Cengiz Çandar's Blog, page 136
June 4, 2025
Musk’tan Trump’a: İğrenç bir rezalet
Tesla ve SpaceX’in sahibi ABD’li iş insanı Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’a yaptığı danışmanlık görevinden ayrılmasının ardından, vergi indirimi tasarısını “iğrenç bir rezalet” ifadeleriyle eleştirdi.
Musk, X sosyal medya hesabından “Bir Büyük Güzel Yasa Tasarısı” olarak adlandırılan vergi indirimi tasarısı hakkında açıklama yaptı.
“Üzgünüm ama buna daha fazla dayanamayacağım.” diyen Musk, Donald Trump’ın vergi tasarısını “iğrenç bir rezalet” ifadeleriyle eleştirdi.
Musk, “Bu tasarıyla oy verenler utansın, yanlış yaptığınızı biliyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Tasarının bütçe açığını 2,5 trilyon dolara çıkaracağını öne süren Musk, şunları kaydetti:
“Amerikan vatandaşlarını ezici ve sürdürülemez bir borç yükünün altına sokuyorsunuz.”
Öte yandan, Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, yaptığı basın açıklamasında konuya ilişkin olarak “Başkan (Trump), Elon Musk’ın bu tasarı konusundaki görüşünü zaten biliyor.” ifadelerine yer verdi.
Leavitt, Musk’ın tutumunun Trump’ın fikrini değiştirmediğini ve tasarının arkasında olduklarını belirtti.
Musk, tasarının DOGE’yi etkileyeceğini belirtmiştilon Musk, 28 Mayıs’ta katıldığı bir televizyon programında, tasarının Hükümet Verimliliği Departmanının (DOGE) çabalarını baltalayacağını ifade etmişti.
Musk, “Açıkçası bütçe açığını azaltmak bir yana artıran ve DOGE ekibinin yaptığı işi baltalayan devasa harcama tasarısını görmek beni hayal kırıklığına uğrattı.” şeklinde konuşmuştu.
Konuya ilişkin endişelerini dile getiren Musk, “Bence bir yasa tasarısı büyük ya da güzel olabilir ama ikisi birden olabilir mi bilmiyorum.” demişti.
Trump’ın seçim kampanyasında vadettiği vergi indirimlerinin hayata geçirilmesini amaçlayan yasa tasarısı, ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmesinin ardından Senato’ya gönderilmişti. (AA)
Musk’tan Trump’a: İğrenç bir rezalet yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Silva: Gazze’de olanlar bir soykırımdır
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılara ilişkin, “Gazze’de olanlar bir soykırımdır. Savaşla ilgisi olmayan kadınlar ve çocuklar öldürülüyor.” ifadesini kullandı.
Lula da Silva, Devlet Başkanlığı Sarayı Planalto’daki basın toplantısında, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösterdi.
Gazze’de yaşananların savaşla ilgisi olmadığını vurgulayan Lula da Silva, “Gazze Şeridi’nde olanlar bir soykırımdır. Savaşla hiçbir ilgisi olmayan kadınlar ve çocuklar öldürülüyor. Kadınları ve çocukları öldürüyorlar, çocukları aç bırakıyorlar. Yani orada birini bulmak niyetiyle yürüyemezsin bile. İki çocuğun olduğu bir görüntü var, yemek yapmak için un taşıyorlardı ve onlar öldürüldü.” diye konuştu.
Lula da Silva, Yahudilerin tarihsel acılarını Gazze’de yaşananlarla kıyaslayarak, şunları kaydetti:
“Yani tam olarak Yahudilerin tarihte yaşadıkları acılardan dolayı İsrail devleti, insanlığa ve Filistin halkına karşı sağduyulu davranmalı. Filistin devleti, özgür ve egemen bir devlet olduğunda ancak barış olacak. İsrail, 1967 sınırlarına dayalı bir anlaşmanın uygulanmasını istemiyor ve Batı Şeria dahil Filistin topraklarında insanlara saldırmak için her gün asker gönderiyor. Filistin köylerinde üretim yapan çiftçilere saldırıyorlar. Sonra da gelip diyorlar ki ‘antisemitizm.’ Bence artık bu mağduriyeti bir tarafa bırakmalı.”
