Cengiz Çandar's Blog, page 144

Tesla Avrupa’da dibe vurdu!

Avrupa Birliği ülkelerinde, Tesla markalı otomobil satışlarındaki düşüş nisan ayında da sürerken, bu dönemde gerileme yüzde 52,6’yı buldu.

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), Avrupa ülkelerinin ocak-nisan dönemine ilişkin yeni otomobil tescil verilerini açıkladı.

Buna göre, ABD’li milyarder Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla şirketinin otomobil satışları AB ülkelerinde gerilemeye devam etti. Geçen yılın nisan ayında 11 bin 540 adet olan Tesla satışları bu yılın aynı döneminde yüzde 52,6 düşerek 5 bin 475’e indi.

Markanın nisanda AB’deki toplam yeni otomobil satışlarındaki payı da yüzde 1,3’ten 0,6’ya düştü. Tesla’nın AB ülkelerinde ocak-nisan dönemindeki satışı da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 46,1 azaldı.

Geçen yılın ocak-nisan döneminde AB ülkelerinde 77 bin 314 olan Tesla satışları bu yılın aynı döneminde 41 bin 677 seviyesinde kaldı. Bu dönemde şirketin AB piyasasındaki toplam payı da yüzde 2,1’den yüzde 1,1’e düştü.

AB üye ülkeler, Avrupa Serbest Ticaret Birliğine (EFTA) üye İsviçre, Norveç ve İzlanda ile İngiltere’de ise toplam Tesla satışları nisanda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 49 azalarak 7 bin 261’e, ocak-nisan döneminde de yüzde 38,8 gerileyerek 61 bin 320’ye indi.

Tesla’nın Avrupa ülkelerindeki satışları bu yılın başından bu yana geriliyor.

Musk’ın, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlama töreninde yaptığı ve internette Nazi selamına benzetilen el hareketi gibi tartışmalı davranışları, Almanya’da aşırı sağcı siyasetçilere verdiği açık destek ve İngiltere siyasetine karışması Avrupalıların firmayla aralarına mesafe koymasına neden oluyor. (AA)

Tesla Avrupa’da dibe vurdu! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

FBI’dan Biden yönetimine mercek! Beyaz Saray’da kokain skandalı genişliyor

ABD Federal Soruşturma Bürosu, eski Başkan Joe Biden yönetimi döneminde kamuoyunda geniş yankı uyandıran, Beyaz Saray’da kokain bulunması gibi önemli vakalarla ilgili soruşturmalarını hızlandırdı.

Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktör Yardımcısı Dan Bongino, X sosyal medya platformundan konuya ilişkin açıklama yaptı.

Bongino, “Yemin ettikten kısa bir süre sonra FBI Direktörü Kash Patel ve ben, kamuoyunun ilgisini çeken bir dizi potansiyel kamu yolsuzluğu vakasını değerlendirdik.” ifadesini kullandı.

Söz konusu soruşturmaların 2023’te Beyaz Saray’da kokain bulunması ve ABD Yüksek Mahkemesinin Haziran 2022’de “Roe-Wade kararını” bozacağına ilişkin taslak metnin sızdırılmasıyla ilgili olduğunu belirten Bongino, bu davalarla ilgili olarak ilerleme kaydettiklerini vurguladı.

Bongino ayrıca, FBI’ın 6 Ocak Kongre baskınından saatler önce Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti merkez binalarının dışına yerleştirilen ancak patlamayan boru tipi bombalara ilişkin soruşturmayı da yeniden yoğunlaştırdığını duyurdu.

Bu davaları ya yeniden açma ya da ek kaynak ve soruşturma dikkatini bu davalara yöneltme kararı aldıklarını açıklayan Bongino, soruşturmalara ilişkin herhangi bir ipucuna sahip kişilerin FBI ile temasa geçmesini istedi.

BEYAZ SARAY’DA KOKAİN BULUNMASI

Beyaz Saray’da 2 Temmuz 2023’te bulunan şüpheli maddenin, yapılan testler sonucu kokain olduğu ortaya çıkmıştı.

Dönemin Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, kokainin, ziyaretçilerin de yoğun kullandığı kompleksin oldukça işlek bir bölgesinde tespit edildiğini söylemişti.

Gizli Servisin Beyaz Saray’da bulunan kokainle ilgili soruşturmasında, uyuşturucuyu komplekse kimin soktuğu belirlenememişti.

ROE-WADE KARARINI BOZACAĞINA İLİŞKİN TASLAK METNİN SIZDIRILMASI

ABD Yüksek Mahkemesinin, ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli “Roe-Wade kararını” iptal etmeye hazırlandığı ABD’de yayın yapan Politico siyasi haber sitesi tarafından sızdırılmıştı.

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden, yaptığı yazılı açıklamada basına sızan kararın gerçek olup olmadığı ya da son karar olup olmadığının henüz bilinmediğinin altını çizmişti.

PARTİ MERKEZLERİNE BORU TİPİ BOMBA KOYULMASI

ABD’de, 6 Ocak Kongre Baskınından saatler önce Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti merkezlerinde boru tipi bombalar bulunmuş ve binalar tahliye edilmişti.

