetiminin uyguladığı ekonomik kısıtlamalar nedeniyle devlet petrol şirketi PDVSA’ya ham petrol sevkiyatını iade ettiğini bildirdi.

Rodriguez, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, isim vermeden ABD hükümetine tepki gösterdi.

ABD’nin uyguladığı ekonomik kısıtlamalara dikkati çeken Rodriguez, “Chevron, Venezuela’ya ödeme yapmasının önüne geçen kısıtlamalar ve imkansızlıklar nedeniyle ham petrol sevkiyatlarını PDVSA’ya iade etti.”

Venezuela’da Ulusal Meclis (AN), 10 Nisan’da ABD’nin gümrük vergisi politikasının yol açtığı ticaret savaşına yanıt olarak Devlet Başkanı Nicolas Maduro tarafından imzalanan ekonomik olağanüstü hal kararnamesini onaylamıştı.

Söz konusu kararname ile hükümete, ekonomik büyümeyi teşvik etme, enflasyonla mücadele etme ve yatırımcıları destekleme yetkisi verilmişti.

– Chevron

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Chevron’a Venezuela’daki faaliyetlerini sonlandırması için 3 Nisan’a kadar süre tanımış, bu süre daha sonra 27 Mayıs’a kadar uzatılmıştı.

Chevron, Venezuela’da faaliyet gösteren tek büyük ABD petrol şirketi olarak biliniyor. (AA)

Venezuela, ABD’nin kısıtlamaları nedeniyle petrol sevkiyatını iade etti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Özelleştirme İdaresi Ankara’daki bazı taşınmazların satışını onayladı

 Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Ankara’nın Yenimahalle ilçesindeki üç taşınmazın satışına onay verdi.

ÖİB’nin konuya ilişkin tebliğleri, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Buna göre, özelleştirme kapsamı ve programında bulunan, mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı, Ankara’nın Yenimahalle ilçesi Susuz Mahallesi’ndeki taşınmazın, ihalede 24 milyon lira bedelle en yüksek teklifi veren Mehmet Ali Uruç’a satışı uygun bulundu.

Aynı mahalledeki diğer taşınmazın, ihalede 19 milyon 300 bin lira bedelle en yüksek teklifi sunan Kayaburun Turizm, Nakliyat, Taşımacılık, İnşaat, Temizlik, Gıda, Emlak, Otomotiv, İthalat, İhracat, Sanayi, Ticaret Ltd. Şti’ye satışı onaylandı.

Şirketin yine aynı mahallede yer alan bir başka taşınmazı da 10 milyon 750 bin lira bedelle almasına onay verildi. (AA)

Özelleştirme İdaresi Ankara’daki bazı taşınmazların satışını onayladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Kapıkule’deki rüşvet operasyonunda 23 gümrük muhafaza memuru tutuklandı

 Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki rüşvet operasyonunda gözaltına alınan 38 gümrük muhafaza memurundan 23’ü tutuklandı.

Jandarmadaki işlemleri tamamlanarak Edirne Adliyesi’ne sevk edilen zanlılar, cumhuriyet savcılığındaki sorgularının ardından tutuklanmaları talebiyle Edirne 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarıldı.

Zanlılardan 23’ü hakimlikçe tutuklandı, 14’ü adli kontrol şartıyla olmak üzere diğer 15’i salıverildi.

– Soruşturma

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda sınır kapısında görevli gümrük muhafaza memurlarına yönelik rüşvet soruşturması başlatılmıştı.

İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Edirne Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü tarafından müşterek yürütülen çalışmada, ocak ayında başlatılan teknik kriminal faaliyet ve planlı istihbari faaliyet kapsamında, Kapıkule Gümrük Kapısı’nda görevli bazı gümrük muhafaza memurlarının, Türkiye’ye giriş ve çıkış yapanlardan rüşvet aldıkları tespit edilmiş, bunun üzerine peronlara gizli kameralar yerleştirilmişti.

Cumhuriyet Savcılığınca teknik ve fiziki takip sonucu elde edilen deliller doğrultusunda 3 gün önce 38 gümrük muhafaza memuruna ait adreslerde eş zamanlı arama gerçekleştirilmişti.

Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı ATAK timleri ile İstihbarat Başkanlığı Teknik Şube Müdürlüğü ve Edirne Gümrük Muhafaza Kaçak ve İstihbarat Müdürlüğünün desteğiyle düzenlenen operasyonda 38 zanlı gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 14 bin 600 dolar, 21 bin 325 avro ve 89 bin 800 lira bulunmuştu.