Lula da Silva, en son, İsrail’in Gazze’de düzenlediği hava saldırısında 10 çocuğundan 9’unu kaybeden Filistinli kadın doktora ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yapmış ve İsrail’e sert tepki göstermişti.
Devlet Başkanı Lula da Silva, “Bu, utanç verici ve korkakça bir saldırı. İsrail’in Gazze’de düzenlediği hava saldırısı sonucunda, doktor Alaa Al-Naccar yalnızca bir çocuğunu ve eşini hayatta tutabildi, onların da durumu kritik. Bu olay, silahlı bir devletin savunmasız sivillere yönelik yürüttüğü savaşın ne kadar zalim ve insanlık dışı olduğunu tüm yönleriyle ortaya koyuyor.” ifadelerini kullanmıştı. (AA)
Silva: Gazze’de olanlar bir soykırımdır yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Su ürünleri üretiminde azalma!
Türkiye’nin su ürünleri üretimi 2024’te bir önceki yıla kıyasla yüzde 7,6 azalarak 933 bin 194 ton oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2024 yılına ilişkin su ürünleri istatistiklerini açıkladı.
Buna göre, su ürünleri üretimi geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 7,6 azalışla 933 bin 194 tona geriledi.
Üretimin yüzde 31,1’ini avcılık yoluyla elde edilen deniz balıkları, yüzde 3,5’ini aynı yolla elde edilen diğer deniz ürünleri, yüzde 3,6’sını avcılıkla toplanan iç su ürünleri ve yüzde 61,8’ini yetiştiricilik ürünleri oluşturdu.
Su ürünleri avcılığı geçen yıl yüzde 21,6 azaldı. Avcılık yoluyla yapılan üretim 356 bin 70 ton, yetiştiricilik üretimi ise 577 bin 124 ton olarak gerçekleşti. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 23,3 azalırken, iç su ürünleri avcılığı ise yüzde 0,2 arttı.
En çok hamsi avlandıAvlanan deniz balıkları miktarı geçen yıl 290 bin 68 ton oldu. Bu balıkların türlerine göre dağılımı incelendiğinde, hamsi 153 bin 175 tonla en yüksek miktarda avlanan balık olarak kayıtlara geçti. Hamsiyi 49 bin 278 tonla palamut, 17 bin 818 tonla sardalya takip etti.
Yetiştiricilik yoluyla yapılan üretim 2024’te yüzde 3,7 arttı. Yetiştiriciliğin 405 bin 742 tonu denizlerde, 171 bin 382 tonu iç sularda gerçekleşti.
Yetiştirilen en önemli balık türü iç sularda 170 bin 905 tonla alabalık, denizlerde ise 165 bin 55 tonla levrek ve 154 bin 279 tonla çipura oldu. (AA)
Su ürünleri üretiminde azalma! yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Flüt sanatçısı Şefika Kutluer, Moskova’da konser verecek
“Sihirli Flüt” olarak tanınan flüt sanatçısı Şefika Kutluer, konserler vermek ve ustalık sınıfı (master class) ile medya söyleşileri yapmak üzere Moskova’ya gidecek.
Kutluer, 6 Haziran’da Tchaikovsky Konservatuvarı’ndaki Rachmaninov Salonu’nda ileri seviye flüt öğrencilerine ustalık sınıfı (master-class) açacak.
7 Haziran’da Sostokoviç Konser Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak olan sanatçı, 8 Haziran’da Brics Enformasyon ve Kültürel Medya Merkezi’nde konser verecek ve ardından medya söyleşisine katılacak.