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), söz konusu bombaları koyduğundan şüphelenilen kişinin görüntülerini yayımlayarak, kimliğinin tespiti için halktan yardım istemişti. (AA)

FBI’dan Biden yönetimine mercek! Beyaz Saray’da kokain skandalı genişliyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Rusya’dan açıklama: Ukrayna’nın 99 İHA’sı tek gecede yok edildi

Rusya, Ukrayna’ya ait 99 insansız hava aracının (İHA) gece Rus bölgeleri üzerinde hava savunma sistemlerince vurulduğunu duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ukrayna ordusunun, gece saatlerinde İHA’larla Rus topraklarına saldırı düzenlediği belirtildi.

Rus hava savunma sistemlerince 99 İHA’nın vurulduğu bildirilen açıklamada, bunlardan 56’sının Belgorod, 25’inin Voronej, 7’sinin Vladimir, 5’inin Kaluga, 4’ünün Tula, 1’inin Rostov, 1’inin de Lipetsk bölgeleri üzerinde düşürüldüğü bilgisine yer verildi.

Rusya Federal Hava Taşımacılığı Ajansı (Rosaviatsiya), ülkenin bazı havalimanlarındaki uçak iniş ve kalkışlarına geçici kısıtlamalar getirildiğini duyurdu.

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın son günlerde İHA’lar ile Rus topraklarına yönelik saldırıları yoğunlaştırdığını açıklamıştı. (AA)

Rusya’dan açıklama: Ukrayna’nın 99 İHA’sı tek gecede yok edildi yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Papara’ya yasa dışı bahis soruşturması! 13 kişi gözaltına alındı

Papara Elektronik Para AŞ’nin “yasa dışı bahis” suçunun işlenmesini kolaylaştırdığı iddiasıyla aralarında şirketin sahibi Ahmed Faruk Karslı’nın da bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “kurulan örgüte üye olmak”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak” ve “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet” suçlarına yönelik yürütülen soruşturmada, Papara Elektronik Para AŞ’nin yasa dışı bahis para trafiğine ön ayak olduğu ve yasa dışı bahis örgütlerinin para transferlerini Papara üzerinden gerçekleştirdiğine yönelik değerlendirmeler bulunduğu kaydedildi.

Şirketin sahibi Ahmed Faruk Karslı’nın Papara Elektronik Para AŞ hakkında 2016’dan itibaren elektronik para kuruluşu olarak faaliyet izni aldığı belirtilen açıklamada, şirket nezdindeki hesapların kripto borsaları ve yasa dışı bahisle ilgili her bir transfer aşamasında ücret tahsil edebildiği ve bu hesaplarla ilgili incelemenin sonradan yapılmasının bahis işlemlerini aksatmadığı ve şirketin söz konusu işlemlerde gelir kazanmasını sağladığı ifade edildi.

Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, MASAK ve başka kurumlardan alınan raporlara göre, yasa dışı bahis suçunun işlenmesinde Papara’nın sistematik ve yoğun şekilde kullanıldığı, şirketin bu suçu işlenmesini ve suçun işlenmesinde para transferini kolaylaştırdığı aktarıldı.

PAPARA SİSTEMİ ÜZERİNDEN AÇILAN 102 HESAP YASA DIŞI BAHİS VE KUMAR SİTELERİNDE KULLANILDI

Bu kapsamda yapılan analiz çalışmalarında Papara sistemleri üzerinden açılan 26 bin 12 hesabın 102’sinin farklı yasa dışı bahis ve kumar sitesinde kullanıldığı, bu hesaplardan elde edilen yasa dışı finansal hacmin yüksek tutarlı olduğu ifade edilen açıklamada, söz konusu meblağın platform aracılığıyla 274 farklı banka hesabına aktarıldığı, devamında ise suç gelirlerinin 16 farklı kripto cüzdan adresine yönlendirilerek aklanmaya çalışıldığı belirtildi.

Açıklamada, “Tespit edilen 5 kripto cüzdan hesabı sahibinin yasa dışı bahis örgüt liderleriyle işbirliği halinde olduğu ve bu doğrultuda Papara isimli ödeme kuruluşunun yasa dışı bahis örgütleriyle örtülü bir anlaşma süreci içerisinde olduğu anlaşılmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Papara Elektronik Para AŞ’nin yasa dışı bahis ve kumar suçlarının finansmanı için önemli bir aracı haline geldiği, kuruluşun faaliyetlerinin ödemelerinin güvenliğini tehdit etme riski taşıdığı aktarılan açıklamada, 13 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiği belirtildi.

ŞİRKETLERE KAYYUM ATANDI

Açıklamada, soruşturma kapsamında örgüt elebaşı ve örgüt üyelerine ait başta PPR Holding AŞ olmak üzere 8 şirket, yat, 5 tekne, 3 kiralık kasa, 74 araç, 7 daire ve villaya yönelik mal varlıklarına el koyma tedbiri uygulandığı aktarılan açıklamada, şirketlere sulh ceza hakimliğince TMSF’nin kayyum olarak atandığı kaydedildi.