Ayrıca, rüşvet verdikleri iddia edilen 350 kişi hakkında yakalama emri çıkarılmıştı. (AA)

Kapıkule’deki rüşvet operasyonunda 23 gümrük muhafaza memuru tutuklandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Edirne ve Kırklareli’nde 13 düzensiz göçmen yakalandı

Edirne ve Kırklareli’nde yasa dışı yollarla yurda girdiği tespit edilen 13 düzensiz göçmen yakalandı.

Edirne’de güvenlik güçlerinin düzensiz göçle mücadele çalışmaları sürüyor.

Ekipler, kent genelindeki denetimlerinde 10 düzensiz göçmeni yakaladı.

Yabancı uyruklular, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderildi.

Kırklareli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri de Bulgaristan’a ulaşımın sağlandığı Dereköy Sınır Kapısı yakınlarındaki denetimlerinde 3 düzensiz göçmeni yakaladı.

Düzensiz göçmenler, işlemlerinin ardından Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi. (AA)

Edirne ve Kırklareli’nde 13 düzensiz göçmen yakalandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

ABD politikaları dünyayı nereye götürüyor?

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ufuk Necat Taşçı, ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarının geçmişten gelen izlerini ve dünya siyaseti için olası sonuçlarını AA Analiz için kaleme aldı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump’ın ikinci kez başkan olarak seçilmesiyle beraber dünyada birçok dengenin değişeceğini, hatta halihazırda değişmeye başladığını görmek zor değil. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ve Sovyetler Birliği’nin çöküşüne kadar devam eden tarihsel süreci ve sonrasını tekrar ele almanın gerektiği bir gelecek şimdiden etkilerini hissettirmeye başladı.

Trump’ın özellikle seçim kampanyasında ve başkan seçildiği günden itibaren kullandığı söylemler ve uygulamalar, her ne kadar kendisinin diplomatik nezaketten uzak üslubu ve olağandışı ilişki biçiminin gölgesinde kalsa da ABD’nin Trump liderliğinde yapmaya çalıştıklarının tamamen irrasyonel olmadığını da gösteriyor. Hatta daha önce benzer hamleleri yapan, devlet içerisindeki “derin” yapılanmalara meydan okuyan, ABD’yi Amerikalılar yönetmeli diyen birçok başkan acı bedeller ödedi.

Bu benzerlik ve nüansları tam anlamıyla çözümlemek, günümüzün metodolojik farklılıklarına ve Trump’ın üslubuna takılmadan bunu yapmaya çalışmak ziyadesiyle önem arz ediyor. Trump’ı bir iyilik meleği veya kurtarıcı olarak göstermek mümkün olmadığı gibi, bugün yaşanan sorunları salt güncel problemler olarak ele almak da oldukça yanıltıcı olacaktır. ABD’nin, Trump’ın neredeyse tüm açıklamalarında çözeceğim diyerek bahsettiği neredeyse 60 yıldır rahatsız olduğu sorunları var. Bu sorunlar ABD açısından aslında sandığımızın çok da ötesinde çalkantılı bir sürecin başladığını bize gösteriyor olabilir.

Tarih tekerrür edecek mi?

Bu bağlamda, eski ABD Başkanı John F. Kennedy’nin Dimona’daki İsrail nükleer tesisi konusundaki endişelerini anlamak ve uğradığı suikastın Trump tarafından neden seçim kampanyasının ilk gününden beri kullanıldığına kafa yormak önem arz ediyor. Benzer şekilde, gümrük tarifeleri uygulayan ve “uluslararası sistemin vampir ve kan emicilerinden” dert yanan eski Başkan Richard Nixon ile Trump’ın bugünkü retoriği ve uygulamaları arasında dikkat çekici paralellikler mevcut. Tarih her zaman lineer bir düzlemde ilerleyen olaylardan mütevellit olmamıştır ve her zaman aynı pratik uygulamalar farklı konjonktürlerde benzer sonuçlar üretmez. Ancak farklı zaman dilimlerindeki benzer söylemlerin ve politikaların geçmişe ve bugüne dair anlatmaya çalıştığı hususlar vardır.

Lincoln’ün 1862’de, McKinley​​​​​​​’in 1897’de, Nixon’un 1971’de gerçekleştirdiği ekonomik hamleler ve ek vergiler, Trump’ın aslında ABD kültüründe halihazırda yer alan bir yöntemi kullandığını gösteriyor. Nixon yeni önlemlerini duyurduğunda Fed şefi “başkan delirdi” demişti. Dünyayı yeniden dizayn edeceğini söyleyen Nixon ise stratejilerinde düşünülenin aksine başarılı oldu, borsa uçtu ve fiyat istikrarı sağlandı. Nixon sonrasında gelişecek süreçlerde küresel resesyonun önüne geçmek adına kararı piyasaya bıraktı ve halkına zarar vermediği sürece radikalleşmedi.