‘En İyi Klasik Müzik Yorumcusu’ ödülünü aldığı Rusya’ya, konserler, master-classlar ve medya söyleşileri yapmak üzere gideceğinden dolayı çok mutlu ve heyecanlı olduğunu belirten Kutluer, şunları kaydetti:
“Klasik müziğin önemli merkezi Moskova’da özellikle ödülümü alıp konser verdiğim Bolşoy Tiyatrosu’nda anılarımı tazeleyeceğim. En sevdiğim bestecilerin başında gelen Tchaikovsky’nin konservatuvarı, yine başka bir hayran olduğum besteci Rachmaninov Salonu ve konser verdiğim daha nice mekanda tekrar konserler verip ‘master-class’lar yapacak olmak harika bir duygu.” (AA)
Flüt sanatçısı Şefika Kutluer, Moskova’da konser verecek yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Ameliyat oldu
ÜNLÜ oyuncu Aslı Bekiroğlu, yaşadığı sağlık problemi nedeniyle ameliyat oldu. Bağırsak rahatsızlığı geçiren Bekiroğlu’nun operasyon sonrası tedavisinin hastanede sürdüğü öğrenildi. Ünlü oyuncu da sevenlerine iyi olduğu haberini sosyal medyadan verdi. Hastane yatağından fotoğrafını “Yaşıyorum şükür” notuyla paylaşan Bekiroğlu’na geçmiş olsun mesajları yağdı. Yakın çevresi, Bekiroğlu’nun sağlık durumunun iyiye gittiğini ve oyuncunun moralinin yerinde olduğunu da açıkladı.
Ameliyat oldu yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
June 3, 2025
Küresel piyasalar tarifelerde anlaşma umutlarının tazelenmesiyle pozitif seyrediyor
Küresel piyasalarda, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının yumuşayabileceğine yönelik beklenti ve makroekonomik verilerden alınan sinyaller risk iştahını artırırken, ABD’de bugün açıklanacak ADP istihdam raporu başta olmak üzere yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
Dünya genelinde uzun bir süredir devam eden enflasyon-resesyon ikilemine ek olarak ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacılık adımlarıyla artan belirsizlikler, küresel büyümenin yavaşlayacağına dair endişeleri de beraberinde getiriyor.
Halihazırda ABD yönetiminin tarife politikalarının sık değişkenlik göstermesi piyasalarda risk unsuru olmaya devam ederken, ABD ile diğer ülkeler arasında anlaşma sağlanabileceğine dair artan umutlar ise söz konusu endişelerin azalmasına katkı verdi.
Tarifelerin büyüme ve enflasyon üzerindeki olası olumsuz etkilerine ilişkin soru işaretleri sürerken, ABD’de açıklanan son verilerin iş ilanlarında beklentilerin üzerinde artışa işaret etmesi piyasalarda risk iştahını artırdı.
Analistler, açıklanan verilerin ardından ABD’de yayımlanacak ADP özel sektör istihdamı verilerinin yatırımcıların odağında bulunduğunu belirterek, söz konusu verinin piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını söyledi.
– Çelik ve alüminyum ithalatında uygulanan vergi yüzde 50’ye yükseltiliyor
Başkan Trump, dün çelik ve alüminyum ithalatına uygulanan yüzde 25’lik gümrük vergisinin yüzde 50’ye yükseltilmesine yönelik kararnameye imza attı. Kararnamede, ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatının ülkenin ulusal güvenliğini tehdit edecek miktar ve koşullarda olduğu ifade edildi. Tarifeler 4 Haziran’da yerel saatle 00.01’de yürürlüğe girdi.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt de dün düzenlediği basın toplantısında, ABD Ticaret Temsilciliğinin (USTR), tarifeler konusunda bir anlaşmaya varılması için belirlenen son tarihin yaklaştığını ticaret ortaklarına hatırlatmak amacıyla mektup gönderdiğini açıkladı. Leavitt, Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer’ın Paris’te ABD’nin birçok ticaret ortağıyla görüştüğünü ifade ederek anlaşmaların duyurusunun yakında yapılacağını aktardı.