Emniyet güçlerince düzenlenen operasyonda aralarında Ahmed Faruk Karslı’nın da bulunduğu 13 şüphelinin gözaltına alındığı öğrenildi. (AA)

Papara’ya yasa dışı bahis soruşturması! 13 kişi gözaltına alındı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Trump, rüşvetten hüküm giyen eski Virginia şerifini affetti

ABD Başkanı Donald Trump, rüşvet suçundan hüküm giymiş eski Virginia eyaleti şerifini affettiğini duyurdu.

Trump, Truth Social hesabından, rüşvet suçundan 10 yıl hapis cezası verilen eski Virginia Şerifi Scott Jenkins’le ilgili paylaşım yaptı.

“Şerif Scott Jenkins, eşi Patricia ve ailesi, (Joe) Biden dönemindeki Adalet Bakanlığı tarafından cehenneme sürüklendi.” ifadesini kullanan Trump, Jenkins’in hapiste bir gün bile geçirmeyi hak etmediğini belirtti.

Trump, Jenkins’in “Biden dönemindeki Adalet Bakanlığının kurbanı” olduğunu belirterek şerifi affettiğini açıkladı.

Jenkins, Aralık 2024’te, Virginia’daki iş adamlarını 75 bin dolardan fazla rüşvet karşılığında şerif yardımcısı olarak atamaktan suçlu bulunmuş, mart ayında 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Öte yandan Trump, kurduğu “Silk Road” (İpek Yolu) isimli internet sitesi üzerinden uyuşturucu ve yasa dışı ürünler sattığı gerekçesiyle 2015’te ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Ross Ulbricht’i ocak ayında affetmişti.

Ayrıca, 2020’de siyahi bir adamı öldürmekten hüküm giyen iki eski polis memuru da Trump tarafından “tam ve koşulsuz” olarak affedilmişti. (AA)

Trump, rüşvetten hüküm giyen eski Virginia şerifini affetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Mısır, Gazze’de ateşkes sağlanması amacıyla taraflarla yoğun temaslar yürütüyor

 Mısır’ın, Gazze’de Hamas ile İsrail arasında en kısa sürede ateşkes sağlanması amacıyla taraflarla yoğun temaslar yürüttüğü bildirildi.

Mısır merkezli El-Kahire el-İhbariyye kanalının ismini vermediği bir yetkiliye dayandırdığı haberde, Mısır, Katar ve ABD arasında Gazze’de ateşkes ve esir takası müzakereleriyle ilgili koordinasyonun sürdüğü ifade edildi.

Mısır’ın en kısa zamanda anlaşmaya varılması için tüm taraflarla yoğun temaslar içinde olduğu ve Hamas ile İsrail’den de anlaşmaya varılması için gerekli esnekliği göstermelerini istediği aktarıldı.

Katar, Mısır ve ABD, Gazze’de ateşkese varılması için arabuluculuk yapıyor. Basında, Katar’ın başkenti Doha’da bu konuda gayriresmi görüşmeler yapıldığı haberleri yer almıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yayınladığı bir video mesajda, “bugün olmazsa yarın” esir takası konusunda bir haber verebileceklerini söylemişti.

Hamas’a yakın Filistinli bir kaynak da, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Gazze ile ilgili ateşkes önerisini kabul ettiklerini açıklamıştı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ise “Hamas’ın, ABD’nin Gazze’de ateşkesle ilgili önerisini kabul ettiği” yönündeki haberlerin doğru olmadığını ve grubun tutumunun kabul edilemez olduğunu savunmuştu. (AA)

Mısır, Gazze’de ateşkes sağlanması amacıyla taraflarla yoğun temaslar yürütüyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

İsrail’den Gazze’deki okula hava saldırısı! Onlarca kişi hayatını kaybetti

İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı okula düzenlediği hava saldırısında onlarca kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.

Al-Aqsa TV ve Filistin kaynaklarına göre İsrail ordusu, şafak vakti Gazze kentinin ed-Durc Mahallesi’ndeki Fehmi el-Cercavi Okulunu hedef aldı.

Kaynaklar, İsrail güçlerinin okulda kalan yerinden edilmiş sivillere yönelik “korkunç bir katliam” gerçekleştirdiğini belirtti.

Saldırı sonucu en az 25 kişi hayatını kaybetti, okul çevresinde kurulan çadırlarda çıkan yangınlar nedeniyle çok sayıda kişi yaralandı.

Kaynaklar, saldırı sonrası bölgede yanarak kömürleşmiş bedenlerin olduğunu, yerinden edilmiş insanların çığlıklarının yükseldiğini dile getirdi.

Sosyal medyada yer alan görüntülerde çok sayıda çocuğun hayatını kaybettiği ve yaralandığı, bazılarının ise alevlerden kaçmaya çalıştığı görülüyor.

İSRAİL’İN GAZZE’NİN KUZEYİNDE BİR EVE DÜZENLEDİĞİ SALDIRIDA 19 FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled bölgesinde bir eve düzenlediği hava saldırısında 19 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

AA muhabirine konuşan sağlık kaynakları, Cibaliya el-Belede bölgesindeki saldırının hedefi olan evin Abdurabbuh ailesine ait olduğunu ve enkazında 19 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını belirtti.