İkinci döneminde seçimi ona büyük farkla kazandıran stratejileri Nixon’a yetmedi ve büyük farkla kazanmasına rağmen tarihte istifa eden ilk ABD Başkanı oldu. Nixon o dönemde Watergate skandalı ve ülke içerisinde kendisine karşı hamle yapan “derin” yapıdan dert yanmıştı. En ilginci, İsrail’in Orta Doğu’daki politikalarının ABD’ye zarar verdiğini düşünen, kapalı kapılar ardında Yahudilere karşı önyargıları bulunan Nixon, 1973’teki Yom Kippur Savaşı sırasında İsrail’e çok büyük yardımlar göndermesine rağmen kimseye yaranamamıştı. Bu durum, ABD’nin Sovyetler Birliği ile nükleer bir savaşın eşiğine gelmesine sebep olduğu büyük desteğe rağmen gerçekleşmişti.

Seçim sürecinden beri “Amerika’yı yeniden büyük yapmak” ve “ABD’yi ABD’lilere geri vermek” gibi sloganlarla yola çıkan, derin devlet ve küresel medyaya yönelik çok ciddi eleştirilerde bulunan ve suikast girişimleri atlatan Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile son görüşmesinde verdiği cevaplarda, bir geçmiş birikimi ve gelecek tahayyülü görmek mümkün. Ayrıca, Trump’ın Kennedy suikasti üzerinde fazlasıyla durması ve suikaste dair evrakları kamuoyuna belirli bir sansürle açması bir yerlere vermek istediği mesajların bir parçası.

Geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray’ı ziyaret eden Netanyahu’nun, Trump ile yaptığı görüşme sonrası verilen medya demeçleri de bu bağlamda okunabilir. Özellikle, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden Netanyahu’ya verilen “makul ol” mesajı, ABD’nin bundan sonraki süreçte Türkiye’ye dair planlamalarından da öte Netanyahu tarzı kliklerin ABD’ye olan siyasi maliyetinin cevaplarını taşıyor olabilir. Trump’ın kendisinden önce benzer politikalar uygulayan başkanların neyde, nasıl ve hangi sebeple başarısız olduğuna dair bir kurumsal hafıza taşıdığını görmek mümkün.

-Netanyahu’nun ABD ziyareti bir dönüm noktası mı?

Çin’e karşı giriştiği ticaret savaşı gittikçe büyüyen Washington için sonuç getirici reel işbirlikleri çok daha büyük önem taşıyor. Trump şu anki politikalarıyla hem ithalatı kısıtlayıp 36 trilyon dolarlık borç, hem ABD’nin kaybetmeyle yüz yüze olduğu hegemonyası, hem de ülke içerisinde ABD’ye rağmen hareket eden gruplarla sancılı bir sürece girmiş gözüküyor.

Bunu yaparken, Çin’e karşı Rusya, Hindistan ve Suudi Arabistan’ı yanına almak istediğini az çok hepimiz biliyor ve tahmin ediyorduk. Ancak şu anda Rusya’nın henüz Trump’ın ateşkes girişimine istenen tonda yaklaşmaması, Moskova’nın stratejik hedeflerine tamamen ulaşmadığına inanıyor oluşu, ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki uçurumu daha da açarak masaya oturmak istemesi söz konusu. Dolayısıyla, önümüzde sadece ABD değil, bütün dünya adına geleceğin dinamiklerinin şekilleneceği birkaç ay var.

Trump, Rusya ile yürütmek istediği süreç ve tahayyül ettiği yeni ittifaklar başarılı olsun ya da olmasın, Türkiye ile derin bir işbirliği yürütmek zorunda. Orta Doğu’da ve daha geniş yelpazedeki bir coğrafyada Rusya, AB ve Çin’e karşı bölgeyi dengede tutabilmesi buna bağlı. Bu bağlamda tıpkı Nixon gibi, Netanyahu’nun veya ona benzeyen bir iktidarın İsrail’i yönetmeye devam etmesi, ABD açısından büyük bedelleri beraberinde getirebilir.

Oval Ofis’te gerçekleşen basın toplantısında da Türkiye’yi bu anlamda da kilit bir aktör olarak gören ve İsrail’in Netanyahu yönetimindeki başıbozukluğunun nelere mal olabileceğini idrak etmiş bir Trump vardı. Sözde Abraham Anlaşmaları’nın mimarı, İsrail’in en büyük destekçisi olan Trump’ın dahi artık bazı bedelleri İsrail ve Netanyahu adına ödemek istemeyeceği bir döneme girmiş bulunuyoruz.