– Fed yetkilileri ABD ekonomisinin sağlıklı olduğuna dikkati çekti
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerin de açıklamaları takip edilirken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, ABD ekonomisini hala sağlam bir konumda gördüğünü ancak artan belirsizliğin hem fiyat istikrarı hem de istihdam için risk oluşturduğunu ifade etti.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de para politikası için en iyi yaklaşımın sabır olduğuna inanmaya devam ettiğini belirtti. Bostic, ekonomi genel olarak sağlıklı kalmaya devam ederken, artan belirsizliğin istihdamı ve fiyatları nasıl etkileyeceğini bekleyip görmek için alanları olduğunu, bu nedenle politika duruşunu ayarlamak için acelesi olmadığını vurguladı. Ayrıca Bostic, bu yıl faiz oranlarında çeyrek puanlık bir indirim olasılığı gördüğünü aktardı.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in yıl genelinde toplam 2 kez faiz indireceği beklentileri güçlü kalmaya devam etti.
Öte yandan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ticaret politikasındaki belirsizlikler nedeniyle küresel büyüme tahminini bu yıl için yüzde 3,1’den yüzde 2,9’a düşürdü.
Kurumsal tarafta çip hisselerindeki yükseliş öne çıkarken, ABD’li çip üreticisi Nvidia’nın hisseleri yüzde 2,8 değer kazandı. Diğer çip üreticilerinden Broadcom’un hisseleri yüzde 3,3 ve Micron Technology’nin hisseleri de yüzde 4,2 yükseldi.
Bu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi dün yüzde 4,40 seviyesine kadar inmesinin ardından günü yüzde 4,44 seviyesinde tamamladı. ABD 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 4,45 seviyesinde bulunuyor.
Altının ons fiyatı ise dün yüzde 0,8 azalışla 3 bin 353 dolardan günü tamamlarken, şu sıralarda yüzde 0,10 azalışla 3 bin 350 dolardan işlem görüyor.
Dolar endeksi de yeni güne yüzde 0,15 yükselişle 99,3 seviyesinden başladı. Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,4 azalışla 65,2 dolarda bulunuyor.
Bu gelişmelerle dün New York Borsası’nda S&P 500 endeksi yüzde 0,58, Nasdaq endeksi yüzde 0,81 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,51 değer kazandı. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise negatif başladı.
– Avro Bölgesi’nde enflasyon hedeflenen oranın altına indi
Avrupa borsalarında dün pozitif bir seyir öne çıkarken, bölgede açıklanan makroekonomik veriler yatırımcılar tarafından yakından takip edildi.
Avro Bölgesi’nde yıllık enflasyon mayıs ayında yüzde 1,9 seviyesine gerilerken, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı nisanda yüzde 6,2 oldu. Bu oran, geçen yılın nisan ayında Avro Bölgesi’nde yüzde 6,4, AB’de ise yüzde 6 olarak kayıtlara geçmişti.
Analistler, söz konusu enflasyon verilerinin Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yüzde 2 olan hedefinin altında gerçekleştiğini belirterek, ECB’nin perşembe günü yapılacak toplantısında 25 baz puan faiz indirimine gitmesine kesin gözüyle bakıldığını aktardı.
Öte yandan İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey, küresel ticaret politikalarının yarattığı belirsizliklerin ekonomik büyüme üzerinde baskı yarattığını ve bu ortamda faizi düşürme konusunda kademeli ve temkinli yaklaşımı sürdüreceklerini belirtti.
Bölgede siyasi ve jeopolitik gelişmeler de takip ediliyor. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Roma’da, Avrupa Birliği’nin (AB) karşı karşıya kaldığı zorluklar ve buna karşı Birliğin güçlendirilmesi ile Ukrayna savaşı ve Orta Doğu’daki gelişmeleri görüştü.
Dün Almanya’da DAX 40 yüzde 0,67, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,23, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,15 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,34 değer kazandı. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar da yeni güne pozitif başladı.
– Asya borsaları pozitif seyrediyor
Asya tarafında tarifeler üzerinden yürütülen ticaret savaşının soğuyacağına ilişkin beklentilerin artması ve Güney Kore’de siyasi belirsizliklerin giderilmesiyle pozitif bir seyir öne çıkıyor.
Güney Kore’de eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’ün görevden azledilmesinin ardından yapılan seçimi, ana muhalefetteki Demokratik Partinin (DP) adayı Lee Jae-myung kazandı.