Görgü tanıkları, evin birkaç katlı olduğunu ve onlarca yerinden edilmiş Filistinliye barınma imkanı sağladığını, saldırı sonucu tamamen yıkıldığını bildirdi.

İsrail ordusunun şafak vakti Gazze’nin ed-Durc Mahallesi’nde yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Fehmi el-Cercavi Okuluna düzenlediği saldırıda da çoğunluğu çocuk en az 25 Filistinli hayatını kaybetmişti.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Fehmi el-Cercavi Okulunun vurulduğu itiraf edilmiş, okulun Hamas tarafından kullanıldığı öne sürülmüştü.

İSRAİL ORDUSU, SON 48 SAATTE GAZZE’DE 200’DEN FAZLA BÖLGEYE HAVA SALDIRISI DÜZENLEDİ

İsrail ordusu, işgali kalıcı hale getirmek için kara saldırılarını genişlettiği Gazze Şeridi’nde son 48 saatte 200’den fazla bölgeye hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

Yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze’de halk, açlığın ve zorla yerinden edilmenin yanı sıra artan saldırılarla mücadele ediyor.

Saldırılar nedeniyle Gazze’de son bir haftada 161 binden fazla Filistinli yerinden olurken, İsrail ordusunun “tahliye emirleri” nedeniyle Gazzeliler zorla göç etmek zorunda kalıyor.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, son 48 saatte Gazze’de 200’den fazla noktaya hava saldırısı düzenlendiği belirtildi. Hava saldırılarında Filistinli gruplara ait noktaların hedef alındığı iddia edildi.

Öte yandan Filistinli kaynaklara göre, İsrail ordusu Gazze’nin çeşitli bölgelerine düzenlenen hava saldırılarında sivillere ait evleri, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı okul ve çadırları hedef aldı.

İSRAİL ORDUSUNUN 2 AY İÇİNDE GAZZE’NİN YÜZDE 75’İNİ İŞGAL ETMEYİ PLANLADIĞI BİLDİRİLDİ

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana katliamlarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nin yüzde 75’ini 2 ay içinde işgal etmeyi planladığı belirtildi.

Yerel basın, İsrail ordusunun Gazze’de kara saldırılarını genişletmesinin ardından bölgeyi işgal planına ulaştı

Bu plana göre, 2 ay içinde Gazze topraklarının yüzde 75’inin işgal edilmesi amaçlanıyor. İşgal edilen yerlerden zorla göç ettirilen Filistinlilerin Gazze’de 3 ayrı küçük bölgeye sıkıştırılması hedefleniyor.

Gazze’nin güneyindeki Filistinliler, Han Yunus’un batısındaki El-Mevasi, orta kesimindekiler Deyr el-Belah ile Nusayrat yakınlarında belirlenen bir alana ve kuzeyde yer alanlar ise Gazze kentindeki dar bölgelere sürülecek.

Bu işgal planı doğrultusunda 2,3 milyon Filistinli yaklaşık 365 kilometrekare yüzölçümüne sahip Gazze topraklarının yalnızca yüzde 25’ini kapsayan 3 ayrı dar bölgeye sıkıştırılacak.

İsrail ordusu, her ne kadar Gazze’nin yüzde 75’ini 2 ay içerisinde işgal etmeyi planlasa da şu anda zaten bölgenin yüzde 80’den fazlası işgal veya Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine yol açan “tahliye emirleri” altında yer alıyor.

Birleşmiş Milletlerden geçen hafta yapılan açıklamaya göre, İsrail işgali altında veya Filistinlilerin zorla göçüne neden olan “tahliye emirleri” verilen bölgelerin oranı Gazze’deki toprakların yüzde 81’ine denk geliyor.

YÜZLERCE FANATİK YAHUDİ, MESCİD-İ AKSA’YA BASKIN DÜZENLEDİ

Yüzlerce fanatik Yahudi’nin Doğu Kudüs’ün İsrail tarafından işgalinin 58. yılı dolayısıyla İsrail polisi korumasında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediği bildirildi.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, şu ana kadar 880 fanatik Yahudi’nin, İsrail polisi korumasında, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediği belirtildi.

Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberinde de fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif’in içinde İsrail bayrağı açtığı, “dini ritüeller” yaptığı ifade edildi.

Haberde, bazı Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya Tevrat ruloları ile girmeye çalıştıklarına dikkat çekilen açıklamada, Burak Duvarı (Ağlama) bölgesi başta olmak üzere binlerce fanatik Yahudi’nin Harem-i Şerif’in çevresinde ve kapılarında kutlama ve ayinler düzenlediği vurgulandı.

Aşırı sağcı fanatik Yahudi gruplar, 1967’de İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal etmesi dolayısıyla İbrani Takvimi’ne göre her yıl provokatif “bayrak yürüyüşü” düzenliyor.

Bu yürüyüşte binlerce fanatik Yahudi, Filistinlilerin yoğunlukta yaşadığı Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinden geçiyor.