Ezberlerin bozulduğu bir dönemde Türkiye’nin etkisi

Türkiye’nin küresel aktörlerin tamamı için bir tercih değil zorunluluk olduğu bu dönem, Ankara’nın bugüne kadar yaptığı gibi hassas ve doğru zamanlı hamleleriyle elini fazlasıyla kuvvetlendirebilir. Kıbrıs’tan Libya’ya, Sudan ve Somali’den Gazze’ye kadar geniş bir coğrafyada, Türkiye’yi ve hassasiyetlerini dikkate alanların kazanacağı bir çağ başlamış gibi duruyor.

Bilinen bütün ezberlerin geçerliğini yitirdiği, siyasetin rasyonaliteden uzaklaştığı, liberalizmin ve popülist toplumsal politikaların Avrupa toplumunu getirdiği bu ortamda, Türkiye, Türkiye olarak kalarak bu süreçlerin içerisinden bir kazanan olarak çıkacaktır.

(AA)

ABD politikaları dünyayı nereye götürüyor? yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Gaziantep’teki trafik kazasında 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı

Gaziantep’in İslahiye ilçesinde otomobille hafif ticari aracın çarpışması sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı.

Seyfettin Çimen (57) idaresindeki 27 ACU 75 plakalı otomobil, İslahiye-Kilis kara yolu Yolbaşı Mahallesi mevkisinde İsa Kıllı’nın (22) kullandığı 27 AHN 220 plakalı hafif ticari araçla çarpıştı.

İhbar üzerine bölgeye çok sayıda sağlık, itfaiye ve jandarma ekibi sevk edildi.

Ekipler, olay yerinde yaptıkları incelemede sürücülerden İsa Kıllı ile Mustafa Kadan’ın (37) hayatını kaybettiğini belirledi.

Yaralanan diğer sürücü ile Kübra İnci (28) ambulanslarla Hassa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Hayatını kaybeden 2 kişinin cenazesi ise Gaziantep Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

Bu arada, kaza sonrası alev alan hafif ticari araca itfaiye ekiplerinin müdahale ettiği, yangını söndürdüğü öğrenildi. (AA)

Gaziantep’teki trafik kazasında 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Sıla’dan nostaljik sürpriz

POP müziğin güçlü seslerinden Sıla, sürpriz bir projeye imza attı. Ünlü popçu, sözleri usta sanatçı Sezen Aksu’ya, müziği Ercan Saatçi’ye, düzenlemesi ise Ozan Bayraşa’ya ait olan “Sakatlık Bende” şarkısını yeniden yorumladı. Sıla, bu şarkıyı daha önce “Çok Akustik” adlı programda Ercan Saatçi’yle birlikte seslendirmiş ve müzikseverlerin beğenisini toplamıştı. Sanatçı, gelen olumlu geri dönüşler ve istek üzerine şarkıyı stüdyo kaydı olarak hazırlayıp kliplendirdi. Klip, R. Hakan Arslan’ın yönetmenliğinde hazırlandı. Geçen hafta dijital müzik platformlarında yayınlanan şarkı, kısa sürede radyo listelerinde üst sıralara taşındı.

Sıla’dan nostaljik sürpriz yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Kapıkule Sınır Kapısı’nda rüşvet operasyonunda 38 gümrük memuru gözaltına alındı

Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki rüşvet operasyonunda gözaltına alınan 38 gümrük memuru adliyeye sevk edildi.

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda sınır kapısında görevli gümrük muhafaza memurlarına yönelik rüşvet soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 38 gümrük görevlisinin jandarmadaki işlemleri tamamlandı.

Sağlık kontrollerinin ardından şüpheliler Edirne Adliyesine sevk edildi.

Soruşturma

Edirne Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Edirne Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü tarafından müşterek yürütülen çalışmada, ocak ayında başlatılan teknik kriminal faaliyet ve planlı istihbari faaliyet kapsamında, Kapıkule Gümrük Kapısı’nda görevli bazı gümrük muhafaza memurlarının, Türkiye’ye giriş ve çıkış yapan kişilerden rüşvet aldıkları tespit edilmiş, bunun üzerine peronlara gizli kameralar yerleştirilmişti.

Cumhuriyet Savcılığınca yapılan teknik ve fiziki takip sonucunda elde edilen deliller doğrultusunda, 3 gün önce 38 gümrük muhafaza memuruna ait adreslerde eş zamanlı arama gerçekleştirilmişti.

Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı ATAK timleri ile İstihbarat Başkanlığı Teknik Şube Müdürlüğü ve Edirne Gümrük Muhafaza Kaçak ve İstihbarat Müdürlüğü desteğiyle düzenlenen operasyonda 38 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 14 bin 600 dolar, 21 bin 325 avro ve 89 bin 800 lira ele geçirilmişti.

Ayrıca, rüşvet verdikleri iddia edilen 350 şüpheli için yakalama emri çıkarılmıştı. (AA)

Kapıkule Sınır Kapısı’nda rüşvet operasyonunda 38 gümrük memuru gözaltına alındı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.