Seçimi kazanan Lee’nin, iş dünyasında yenilikçiliği ve büyümeyi teşvik edici yaklaşımı ve ABD ile dengeli diplomasi yürütme gayreti göstereceğine dair haber akışı ülke piyasalarında risk iştahını artırdı.
Bölgede bugün açıklanan makroekonomik verilere göre, Japonya’da mayıs ayı hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 51 seviyesinde, bileşik PMI de 50,2 olarak gerçekleşti.
Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,8, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 2,4, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,4 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,8 yükseldi.
– BIST 100 endeksi dün pozitif seyretti
Dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2,98 değer kazanarak 9.277,01 puandan tamamladı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı haziran vadeli kontrat ise dün akşam seansında normal seans kapanışının yüzde 0,3 üzerinde 10.531,00 puanda işlem gördü.
Dolar/TL, dün yüzde 0,1 düşüşle 39,1490’dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının hemen üzerinde 39,1530’dan işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru, yurt dışında ise Fed Bej Kitap raporu, ABD’de ve Avrupa’da açıklanacak hizmet sektörü PMI başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.300 ve 9.400 puanın direnç, 9.100 ve 9.000 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.55 Almanya, mayıs ayı hizmet sektörü/bileşik PMI
11.00 Avro Bölgesi, mayıs ayı hizmet sektörü/bileşik PMI
11.30 İngiltere, mayıs ayı hizmet sektörü/bileşik PMI
14.00 ABD, haftalık mortgage başvuruları
14.30 Türkiye, mayıs ayı reel efektif döviz kuru
15.15 ABD, mayıs ayı ADP özel sektör istihdamı
16.45 ABD, mayıs ayı hizmet sektörü/bileşik PMI
17.00 ABD, mayıs ayı ISM hizmet sektörü PMI
21.00 Fed Bej Kitap raporu (AA)
Küresel piyasalar tarifelerde anlaşma umutlarının tazelenmesiyle pozitif seyrediyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Wilders koalisyondan çekildiğini duyurdu! Hollanda’da hükümet düştü
Hollanda’da Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders’in, göçmen politikalarındaki anlaşmazlık nedeniyle partisini koalisyondan çekmesiyle hükümet düştü.
Wilders, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Göçmen planımız için onay yok. Koalisyon anlaşmasında değişiklik yok. PVV koalisyonu terk ediyor.” ifadesini kullandı.
PVV lideri, sabah saatlerinde yapılan koalisyon toplantısında göçmen konusundaki taleplerinin kabul edilmemesi üzerine koalisyondaki diğer partilerin liderlerine, partisini hükümetten çektiğini duyurdu.
Bakanlar Kurulu, bugün öğleden sonra 13.30’da toplanarak Wilders’in bakanlarını hükümetten çekmesinin ardından nasıl devam edileceğini açıklayacak.
Wilders, kısa süre önce göçmen politikalarında sıkılaştırmayı hedefleyen 10 maddelik bir planla gelerek koalisyonun diğer ortaklarından bu 10 maddelik planın onaylanmasını ya da koalisyon anlaşmasına eklenmesini istemişti.
Geert Wilders, bu teklifine yanaşmayan koalisyon üyelerini, önceki gün hükümetten çekilmekle tehdit etmişti.
Wilders, dün başlayan görüşmelerden bir sonuç alınamamasının ardından bu sabah devam eden görüşmelerde hükümetten çekildiğini açıklayarak, koalisyondan ayrıldı ve PVV’li bakanları da hükümetten çekti.
KOALİSYON ORTAKLARINDAN SERT TEPKİ
Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) lideri Dilan Yeşilgöz, Wilders’in kararını “sorumsuzluk” olarak nitelendirerek, “Geert’in amacı işin esasıyla ilgili değil. Asıl amacı göçmen meselesi, Hollanda’nın çıkarları ya da seçmenleri değil.” görüşünü paylaştı.
Yeşilgöz, “Birinin bu şekilde kendi çıkarını ön plana alıp ülkeyi bu anda yalnız bırakması karşısında şaşkınım. Wilders, Hollanda’yı yalnız bırakıyor.” dedi.