İsrail polisi, yürüyüş süresince Filistinlilerin yaşadığı bölgeleri yaya ve araç trafiğine kapatıyor. İsrail bayraklarıyla ırkçı marşlar söyleyerek yürüyen binlerce fanatik Yahudi’nin, Filistinlilere, dükkanlarına, evlerine, araçlarına saldırdığı olaylar yaşanıyor.

HAARETZ: ABD, GAZZE’YE SALDIRILARI SONLANDIRMASI İÇİN İSRAİL’E YOĞUN BASKI YAPIYOR

Haaretz gazetesinde yer alan haberde, ABD yönetiminin İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sonlandırmasını istediği ileri sürüldü.

Adı açıklanmayan kaynağa dayandırılan haberde, Gazze’ye saldırıların durdurulması için ABD’nin İsrail’e “yoğun baskı yaptığı” iddia edildi.

Haberde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un 23 Mayıs’ta İtalya’nın başkenti Roma’da İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile görüştüğü hatırlatıldı.

Görüşmede, Witkoff’un Dermer’e İsrail’in Gazze’deki saldırıları sonlandırması mesajını ilettiği öne sürüldü.

Öte yandan İsrail Başbakanlık Basın Ofisi Haaretz’in söz konusu iddiaya ilişkin sorularını yanıtsız bıraktı.

Trump dün yaptığı açıklamada, Gazze’deki duruma dair ABD’nin hem İsrail hem Hamas yetkilileriyle doğrudan temas halinde olduğunu belirtmişti.

ABD Başkanı, “Bu durumu mümkün olan en kısa sürede durdurup durduramayacağımıza bakmak istiyoruz.” demişti.

BM Sağlık Hakkı Özel Raportörü Mokofeng, Gazze’deki soykırımın sonlandırılması çağrısı yaptı

Birleşmiş Milletler (BM) Sağlık Hakkı Özel Raportörü Tlaleng Mofokeng, Gazze’deki işgal ve soykırımın durdurulmasını istedi.

Mofokeng, X’ten yaptığı paylaşımda, Gazze’deki saldırıları nedeniyle İsrail’e yönelik boykot ve yaptırım çağrısında bulundu.

İsrail’in insanların yaşadığı bölgeleri yasa dışı şekilde işgal, onlarca yıl boyunca kuşatma altına alma ve karşılık verdiklerinde mağduriyet iddia etme hakkının olmadığını vurgulayan Mofokeng, “İşgali sonlandırın. Soykırımı sonlandırın.” ifadelerini kullandı.

ATEŞKESİ BOZAN İSRAİL ORDUSU, GAZZE’Yİ KALICI İŞGAL İÇİN HAREKETE GEÇTİ

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 3 bin 785 Filistinli hayatını kaybetti, 10 bin 756 kişi yaralandı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 53 bin 939’a, yaralıların sayısı da 122 bin 797’ye yükseldi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.

Plana göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze’nin güneyindeki “toplama kamplarına” sürülecek. İsrail, burada toplama kamplarındaki Filistinlilere “hayatta kalacakları” kadar insani yardım verecek.

İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını açıkladı. (AA)

İsrail’den Gazze’deki okula hava saldırısı! Onlarca kişi hayatını kaybetti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Masterchef bitti, tartışmalar bitmedi! Hakan, Nigar ile kavgasının sebebini ilk kez anlattı

Masterchef’e geçen sezona damga vuran Hakan – Nigar kavgasının perde arkası ortaya çıktı. Youtube kanalına konuk olan Hakan Dündar, Beyza ile neden konuşmadıklarını ilk kez anlattı.

Masterchef’in ekrana gelen son sezonunda Hakan ve Nigar arasında yaşanan gerilim damga vurmuştu. Tehditlerin havada uçuştuğu olayla ilgili iki isim yarışmada açıklama yapmıştı. Hatta o kadar ki Mehmet şef uyarmak zorunda kalmıştı. Masterchef’in dikkat çeken isimlerinden biri olan Hakan Dündar da yaşanan kavganın perde arkasını anlattı.

Youtube’da Kaan Özdemir’in kanalına konuk olan Hakan Dündar, “Birçok iddia var, bunların konuşulması gerekiyor. Nigar abla olayında ikimiz vardık. Biz Masterchef 2024 ekibiz, birbirimizi yüceltmemiz gerekiyor. Hepimiz çok güzel işler yapan insanlarız. Birbirimizi bu kadar gömmemiz çok saçma. Sürekli arkamızdan konuşmalar oluyor.” dedi.

NİGAR KAVGASININ PERDE ARKASI

Programdan kalan kırıklığının olduğunu belirten Hakan, “Nigar ablayla olan problemleri çözdük diyemem ama ben üstüme düşeni yaptım. Programdan kalan hala kırgınlığım var. Nigar abla olayı açıklığa kavuşsun. Nigar abla yarışmadayken kopya çekiyor ve yapımdan izin aldığını söylüyor. Ezgi’ye de diyor ki ben bunun iznini aldım, söyleyebilirsin. Potada ben varım, sen varsın. Bu gün yüzüne çıkıyor, ortada bir kağıt var yukarıdan okunuyor. Bu benim için hak yemektir. Ben Nigar ablaya sitemlerde bulundum, bir baktım eşinden mesaj gelmiş. Nigar abla beni programda da tehdit etti. Hem eşi hem kendisi tehdit etti. Nigar ablayı potaya attım diye bana söylenmedik şeyler kalmadı.” ifadelerini kullandı.

HAKAN VE BEYZA NEDEN KÜSTÜ?

Hakan yarışmadan aynı zamanda Beyza ile görüşmüyor. Birbirlerini takipten çıkan ikilinin bu durumu sosyal medyada da ilgi çekmişti. Olayla ilgili açıklama yapan Hakan şu ifadeleri kullandı:

Beyza benim açılışıma gelmedi, Beyza’yı o yüzden takipten çıktım diye biliniyor. Halbuki bunun öncesi var. Biliyorsun Uşak’ta Beyza’nın yüzü yandı. Tam önümde biri vardı, yandığı anı göremedim. Beyza öyle bir şeyi yapınca üzüldüm ve sinirlendim. Beyza’yı anlayabiliyorum, kazanmak istiyor. Kızgın yağ en kötü yanıktır. Ben sinirlendim öyle olunca. Beyza’yı seviyorum ve neden böyle bir saçmalık yaptı dedim.

Kerem de bana çıkış yaptı sinirlendim diye. Bu döndü dolaştı, Beyza’ya gitti. Benim laflarım nasıl taşındıysa Beyza’ya… Beyza gelip hiçbir şey sormadı. Ben finalde öğrendim Beyza’nın bana küs olduğunu. Beyza’ya olayı anlatmak istedim, çok dinlemedi.

Masterchef bitti, tartışmalar bitmedi! Hakan, Nigar ile kavgasının sebebini ilk kez anlattı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Milli İstihbarat Akademisi yüksek lisans başvuruları başladı

Adaylar, bugünden itibaren 10 Haziran’a kadar İstihbarat ve Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü bünyesindeki üç farklı tezli yüksek lisans programına başvurabilecek.

Milli İstihbarat Akademisinin (MİA) 2025-2026 eğitim-öğretim yılı güz dönemi lisansüstü programlarına başvurular başladı.

MİA’dan yapılan açıklamaya göre, çok kutuplu bir dünyada şekillenen yeni güvenlik ortamında, Türkiye’nin özgün ihtiyaçlarına yanıt verecek nitelikli bir istihbarat topluluğu oluşturmayı hedefleyen Milli İstihbarat Akademisi, istihbarat ve güvenlik alanında bilimsel araştırmalar yürütmek, analitik düşünceyi teşvik etmek ve stratejik vizyon geliştirecek kadroları yetiştirmek amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

Bu kapsamda, 6 Ocak 2024’te açılışı duyurulan ve 16 Eylül 2024 itibarıyla lisansüstü programlarında ders başı yapan Milli İstihbarat Akademisi, 2025-2026 eğitim-öğretim yılı güz dönemi lisansüstü programları için de başvuru sürecini başlattı.

Adaylar, bugünden itibaren 10 Haziran’a kadar İstihbarat ve Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü bünyesindeki üç farklı tezli yüksek lisans programına başvurabilecek.

Başvurular, “basvuru.mia.edu.tr” adresi üzerinden çevrim içi olarak alınacak. Adaylar programlara ilişkin kontenjan, başvuru şartları ve değerlendirme süreçlerine dair ayrıntılı bilgilere akademinin internet adresi üzerinden ulaşabilecek.

YAŞ SINIRI ŞARTI BULUNMUYOR

Geçen yıl sadece İstihbarat Çalışmaları ile Güvenlik Çalışmaları programlarına başvuru alınırken, bu yıl ilk kez Bölge Çalışmaları tezli yüksek lisans programı için de başvurular kabul edilecek.

Tezli yüksek lisans programlarının her biri için 15 kişilik kontenjan ayrıldı. Programlara başvurmak için koşullar arasında mezun olunan program kısıtlaması bulunmuyor. Adaylar yazılı bilimsel sınav ve sözlü mülakat sınavlarına tabi tutulacak ve alana ilişkin yeterlilikleri, analitik düşünme ve yazım kapasiteleri ölçülecek.

Programlara başvurularda herhangi bir yaş sınırı bulunmuyor.

SADECE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI BAŞVURABİLECEK

Akademi bünyesinde açılan lisansüstü programlara sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları başvurabilecek.

Başvuracak adayların en az 4 yıllık eğitim veren lisans programlarından mezun ya da mezun aşamasında olması gerekiyor. Lisans mezuniyet not ortalamasının 4 üzerinden en az 2,50 veya 100 üzerinden 65 olması, ayrıca ALES’ten (SÖZ/EA/SAY) en az 75 puan alınması şartı bulunuyor.

Bölge Çalışmaları tezli yüksek lisans programına başvurabilmek için ALES’ten (SÖZ/EA/SAY) en az 70 puan (GRE/GMAT için muadili) isteniyor.