Çiftçi Vatandaş Hareketi (BBB) lideri Caroline van der Plas ise Wilders’in kararını “Tamamen sorumsuz, pervasız ve değişim umut edenler için anlaşılmaz.” olarak değerlendirdi.
Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) lideri Nicolien van Vroonhoven da Wilders’in tutumunu “sorumsuz ve anlaşılmaz” olarak tanımlayarak, diğer üç koalisyon ortağının sert göçmen politikasında işbirliği yapmaya istekli olduğunu belirtti.
MUHALEFETTEN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
Muhalefet partilerinden erken seçim çağrıları gelmeye başladı.
Hristiyan Demokrat Çağrı (CDA) lideri Henri Bontenbal, “iki yıl deney ve siyasi kaostan sonra” yeni seçimlerin “en iyi seçenek” olduğunu belirterek, “daha fazla huzur, temizlik ve düzenle düzgün bir hükümet.” çağrısında bulundu.
Demokratlar 66 (D66) lideri Rob Jetten ise koalisyonun dağılmasına “şaşırmadığını” vurgulayarak, “Bugün olmasaydı, herkes önümüzdeki haftalarda bekliyordu” diye konuştu. Jetten, diğer koalisyon ortaklarının, Wilders tarafından “rehin alındığını” iddia etti.
Hollanda Parlamentosu’nda halihazırda 37 sandalyeye sahip olan PVV’nin, son haftalarda yapılan anketlerde oy kaybı yaşadığı ve 30 sandalyeye düşerek ikinci ve üçüncü sıradaki partilerle aynı seviyeye geldiği gözlenmişti. (AA)
Wilders koalisyondan çekildiğini duyurdu! Hollanda’da hükümet düştü yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Bağdat, ilk metrosuna kavuşmayı bekliyor
Irak’ın başkenti Bağdat’ta metro projesinin onlarca yıl süren gecikmelerin ardından yeni dönemde hayata geçirilmesi planlanıyor. Yıllardır savaş ve şiddet olaylarıyla sarsılan ülkede bir ilk olacak.
Kadim başkentte metro yapma planları ilk olarak 1970’li yılların sonunda gündeme gelmiş ancak savaşlar ve uluslararası yaptırımlar nedeniyle sürekli ertelendi. Söz konusu proje hayata geçirildiğinde, yıllardır savaş ve şiddet olaylarıyla sarsılan ülkede bir ilk olacak.
Bağdat’ta işe gidenlerin büyük bölümü, taksi ve minibüslerle ulaşım sağlıyor. Ancak şehirdeki yoğun trafik nedeniyle kısa mesafeler bile saatler sürebiliyor. Yeni metro projesi, bu sorunu büyük ölçüde çözmeyi hedefliyor.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Yatırım İşlerinden Sorumlu Danışmanı ve Irak Kalkınma Fonu Başkanı Muhammed Neccar, AA muhabirinin projenin ne zaman hayata geçirilebileceği, hangi ülke firmalarının bu projede yer alacağı ve maliyetiyle ilgili sorularını yanıtladı.
Sudani’nin Başbakanlık koltuğuna oturmasıyla projenin yeniden gündeme geldiğini ifade eden Neccar, metro hatları ve yönlerini, çehresi değişen kente göre yeniden şekillendirdiklerini söyledi.
METRO, YER ALTI VE KÖPRÜ ÜZERLERİNDEN DE GEÇECEK
Bağdat metrosu projesinde başta Türk şirketleri olmak üzere, Alman, Çin, Fransız ve İspanyol şirketlerin de yer alabileceğini aktaran Neccar, metronun Bağdat’ın eski semtlerinde yer altından ve merkez semtlerinde ise köprü üzerlerinden geçeceğini kaydetti.
“Başlarda 7 hatlı olan metro projesinin, 1 ve 2’nci hattının inşaatına başlamak istiyoruz.” diyen Neccar, yeniden imar çalışmalarının sürdüğü Bağdat’ta çok hatlı metro için şu an ekstra kazı işlemlerine girip trafiği daha da yoğunlaştırmak istemediklerini dile getirdi.