Adaylarda, İngilizce YDS ya da e-YDS’den en az 80 ya da ÖSYM tarafından eşdeğerliği kabul edilen uluslararası İngilizce sınavlarından en az bu puanın muadili bir puan almaları şartı da aranıyor.

Bölge Çalışmaları tezli yüksek lisans programı için de İngilizce, Fransızca, Rusça, Arapça veya Farsça YDS ya da E-YDS’den en az 70 veya ÖSYM tarafından eşdeğerliği kabul edilen uluslararası sınavlardan en az bu puanın muadili bir puan alınması gerekiyor.

Adaylardan programlara başvururken bir niyet mektubu da sunmaları isteniyor.

Asgari koşulları sağlayan adaylar, yazılı bilimsel sınav ve mülakat sınavlarına girecek. Adaylar arasında ağırlıklı puan hesaplamasına göre en yüksek puana sahip ilk 15 öğrenci, programa asil olarak kayıt hakkı elde edecek.

Bilimsel yazılı sınava girmeye hak kazanan adayların listesi ise 16 Haziran’da ilan edilecek, nihai sonuçlar ise 16 Temmuz’da açıklanacak. (AA)

Milli İstihbarat Akademisi yüksek lisans başvuruları başladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.

Ticaret savaşları geri mi dönüyor? Trump’tan yüzde 50 tarife resti

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Trump’ın Avrupa Birliği’ne yönelik değişken tarife adımlarının, gelecek dönemde ticaret ilişkilerinde belirsizliklerin ve ani politika değişikliklerinin yaşanabileceğinin göstergesi olduğunu söyledi.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ABD yönetiminin korumacı ticaret politikaları kapsamında uygulamaya aldığı gümrük tarifelerine ilişkin gelişmeler piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

ABD ile Çin’in karşılıklı tarifeleri 90 gün boyunca indirme konusunda anlaşma sağlaması piyasalarda bir süredir hissedilen stresi azaltmasına rağmen tarifelerin düşük de olsa uygulanacak olması, gelecek dönemde olası yeni restleşmelerin yaşanabileceğine dair soru işaretlerinin varlığını korumasına neden oluyor.

Bu gelişmelerin paralelinde Trump’ın AB’ye yönelik tarife açıklaması söz konusu korkuların körüklenmesine yol açtı. Trump, dün yaptığı açıklamada, “1 Haziran 2025 tarihinden itibaren Avrupa Birliği’ne doğrudan yüzde 50’lik bir tarife uygulanmasını öneriyorum.” dedi. Ancak Trump, bu yönde atılacak adımları 9 Temmuz 2025’e ertelediğini duyurdu.

Öte yandan, küresel ekonomi birçok belirsizliğin gölgesinde ilerlemeye çalışırken, ABD Merkez Bankasında (Fed) gelecek sene yaşanacak başkanlık görevindeki değişim, yatırımcıları yeni strateji belirlemeye yöneltiyor.

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, AA muhabirine, dünyanın uzun süredir çeşitli zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirterek, Trump ikinci kez göreve geldikten sonra bu güçlüklerin şiddetlendiğini söyledi.

Piyasadaki volatilitenin uzun süre devam edebileceğini vurgulayan Doğan, şunları kaydetti:

“Trump, bilindiği üzere diğer ülkelere de 90 günlük ek süre tanımıştı. Bu ek süre bitmeden AB’ye yönelik tarife söylemleri diğer ülkeler tarafında da tedirginlik oluşturacaktır. Kaldı ki birçok ülkeyle de henüz daha net, somut bir anlaşma yapılabilmiş değil. O nedenle bu 90 günlük sürenin bitmesine yakın yine belirsizlik üst düzeyde olacaktır ve bazı ülkelerde yeni tarife endişeleri başlayıp piyasalar bu sefer bunu fiyatlama döngüsüne girecektir. Her ne kadar öncelik Çin ve Avrupa Birliği olsa da ilerleyen dönemde tarifelerin tekrar değişebileceği endişesi tüm dünya tarafında belirsizliğin uzun süre devam etmesine neden olacak.”

Doğan, yaşanan gelişmelerle Dünya Küresel Ticaret Belirsizlik Endeksi’nin son yılların en yüksek seviyesine çıktığını ifade ederek, son 2-3 haftalık dönemde bu belirsizlik endeksinde hafif bir geri çekilme olduğunu ama Trump’ın açıklamaları sonrası muhtemelen yeniden hızlı bir yükseliş olabileceğini dile getirdi.

Piyasalarında bunun paralelinde dalgalı bir seyir izleyebileceğini aktaran Doğan, tarifelerin gündeme gelmesiyle beraber dünya ekonomisindeki büyüme beklentilerin belki daha da aşağıya çekilmesinin söz konusu olabileceğini bildirdi.

Doğan, tarifelerin devreye girmesi ve kalıcı olmasının ekonomik büyümenin dünya ölçeğinde daha da yavaşlayabileceği anlamına geldiğini ifade ederek, gelişmekte olan ülkeler tarafında bir miktar olumsuz etki oluşabileceğine dikkati çekti.