Projede birçok uluslararası şirketin yer alacağını aktaran Neccar, “Metronun teknik kısımları Avrupa, inşaat ve mühendislik kısmı ise ya Türk ya da Çinli şirketlere verilecek. Avrupalı ve Çinli şirketlerin yanı sıra bu alanda çok büyük deneyimleri olan Türk şirketleri de bizimle çalışma arzusunu iletti. Metro projesinin mali fonunun bir bölümü devlet bir kısmı da yatırım şirketlerince karşılanacak.” bilgisini paylaştı.
Bağdat metrosunun hayata geçirilmesi için 2 ila 2,5 yıla ihtiyaç olduğunu dile getiren Muhammed Neccar, “Irak’ta yatırım alanında deneyimleri çok iyi olan iki ülkeden vazgeçemeyiz. Bunlar, Türkiye ve Çin. Türk şirketlerinin metro inşaatı alanında da vardıkları seviyeden çok etkilendim.” ifadelerini kullandı.
Bağdat’ın gayriresmi verilere göre, 10 milyona yakın nüfus barındırdığına dikkati çekerek, insanların yaşanan trafik yoğunluğundan yorulduğunu ve toplu taşıma ulaşımına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Neccar, 2 hatlı metronun günlük en az 200 bin yolcu taşıma kapasitesine sahip olacağını belirtti.
Bağdat metrosu için 16 milyar dolar olarak konuşulduğunu anımsatan Neccar, ancak bunun gerçeğe yakın olmadığını, durumun metro inşaatında netlik kazanacağını söyledi.
10 BİN KİŞİYE İŞ FIRSATI
Metro inşaatı sırasında yaklaşık 10 bin gence, başta mühendislik olmak üzere birçok alanda çalışma fırsatı doğacağını aktaran Irak Kalkınma Fonu Başkanı Muhammed Neccar, projenin çevreye de katkısının olacağını vurguladı.
Bölgede araç kullanımının azalmasıyla hem yakıt tüketiminin hem de hava kirliliğinin önemli ölçüde düşebileceğini dile getiren Neccar, “Bu da devletin yakıt sübvansiyonları üzerindeki yükünü hafifletecek ve uzun vadede ekonomik faydalar sağlayacak.” dedi. (AA)
Bağdat, ilk metrosuna kavuşmayı bekliyor yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
İspanya’dan İsrail’e şok hamle! 285 milyon euroluk anlaşma askıya alındı
İspanya Savunma Bakanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığında kullanılmak üzere Spike LR2 tanksavar füze sistemi üretiminde önceden anlaştığı İsrail şirketinin sözleşmesinin askıya alınması talimatını verdi.
İspanyol basınının Savunma Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Bakanlık, 3 Ekim 2023’te duyurulan ve yaklaşık 285 milyon avro değerinde olan ve İsrailli Rafael Advanced Defense Systems şirketinin İspanyol yan kuruluşu Pap-Tecnos’a verilen sözleşmenin askıya alınması kararı aldı.
İspanya hükümetinde savunmadan sorumlu Devlet Sekreteri Amparo Valcarce, geçen hafta yaptığı açıklamada, hükümetin İsrail’e “herhangi bir şekilde bağımlılıktan kaçınmak için geri çekilme planları üzerinde çalıştığını” söylemişti.
İspanya hükümeti, özellikle son bir yıldır artan sivil toplum kuruluşlarının ve muhalefetteki sol partilerin baskıları sırasında “İsrail ile kesinlikle bir silah alım veya satım projesi olmadığını” savunsa da bu görüşünü değiştirerek, “bazı programların bir İsrail şirketine teknolojik bağımlılığı olduğunu ve bu nedenle Savunma Bakanlığının geri çekilme planları hazırladığını” kabul etti.
Diğer yandan İspanyol basını, Kara Kuvvetlerinde bugüne kadar kullanılan söz konusu füze sistemlerinin eskidiğini, müttefik ülkelerin ordularında kullanılanlar gibi daha modern olanlarla değiştirilmesi gerektiği konusunda Savunma Bakanlığının araştırmasında teknik yeterliliğinin sadece İsrailli şirkette olduğunun tespit edildiğini yazdı.
İhaleye göre Kara ve Deniz Piyade birliklerini Spike LR2 füzeleriyle donatmak için 5 yıl boyunca yaklaşık 285 milyon avroluk ödenek ayrıldığı kaydedildi.
Bu arada İspanya’da İsrail’e silah ambargosu getirilmesiyle ilgili yasa tasarısının gelecek günlerde Meclis’te oylanması bekleniyor. (AA)
İspanya’dan İsrail’e şok hamle! 285 milyon euroluk anlaşma askıya alındı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Almanya’nın ekonomisi alarm veriyor! OECD 2025 tahminlerini açıkladı
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), yılın beklenmedik derecede iyi başlamasına rağmen Almanya’nın 2025’te en yavaş büyüyen sanayileşmiş ülkelerden biri olmaya devam edeceğini öngördü.
OECD, “Belirsizlikle başa çıkmak, büyümeyi canlandırmak” başlıklı ara dönem Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayımladı.
Buna göre, OECD, bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini 0,2 puan aşağı yönlü revize ederek yüzde 2,9’a düşürdü. 2026 için ise büyüme tahminini yüzde 3’ten yine yüzde 2,9’a indirdi. Küresel ekonomi 2024’te yüzde 3,3 büyümüştü.
Ticaret politikalarına ilişkin belirsizliklerin artması, küresel ekonomik büyüme tahmininin aşağı yönlü revize edilmesinde etkili oldu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya için bu yıla ilişkin büyüme tahminini teyit etmesi dikkati çekti.
OECD’nin martta yayımladığı ara dönem Ekonomik Görünüm raporunda, Almanya ekonomisinin bu yıl yüzde 0,4 büyümesini bekleyen kurum, beklentilerini korudu.
50’den fazla ülke arasında yalnızca Norveç ve Avusturya’nın Almanya’dan daha az büyümesi bekleniyor.
OECD, Almanya’nın 2026’ya ilişkin büyüme tahminini de iç siyasi belirsizliğin sona ermesi, hükümetin yatırım planı ve artan tüketim ile yüzde 1,1’den yüzde 1,2’ye revize etti.
Alman ekonomisi 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 0,4 ile beklenenden daha güçlü bir büyüme kaydetmişti. Ancak ABD Başkanı Donald Trump ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki gümrük vergisi anlaşmazlığı şirketler ve tüketiciler arasında belirsizliğe neden olmaya devam ediyor.
EKONOMİ BÜYÜMEDE ZORLANIYOR
Öte yandan tarife savaşları ve Trump’ın bazı açıklamaları küresel ticaret üzerindeki olumsuz etkilere ilişkin endişeleri körüklerken çoğu analist, Trump’ın gümrük vergisi politikasını Alman ekonomisinin büyümesinde “özel risk” olarak görüyor.
Trump’ın agresif gümrük vergisi politikası küresel ekonomik görünümü gölgelerken, bölgedeki diğer ülkelere kıyasla daha büyük oranda imalat sektörüne bağımlı olan Alman ekonomisi, üretimdeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.
Ülke ekonomisi, 2024’ün tamamında bir önceki yıla göre yüzde 0,2 geriledi. Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunların ekonomiyi frenlemesiyle art arda ikinci yıl küçülme yaşandı.
Hükümet, 24 Nisan’da bu yıl için daha önce yüzde 0,3 olarak açıklanan büyüme beklentisini ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarının ardından küresel ticari gerginliklerin etkisiyle sıfıra düşürmüştü.
Hükümetin son tahmini gerçekleşir ve ekonomi bu yıl da büyümezse art arda üçüncü yıldır büyümemiş olacak.
Hükümete danışmanlık yapan Ekonomi Bilirkişi Kurulu (SVR) ise 21 Mayıs’ta ekonomiye ilişkin 2025 büyüme tahminini yüzde 0,4’ten sıfıra düşürmüştü. (AA)
Almanya’nın ekonomisi alarm veriyor! OECD 2025 tahminlerini açıkladı yazısı ilk önce Radikal üzerinde ortaya çıktı.
Cengiz Çandar's Blog
- Cengiz Çandar's profile
- 6 followers