“TARİFELERİN, TÜRKİYE’NİN İHRACAT PAZARLARINDA YOĞUNLAŞMASI REKABET DURUMUNU ETKİLEYEBİLİR”

Üzeyir Doğan, tarifelerin Türkiye’ye olası etkilerini de değerlendirdi. Doğan, ABD’nin Türkiye’ye uygulayacağını ifade ettiğini tarifenin düşük olduğunu kaydederek, bu durumun Türk şirketlerini, ABD’ye yönelik ihracat tarafında ön plana çıkarabileceğini vurguladı.

Bu ihracat avantajının pozitif tarafta olduğuna işaret eden Doğan, “Diğer taraftan tarifelerin, Türkiye’nin ihracat pazarlarında yoğunlaşması rekabet durumumuzu etkileyebilir ve bu durum şirketlerimizin cirolarına da olumsuz yansıyabilir.” dedi.

Doğan, küresel büyümenin yavaşlamasının az ya da çok hemen hemen her ülkeyi belli ölçüde olumsuz yönde etkileyeceğini altını çizerek, bunun yansımalarının yurt içinde de izlenebileceğini belirtti.

“TAHVİL FİYATLARININ VE GETİRİLERİNİ BELİRLEYEN TEMEL ETKEN ENFLASYON ÖNGÖRÜLERİ”

Üzeyir Doğan, ABD’de Trump’ın başkan seçilmeden önce vaatleri arasında dünya genelinde süregelen bölgesel savaşların sonlandırılmasının yer aldığını dile getirerek, “Şu ana kadar baktığımız süreçte aslında Trump istediklerini yapamadı çünkü göreve geldiği gün bu savaşların biteceğini söylemişti. Görevinde 100 gün tamamlandı ama hala savaşlar devam ediyor. Son dönemde bu konularda biraz rahatlama ve en azından bir arayış çabasının arttığını görüyoruz.” diye konuştu.

ABD yönetiminin korumacı ticaret politikası kapsamında attığı tarife adımlarına, diğer ekonomilerden karşılık gelmesiyle ticaret savaşlarının derinleşebileceğine yönelik kaygıların arttığına dikkati çeken Doğan, bu dönemde yatırımcıların, altın ve tahvil gibi güvenli liman olarak görülen varlıklara yöneldiğini belirtti.

Tahvil piyasasındaki hareketleri değerlendiren Doğan, “Tahvil fiyatlarının ve getirilerini belirleyen temel etken enflasyon öngörüleri, şu an ABD’de enflasyon konusunda ciddi belirsizlikler var.” dedi.

Tarifelerin ABD’de enflasyonu arttıracağına yönelik öngörülere değinerek tahvil piyasasının bu durumu fiyatlamaya başladığını ifade eden Doğan, şöyle devam etti:

“Tahvillerin fiyatı düştü, dolayısıyla faizleri de yükselmiş oldu. ABD ile Çin arasındaki anlaşma vesilesiyle ithal ürünlerin fiyatlarının bu kadar hızla artmayabileceği, enflasyonun tahmin edildiği kadar hız kazanmayacağı beklentisini tekrar canlandırmaya başladı. Bu da tahvillerin fiyatını yukarı çekmeye başladı ama belirsizlik hala çok yüksek. Trump’ın ne yapacağı konusunda öngörüde bulunabilmek çok zor”

Doğan tahvil piyasasında yakın dönemde oynaklıklar yaşanabileceğini vurgulayarak, en büyük etmen olarak Fed’in gelecek yıl yaşanacak başkanlık değişimi sürecini gösterdi.

“MERKEZ BANKASI BAŞKANLARI GÖREV SÜRECİNİN BAŞINDA BİR SINAMAYLA KARŞILAŞIR”

Üzeyir Doğan, gelecek yıl mayısta Fed Başkanı Jerome Powell’ın görev süresinin dolacağını anımsatarak, gelecek yıl yeni Trump’ın yeni Fed Başkanı olarak bir ismi atayacağını söyledi.

Doğan, atanacak yeni başkanın politika oluşturmada bağımsız kalıp kalmayacağının yakından izleneceğini belirterek, “Birçok ülkede merkez bankası başkanları göreve geldiğinde görev sürecinin başında bir sınamayla karşılaşır.” dedi.

Piyasalarda genel kabule göre ilk önce yakın dönemdeki gelişmelerin fiyatlamalarda öne çıktığı kaydeden Doğan, yatırımcıların kısa vadeli gelişmeleri bu dönemde daha fazla değerlendirebileceğine işaret etti.

Doğan, “Gelecek yıl bu zamanlara yaklaştığımızda başkan değişimi kaynaklı tekrar bir Fed endişesini çok net hissedebiliriz. Piyasalar üzerine bu durum olumlu anlamda yansıyabilir. O günün şartlarında faizlerin daha da düşeceği beklentisi bir anda piyasayı yukarıya götürebilir.” ifadelerini kullandı. (AA)

Ticaret savaşları geri mi dönüyor? Trump’tan yüzde 50 tarife resti yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.